Nuh
Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığı söylenir. Kuran'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiştir, yalnızca Nuh peygamberin 950 yıl kavmi içinde yaşam sürdüğü belirtilmiştir. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. (Ankebut 14) İnsanlığın ikinci babası sayılmaktadır. İnanışa göre tufandan ِnce tanrının emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye Nuh'un Gemisi denmiştir.
Nuh aleyhisselam, Idris aleyhisselam'dan sonra gelen peygamberdir. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine « ـlü'l-azm » (azm edilen) denilen alti peygamberden ikincisidir (Bu alti büyük peygamber sunlardir: Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. Ibrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.), M.K.) . Bunun nedeni kavminin Nuh tufani diye adlandirilan gazap ile cezalandirilmalarindandir.
Nuh efsanesinin kökeni
Tevrat ve Kuran’daki Nuh’un yaşı ile ilgili ifadeler ve diğer anlatımlar Sümerin Gılgamış destanındaki anlatımlar ile büyük benzerlikler gِsterir. Ayrıca olağan insan yaşamında görülmesi mümkün olmayan 950 yıllık ِmür ilk Sümer takvimine göre mümkündür. Eski Sümer takviminde 1 yıl 1 aya eşittir. Mezopotamyada yaşanan bir sel felaketi üzerine üretilen böyle bir destanın, toplum hafızasına kazınan anlatımlarının İbranilerin babil sürgünü dönüşünde yazılan Tevrat nüshalarına aktarıldığı düşünülmektedir.
Tevrat'ta Nuh'un Hikâyesi
Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. RAB, "Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ِlümlüdür" dedi, "İnsanın ِmrü yüz yirmi yıl olacak." İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi. RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. "Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım" dedi, "اünkü onları yarattığıma pişman oldum."
Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. اünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh'a, "İnsanlığa son vereceğim" dedi, "اünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim. Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. Yeryüzüne tufan gِndereceğim. Gِklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ِlecek. Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. اeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola."
Kur'an'da Nuh
İslam geleneğinde Nuh ile İbrahim arasında da 950 yıl olduğuna inanılır. Kur’anda Nuh Müminun Suresi, ve Nuh Suresi'nde benzer ifadelerle anlatılır:
Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden ِnce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.
Nûh şِyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. ...
Size ne oluyor da Allah için bir vakar ummuyorsunuz?
Hâlbuki o sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.
Gِrmediniz mi Allah yedi göğü, tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?
Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?
Allah, sizi (آdem)i yerden bitirdi.
Sonra sizi yine oraya dِndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.
Allah yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.
Nûh dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.
Şِyle dediler: ‘Sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Hele hele Vedd’i, Süvâ’ı, Yeğus’u, Ye’ûk’u ve Nesr’i hiç bırakmayın.
Hataları yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.
Nûh şِyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!
Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.
Nuh aleyhisselam, Idris aleyhisselam'dan sonra gelen peygamberdir. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine « ـlü'l-azm » (azm edilen) denilen alti peygamberden ikincisidir (Bu alti büyük peygamber sunlardir: Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. Ibrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.), M.K.) . Bunun nedeni kavminin Nuh tufani diye adlandirilan gazap ile cezalandirilmalarindandir.
Nuh efsanesinin kökeni
Tevrat ve Kuran’daki Nuh’un yaşı ile ilgili ifadeler ve diğer anlatımlar Sümerin Gılgamış destanındaki anlatımlar ile büyük benzerlikler gِsterir. Ayrıca olağan insan yaşamında görülmesi mümkün olmayan 950 yıllık ِmür ilk Sümer takvimine göre mümkündür. Eski Sümer takviminde 1 yıl 1 aya eşittir. Mezopotamyada yaşanan bir sel felaketi üzerine üretilen böyle bir destanın, toplum hafızasına kazınan anlatımlarının İbranilerin babil sürgünü dönüşünde yazılan Tevrat nüshalarına aktarıldığı düşünülmektedir.
Tevrat'ta Nuh'un Hikâyesi
Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. RAB, "Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ِlümlüdür" dedi, "İnsanın ِmrü yüz yirmi yıl olacak." İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi. RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. "Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım" dedi, "اünkü onları yarattığıma pişman oldum."
Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. اünkü insanlar yoldan çıkmıştı. Tanrı Nuh'a, "İnsanlığa son vereceğim" dedi, "اünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim. Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. Yeryüzüne tufan gِndereceğim. Gِklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ِlecek. Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. اeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola."
Kur'an'da Nuh
İslam geleneğinde Nuh ile İbrahim arasında da 950 yıl olduğuna inanılır. Kur’anda Nuh Müminun Suresi, ve Nuh Suresi'nde benzer ifadelerle anlatılır:
Şüphesiz biz Nûh’u, kavmine, “Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden ِnce kavmini uyar” diye peygamber olarak gönderdik.
Nûh şِyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. ...
Size ne oluyor da Allah için bir vakar ummuyorsunuz?
Hâlbuki o sizi evrelerden geçirerek yaratmıştır.
Gِrmediniz mi Allah yedi göğü, tabaka tabaka nasıl yaratmıştır?
Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?
Allah, sizi (آdem)i yerden bitirdi.
Sonra sizi yine oraya dِndürecek ve kesinlikle sizi (yeniden) çıkaracaktır.
Allah yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz.
Nûh dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.
Şِyle dediler: ‘Sakın ilâhlarınızı bırakmayın. Hele hele Vedd’i, Süvâ’ı, Yeğus’u, Ye’ûk’u ve Nesr’i hiç bırakmayın.
Hataları yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah’tan başka yardımcılar bulamadılar.
Nûh şِyle dedi: “Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!
Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.