İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Osmaniye, Etli kömbe

Osmaniye, Osmaniye ilinin merkezi olan şehirdir. Çukurova ilk çağlardan itibaren çeşitli uygarlıklara (Hitit, Pers, Roma) beşiklik yapmıştır.

Coğrafi ve stratejik konumu itibariyle yerleşmeye müsait olan Osmaniye Doğu Anadolu'nun giriş kapısı durumundadır. Ortadoğu ülkeleri ile bağlantı sağlayan yol üzerindedir. İpek ticaret yolunun da bu bölgeden geçmesi bölgenin önemini artırmıştır. Özellikle ilk çağlarda geçimlerini korsanlıkla sağlayan kavimler Nur Dağları üzerine yerleşmişlerdir. İsos Limanına gelen ve Akdeniz de seyreden ticaret gemilerini soyan korsanlar Nur Dağlarında barınmışlardır.

Anadolu'ya Türk akınları Abbasi Halifesi Harun Reşit zamanında yapıldı. Türklerden Hassa Orduları kuran Harun Reşit, Anadolu seferlerini Abbasi Ordularıyla beraber Türk askerlerine yaptırmıştır. Bölgede, eski adıyla Haruniye, şimdiki adıyla Düziçi olan ilçede Harun Reşit Kalesi olarak anılan bir kale hala varlığını sürdürmektedir. Anadolu'ya gelen Türkler bu bölgeleri iklim ve coğrafi şekil olarak ilk anayurtları Orta Asya’ya çok benzediğini gördüler. Anadoluda yurt edinecekleri yerleri keşfetmeye başladılar.

1071 Malazgirt zaferiyle Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı. (1082-1083) tarihlerinde Kutalmışoğlu Süleyman Şahın komutanlarından Afşin Beykomutasında Anadolu’da fetih hareketleri başladı. Çukurova’ya kadar gelen Türkmen aşiretlerinden Ulaşlı Aşireti Nur Dağları'nın bulunduğu bölgeleri kendileri için yaşamaya en uygun bölge olduğunu görerek buraya yerleştiler.

Osmaniye'nin Haraz bölgesine yerleşen aşiretin geçim kaynağı hayvancılıktı. Yayla ile kışla arasında sürekli hareket eden aşiret Haraz'ı kışla, Nur Dağları'nı da yayla olarak kullanmaya başladı.
1517 yılında Toprakkale'nin doğusunda İpek Yolunun da içinden geçtiği yerde önemli bir ticaret merkezi ortaya çıktı. Fakuşağı, Dereobası, Karacalar ve Erzin’i de içerisine alan bu bölgeye KINIK adı verildi. Bu şehire Adana, Tarsus, Maraş ve Belen den Bezirganlar ticaret mallarını getirerek isneyn pazarında satıyorlardı. Pazar Salı günü kurulduğu için adına isneyn denilmiştir. Kınık şehri 5 mahalle, 12 köy ve 48 mezradan oluşmaktaydı. Ünlü seyyah Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu bölgeden Kınık Şehri olarak bahsetmektedir. Aslinda Erzin ve Dörtyolu ve hatta Ceyhan ve Yumurtaliği da içine alan doğal bir Osmaniye vardir. Osmaniye tarihini bu durumu göz önüne alarak işlemek gerek.

Osmanlı Devletinin Duraklama döneminde Anadolu'da çıkan Celali İsyanları Nurlarda yaşayan Ulaşlı aşiretini de etkiledi. Osmanlı Devleti iç güvenliği ve siyasi istikrarI sağlamak amacıyla Derviş Paşayı Çukurova'da mecburi iskanı uygulamak üzere görevlendirdi. Derviş Paşa, Fırka-i İslâhiye adı verilen askerlerle Osmaniye'nin Dereobası Köyünün yamacına 1865 yılında karargâhını kurdu. Dağdaki Ulaşlı Aşiretini, Hacı Osmanlı Karyesine(köy) indirerek yerleştirdi. Ovada yaşayan Cerit, Akçakoyunlu, Tecirli aşiretlerini de ovada bulundukları bölgeye yerleştirdi.

1866 yılında Hacıosmanlı merkezli kurulan Osmaniye, Payas merkezli Üzeyir sancağına bağlandı. Üzeyir sancağı, Halep Eyaletine bağlıydı.Sancak (İl) Merkezi, 1874 yılında Payas'tan Yarpuz'a(Cbel,Eski Osmaniye) taşındı ve Cebeli Bereket Sancağı adını aldı. Bu sancağa; Osmaniye, Payas(+ Dörtyol), Erzin, İslahiye(+ şimdiki Nurdağı), Hassa, Bahçe(+ Düziçi),Ceyhan(+ Yumurtalık) ve Yarpuz (Merkez) kazaları bağlandı.
1905-1924 tarihleri arasında Cebeli Bereket Sancak olarak kaldı.1908'de merkez Osmaniye'ye taşındı. 1924 tarihinden sonra sancaklar il'e dönüştü. 1924'ten 1933 yılına kadar İl olan Osmaniye, 1 Haziran 1933'te tekrar ilçeye dönüştürüldü. 26 Ekim 1996 tarihinde T.B.M.M tarafından tekrar İl olma hakkı tanındı. Osmaniyenin doğal sınırları oluşmadı. Erzin, Dörtyol ve hatta Ceyhan, Yumurtalık doğal Osmaniye sınırlarıyken; Kadirli ve yeni ilçe Sumbas ise Kozan Sancağı'nın sınırlarıydı. İllerin ilçeye dönüştürülüp sonra tekrar İl olmaları sınırlarda karışıklığa neden olmuştur.

Bu bölgenin tamamında yapılan bir börek türü vardır. Adı ETLİ KÖMBE.

ETLİ KÖMBE TARİFİ

MALZEMELER

HAMURU
•1 su bardağı süt
•1 su bardağı su
•1 su bardağı yoğurt
•Yarım paket yaş maya (yada 1 tatlı kaşığı kuru maya)
•1-2 tatlı kaşığı tuz
•Yarım tatlı kaşığı şeker
•Aldığı kadar un

İÇ MALZEMESİ
•250 gr dana kıyma
•1 adet büyük soğan
•2 adet domates
•3 adet yeşil biber
•Yarım çay bardağı sıvı yağ
•1 yumurta( sarısı üzerine sürmek için)
•Tuz, karabiber

YAPILIŞI
Önce kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir. Hamur ikiye bölünür. Birinci hamur tepsi büyüklüğünde açılır. Üzerine sıvı yağ sürülür ve hamur dörde katlanır. Beklemek üzere bir kenara alınır. Aynı işlem diğer hamur içinde yapılır.

İçini hazırlamak için ; önce tavaya bir miktar sıvı yağ aktarılır. Daha sonra kıyma suyunu salıp çekene kadar kavurulur.
Doğranmış soğan ve biber ilave edilir. 4-5 dakika kavrulduktan sonra doğranmış domatesi ilave edilir.
Domateste 4-5 dakika kavrulduktan sonra tuz, karabiber katılır ve ocağın üstünden alınarak ılınması için bir kenara alınır.
Tepsi yağlanır ve hamurlardan biri tepsi büyüklüğünde elle yada merdaneyle açılır. Tepsiye yerleştirilir.
Üzerine kıyma harcının tümü serilir.

Diğer hamurda tepsi büyüklüğünde açılır ve tepsiye yerleştirilir.
En son üstüne yumurta sarısı sürülür.
Bıçakla dilimlenir.
200° C derece fırında kömbenin altı ve üstü güzelce kızarana dek fırınlanır. Afiyet olsun.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı Evden eve nakliyat