Almanya Federal Meclis Seçimlerine yaklaşık bir hafta kaldı. Buna rağmen, hem Merkel'in, hem de Schulz'un tek seçim propaganda konuları halen Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı!
Almanya Federal Meclis Seçimlerine yaklaşık bir hafta kaldı. Buna rağmen, hem Merkel'in, hem de Schulz'un tek seçim propaganda konuları halen Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı!
Bilindiği gibi, tarih tekerrürden ibarettir. Periyodik olarak bazı olaylar belli, belirsiz zamanlarda tekrar eder. 100 yıl da bir, 50 yılda bir, 10 yılda bir!
Son yazımızda değinmiş olsak bile, bu konu biraz daha geniş ele alınmayı haketti. Maalesef! SİHAlar'ı tenkit ederek yeni bir İHAnet'e imza atan Sezgin Tanrıkulu, sonunda Partisinin Genel Başkanından da arzu etmediğimiz, ama beklediğimiz desteği gördü.
Bir şehrin, bir ülkenin nabzını tutmak, sadece haber bültenlerini, basını takip etmek ile pek mümkün değil. Objektif bakışla takip edilen sosyal medya, cafeler ve taksiler, halkın ne düşündüğünü öğrenmek için geçerli olan araçlardan bir kaç tanesi.
İki gün evvel nerdeyse tüm Alman kanallarının aynı anda yayına aldığı, iki büyük siyasi akımının liderleri, ancak aynı zamanda da büyük koalisyonun ortakları Schulz (SPD) ve Merkel'in (CDU) TV düellosu vardı!
Dünyanın hiç bir yerinde DARBE meşru bir hareket değildir, zira demokrasiyi hedef almaktadır. Yani bir ulusun hür iradesini.
15 Temmuz ihanet kalkışmasının üstünden bir yıl geçti. Ülkenin her yerinde aranan Adil Öksüz, nihayetinde Almanya'da olduğu artık netlik kazanmış durumunda!
Doğrudur, ilk bakışta birbiri ile alakası olmayan iki ayrı olaydır. Arakandaki vahşetin artması, bizlere servis edilmesi ve Meral Akşener'in Parti kurma çabalarının son yokuşu tırmanması!
Dün tüm Alman kanallarında konu, evet, yine Türkiye idi. Şansöyle Merkel: "Türkiye İnterpol'ü kullanamaz" diyecek kadar aklını yitirmiş. Bayan Merkel, İnterpol sizin tekelinizdede değil, sizin emrinizde de!
Daha önce de bu konuyu değişik bakışlardan ele almıştık. Şimdi ise Merkel'in siyasetsizliğine bir değinelim!