Tarihimizde 'Bir Utanç Sayfası' Sultan Abdülaziz Han ( 2. Bölüm)
Sene 1863, takvimler Nisan’ın 3’ünü gösteriyor. Seyahat hazırlıkları yapılmış tüm masraflar padişahın özel bütçesi olan Hazine-i Hassa ‘dan karşılanmıştı. Gezi Mısır’a.
Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen törenin ardından seyahate Feyz-i Cihad adlı bir yat ve ona eşlik eden diğer donanma gemileriyle çıkılmıştır.
Sultanın yanında Veliaht Şehzade Murat Efendi ve Şehzade Abdülhamid ve şehzade Mehmed Reşad Efendiler yer almıştır.
Sultan Abdülaziz Han’ın Mısır’da ilk durakları İskenderiye Limanı idi.
Limana varıldığında Vali İsmail Paşa'ya ait bir korvet padişahın gemisine yanaşmış ve burada yapılan ilk görüşmenin ardından Rasettin Sarayı'na gidilmiştir.
Sultan Abdülaziz'i Mısır'da müslim, gayr-i müslim tüm Osmanlı teb’ası büyük bir coşku ile karşılamış, liman ve limandaki gemiler süslenmiş bayraklarla donatılmış, havai fişekler ve toplar atılmış, halk bandolar eşliğinde ilk defa Sultan’ı görmekle bunun sevincini yaşamıştı.
Akşam Sultan’ın onuruna ve yabancı elçilerin de katıldığı bir yemek verildi.
Sultan bu süreçte Mısır’da düzenlenen Süveyş Kanalı açılışına katıldı. Osmanlı’nın isteği üzerine İhtişamlı bir şekilde şehzadeleriyle katılmış olduğu törende halkın teveccühü bir takım devletlerin dikkatini çekmişti.
Özellikle İngilizler Halkın Sultan’a teveccühüne ve sanki bu toprakların sahibiymiş gibi Osmanlı’ya iltifatlar etmesine tepki göstermişlerdi.
Aslında sanki dememek lazımdır. Zira o topraklar esasen Osmanlı’ya aittir.
Sultan’ın Mısır’a seyahati bunu bütün Avrupa krallarına bir hatırlatma gibi olmuştur.
Mısır gezisi tam 21 gün sürmüş ve olumlu neticeler elde edilmiştir.
Bu geziden rahatsız olan İngilizler kadar içimizde bulunan paşalar da vardı.
Mithat Paşa, Avni Paşa Sultan’ın Mısır gezisine çıkmasını istemiyor hatta “Sultan sadece sarayda oturup Cuma selamlığına çıksın, sembolik bir vazifeyi ifa etsin” şeklinde düşünüyorlardı. Böyle bir zihniyete sahiptiler ve dostlarım halen günümüzde de bu zihniyete sahip olanlar bulunmaktadır.
Sultan Mısır hamlesiyle bir nev’i kendisine karşı yeni bir oluşum içerisine giren Jön Türkler ve işbirlikçi bazı paşaların planlarını suya düşürmüştü.
Sene 1867, Mısır seyahatinden üç yıl sonra bu defa Sultan rotayı Avrupa’ya çevirdi.
Hiçbir Osmanlı sultanı seferler dışında ülke dışına çıkmamıştır. Sultanın 47 günlük Avrupa seyahati tüm Osmanlı Tarihi içinde mühim bir hadisedir.
Osmanlı Devlet-i Âli için ehemmiyet arz eden bu geziler dünya genelinde de Japonya,Amerika ve bütün Avrupa’da da çok ses getirmiştir.
Bu geziler ile Avrupa’ya Osmanlı’yı tanıtmak ve gergin olan ilişkileri düzeltmek amacıyla adımlar atılmıştır.
Fransa İmparatoru 3.Napolyon Sultan Abdülaziz’e muhteşem bir karşılama düzenlemiş ve ilk olarak Uluslararası Paris Sergisi’nin açılışına davet etmişti.
Serginin açılışına Kraliçe Victoria da katılmıştır. Ve her ne kadar düşman olsa da Sulan Abdülaziz’i görmek ve yakından tanımak istemesi özellikle bu geziye katılma sebeplerindendir.
Bu gezide Sultan’a Şehzade Murat ve Şehzade Abdülhamid Efendiler olmak üzere iki şehzade refakat etmiştir.
Sultan’ın nezaketi, kibarlığı, tahsili ve asaleti Kraliçe’yi şaşkınlığa uğratmıştır. Görüşmelerinde Sultan’ı ülkesine davet etmiş ve sonrasında bilahare Sultan bu davete icabet etmiştir.
Bu gezinin başlıca nedenleri şunlardır:
Hürriyet fikirleri ve medeniyetin Osmanlı ülkesinde de ilerlediğini Avrupa’ya göstermek.
Avrupa devletlerinden para yardımı almak.
Rusya’nın Osmanlı üzerindeki planlarını Avrupalı Devletlere bildirmek.
Padişahın, Avrupa hükümdarları karşısındaki saygın konumunu Osmanlı Hristiyanlarına göstermek.
Sultan Abdülaziz 1867’de Avrupa gezisine çıktığı trenin adı Saltanat Vagonu’dur.
SULTAN ABDÜLAZİZ HAN’IN ESERLERİ
Burada Sultan Abdülaziz Han’ın 15 yıl içinde gerçekleştirdiği eserlerden sadece bir kısmını sizlere aktarmak istiyorum;
- Osmanlı ordusuna son model top ve tüfeklerin alınması
- Sirkeci Garı’nın açılması
- 1863 Galatasaray Sultani Lisesi’nin kurulması
- 1864 Kimsesiz çocuklara sanayi alanında eğitim veren Islahhane mektebinin açılması
- Mecelle Hazırlandı.
- 1869 Süveyş Kanalı’nın açılması
- İlk Askeri Rüştiyeler açıldı
- Sanat okulları açıldı
- Darüşşafaka Lisesi açıldı
- Osmanlı Bankası, Merkez Bankası hüviyeti kazandı.
Evet dostlarım bu hafta da özet bir şekilde Sultan’ı tanıdık. Haftaya kaldığımız yerden yazı dizimize devam edeceğiz, bu gezilerden kimlerin rahatsız olduğunu birlikte göreceğiz inşallah.
Allah’a emanet olunuz!
Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen törenin ardından seyahate Feyz-i Cihad adlı bir yat ve ona eşlik eden diğer donanma gemileriyle çıkılmıştır.
Sultanın yanında Veliaht Şehzade Murat Efendi ve Şehzade Abdülhamid ve şehzade Mehmed Reşad Efendiler yer almıştır.
Sultan Abdülaziz Han’ın Mısır’da ilk durakları İskenderiye Limanı idi.
Limana varıldığında Vali İsmail Paşa'ya ait bir korvet padişahın gemisine yanaşmış ve burada yapılan ilk görüşmenin ardından Rasettin Sarayı'na gidilmiştir.
Sultan Abdülaziz'i Mısır'da müslim, gayr-i müslim tüm Osmanlı teb’ası büyük bir coşku ile karşılamış, liman ve limandaki gemiler süslenmiş bayraklarla donatılmış, havai fişekler ve toplar atılmış, halk bandolar eşliğinde ilk defa Sultan’ı görmekle bunun sevincini yaşamıştı.
Akşam Sultan’ın onuruna ve yabancı elçilerin de katıldığı bir yemek verildi.
Sultan bu süreçte Mısır’da düzenlenen Süveyş Kanalı açılışına katıldı. Osmanlı’nın isteği üzerine İhtişamlı bir şekilde şehzadeleriyle katılmış olduğu törende halkın teveccühü bir takım devletlerin dikkatini çekmişti.
Özellikle İngilizler Halkın Sultan’a teveccühüne ve sanki bu toprakların sahibiymiş gibi Osmanlı’ya iltifatlar etmesine tepki göstermişlerdi.
Aslında sanki dememek lazımdır. Zira o topraklar esasen Osmanlı’ya aittir.
Sultan’ın Mısır’a seyahati bunu bütün Avrupa krallarına bir hatırlatma gibi olmuştur.
Mısır gezisi tam 21 gün sürmüş ve olumlu neticeler elde edilmiştir.
Bu geziden rahatsız olan İngilizler kadar içimizde bulunan paşalar da vardı.
Mithat Paşa, Avni Paşa Sultan’ın Mısır gezisine çıkmasını istemiyor hatta “Sultan sadece sarayda oturup Cuma selamlığına çıksın, sembolik bir vazifeyi ifa etsin” şeklinde düşünüyorlardı. Böyle bir zihniyete sahiptiler ve dostlarım halen günümüzde de bu zihniyete sahip olanlar bulunmaktadır.
Sultan Mısır hamlesiyle bir nev’i kendisine karşı yeni bir oluşum içerisine giren Jön Türkler ve işbirlikçi bazı paşaların planlarını suya düşürmüştü.
Sene 1867, Mısır seyahatinden üç yıl sonra bu defa Sultan rotayı Avrupa’ya çevirdi.
Hiçbir Osmanlı sultanı seferler dışında ülke dışına çıkmamıştır. Sultanın 47 günlük Avrupa seyahati tüm Osmanlı Tarihi içinde mühim bir hadisedir.
Osmanlı Devlet-i Âli için ehemmiyet arz eden bu geziler dünya genelinde de Japonya,Amerika ve bütün Avrupa’da da çok ses getirmiştir.
Bu geziler ile Avrupa’ya Osmanlı’yı tanıtmak ve gergin olan ilişkileri düzeltmek amacıyla adımlar atılmıştır.
Fransa İmparatoru 3.Napolyon Sultan Abdülaziz’e muhteşem bir karşılama düzenlemiş ve ilk olarak Uluslararası Paris Sergisi’nin açılışına davet etmişti.
Serginin açılışına Kraliçe Victoria da katılmıştır. Ve her ne kadar düşman olsa da Sulan Abdülaziz’i görmek ve yakından tanımak istemesi özellikle bu geziye katılma sebeplerindendir.
Bu gezide Sultan’a Şehzade Murat ve Şehzade Abdülhamid Efendiler olmak üzere iki şehzade refakat etmiştir.
Sultan’ın nezaketi, kibarlığı, tahsili ve asaleti Kraliçe’yi şaşkınlığa uğratmıştır. Görüşmelerinde Sultan’ı ülkesine davet etmiş ve sonrasında bilahare Sultan bu davete icabet etmiştir.
Bu gezinin başlıca nedenleri şunlardır:
Hürriyet fikirleri ve medeniyetin Osmanlı ülkesinde de ilerlediğini Avrupa’ya göstermek.
Avrupa devletlerinden para yardımı almak.
Rusya’nın Osmanlı üzerindeki planlarını Avrupalı Devletlere bildirmek.
Padişahın, Avrupa hükümdarları karşısındaki saygın konumunu Osmanlı Hristiyanlarına göstermek.
Sultan Abdülaziz 1867’de Avrupa gezisine çıktığı trenin adı Saltanat Vagonu’dur.
SULTAN ABDÜLAZİZ HAN’IN ESERLERİ
Burada Sultan Abdülaziz Han’ın 15 yıl içinde gerçekleştirdiği eserlerden sadece bir kısmını sizlere aktarmak istiyorum;
- Osmanlı ordusuna son model top ve tüfeklerin alınması
- Sirkeci Garı’nın açılması
- 1863 Galatasaray Sultani Lisesi’nin kurulması
- 1864 Kimsesiz çocuklara sanayi alanında eğitim veren Islahhane mektebinin açılması
- Mecelle Hazırlandı.
- 1869 Süveyş Kanalı’nın açılması
- İlk Askeri Rüştiyeler açıldı
- Sanat okulları açıldı
- Darüşşafaka Lisesi açıldı
- Osmanlı Bankası, Merkez Bankası hüviyeti kazandı.
Evet dostlarım bu hafta da özet bir şekilde Sultan’ı tanıdık. Haftaya kaldığımız yerden yazı dizimize devam edeceğiz, bu gezilerden kimlerin rahatsız olduğunu birlikte göreceğiz inşallah.
Allah’a emanet olunuz!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Hasan OĞUZ