Her gün haber kanallarına konu olan ve son günlerde kendisinden çokça bahsedilen, askerimizi himaye eden bu şehir hakkında yazmaya karar verdim.

Yazımda siyasi mevzulara, yaşanan durumlara dair her hangi bir yorum yapmadan ve karışmadan sizlere sadece İdlib'in nasıl bir şehir olduğunu aktarmak istiyorum. 

İdlib Şam'da Suriye'nin kuzeybatısında yer alan Suriye'nin önemli şehirlerinden biridir. İdlib veya İdlip, aynı isimli yönetim bölgesinin merkezi olan şehrin nüfüsu yerel sivil idare kayıtlarına göre 2 milyon 400 bin civarında. (200 yılı verilerine göre)



İdlib kuzey doğusunda Halep güneyde ise hama şehri arasında Halep'e 60 kilometre uzaklıkta. Suriye'nin kuzeybatısındaki, Afrin'in ise güneyinde yer alan kent, Hatay sınırında bulunuyor.

İdlib suriyenin ikinci büyük şehridir, tarihi milattan önceye dayanır. Romalılar, Bizaslılar, Memlukler ve en son Osmanlı hakimiyetinde kalmış olan şehir tarihi eserlerle dolu. Şehir yakınlarında pek çok eski şehir kalıntısı vardır. Bunlardan Ebla Antik Kenti, bir zamanlar bölgede önemli turistik ziyaret yerlerinden biriydi.

İdlib halkının %90'ı müslüman ve sünni. 1970'lerde Beşar'ın babası Hafız Esed'in zulmünden kaçanlar bu şehre, dağlık bölgelere yerleşti.

Güzel tarihi bir dokuya, eserlere ve kültürel mirasa sahip bu şehir, bugünlerde bir harebe haline gelmiş durumdadır.



İdlib'e bağlı 800 köy var. Münbit toprakları ile Suriye'nin önemli tarım merkezlerinden birisidir. Verimli kızıl topraklara sahip, her türlü ekime müsait güzel mahsul veren bir toprak özelliği vardır. Zeytin üretimi yapılmaktadır. Yörenin en önemli kaynaklarından biri de zeytin yağıdır. İdlib zeytin, pamuk, buğday ve meyve, özellikle kiraz için önemli bir üretim merkezidir.



Bunun dışında hayvancılık o bölgede çok yaygındır. Öyle ki Suriye'nin nerdeyse bütün etleri o yöreden gelir buna bağlı olarak süt ürünleri ve peynircilik gelişmiştir. Yemekleri, mezeleri etleri kebapları sebzeleri ile ün yapmış çok bereketli bir şehirdir.



Zamanında bu topraklarda dedemiz Sultan Abdülhamid Han bir hayli toprak satın almış.
Çiflikleri, zeytin tarlalarını o bölgeden çifçilere emanet edermiş. Güzel mahsul alınır ve hepsi fakir halka dağıtılırmış. Böylece uzun seneler bu şehirde kimse işsiz aç kalmamıştı.

Dostlarım İdlib, 2001 ile 2009 seneleri arasında sık uğradığım bir şehirdi. O yıllarda İstanbul'dan aracımla sık sık Şam'a seyahat ederdim. Şam'da ofisimiz vardı. Bu seyahatlerim sırasında İdlib'ten geçerdim ve her geçtiğimde mutlaka uğrar en az bir iki saat orada dinlenirdim.



Bu güzel şehrin güzel yemeklerinden yer, alış veriş yapar, hem Türkiye'den gelirken Şam'daki dostlarımın istekleri olurdu onların isteklerini teslim eder, Türkiye'ye dönerken de tekrar uğrayıp ailem için alışveriş yapar, peynir, zeytin, et sabun, zeytinyağı vs. alırdım.



Evet dostlarım İdlib nasıl bir şehirdi kısaca sizlere anlatmaya çalıştım.
Acaba bugün bu şehirde bu anlatıklarımdan bir şey kalmış mıdır ?
Bu gün bizler, bu şehrin huzurlu ve sakin havasına, eski güzel günlerine dönmesi için duacıyız.
Allah bu ülkeyi ve oradaki askerimizi korusun …
Allah'a emanet olunuz!