Yürekler kor oldu, ateş yine düştüğü yeri yaktı..
Türkiye'nin hiç bir ülkenin toprak bütünlüğünde gözü olmadığını hassaten vurgulamak istiyorum. Türkiye sınır hattını koruma ve Suriye'nin kuzeyinde tehdit oluşturacak terör unsurlarına karşı efor harcamaktadır...
Dün olduğu gibi bugün de Türkiye genlerinden aldığı özelliğin gereğini yaparak mazluma sahip çıkmış ve bölgedeki vahşete göz yummamıştır. Suriye iç savaşının başından itibaren Türkiye diplomatik çabayı harcamış, lakin bu çaba sonuçsuz kalmıştır...
Gerek milyonlarca mülteciye kucak açması, gerekse insani yardım konusundaki hassasiyeti, Türkiye’nin nasıl bir tavır içerisinde olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Maalesef Türkiye’nin bütün bu çabalarına rağmen bölgedeki Amerikan ve Rus kıskacı iç savaşı dahada körüklemiştir...
Kan üzerinde hükümdarlık süren bu eli kanlı iki devlet Türkiye’nin diplomasi ile çözüm çıkışlarına mesafeli yaklaşmıştır. Amerika ve Rusya bölgede diplomasiden yanaymış gibi izlenim vererek, aslında ise diplomasiyle bağdaşmayan uygulamalar içerisinde olmuşlardır...
Daha önce ki sınır ötesi operasyonlarının tamamında olduğu gibi Türkiye, İdlib operasyonunu da insani ve sivilleri korumak adına yürütmektedir. 4 milyon kişi gibi yeni bir göç dalgasının önüne geçmek ve bölgede güvenli bir yerleşim koridoru oluşturmak adına yürütülen operasyon maalesef başta Rusya ve Esed rejimi olmak üzere hain iş birlikçi odaklar tarafından sekteye uğratılmaya çalışılmıştır...
İdlib'de Askerlerimize yönelik haince hava saldırısı düzenlenmiş ve yüreğimizi kanatan bu saldırıda onlarca Mehmetçiğimiz şehit düşmüştür. Hatta yaralılarımızı almaya giden Ambulanslar dahi vurulmuştur. Hiç hiçbir savaşta sağlık görevlilerine saldırı düzenlenmez. Uluslararası hukuku hiçe sayan bu eli kanlılara elbette hesabını sormamız gerekir...
Sonucu ne olursa olsun Türkiye Askerlerinin kanını yerde bırakmayacaktır. İki yüzlü Rusya ve onun eniği Esed bunun hesabını ağır ödemelidir. Bu gün Türkiye'nin kararlı duruşu ve operasyon konusundaki ısrarcı yaklaşımı Rusya ile beraber Esed rejimini de endişeye sevk etmiştir. Düne kadar Türkiye’nin diplomasi girişimlerine karşı iki yüzlü tutum sergileyen Rusya bu gün Türkiye’yi operasyonda caydırmak adına sözde diplomasi önermektedir...
Mehmetçiğimize karşı haince saldırının altında yatan en büyük nedende budur. Bence Türkiye başladığı işi bitirmeli ve tüm ihanetlere rağmen bölgede güvenli bir ortam sağlamalıdır. Şehitlerimizin kanıda yerde bırakılmamalıdır...
İktidarı, Muhalefeti gün birlik günüdür. Gün siyasi rant ve polemik günü değildir. Çünki yüreğimiz yanmış ve ateş düştüğü yeri yakmıştır. Hak ve adalet adına çıktığımız bu yolda Rabbim ordumuzu Muzaffer eylesin inşallah...
Son bir söz " İhanet içerde olursa, Küffarla mücadele çıkmaza girer. Bir olmak ve beraber olmak zorundayız..."
Selam ve dua ile...
Dün olduğu gibi bugün de Türkiye genlerinden aldığı özelliğin gereğini yaparak mazluma sahip çıkmış ve bölgedeki vahşete göz yummamıştır. Suriye iç savaşının başından itibaren Türkiye diplomatik çabayı harcamış, lakin bu çaba sonuçsuz kalmıştır...
Gerek milyonlarca mülteciye kucak açması, gerekse insani yardım konusundaki hassasiyeti, Türkiye’nin nasıl bir tavır içerisinde olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Maalesef Türkiye’nin bütün bu çabalarına rağmen bölgedeki Amerikan ve Rus kıskacı iç savaşı dahada körüklemiştir...
Kan üzerinde hükümdarlık süren bu eli kanlı iki devlet Türkiye’nin diplomasi ile çözüm çıkışlarına mesafeli yaklaşmıştır. Amerika ve Rusya bölgede diplomasiden yanaymış gibi izlenim vererek, aslında ise diplomasiyle bağdaşmayan uygulamalar içerisinde olmuşlardır...
Daha önce ki sınır ötesi operasyonlarının tamamında olduğu gibi Türkiye, İdlib operasyonunu da insani ve sivilleri korumak adına yürütmektedir. 4 milyon kişi gibi yeni bir göç dalgasının önüne geçmek ve bölgede güvenli bir yerleşim koridoru oluşturmak adına yürütülen operasyon maalesef başta Rusya ve Esed rejimi olmak üzere hain iş birlikçi odaklar tarafından sekteye uğratılmaya çalışılmıştır...
İdlib'de Askerlerimize yönelik haince hava saldırısı düzenlenmiş ve yüreğimizi kanatan bu saldırıda onlarca Mehmetçiğimiz şehit düşmüştür. Hatta yaralılarımızı almaya giden Ambulanslar dahi vurulmuştur. Hiç hiçbir savaşta sağlık görevlilerine saldırı düzenlenmez. Uluslararası hukuku hiçe sayan bu eli kanlılara elbette hesabını sormamız gerekir...
Sonucu ne olursa olsun Türkiye Askerlerinin kanını yerde bırakmayacaktır. İki yüzlü Rusya ve onun eniği Esed bunun hesabını ağır ödemelidir. Bu gün Türkiye'nin kararlı duruşu ve operasyon konusundaki ısrarcı yaklaşımı Rusya ile beraber Esed rejimini de endişeye sevk etmiştir. Düne kadar Türkiye’nin diplomasi girişimlerine karşı iki yüzlü tutum sergileyen Rusya bu gün Türkiye’yi operasyonda caydırmak adına sözde diplomasi önermektedir...
Mehmetçiğimize karşı haince saldırının altında yatan en büyük nedende budur. Bence Türkiye başladığı işi bitirmeli ve tüm ihanetlere rağmen bölgede güvenli bir ortam sağlamalıdır. Şehitlerimizin kanıda yerde bırakılmamalıdır...
İktidarı, Muhalefeti gün birlik günüdür. Gün siyasi rant ve polemik günü değildir. Çünki yüreğimiz yanmış ve ateş düştüğü yeri yakmıştır. Hak ve adalet adına çıktığımız bu yolda Rabbim ordumuzu Muzaffer eylesin inşallah...
Son bir söz " İhanet içerde olursa, Küffarla mücadele çıkmaza girer. Bir olmak ve beraber olmak zorundayız..."
Selam ve dua ile...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Asker Geçgel