Sen üşüme koca reis, soğuk olan dağlar utansın..
Koca yürekli Reis ne demişti...
"Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..."
Haksız yere uzun yıllar hapis yatan ve yattığı hapishanenin buz gibi duvarlarının eşiğinde yukardaki şiiri kaleme alan, Anadolu'nun yiğit evladı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu vefatının 11. senei devresinde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum...
Ölümünden yıllar önce mapus damında yazdığı "Üşüyorum" şiirinde bahsettiği gibi maalesef üşüyerek bu dünyaya veda etti. 2009 yılı Mart ayında partisinin seçim çalışması için ilk defa kiralanan helikopterin düşmesi sonucu Maraş dağlarında Hakka yürüdü...
Ölümünün ardından bir çok soru işeretini bırakan Merhum Yazıcıoğlu'nu bilen her kes onun ne derece halkçı, milliyetçi ve tertemiz olduğunu. Yazıcıoğlu gerçek bir vatanperver hakiki bir dava adamıydı...
O menfaat odaklı bir kalabalıktan ziyade menfaatsiz ve dik yürümeyi hep tercih etti. Hatta ölümünden bir kaç gün önce sarfettiği "saniyesine dahi hükmedemediğin bir dünyada fırıldak olmaya gerek yok" sözleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır...
Gönül kırmaktan ziyade gönül almayı kendisine düstur edinen Muhsin başkan iyi bir eş, iyi bir aile babası, iyi bir vatanperver ve gerçek bir dava adamıydı...
Son bir söz "Senin kıymetini yeterince bilemedik koca yürekli Reis... Sen üşüme soğuk olan dağlar utansın.. "
Selam ve dua ile...
"Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..."
Haksız yere uzun yıllar hapis yatan ve yattığı hapishanenin buz gibi duvarlarının eşiğinde yukardaki şiiri kaleme alan, Anadolu'nun yiğit evladı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu vefatının 11. senei devresinde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum...
Ölümünden yıllar önce mapus damında yazdığı "Üşüyorum" şiirinde bahsettiği gibi maalesef üşüyerek bu dünyaya veda etti. 2009 yılı Mart ayında partisinin seçim çalışması için ilk defa kiralanan helikopterin düşmesi sonucu Maraş dağlarında Hakka yürüdü...
Ölümünün ardından bir çok soru işeretini bırakan Merhum Yazıcıoğlu'nu bilen her kes onun ne derece halkçı, milliyetçi ve tertemiz olduğunu. Yazıcıoğlu gerçek bir vatanperver hakiki bir dava adamıydı...
O menfaat odaklı bir kalabalıktan ziyade menfaatsiz ve dik yürümeyi hep tercih etti. Hatta ölümünden bir kaç gün önce sarfettiği "saniyesine dahi hükmedemediğin bir dünyada fırıldak olmaya gerek yok" sözleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır...
Gönül kırmaktan ziyade gönül almayı kendisine düstur edinen Muhsin başkan iyi bir eş, iyi bir aile babası, iyi bir vatanperver ve gerçek bir dava adamıydı...
Son bir söz "Senin kıymetini yeterince bilemedik koca yürekli Reis... Sen üşüme soğuk olan dağlar utansın.. "
Selam ve dua ile...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.