Yeni darbe söylentileri
Sosyal medyada bundan tabii nasibini aldı!
Suudi medyasına pek itibar etmem. Malum ABD’nin rüzgarına kapılmış gidiyorlar, objektif bir görüş beklemek, naiflik ve hatta ütopya olur bu aralar!
Ancak Rus basını daha ciddiye alınacak türden.
Çünkü Prawda geleneğini sürdüren bir basın. Yani istihbarat ağırlıklı çalışıyorlar!
Bunların da işaret ettiği, bu kez Darbenin Ulusalcı, NATO’cu akımı tarafından planlandığı yönünde!
Ve onlara göre, bu girişim, FETÖ’nün girişiminden daha iyi koordine edilip, başarıya ulaşacağı yönünde!
İşin garip tarafı ise, ülkemizde, bir sürü darbeci zihninde olan mihrakların, şimdiden ağzının sularının akması!
Onlara söylenecek söz ise belli: Darbeye kim kalkışırsa kalkışsın, gayrimeşrudur, demokrasi ye vurulan bir darbedir. İnsanların hür iradesine tecavüzdür!
Tarihimizde düzenlenen darbelerin hiç biri! Bu ülkeye herhangi bir katkı sağlamamış, aksine ülkeyi her daim 50 yıl geriye atmıştır!
Darbelerden sonra Milletimizin çektiği maddi ve manevi sıkıntılar ise cabası olmuştur, ki, 12 Eylül darbesinin travmaları daha halen sürmektedir!
Ülkeye verdiği tahribat da!
Demokrasi ye vurduğu neşter de!
Yıllarca ABD sen çıkmış derme çatma otomobillere, adını bile hakketmeyen ambulanslara, itfahiye araçlarına, sağlık ekipmanına, Askerimize ve hatta polisimize verilen silahlara muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız!
Ha, tabii, Amerika’dan olsun da isterse hurda olsun diyorsanız, o zaman da acil bir ruh ve sinir hastalıkları mütehassısına görünmenizi, önemle tavsiye ederim!
O günleri de hatırlamak istiyor iseniz, 70, 80, hatta 90’lı yılların filmlerini izlemeniz, yeterli olacaktır!
Gelelim meselenin Anatomisine!
Eminim ki, dış basının böyle bir şeyden haberi var ise, Türk İstihbaratının da çoktan olmuştur!
Devletimiz gerekli önlemleri almıştır!
15 Temmuz’da, darbe girişiminin baş aktörlüğü FETÖ gibi gösterilmeye çabalansa da aslında hepimiz baş aktör kimdi biliyoruz!
Darbeyi planlayan da lojistik destek veren de ABD, Almanya ve NATO idi!
Öyle ki, havada cirit atan hain jetlerin yakıt ikmalini İncirlik’den havalanan üç tanker uçağı üstlenmişti!
Hatta, İncirlik ve Akıncı hava üsleri kör ve sağır edildikten sonra aslında darbe başarısız olmuştu!
Sınır ötesinde bekleyen ABD ve İngiliz Ordusu, PKK ve DAEŞ güçleri, Haşdi Şabi haydutlarını hiç saymayalım!
Netice belli!
Hüsrana uğradı planladıkları darbe!
Aziz Türk Milleti, bugüne kadar dünyada eşi, benzeri görülmeyen bir kahramanlık destanı ile, Darbeye direndi, tüm iğrenç ve hainliklere rağmen, deneyenleri yerle bir etti!
Ve şimdi olan duruma bakalım;
15 Temmuz’u yaşamış, daha taptaze zihninde olan bir millet!
Tüm vahşeti görmüş, buna rağmen cansiperane direnmiş bir millet!
Bu kadar kısa bir süre içinde, böylesi bir ihanete meydan bırakır, fırsat verir mi?
Bence aklı olan hiçbir insan böyle bir deliliğe kalkışmaz!
Çünkü intihara gideceğini çok iyi bilir!
Bu milletin bu kez, affedici olmayacağını, merhamet etmeyeceğini ve elinde salt bayrak ile de çıkmayacağını bilir!
15 Temmuz’un nefreti daha dipdiri dururken, yeltenecek olan kim olursa olsun, sadece kendi yaptıkları ihanetin değil, 15 Temmuz’un da öfkesinin başlarına patlayacağını bilir!
Bu kez sokağa çıkacak olanların, dalga dalga üstlerine ölüm kusacağını bilir!
Kaldı ki, bunu kafasından geçiren her kim olursa olsun, Şerefli Türk Ordusu’nun tek bir neferinin ardından yürümeyeceğini de bilmelidir!
O tatbikat yalanları ile kimseyi kaldıramayacağını, halka karşı bir emir verdiğinde, ilk kurşunu kafasına yiyeceğini de bence çok iyi bilir!
İşte bundan dolayı da böyle bir deliliğe kimsenin yüreği yetmez!
İdeolojik olarak, köpeksi bir sadakat ile, adeta FETOŞ’a tapanlar başaramadı ise, içlerinde maneviyat dahi olmayanlar, sizce 15 Temmuz kahramanları karşısında ne yapabilirler ki?
Hadi hepsini bir yana bıraktık, sanki 15 Temmuz sona mı erdi?
Avrupa ülkelerinin, özellikle de Almanya’nın o tarihden bu yana sergilediği hasmane tavırlar, ABD’nin peş, peşe çektiği operasyonlar, sizce neyin devamı?
Ülkemizde esen güvensizlik havası, bürokrasinin aldığı darbe, neyin nesi?
Devlet kadrolarının durumu ortada. Halen FETÖ operasyonları devam etmekte ve korkarım daha uzun yıllar da bizi meşgul edecek bu konu!
Tüm bunlar göz önünde iken, 15 Temmuz bitti diye bir terim kullanmamız ne kadar doğru acaba?
Halbuki ülkemizin şu anda bambaşka bir konumda olması gerekiyordu!
Ekonomisi düzlüğe çıkmış, eksi yüz den sıfıra yaklaşmıştık!
Ancak yapılan tüm hainlikler, bu ülkeye bir Trilyon dolar zarara mal oldu!
İşin en acı bölümü de buna mal olanları biz şu anda TBMM’de muhalefet olarak baş tacı ediliyoruz!
Bu hususta dünyada örneğimiz yok!
Ülkemizin şu anda en az iki nükleer santralı olmalı, enerji de dışa bağımlılığı asgariye indirme yolunda olmamız gerekiyor du!
Dünya siyasetine şu an yön veren ülkeyiz!
ABD’nin eşkiyalığına, kural tanımamazlığına tek dur diyen ülkeyiz!
Ancak bunları ‘cash flow’a çevirmeyi bir türlü başaramadık!
Evet orta ve uzun vadede Doları belki önemsizliğe itecek, ticari para birimi olmaktan çıkaracak yeni bir akıma vesile olduk.
Olduk da bunun yerini Çin Yuan’ı alırsa, bizim pek bir menfaatımız olmayacak gibi gözüküyor!
‘Marketing’imiz, yani pazarlamamız pek parlak değil, reklam kabiliyetimiz gibi!
Çok eksik bir dinamizm var bu alanlarda!
Halbuki siyasetten geldiğimiz şu nokta dan çok daha fazla kazanç sağlamamız, bence gayet mümkün!
İnşaAllah önümüzdeki dönemde bunların bertaraf edildiğini ve bizim de win/win, yani kazan/kazan ilişkilerinde olacağımızı görürüz!
Türkiye de aklı olan Darbeye kalkışmaz!
Kalkışırsa başına gelecekleri çok iyi bilir!
Benim devletime ve mekanizmalarına, bu hususta güvecim tamdır!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Suudi medyasına pek itibar etmem. Malum ABD’nin rüzgarına kapılmış gidiyorlar, objektif bir görüş beklemek, naiflik ve hatta ütopya olur bu aralar!
Ancak Rus basını daha ciddiye alınacak türden.
Çünkü Prawda geleneğini sürdüren bir basın. Yani istihbarat ağırlıklı çalışıyorlar!
Bunların da işaret ettiği, bu kez Darbenin Ulusalcı, NATO’cu akımı tarafından planlandığı yönünde!
Ve onlara göre, bu girişim, FETÖ’nün girişiminden daha iyi koordine edilip, başarıya ulaşacağı yönünde!
İşin garip tarafı ise, ülkemizde, bir sürü darbeci zihninde olan mihrakların, şimdiden ağzının sularının akması!
Onlara söylenecek söz ise belli: Darbeye kim kalkışırsa kalkışsın, gayrimeşrudur, demokrasi ye vurulan bir darbedir. İnsanların hür iradesine tecavüzdür!
Tarihimizde düzenlenen darbelerin hiç biri! Bu ülkeye herhangi bir katkı sağlamamış, aksine ülkeyi her daim 50 yıl geriye atmıştır!
Darbelerden sonra Milletimizin çektiği maddi ve manevi sıkıntılar ise cabası olmuştur, ki, 12 Eylül darbesinin travmaları daha halen sürmektedir!
Ülkeye verdiği tahribat da!
Demokrasi ye vurduğu neşter de!
Yıllarca ABD sen çıkmış derme çatma otomobillere, adını bile hakketmeyen ambulanslara, itfahiye araçlarına, sağlık ekipmanına, Askerimize ve hatta polisimize verilen silahlara muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız!
Ha, tabii, Amerika’dan olsun da isterse hurda olsun diyorsanız, o zaman da acil bir ruh ve sinir hastalıkları mütehassısına görünmenizi, önemle tavsiye ederim!
O günleri de hatırlamak istiyor iseniz, 70, 80, hatta 90’lı yılların filmlerini izlemeniz, yeterli olacaktır!
Gelelim meselenin Anatomisine!
Eminim ki, dış basının böyle bir şeyden haberi var ise, Türk İstihbaratının da çoktan olmuştur!
Devletimiz gerekli önlemleri almıştır!
15 Temmuz’da, darbe girişiminin baş aktörlüğü FETÖ gibi gösterilmeye çabalansa da aslında hepimiz baş aktör kimdi biliyoruz!
Darbeyi planlayan da lojistik destek veren de ABD, Almanya ve NATO idi!
Öyle ki, havada cirit atan hain jetlerin yakıt ikmalini İncirlik’den havalanan üç tanker uçağı üstlenmişti!
Hatta, İncirlik ve Akıncı hava üsleri kör ve sağır edildikten sonra aslında darbe başarısız olmuştu!
Sınır ötesinde bekleyen ABD ve İngiliz Ordusu, PKK ve DAEŞ güçleri, Haşdi Şabi haydutlarını hiç saymayalım!
Netice belli!
Hüsrana uğradı planladıkları darbe!
Aziz Türk Milleti, bugüne kadar dünyada eşi, benzeri görülmeyen bir kahramanlık destanı ile, Darbeye direndi, tüm iğrenç ve hainliklere rağmen, deneyenleri yerle bir etti!
Ve şimdi olan duruma bakalım;
15 Temmuz’u yaşamış, daha taptaze zihninde olan bir millet!
Tüm vahşeti görmüş, buna rağmen cansiperane direnmiş bir millet!
Bu kadar kısa bir süre içinde, böylesi bir ihanete meydan bırakır, fırsat verir mi?
Bence aklı olan hiçbir insan böyle bir deliliğe kalkışmaz!
Çünkü intihara gideceğini çok iyi bilir!
Bu milletin bu kez, affedici olmayacağını, merhamet etmeyeceğini ve elinde salt bayrak ile de çıkmayacağını bilir!
15 Temmuz’un nefreti daha dipdiri dururken, yeltenecek olan kim olursa olsun, sadece kendi yaptıkları ihanetin değil, 15 Temmuz’un da öfkesinin başlarına patlayacağını bilir!
Bu kez sokağa çıkacak olanların, dalga dalga üstlerine ölüm kusacağını bilir!
Kaldı ki, bunu kafasından geçiren her kim olursa olsun, Şerefli Türk Ordusu’nun tek bir neferinin ardından yürümeyeceğini de bilmelidir!
O tatbikat yalanları ile kimseyi kaldıramayacağını, halka karşı bir emir verdiğinde, ilk kurşunu kafasına yiyeceğini de bence çok iyi bilir!
İşte bundan dolayı da böyle bir deliliğe kimsenin yüreği yetmez!
İdeolojik olarak, köpeksi bir sadakat ile, adeta FETOŞ’a tapanlar başaramadı ise, içlerinde maneviyat dahi olmayanlar, sizce 15 Temmuz kahramanları karşısında ne yapabilirler ki?
Hadi hepsini bir yana bıraktık, sanki 15 Temmuz sona mı erdi?
Avrupa ülkelerinin, özellikle de Almanya’nın o tarihden bu yana sergilediği hasmane tavırlar, ABD’nin peş, peşe çektiği operasyonlar, sizce neyin devamı?
Ülkemizde esen güvensizlik havası, bürokrasinin aldığı darbe, neyin nesi?
Devlet kadrolarının durumu ortada. Halen FETÖ operasyonları devam etmekte ve korkarım daha uzun yıllar da bizi meşgul edecek bu konu!
Tüm bunlar göz önünde iken, 15 Temmuz bitti diye bir terim kullanmamız ne kadar doğru acaba?
Halbuki ülkemizin şu anda bambaşka bir konumda olması gerekiyordu!
Ekonomisi düzlüğe çıkmış, eksi yüz den sıfıra yaklaşmıştık!
Ancak yapılan tüm hainlikler, bu ülkeye bir Trilyon dolar zarara mal oldu!
İşin en acı bölümü de buna mal olanları biz şu anda TBMM’de muhalefet olarak baş tacı ediliyoruz!
Bu hususta dünyada örneğimiz yok!
Ülkemizin şu anda en az iki nükleer santralı olmalı, enerji de dışa bağımlılığı asgariye indirme yolunda olmamız gerekiyor du!
Dünya siyasetine şu an yön veren ülkeyiz!
ABD’nin eşkiyalığına, kural tanımamazlığına tek dur diyen ülkeyiz!
Ancak bunları ‘cash flow’a çevirmeyi bir türlü başaramadık!
Evet orta ve uzun vadede Doları belki önemsizliğe itecek, ticari para birimi olmaktan çıkaracak yeni bir akıma vesile olduk.
Olduk da bunun yerini Çin Yuan’ı alırsa, bizim pek bir menfaatımız olmayacak gibi gözüküyor!
‘Marketing’imiz, yani pazarlamamız pek parlak değil, reklam kabiliyetimiz gibi!
Çok eksik bir dinamizm var bu alanlarda!
Halbuki siyasetten geldiğimiz şu nokta dan çok daha fazla kazanç sağlamamız, bence gayet mümkün!
İnşaAllah önümüzdeki dönemde bunların bertaraf edildiğini ve bizim de win/win, yani kazan/kazan ilişkilerinde olacağımızı görürüz!
Türkiye de aklı olan Darbeye kalkışmaz!
Kalkışırsa başına gelecekleri çok iyi bilir!
Benim devletime ve mekanizmalarına, bu hususta güvecim tamdır!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.