Sağlam ip!
Hatta bir kere değil, tam emin olana kadar kontrol etmek.
Çünkü ip çürük ise yırtılmış ise ille de inersiniz de nasıl inersiniz, mesele odur!
Ukrayna'ya kuyuya inmek için çok gaz verildi, bir de ip uzatıldı.
Ancak gel gör ki, kuyuya inince, ip yukardan kesildi!
Sanırım bu metafor amacım üzere anlaşılmıştır.
Gazı veren AB, ABD, NATO!
İpi kesenler de aynı bunlar.
İşin ilginç tarafı ise el altından Putin'e Ukrayna'yı altın tepside sunanlar aynı!
Bugün olup bitenleri kendi kendine gelişen bir olay sananlar, büyük fotoğrafı görmekten uzak olan insanlardır.
2019'dan beri, yazıyoruz, çiziyoruz, anlatıyoruz.
Her şey birbiri ile iltisaklı, iniltili, devamın devamı.
Pandemi bir düzenleme enstrümanı idi ve iki yıldır, o veya bu şekilde sürdürülüyor.
Ve o zaman da dedik, bugün de diyoruz:
Pandemi ille de bitecekti, şimdi de bitmek üzere.
Ancak, bu işleri planlayanlar, Pandemi den umduklarını bulamayınca, vitesi yükseltecekler dedik.
Nitekim yükselttiler.
Ukrayna/Rusya savaşı baş gösterdi işte!
Çünkü yeni dünya düzeni için kaos şart, büyük kaos şart.
En büyük kaoslar ise savaşlardan doğarlar.
Şu an global bir kumar oynatılıyor.
Kumar da tek ve daima kazanan sadece bankadır/oynatandır.
Savaş da böyledir, kazanan tek taraf, savaşları başlattıranlar olur, savaşanlar olmaz.
Putin, patronlarının dediklerini yaparak bu savaşı başlattı.
Çünkü tüm Batının ne kadar tehdidi varsa, hiçbirinin ciddi olmadığını gayet iyi biliyor.
Aslında baktığımızda, Ukrayna'nın açıkça peşkeş çekildiğini görebiliyoruz.
İşin daha vahimi ise bu senaryoyu daha önceleri de pek çok kez görmüş olmamızdır.
Humeyni'yi palazlandırıp İran'ın başına getiren kimse,
Saddam Hüseyin'i palazlandırıp Irak'ın başına getiren kimse,
Bu iki Devleti savaşa kışkırtanlar da aynı güçlerdi.
Hülasa, Saddamı Kuveyt'e saldırması için pohpohlayanlar da sonrası bunu savaş sebebi sayanlarda aynı güçlerdi.
Güya Rusya'ya karşı Bin Ladin'i yetiştirip, sonra da onu yok etmek için, Afganistan'a, Irak'a, Pakistan'a saldıranlar da aynı güçlerdi.
Bugün Putin'in önüne Ukrayna'yı yem edenler de ülkelerindeki Rus bankalarının paralarına çökenlerde aynı güçler!
Olan yine sivillere olacak, ölen öldüğü ile, kalan kaldığı ile kalacak.
Ancak perde arkasında birileri yine çok paralar kazanacaklar.
Tüm bunlar olup biterken ise bizim ülkemizdeki muhalefet, kayış atmış halde, kendi gerçeklerini kurmaya çalışmakta.
Mesela Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, adeta akıl tutulması yaşamış gibi, Rus/Ukrayna krizinden Türk hükümetini sorumlu tutmakta.
Tek ses halinde, başta Akşener olmak üzere, hepsi S400lerin iadesini istiyor, yerlerini merak ediyor.
Kılıçdaroğlu daha hafta başında, İngiliz basınına resmen "iktidar olursak S400leri iade edeceğiz" diyerek sanırım bağlılıklarını bildirdi!
Tüm dünyada olup bitenleri, bölgemizde cereyan edenleri görüpte böyle bir demeci vermenin başka bir açıklaması olmasa gerek.
Ve evet, yazık, çok yazık ki, bu ülke böylesi bir muhalefeti asla hakketmemekte!
Sonuçta Lavrov, başladığı gün itibarı ile konuyu masaya taşıma sinyallerini verdi.
Zaten pek başkacada yapabilecekleri bir şey yok.
İşgal, hele de sürekli işgal, son derece pahalıdır.
Sürekli olarak devleşmiş bir askeri aparatın masraflarını karşılamak için, işgal ettiğiniz yerlerden en az on katını alabilme durumunu gerektirir.
Ukrayna'da böylesi bir durum söz konusu değil.
Rusya'nın ise bunlara harcayacak ekstra bir parası yok.
Neticede, ABD çıkarlarına bakacak, Rusya çıkarlarına bakacak.
Fakat şimdiden belli olan bazı gerçekleri de kimse inkâr edemez.
Birincisi, NATO caydırılıcığını da önemini de yitirdi.
ABD, inandırılığını ve itibarını yitirdi.
AB, kendi kendini önemsizliğe sevketti.
Bol keseden atıp tutan bu Batı kulüpleri, iş başa geldiğinde, ancak boş laf ürettiklerini gösterdiler ve tüm dünyada bunu gayet net gördü.
Gördü, çünkü tüm dünyanın gözü önünde, Deli Petro'nun modern versiyonu olan Vladimir Putin, istediğini yaptı ve bir ülkeye saldırdı.
Ne hak tanıdı ne hukuk.
Maalesef, Ukrayna da kuyuya inerken, ipi kontrol etmedi.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Çünkü ip çürük ise yırtılmış ise ille de inersiniz de nasıl inersiniz, mesele odur!
Ukrayna'ya kuyuya inmek için çok gaz verildi, bir de ip uzatıldı.
Ancak gel gör ki, kuyuya inince, ip yukardan kesildi!
Sanırım bu metafor amacım üzere anlaşılmıştır.
Gazı veren AB, ABD, NATO!
İpi kesenler de aynı bunlar.
İşin ilginç tarafı ise el altından Putin'e Ukrayna'yı altın tepside sunanlar aynı!
Bugün olup bitenleri kendi kendine gelişen bir olay sananlar, büyük fotoğrafı görmekten uzak olan insanlardır.
2019'dan beri, yazıyoruz, çiziyoruz, anlatıyoruz.
Her şey birbiri ile iltisaklı, iniltili, devamın devamı.
Pandemi bir düzenleme enstrümanı idi ve iki yıldır, o veya bu şekilde sürdürülüyor.
Ve o zaman da dedik, bugün de diyoruz:
Pandemi ille de bitecekti, şimdi de bitmek üzere.
Ancak, bu işleri planlayanlar, Pandemi den umduklarını bulamayınca, vitesi yükseltecekler dedik.
Nitekim yükselttiler.
Ukrayna/Rusya savaşı baş gösterdi işte!
Çünkü yeni dünya düzeni için kaos şart, büyük kaos şart.
En büyük kaoslar ise savaşlardan doğarlar.
Şu an global bir kumar oynatılıyor.
Kumar da tek ve daima kazanan sadece bankadır/oynatandır.
Savaş da böyledir, kazanan tek taraf, savaşları başlattıranlar olur, savaşanlar olmaz.
Putin, patronlarının dediklerini yaparak bu savaşı başlattı.
Çünkü tüm Batının ne kadar tehdidi varsa, hiçbirinin ciddi olmadığını gayet iyi biliyor.
Aslında baktığımızda, Ukrayna'nın açıkça peşkeş çekildiğini görebiliyoruz.
İşin daha vahimi ise bu senaryoyu daha önceleri de pek çok kez görmüş olmamızdır.
Humeyni'yi palazlandırıp İran'ın başına getiren kimse,
Saddam Hüseyin'i palazlandırıp Irak'ın başına getiren kimse,
Bu iki Devleti savaşa kışkırtanlar da aynı güçlerdi.
Hülasa, Saddamı Kuveyt'e saldırması için pohpohlayanlar da sonrası bunu savaş sebebi sayanlarda aynı güçlerdi.
Güya Rusya'ya karşı Bin Ladin'i yetiştirip, sonra da onu yok etmek için, Afganistan'a, Irak'a, Pakistan'a saldıranlar da aynı güçlerdi.
Bugün Putin'in önüne Ukrayna'yı yem edenler de ülkelerindeki Rus bankalarının paralarına çökenlerde aynı güçler!
Olan yine sivillere olacak, ölen öldüğü ile, kalan kaldığı ile kalacak.
Ancak perde arkasında birileri yine çok paralar kazanacaklar.
Tüm bunlar olup biterken ise bizim ülkemizdeki muhalefet, kayış atmış halde, kendi gerçeklerini kurmaya çalışmakta.
Mesela Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, adeta akıl tutulması yaşamış gibi, Rus/Ukrayna krizinden Türk hükümetini sorumlu tutmakta.
Tek ses halinde, başta Akşener olmak üzere, hepsi S400lerin iadesini istiyor, yerlerini merak ediyor.
Kılıçdaroğlu daha hafta başında, İngiliz basınına resmen "iktidar olursak S400leri iade edeceğiz" diyerek sanırım bağlılıklarını bildirdi!
Tüm dünyada olup bitenleri, bölgemizde cereyan edenleri görüpte böyle bir demeci vermenin başka bir açıklaması olmasa gerek.
Ve evet, yazık, çok yazık ki, bu ülke böylesi bir muhalefeti asla hakketmemekte!
Sonuçta Lavrov, başladığı gün itibarı ile konuyu masaya taşıma sinyallerini verdi.
Zaten pek başkacada yapabilecekleri bir şey yok.
İşgal, hele de sürekli işgal, son derece pahalıdır.
Sürekli olarak devleşmiş bir askeri aparatın masraflarını karşılamak için, işgal ettiğiniz yerlerden en az on katını alabilme durumunu gerektirir.
Ukrayna'da böylesi bir durum söz konusu değil.
Rusya'nın ise bunlara harcayacak ekstra bir parası yok.
Neticede, ABD çıkarlarına bakacak, Rusya çıkarlarına bakacak.
Fakat şimdiden belli olan bazı gerçekleri de kimse inkâr edemez.
Birincisi, NATO caydırılıcığını da önemini de yitirdi.
ABD, inandırılığını ve itibarını yitirdi.
AB, kendi kendini önemsizliğe sevketti.
Bol keseden atıp tutan bu Batı kulüpleri, iş başa geldiğinde, ancak boş laf ürettiklerini gösterdiler ve tüm dünyada bunu gayet net gördü.
Gördü, çünkü tüm dünyanın gözü önünde, Deli Petro'nun modern versiyonu olan Vladimir Putin, istediğini yaptı ve bir ülkeye saldırdı.
Ne hak tanıdı ne hukuk.
Maalesef, Ukrayna da kuyuya inerken, ipi kontrol etmedi.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.