Hurafeler kalksın artık
Altı Şubat depreminden 13 gün geçti.
Mucizeler devam etse de artık gün toplama günü.
Bir kez daha, Şehid olanlara Allahtan Rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ancak artık, bazı hurafelerin ve saçmalıkların, şarlatanlıkların bir sona ermesi gerek.
Bakın, birçok arkadaşım, kardeşim, arama kurtarma faaliyetine katıldı, konuştum, konuşuyorum.
Bunların başında Doç. Dr. Feridun Çelikten hocam gelir ki, bu konu hakkında tanınmış bir otoritedir.
Özetle:
Çök, kapan, tutun saçmalığı hiçbir işe yaramaz.
Yaran bir yaşam üçgeni oluşturacak bölgede cenin pozisyonu alarak hedef küçültmekdir.
Hayatta kalanların %100 bundan dolayı sağ kalabilmiştir.
Kapı arası, kiriş arasına girmek.
Mutlak ölüm demektir.
Kaçmak için, 15/30 saniyeniz var, ya en üst katlara doğru, ya da yakınsanız dışarı kaçın. Öyle bir imkânınız yoksa, kanape, koltuk, yatak gibi yerlerin dibine yatın, cenin pozisyonu alarak hedef küçültün. Bu hayat kurtarır.
Yatarken, şarjı dolu bir telefon yanınızda olsun.
Kol saati kullanın.
Mümkünse bir şişe su da başınızın yanında olsun.
Baş tarafınızın üstüne, küçük bir rafta su bırakın ki, uykuda iken düşer, uyandırır.
Ya da zil takın.
Gaz vanası, elektrik şalteri ile hiç uğraşmayın, kaçın.
Evinizin kapısına giden yolu, tıkanmayacak hale getirin. Son şansınız bu olabilir.
Alacağınız evin, boyasına, banyosuna değil de kullanılan malzemesine, zeminin uygun olup olmadığına bakın.
Boya, badana, musluk değişir de eksik malzeme, hayatınıza mal olabilir.
Ülkemiz bir deprem kuşağında.
Fay hattı haritaları, İnternet'e bile var.
Bakmadan yer almayın. Zira fay hattı üzerinde, en sağlam yapı bile dayanmaz.
Umarım ilgili makamlar, bu saatten sonra, deprem eğitimi başlığı altında verilen eğitimlerin içeriklerini, temelden gözden geçirir.
Gelelim şarlatanlıklara.
Yüzde 5, 15, 20 fazla para kazanmak için, 20, 30 santimetre kazanmak için, komşu binanın duvarını kullanan, kolundan çalan, çimento dan demirden çalan şarlatanlar, doğrudan toplu cinayetten yargılanmalıdır.
Bunun lamisi cimisi yoktur.
Yıkım kararı verilmiş bölgeler, senelerce birilerinin keyfini beklemeden faale geçilmelidir.
Kentsel dönüşüme giren bölgelerde, bir kaç uyanık geçinenler, gözü duymayanlar ile gerekirse istimlak yolu ile üstüne gidilmeli ve en kısa zamanda gerçekleşmelidir.
Söz konusu insan hayatı ise asla tavize yer yoktur ve olmamalıdır da.
Zemin etüdü iyi çıkmayan yerlerde, yapıya kim müsadere etmiş ise ruhsat, tapu vermiş ise yargılanmalıdır, hemen şimdi.
Deprem izolatörleri, bir inşaatın maliyetini %10 ile 20 arasında arttırır.
Yüksek binalarda bunları zorunlu kılmak artık şart oğlu şart olmuştur.
Bu felaket, bizlere çok şey öğretirmiş olmalı. Olmalı.
2023 de, bu kadar can kaybı, yazık ki ayıp.
İnşaat sektöründe bugünden tezi yok, sıfır tolerans zamanı gelmiştir.
Çünkü tolerans ölüm demektir, Can demektir.
Bunlar burada dursun.
Ben bu gece, necip Türk Milletinin bir ferdi olmaktan bir kez daha, farklı gururunu yaşadım, yaşıyorum.
Bu büyük millet, bir gecede;
115 Milyar, 146 Milyon, 528 bin TL toplamayı başarmıştır.
Bu ise:
5.702.383 EUR
6. 107.273 USD eder.
Sanırım insanlık tarihinin en büyük bağış kampanyası ile tüm rekorları kırmıştır.
Teşekkürler Türkiyem.
Zaten teferruatlı bir teşekkür yazısı yazıyorum, ama bu daha elzem geldi bana.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Mucizeler devam etse de artık gün toplama günü.
Bir kez daha, Şehid olanlara Allahtan Rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Ancak artık, bazı hurafelerin ve saçmalıkların, şarlatanlıkların bir sona ermesi gerek.
Bakın, birçok arkadaşım, kardeşim, arama kurtarma faaliyetine katıldı, konuştum, konuşuyorum.
Bunların başında Doç. Dr. Feridun Çelikten hocam gelir ki, bu konu hakkında tanınmış bir otoritedir.
Özetle:
Çök, kapan, tutun saçmalığı hiçbir işe yaramaz.
Yaran bir yaşam üçgeni oluşturacak bölgede cenin pozisyonu alarak hedef küçültmekdir.
Hayatta kalanların %100 bundan dolayı sağ kalabilmiştir.
Kapı arası, kiriş arasına girmek.
Mutlak ölüm demektir.
Kaçmak için, 15/30 saniyeniz var, ya en üst katlara doğru, ya da yakınsanız dışarı kaçın. Öyle bir imkânınız yoksa, kanape, koltuk, yatak gibi yerlerin dibine yatın, cenin pozisyonu alarak hedef küçültün. Bu hayat kurtarır.
Yatarken, şarjı dolu bir telefon yanınızda olsun.
Kol saati kullanın.
Mümkünse bir şişe su da başınızın yanında olsun.
Baş tarafınızın üstüne, küçük bir rafta su bırakın ki, uykuda iken düşer, uyandırır.
Ya da zil takın.
Gaz vanası, elektrik şalteri ile hiç uğraşmayın, kaçın.
Evinizin kapısına giden yolu, tıkanmayacak hale getirin. Son şansınız bu olabilir.
Alacağınız evin, boyasına, banyosuna değil de kullanılan malzemesine, zeminin uygun olup olmadığına bakın.
Boya, badana, musluk değişir de eksik malzeme, hayatınıza mal olabilir.
Ülkemiz bir deprem kuşağında.
Fay hattı haritaları, İnternet'e bile var.
Bakmadan yer almayın. Zira fay hattı üzerinde, en sağlam yapı bile dayanmaz.
Umarım ilgili makamlar, bu saatten sonra, deprem eğitimi başlığı altında verilen eğitimlerin içeriklerini, temelden gözden geçirir.
Gelelim şarlatanlıklara.
Yüzde 5, 15, 20 fazla para kazanmak için, 20, 30 santimetre kazanmak için, komşu binanın duvarını kullanan, kolundan çalan, çimento dan demirden çalan şarlatanlar, doğrudan toplu cinayetten yargılanmalıdır.
Bunun lamisi cimisi yoktur.
Yıkım kararı verilmiş bölgeler, senelerce birilerinin keyfini beklemeden faale geçilmelidir.
Kentsel dönüşüme giren bölgelerde, bir kaç uyanık geçinenler, gözü duymayanlar ile gerekirse istimlak yolu ile üstüne gidilmeli ve en kısa zamanda gerçekleşmelidir.
Söz konusu insan hayatı ise asla tavize yer yoktur ve olmamalıdır da.
Zemin etüdü iyi çıkmayan yerlerde, yapıya kim müsadere etmiş ise ruhsat, tapu vermiş ise yargılanmalıdır, hemen şimdi.
Deprem izolatörleri, bir inşaatın maliyetini %10 ile 20 arasında arttırır.
Yüksek binalarda bunları zorunlu kılmak artık şart oğlu şart olmuştur.
Bu felaket, bizlere çok şey öğretirmiş olmalı. Olmalı.
2023 de, bu kadar can kaybı, yazık ki ayıp.
İnşaat sektöründe bugünden tezi yok, sıfır tolerans zamanı gelmiştir.
Çünkü tolerans ölüm demektir, Can demektir.
Bunlar burada dursun.
Ben bu gece, necip Türk Milletinin bir ferdi olmaktan bir kez daha, farklı gururunu yaşadım, yaşıyorum.
Bu büyük millet, bir gecede;
115 Milyar, 146 Milyon, 528 bin TL toplamayı başarmıştır.
Bu ise:
5.702.383 EUR
6. 107.273 USD eder.
Sanırım insanlık tarihinin en büyük bağış kampanyası ile tüm rekorları kırmıştır.
Teşekkürler Türkiyem.
Zaten teferruatlı bir teşekkür yazısı yazıyorum, ama bu daha elzem geldi bana.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.