Dönme dolap
S400 aldılar, yaptırım uygulayalım.
Barış Pınarı Harekatı yaptılar, yaptırım uygulayalım.
Denizler anlaşması yaptılar, yaptırım uygulayalım.
Meclis’te konuşalım, BM’de konuşalım, AB’de konuşalım.
Yani gerçekten de sıktı, bunalttı artık.
Sanki bu dünyada tek yaptırım yapma gücü sizde.
Karşınızda da muz cumhuriyeti vardı.
Böyle boş boş konuşacağınıza ve de sıkıyorsa, ne yapacaksanız yapın, ki biz de işimize bakalım.
İnceldiği yerden kopsun artık.
Çünkü kopacak.
Zira sizin hamleleriniz karşısında, elbette bizim de hamlelerimiz olacak.
Akabinde de ilişki milişki kalmayacak. Kalamayacak.
Kısa vadede Türkiye kaybediyor gibi gözükse de otta ve uzun vadede, kazanan Türkiye olacak.
Haydi, kasıp, kasılmayı bırakın da biraz da gerçekler ile yüzleşin.
Ortadoğu da Türkiyesiz, hiçbir plan yapamazsınız. Yapsanız da tutmaz.
Ülkemizdeki hava üslerine ihtiyacınız var.
Alternatifleri elbette vardır, ancak hiçbiri Türkiye kadar avantajlı olamaz.
Bunu da biliyorsunuz.
F35leri şimdiden satacak yer bulamıyor iken, bizim de programdan tamamen çıkmamız, size milyarlarca dolara mal olacağı gibi, yeniden organize olmak, gereksiz ve önünü göremediğiniz zaman ve para kaybına mal olacak.
Bunu göze alamazsınız.
Yani blöf yapıyorsunuz ve elinizde boş.
Ve şimdi biz restinize rest dersek, ne yapacaksınız?
Hele ki Avrupa?
Daha kendini savunmaktan yoksun bir Avrupa.
20 yıldır bir ortak ordu kurma hayali ile yaşayıp, bu hedefe asla ulaşamayan Avrupa?
NATO’nun gücü arkanızda olmasa, kime ahkam kesebilirsiniz ki?
Hanginizin ordusu bir işe yarıyor?
Velev ki Rusya saldırdı.
Hem de tüm Avrupa’ya?
Hangi biriniz, hanginizi koruyacak?
Demode ve desole Alman ordusu mu?
Güldürmeyin.
Gelelim ekonomik konulara.
Almanya, Fransa, İtalya, Çekya, İspanya!
En güçlü sektörleri otomotiv sektörü.
Peki, bir bakalım, hangi ülkeye ne kadar araç satıyorlar?
Mercedes, Türkiye olmasa, Vito’yu kime satacak, C, E ve S modellerini, SUVleri?
VW, Transporter’ı, Passat’ı, Jetta, Golf ve Polo yu?
Renault, Peugeot, Citroen, Fiat?
Türkiye olmasa, ayakta ne kadar durabilecekler?
Skoda?
Biz eli güçsüz değiliz.
O Türkiye on yıl geride kaldı.
Elbette bizim içimizde de halen Türkiye’yi güçsüz, kuvvetsiz görenler var.
Klasik geri kalmışlık sendromu bu.
Fakat, biz artık önemli bir pazarız.
Pek çok sektörün, aslında ayakta kalma sebebi olacak kadar güçlü bir Pazar.
Ve bunu ben söylemiyorum.
Geçen aylarda, Audi, BMW, Mercedes, VW, bilanço beklentilerini, defalarca aşağıya çektiler.
Hepsi de şirket tarihlerinin en büyük krizinden bahsetmekte.
Yani öyle, kibirli, kibirli, kasıntı yapacak durumda değiller.
Yaptırım mı uygulayacaksınız?
Biz de tüm ürünlerinize, ABD usulü, ceza vergileri ve gümrükleri uygular isek, bunları da kimse almaya tenezzül etmezse… siz bilirsiniz.
Ancak hatırlatalım: Apo, İtalya’ya sığında, bu millet, Fiat ve makarna ya boykot çekmiş, onlar da Apo’yu İtalya’dan sürmek durumunda kalmıştı.
Bu millet, öyle ulvi bir millettir ki, gerekirse, az yer, yokluğa katlanır da kimseye pabuç bırakmaz çok şükür.
Her ne kadar, içimizdeki piyonlarınız size başka masallar anlatsalar da gerçekler bunlar.
Onun için, onu yaparız, bunu yaparız diye tehditler savururken, bu gerçekleri bir göz önünde bulundurun. Hesabınızı ona göre yapın.
Dedik ya azdan az, çoktan çok gider.
İnceldiği yerden de kopar!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Barış Pınarı Harekatı yaptılar, yaptırım uygulayalım.
Denizler anlaşması yaptılar, yaptırım uygulayalım.
Meclis’te konuşalım, BM’de konuşalım, AB’de konuşalım.
Yani gerçekten de sıktı, bunalttı artık.
Sanki bu dünyada tek yaptırım yapma gücü sizde.
Karşınızda da muz cumhuriyeti vardı.
Böyle boş boş konuşacağınıza ve de sıkıyorsa, ne yapacaksanız yapın, ki biz de işimize bakalım.
İnceldiği yerden kopsun artık.
Çünkü kopacak.
Zira sizin hamleleriniz karşısında, elbette bizim de hamlelerimiz olacak.
Akabinde de ilişki milişki kalmayacak. Kalamayacak.
Kısa vadede Türkiye kaybediyor gibi gözükse de otta ve uzun vadede, kazanan Türkiye olacak.
Haydi, kasıp, kasılmayı bırakın da biraz da gerçekler ile yüzleşin.
Ortadoğu da Türkiyesiz, hiçbir plan yapamazsınız. Yapsanız da tutmaz.
Ülkemizdeki hava üslerine ihtiyacınız var.
Alternatifleri elbette vardır, ancak hiçbiri Türkiye kadar avantajlı olamaz.
Bunu da biliyorsunuz.
F35leri şimdiden satacak yer bulamıyor iken, bizim de programdan tamamen çıkmamız, size milyarlarca dolara mal olacağı gibi, yeniden organize olmak, gereksiz ve önünü göremediğiniz zaman ve para kaybına mal olacak.
Bunu göze alamazsınız.
Yani blöf yapıyorsunuz ve elinizde boş.
Ve şimdi biz restinize rest dersek, ne yapacaksınız?
Hele ki Avrupa?
Daha kendini savunmaktan yoksun bir Avrupa.
20 yıldır bir ortak ordu kurma hayali ile yaşayıp, bu hedefe asla ulaşamayan Avrupa?
NATO’nun gücü arkanızda olmasa, kime ahkam kesebilirsiniz ki?
Hanginizin ordusu bir işe yarıyor?
Velev ki Rusya saldırdı.
Hem de tüm Avrupa’ya?
Hangi biriniz, hanginizi koruyacak?
Demode ve desole Alman ordusu mu?
Güldürmeyin.
Gelelim ekonomik konulara.
Almanya, Fransa, İtalya, Çekya, İspanya!
En güçlü sektörleri otomotiv sektörü.
Peki, bir bakalım, hangi ülkeye ne kadar araç satıyorlar?
Mercedes, Türkiye olmasa, Vito’yu kime satacak, C, E ve S modellerini, SUVleri?
VW, Transporter’ı, Passat’ı, Jetta, Golf ve Polo yu?
Renault, Peugeot, Citroen, Fiat?
Türkiye olmasa, ayakta ne kadar durabilecekler?
Skoda?
Biz eli güçsüz değiliz.
O Türkiye on yıl geride kaldı.
Elbette bizim içimizde de halen Türkiye’yi güçsüz, kuvvetsiz görenler var.
Klasik geri kalmışlık sendromu bu.
Fakat, biz artık önemli bir pazarız.
Pek çok sektörün, aslında ayakta kalma sebebi olacak kadar güçlü bir Pazar.
Ve bunu ben söylemiyorum.
Geçen aylarda, Audi, BMW, Mercedes, VW, bilanço beklentilerini, defalarca aşağıya çektiler.
Hepsi de şirket tarihlerinin en büyük krizinden bahsetmekte.
Yani öyle, kibirli, kibirli, kasıntı yapacak durumda değiller.
Yaptırım mı uygulayacaksınız?
Biz de tüm ürünlerinize, ABD usulü, ceza vergileri ve gümrükleri uygular isek, bunları da kimse almaya tenezzül etmezse… siz bilirsiniz.
Ancak hatırlatalım: Apo, İtalya’ya sığında, bu millet, Fiat ve makarna ya boykot çekmiş, onlar da Apo’yu İtalya’dan sürmek durumunda kalmıştı.
Bu millet, öyle ulvi bir millettir ki, gerekirse, az yer, yokluğa katlanır da kimseye pabuç bırakmaz çok şükür.
Her ne kadar, içimizdeki piyonlarınız size başka masallar anlatsalar da gerçekler bunlar.
Onun için, onu yaparız, bunu yaparız diye tehditler savururken, bu gerçekleri bir göz önünde bulundurun. Hesabınızı ona göre yapın.
Dedik ya azdan az, çoktan çok gider.
İnceldiği yerden de kopar!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.