Beni karıştırmayın mı, karar vericiler mi?
Artık neylerine güveniyorlarsa, İBB ve ABB Başkanları, ambisyonlarını bildiriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, atarlı, giderli "ama demokrat amca" rollerine giriyor.
Meral Akşener ve İyi Parti, bu işte biz de varız diyor.
Ortalık curcuna!
Bunlara bilahare değineceğiz de beni çok rahatsız eden, hatta irrite eden, başka bir olay oldu, o da Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın verdiği demeç.
Neydi bu demeç peki?
"İç ve dış karar vericiler kimi derse onu aday gösterecek!"
Af buyurun?
Ne demek bu yahu?
Türkiye'nin en köklü partisi, kendi iradesine göre değil de ne idiğü belli olmayan "karar vericiler" in doğrultusunda, hatta direktifinde mi aday gösterecek?
O zaman ben de şunu sorarım kardeşim: CHP kimin?
Hizmet ettiği kim, kimler?
Belli ki Türk milleti değil, belli ki kendi tabanı da değil?
Dikkatinizi çekmek isterim ki, CHP Genel Merkezinden, bu demece hiçbir tepki gelmedi!
Bu ne melem bir olaydır, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?
Bir partinin iradesini kendi tabanı belirlemeyecekse, o zaman siyasi parti değil, birilerinin aparatıdır.
Hem kimmiş bu "karar vericiler?"
CHP bin popülerlerinin her daim sponsorluğunu yapan Koç gurubu mu?
Ki, CHP'yi asıl Nakkaştepe'nin yönettiğini de senelerdir herkes bilir.
Soros mu?
AB/ABD mi?
Hangi uluslararası "vakıflar?"
Beni Erdoğan ile karıştırmayın diye, ortalığa saçma, sapan, hatta fıkradan ibaret bir şovmenlik yaparak, Kılıçdaroğlu neyi perdelemek istedi?
Yoksa bu demeç üstüne mi bu danışıklı dövüşü sergiledi?
Ben CHP'yi ve siyasetini tasvip etmeyebilirim.
Ancak sonuçta bu ülkenin bir siyasi partisi ve ben bir Türk siyasi partisinin, her hangi bir merciden emir almasını, direktiflerine göre hareket etmesini kendi namıma sindiremiyorum, kabullenebilmem de mümkün değil.
Ne demek yahu iç ve dış karar vericiler?
Kazansa, o belirlenen aday, kimin iradesini sergileyecek?
Kendinin mi, partisinin mi, milletin mi, yoksa onu aday gösterecek emri veren her kimse, onların mı?
Böyle bir saçmalık olmaz, olamaz!
Bu ülke kimsenin boyunduruğu altına girmez.
CHP'nin bu demece bir açıklık getirmesi gerekir, tabii öyle saçma sapan şovlar ile değil, şeffaf ve net bir açıklama ile.
Ha, yapamaz ve yapmayacak, o da belli bir şey.
Yani CHP'ye oy veren o meşhur %24, kime oy verdiğini bilmeli.
Belli ki Parti Merkezinde oturanlar, ancak figüran, hatta o kadar ki, kimi aday göstereceğine bile kendileri değil, iç ve dış karar vericiler emrediyor.
Bu vesile ile, tüm okurlarımızın Mübarek Kurban bayramlarını kutluyorum.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Kemal Kılıçdaroğlu, atarlı, giderli "ama demokrat amca" rollerine giriyor.
Meral Akşener ve İyi Parti, bu işte biz de varız diyor.
Ortalık curcuna!
Bunlara bilahare değineceğiz de beni çok rahatsız eden, hatta irrite eden, başka bir olay oldu, o da Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın verdiği demeç.
Neydi bu demeç peki?
"İç ve dış karar vericiler kimi derse onu aday gösterecek!"
Af buyurun?
Ne demek bu yahu?
Türkiye'nin en köklü partisi, kendi iradesine göre değil de ne idiğü belli olmayan "karar vericiler" in doğrultusunda, hatta direktifinde mi aday gösterecek?
O zaman ben de şunu sorarım kardeşim: CHP kimin?
Hizmet ettiği kim, kimler?
Belli ki Türk milleti değil, belli ki kendi tabanı da değil?
Dikkatinizi çekmek isterim ki, CHP Genel Merkezinden, bu demece hiçbir tepki gelmedi!
Bu ne melem bir olaydır, bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?
Bir partinin iradesini kendi tabanı belirlemeyecekse, o zaman siyasi parti değil, birilerinin aparatıdır.
Hem kimmiş bu "karar vericiler?"
CHP bin popülerlerinin her daim sponsorluğunu yapan Koç gurubu mu?
Ki, CHP'yi asıl Nakkaştepe'nin yönettiğini de senelerdir herkes bilir.
Soros mu?
AB/ABD mi?
Hangi uluslararası "vakıflar?"
Beni Erdoğan ile karıştırmayın diye, ortalığa saçma, sapan, hatta fıkradan ibaret bir şovmenlik yaparak, Kılıçdaroğlu neyi perdelemek istedi?
Yoksa bu demeç üstüne mi bu danışıklı dövüşü sergiledi?
Ben CHP'yi ve siyasetini tasvip etmeyebilirim.
Ancak sonuçta bu ülkenin bir siyasi partisi ve ben bir Türk siyasi partisinin, her hangi bir merciden emir almasını, direktiflerine göre hareket etmesini kendi namıma sindiremiyorum, kabullenebilmem de mümkün değil.
Ne demek yahu iç ve dış karar vericiler?
Kazansa, o belirlenen aday, kimin iradesini sergileyecek?
Kendinin mi, partisinin mi, milletin mi, yoksa onu aday gösterecek emri veren her kimse, onların mı?
Böyle bir saçmalık olmaz, olamaz!
Bu ülke kimsenin boyunduruğu altına girmez.
CHP'nin bu demece bir açıklık getirmesi gerekir, tabii öyle saçma sapan şovlar ile değil, şeffaf ve net bir açıklama ile.
Ha, yapamaz ve yapmayacak, o da belli bir şey.
Yani CHP'ye oy veren o meşhur %24, kime oy verdiğini bilmeli.
Belli ki Parti Merkezinde oturanlar, ancak figüran, hatta o kadar ki, kimi aday göstereceğine bile kendileri değil, iç ve dış karar vericiler emrediyor.
Bu vesile ile, tüm okurlarımızın Mübarek Kurban bayramlarını kutluyorum.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Hakan D.
Kadir coşar