Kırılgan Fay Hattı Üzerindeyiz!
Ne var ki; her şeye rağmen ''demokratik '' bir ortam içinde sürecin değerlendirilmesi gerekiyor.
Gelinen noktada tabii ki daha da ''şiddetli'' tepkiler bekleniyor.
Ancak, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan ''kırılgan bir fay hattı üzerinde olduğu''nun da unutulmaması icap ediyor.
Her şeyden önce ''kaş yapayım derken, göz çıkarmamak'' hususu gerçekten de önem sergiliyor.
ADD ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin düzenlemek istedikleri ''Türban'' mitingini doğal olarak CHP‘de destekliyor.
Oysa türbanın bu denli ''siyasallaştırılması'' sadece ''gerginlik'' getirmekle kalmayacak ''derin'' ayrışmalara da ''zemin'' hazırlayacak ''hassasiyet'' arz ediyor.
Nüfusumunun yüzde 99'u Müslüman olduğu bir ''laik'' ülkede bu tür girişimler ''sosyal barış'' ve huzuru bozmaya yetebiliyor.
Bazı kesimlerin bilmediği veya kavrayamadığı en önemli mutabakatın bozulmasının stratejisi ''türban'' üzerinden yürütülüyor.
Türbana, topyekûn ve şiddetli bir şekilde karşı gelmek ''karşıt'' tepkilere neden olabiliyor.
Müslüman dindar ile Müslüman dinci ayrımının fark edilmesi ve Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan birinci gurubun, ''dinci''liğe kaymaması, ülkemizin geleceği için ağırlık taşıyor.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise, sıradan yurttaşların hatta ''mütedeyyin kesim''in ''türban''a karşı yapılacak mitinglerde, ''karşı'' taraf gibi görülmemesi gerekiyor.
Mitinglerin inanca karşı yorumlanması, her şeyden önce önem taşıyor.
Dikkat edilirse, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt bile, gelinen noktanın ötesinde ''gerginlik'' olmaması için, bir bakıma ''susmayı'' tercih ediyor.
Ne var ki, söylenen o tek cümlenin bile, hem derin anlamı hem de önemli muhatapları bulunuyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
31.01.2008
Gelinen noktada tabii ki daha da ''şiddetli'' tepkiler bekleniyor.
Ancak, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan ''kırılgan bir fay hattı üzerinde olduğu''nun da unutulmaması icap ediyor.
Her şeyden önce ''kaş yapayım derken, göz çıkarmamak'' hususu gerçekten de önem sergiliyor.
ADD ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin düzenlemek istedikleri ''Türban'' mitingini doğal olarak CHP‘de destekliyor.
Oysa türbanın bu denli ''siyasallaştırılması'' sadece ''gerginlik'' getirmekle kalmayacak ''derin'' ayrışmalara da ''zemin'' hazırlayacak ''hassasiyet'' arz ediyor.
Nüfusumunun yüzde 99'u Müslüman olduğu bir ''laik'' ülkede bu tür girişimler ''sosyal barış'' ve huzuru bozmaya yetebiliyor.
Bazı kesimlerin bilmediği veya kavrayamadığı en önemli mutabakatın bozulmasının stratejisi ''türban'' üzerinden yürütülüyor.
Türbana, topyekûn ve şiddetli bir şekilde karşı gelmek ''karşıt'' tepkilere neden olabiliyor.
Müslüman dindar ile Müslüman dinci ayrımının fark edilmesi ve Türkiye'nin büyük çoğunluğunu oluşturan birinci gurubun, ''dinci''liğe kaymaması, ülkemizin geleceği için ağırlık taşıyor.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise, sıradan yurttaşların hatta ''mütedeyyin kesim''in ''türban''a karşı yapılacak mitinglerde, ''karşı'' taraf gibi görülmemesi gerekiyor.
Mitinglerin inanca karşı yorumlanması, her şeyden önce önem taşıyor.
Dikkat edilirse, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt bile, gelinen noktanın ötesinde ''gerginlik'' olmaması için, bir bakıma ''susmayı'' tercih ediyor.
Ne var ki, söylenen o tek cümlenin bile, hem derin anlamı hem de önemli muhatapları bulunuyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
31.01.2008
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.