Kenan Akın

Kenan Akın

1500'Den Fazla İnternet Sitesi Kapatıldı

Denilebilir ki, internet sahasında, en enerjik ve en etkili alanı ise gazetecilik oluşturuyor. Ne var ki, çok acele ve sıkı bir işlem gerektiren internet gazeteciliğinde bile hatalar işleniyor. En büyük hata ve suçlar ise diğer siteleri kapsıyor. Hata ve suçlar çoğalınca da, internet sitelerini yasal olarak kapama zorunluluğu gündeme geliyor.
Bu konuda, Basın Konseyi'nin hazırladığı önemli bir raporu sütunlarımıza aynen aktarmak icap ediyor.

Türkiye'de 30 Kasım 2007 günü yürürlüğe giren 5651 sayılı ''internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanun''un uygulanmaya başlanması ile bugüne kadar sal ortamda 1500'ün üzerinde site kapatılmıştır.

Bunlardan büyük bir bölümü pornografik içerik taşıyan özellikle çocuk istismarına yönelik sitelerdir.  Ancak, Youtube, Blogger, Google Video gibi fotoğraf ve video paylaşım siteleri de bu yasa uyarınca kapatılma kapsamına girmiştir.  Sitelerin kapatılması genelde mahkeme kararı ile gerçekleşmektedir.

Ancak yasa, telekomünikasyon kurulunun içinde oluşturulan bir alt kurula da bu yetkiyi vermektedir.  Bu nedenle kapatılan bazı sitelerde mahkeme kararı görülmekte bazılarında ise ''telekomünikasyon kurulu tarafından erişimi engellenmiştir'' kaydı bulunmaktadır Kapatma nedenleri Kapatma nedenlerinin başında, pornografi, Atatürk'e hakaret, Kürtlere övgü, bayrağa hakaret gibi nedenler bulunmaktadır.  Bazı sitelerin içinde bulunan şahsi hakaretlerden dolayı da mahkemece kapatma kararı alınabilmektedir.
Burada kişisel hakaretin boyutlarının ne olacağı ve hakaret anlayışının kişilere göre değişebileceği kuşkusu yer almaktadır.

Uzmanlar, sitenin tamamı yerine sadece belirli içeriklere ulaşmanın engellenebileceğini ancak bu teknolojinin henüz ülkemizde var olmadığını da ileri sürmektedir.
Bu konuda konuşan ve yazan uzmanlar bunun bir sansür olduğunu ve haber alma özgürlüğünü de kısıtlayabileceğini, yakın gelecekte bu kapatma ortamının siyasi sansür özelliği taşıyabileceğini de öne sürmektedir.
Ayrıca bu yasa ile sitelerin kapatılması suçsuzluk ilkesini de zedelemek de, yargılanmadan, suçu sabit görülmeden ve savunma hakkı kullanılmadan ceza verilmektedir.
Bu uygulamanın İnsan Hakları ve Evrensel Beyannamesine de aykırı olduğu konusunda da yaygın bir görüş bulunmaktadır.
Örneğin geçtiğimiz günlerde Vatan Gazetesi'nin Web sayfası Adnan Oktar'ın şikâyeti üzerine kapatılmıştır.

İnternet sansürünü protesto etmek üzere ülkemizde sanal âlemde sayısız grup kurulmuş ve bunların tümü de bu sansür uygulamalarının bir çeşit basın ve haber alma özgürlüğünü kısıtlama yolunda atılan bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Kelimeler bile engelleniyor Suudi Arabistan, Çin, Kuzey Kore gibi ülkelerde bu erişim yasağı katı ve koyu şekilde uygulanmakta, sadece sitelere erişimin engellenmesi ile yetinilmektedir. Bu ve bu tür ülkelerde kelime bazında da filtreleme yapılmaktadır.
Örneğin; Suudi Arabistan'da, sex, girl, gay, Jew gibibinlerce ekranlara yansıtılmamaktadır.

Gene örneğin Çin'de Google Earth yani uzaydan dünyanın herhangi bir yerini gösteren sistem ''askeri tesislerin görünebileceği'' gerekçesi ile filtrelenmektedir.
Amerika'da özellikle çocukları zararlı yayınlardan koruma amacı ile ''isteğe bağlı'' filtre programları vardır. Bunlara göre istediğiniz süre için bilgisayarınızda bazı sitelere yetişkin olmayanların erişmesini kendiniz ayarlayabiliyorsunuz.
Amerika'da yapılan bir araştırmada deneklerin yüzde 25'inin sansür yanlısı olduğu yüzde 28'in sansüre karşı olduğu ortaya çıkmıştır.
Geride kalan oran ise ''olsa da olur olmasa da olur'' şeklinde yanıtlar vermişlerdir.

Yanıtların bazıları da ''bazı bilgilerin internetten yayınlanmasına taraftar değilim'' şeklinde olmuştur.

Sansür tartışması New York Times'de 28 Ekim 2008 de yayınlanan bir makale ise internet sansürünün ABD Anayasası'nın ''fikir özgürlüğünü'' savunan birinci maddesine aykırı olduğunu iler sürmektedir. Makalede, Yüksek mahkemenin ''sadece küçükleri zararlı yayınlardan koruma amacı ile ''sansür uygulanabileceğine'' oybirliği ile karar verdiği yazılmaktadır.

Ancak bu karar bile Amerika'da büyük tepkiler yaratmış, bunun bile görece bir kavram olduğu ileri sürülmüştür. Ülkemizde ise internet suçları ile ilgili bir ihtisas mahkemesi bulunmamaktadır.

Görülen o ki, internet sansürü Türkiye'de mevcut durumu ile yönetimi elinde tutanların ya da belli bazı kurum ve kuruluşların gücü ile haber alma, görüş bildirme özgürlüğüne karşı kullanılan bir silah olabilecektir.

Basın Konseyi Genel Sekreteri Özer Yelçe'nin hazırladığı rapordan anlaşılacağı üzere, ülkemizin internet sahasında büyük bir boşluk ve keşmekeşlik sürüyor.
Kısacası, ne internette sansür uygulaması ne de sanal dünyanın bir silah gibi kullanılmaması gerekiyor.


 

 




CRA 11.Nisan.2009 Cumartesi - 16:09:00

 



Gazete baskısı için tıklayınız..

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı