Türkçe’de kullandığımız muska kelimesi İslami Talisman olarak ifade edilebilir. Muska kelimesinin aslı ise nüshadır. Arapça nüsha’dan Türkçeye bu şekilde, değişerek geçmiştir. Muska, Kuzey Afrika’da hurz, Doğu Arabistan’da hamaya, hafiz veya maâza, hadis ve fıkıh kitaplarında ise rukye olarak geçmektedir. Mecazi anlamda çare, önlem, kuvvet anlamına gelir.

Arapça’dan gelen tılsım ve talisma kelimesi, aynı zamanda çeşni olarak bilinen altı tip kuarkdan;  yani atom-altı parçacıktan birinin adıdır. İlgilenenler için, Çeşni olarak bilinen altı tip bölüm bulunmaktadır: Yukarı, aşağı, tılsım, acayip, üst ve alt. Yukarı ve aşağı kuarklar evrende en yaygın olanlardır, bununla birlikte tılsım, acayip, üst ve alt kuarklar sadece yüksek enerjili çarpışmalarda yani kozmik ışınlar ve parçacık hızlandırıcılarda oluşabilirler.
 
İyi uygulanmış  Bir tılsım iyi şanslar sağlamak imkanlar sevilmek veya muhtemelen kötülük veya zarar koruma sunacak bazı büyülü veya sacramental özellikleri içeren inanılan bir nesnedir.

Muska ve tılsımlar genellikle farklılıklara rağmen değiştirilebilir olarak kabul edilir. Bir yaratıcısı tarafından sihirli güçleri ile tahsil edilmesi gereken bir tılsım karşı Örneğin, muska, doğal sihirli özelliklere sahip bir nesnedir. Bu kutsama veya Talisman sözde sihirli güçleri verir "şarj" bu eylemidir. bir muska genel amaçlar için kullanılabilir ise tılsımı zaman böyle kötü önleme veya şans çeken kesin bir nedenle yapılır.

Ortaçağ döneminde hekimler tarafından reçete olarak muska ve tılsım kullanımı yazıyor. O (yetkili tıbbi metinlerinde bir Empirica anılacaktır) gibi takılar ve dualar kullanımı "seçim nadiren tedavi" olduğunu açıklıyor nedeniyle bu tür tedavilerin yetersizlik Galenik tıbbi öğretiler alanda düzgün haklı olmak. Yine de, muska kullanımı tipik olarak genel olarak tıp literatüründe kullanımlarına referans çok sayıda kabul edilebilir olarak değerlendirildi. Bir kılavuz olarak bu referanslara çizim sayesinde Gilbertus, örneğin bir çocuğun anlayışı sağlamak için, bir tılsım kullanma gerekliliği yazar. O intercours sırasında erkeğin ya da kadının boynuna asılı bir parşömen üzerine, "yazma kelimeleri, bazı kesintisiz, kimi İncil içeren tılsım, üretim sürecini açıklar

Bütün geleneksel büyülü okullar bir tılsım olarak kullanmayı planlıyor kişi tarafından oluşturulan gerektiğini tavsiye ediyoruz. Onlar da tılsım yapan kişi tüm farklı gezegen ve element güçlerine bağlı tüm Sembolizmlerin aşina olması gerektiğini tavsiye ediyoruz. Birkaç Ortaçağ tılsımlar olarak geomantic işaretler ve semboller, farklı gezegenler ile ilgili olarak kullanılmıştır. Sık sık geomantic divination dahil edilen bu Sembolizmlerin da alchemical etkileri vardır. Renkler, kokular, simgelerle, desen, Kabalistik figürler gibi diğer büyülü dernekler, aynı zamanda bir tılsım yaratılmasında entegre edilebilir.

Ancak, tılsım temsil etmek üzere seçilen element veya planeter kuvvet ile senkronize olmalıdır. Bir ayet, kitabe, ya da desen ekleme yoluyla tılsım için kişisel bir dokunuş artırmak için de mümkündür. Bu yazıtlar büyülü amblemler, İncil ayet veya sone olabilir

Talismanlar Öz-enerjinin doğası gereği üç farklı şekilde kullanılabilirler. Bunlardan ilki yaratım, ikincisi koruma/korunma ve sonuncusu da yok etmedir. Son üç din olarak kabul edilen Yahudilik’e, Hristiyanlık’a ve İslamiyet’e baktığımızda, sadece korunma amaçlı talismanlar dinen kabul edilmiş, yaratım veya yok etme amaçlı olanlar büyü/maji olarak isimlendirilerek, dinen yasaklanmışlardır. Çünkü her üç dine göre insan seçme hakkına sahip olan ayrıcalıklı bir varlıktır. Büyü/maji enerji çalışmaları rıza alınmaksızın büyücü/majisyen tarafından enerji kullanılarak gerçekleştirilen dönüştürme çalışmalarıdır. O halde büyücü/majisyen büyü yaparken rıza almadığı içindir ki, büyü yapılan seçme hakkını yitirir. Bu da her üç dince istenmeyen bir dönüştürme çalışmasıdır. Dahası  her sebep mutlaka evrende bir sonuç doğurur. Herhangi yaratım veya yok ediş belli ki, kendi sonuçlarını doğuracak ve ihtimalen paralel oluşları çoğaltacaktır. Büyücü/majisyen açısından bakıldığında ise, bu sorumluluğu alamayacak bilinçteki bir varlığın kendini zamanla Öz-enerji ya da genel bildiğimiz tabirle Tanrı olarak görmesi kaçınılmazdır. 

Mitolojik hikayelerden başlayarak yaşanmış hayatlara kadar tarihimiz  bu tür yaratış ile yok edişlere aracılık eden büyücülerin hazin hikayeleriyle doludur. Sonuç olarak her üç dinde de,  karşılıklı rıza ile talisman/tılsım/muska hazırlamak ve taşımak kabul edilir ancak rıza olmadan büyü yapılması günah sayılır.

Tragna, evrendeki her şey gibi, Öz-enerji ile bağlantılıdır. Yani Öz-enerji’nin kendisini gösterme Yol’larından biridir. Tragna, diğerlerine kıyasla oldukça güçlü bir enerjidir ve bu sebeple geçmişte büyü amaçlı kullanılmak istenmiştir. Hatta bu çalışmaların başlangıcında Bülent Kısa büyü amaçlı talismanlarda yapmıştır. Rahmetli olmadan önce  Tragna’nın çok daha farklı kullanması gerektiğini anladığını ifade etmiştir. Ozan Saki ise başlangıçtan itibaren talismanların sadece koruma amaçlı yapılmaları gerektiğini savunmuş ve bugüne kadar da bu amaçla talismanlar yapmıştır.
 
Korunma amaçlı talismanlar kullanıcıya özel yapılırlar. Çünkü evrende her varrlığın kendi enerjisine göre belli bir titreşimi vardır ve her varlık kendi amacına uygun olarak kendini gerçekleştirmek yani deneyimlemekle sorumludur.

Talismanlar, doğru yapıldıklarında, kullanıcının enerji düzeyini yükselterek, onların kendilerini gerçekleştirmelerine katkı koyarlar. Bu şekliyle öncelikle kendi düşünce ve duygu enerjilerinin olumsuz etkilerinden, sonrasında başkaca varlıkların duygu ve düşünce enerjilerinin olumsuz etkilerinden kurtulabilirler. Unutmamak gerekiyor ki enerji, tarafsızdır ve kendi içinde iyi-kötü ayırımı yoktur. Kendini deneyimleme Yol’unda birine iyi olan, diğerine kötü olabilir. Sonuç olarak talismanlar, kişinin kendi titreşimleriyle etkileşime girerek, o kişi için olumsuz olanı, olumluya değiştirebilirler.

Günümüzde tılsım hazırlayan pek fazla kişi yoktur. Osmanlı zamanında çok yaygın olan tılSım hazırlama kullanma geleneği, bu gün dünya genelinde çok azalmıştır. Bunun bir çok sebebi mevcuttur.
 
Tılsımdan anlamayan bir çok kişi tılsımcıyım  diyerek  insanları kandırmışlardır, Tılsımları çalışmayınca rağbet görmemektedirler. Bu durum tamamen maddi çıkar içindir. Hal böyle olunca insanlarımız fayda görmediği bir olgunun peşine düşmezler ve gerçek tılsımcılarda artık bu yola başvurma eğiliminden vazgeçmektedirler.
 
Ayrıca bir kesim daha vardır ki bunlarda tılsımı günahtır, küfürdür  diyerek insanları vazgeçirmektedirler. Ve kendilerini alim sıfatına sokarak insanları böyle muhteşem bir ilimden mahrum bırakmaktadırlar.
 
Tılsımlar; güç, başarı, mevki, aşk, şans ve daha bir sürü olgu için hazırlanmaktadır.