İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Brit Mila (Sünnet)

Brit Mila (İbranice: בְּרִית מִילָה‎, Sünnet antlaşması) Yahudi erkek çocuklarına sekiz günlükken Mohel tarafından yapılan sünnet törenidir.
Bu törende mohel, bebeğe bir Yahudi adı verildikten sonra bebeğin sünnet derisini alır ve üreme organından kan akıtır.

Yahudi dininin babası olan Avraam, tarihte ilk Brit Mila olan kişi olarak kabul edilir ve kendi kendini 99 yaşındayken Tanrı'yla yaptığı bir antlaşma sonucu sünnet etmiştir. Avraam, kendi soyundan gelenlere büyük bir sadakatla Tanrı'ya hizmet etmelerini öğreteceğine dair yemin etti. Buna karşılık Tanrı, Avraam'ın soyunun hayatta kalacağını garanti edeceğine dair söz verdi. Nitekim, Avraam'ın soyu İshak oğlu Yakup aracılığıyla İsrailoğulları; ve İsmail aracılığıyla Araplar olarak devam etmektedir.

Sünnet töreninin diğer Yahudi törenlerinden ayıran bir özelliği, eğer sünnet günü şabat'a denk gelirse diğer törenler gibi ertelenmeyişidir. Sünneti erteletebilecek tek unsur bebeğin sağlığıdır.

Sünnet'te kan akıtılması esas olduğu için lokal anestezi gibi yollarla yapılan tören geleneklere aykırıdır çünkü bu tip prosedürler kan deveranını yavaşlattığı için kan akımını engeller. Yahudiliğe geçmek isteyen erkek sünnet olmalıdır; eğer erkek hali hazırda sünnetliyse penisinin üstüne sembolik olarak bir damla kan akıtılarak sünnet töreni düzenlenir.

Tora'daki sünnetle ilgili hükümler
Tora'nın Yaratılış kitabında Avraam ile Tanrı'nın antlaşması anlatılır:
Avram doksan dokuz yaşındayken Rab ona görünerek, "Ben Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'yım" dedi, "Benim yolumda yürü, kusursuz ol. Seninle yaptığım antlaşmayı sürdürecek, soyunu alabildiğine çoğaltacağım." Avram yüzüstü yere kapandı. Tanrı, "Seninle yaptığım antlaşma şudur:" dedi, "Birçok ulusun babası olacaksın.Artık adın Avram değil, İbrahim olacak. Çünkü seni birçok ulusun babası yapacağım. Seni çok verimli kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak. Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin ve senden sonra soyunun Tanrısı olacağım. Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım." Tanrı İbrahim'e, "Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız" dedi, "Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız, sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan herhangi bir yabancıdan satın alınmış köleler de içinde olmak üzere sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu. Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacaktır, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir."    
Ayrıca, sünnet kuralı Tora'nın Levililer kitabında da yinelenir: "Çocuk sekizinci gün sünnet edilmeli"

Dini veya kültürel gerekçelerle toplum tarafından erkeklere uygulanır. Sünnetin ilk olarak ne zaman ve ne gerekçe ile yapılmaya başlandığına dair kanıt yoktur.Sünnet kelimesi, “âdet, yol, davranış” anlamlarına gelen Arapça kökenli bir sözcüktür.

Söz konusu uygulamanın yazılı tarihten önce başladığı bilinmektedir. Sünnet geleneğinin yaygın olduğu bazı ataerkil toplumlarda erkekliğin bir gerekliliği olarak görülür. Bazı toplumlarda sünnet olmayan erkeklere evlenme hakkı verilmemektedir. Sünnet bazı toplumlarda ise evlilik kurumSünnetle ilgili pek çok teori bulunmakta ise de, tam olarak nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı bilinmemektedir. Sünnet, yazılı tarihten önce başlamıştır. Uygulamanın kaynağı, tarihin derinliklerinde kaybolmuştur. Erkeklerin sünneti Yahudi inancında mecburidir, pek çok Müslüman topluluğu ve bazı Hristiyan topluluklarında ise gelenekselleştirilmiştir. Her yıl on üç milyondan fazla erkek ve üç milyondan fazla kız çocuğu sünnet edilmektedir.una karşı sadakat gösterisi olarak uygulanmaktadır.  

Kadın sünneti, klitoris kesimi, bızır kesimi ya da genital sakatlama, genellikle prepus ve klitorisin kesilerek alınması şeklinde görülen cerrahi uygulama. Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü ve çeşitli devletler tarafından genital sakatlama olarak adlandırılmaktadır. Özellikle orta Afrika kabile toplumlarınca ve bazı Güneydoğu Asya ülkelerinde yapılan daha çok geleneksel bir uygulamadır.

Sünnetin kökeni ile ilgili teorilerden biri James DeMeo'nun, ". DeMeo, toplumların ataerkil özellikleri, sünnet uygulayıp uygulamadıkları ve uyguluyorlarsa bunun şiddetini ve küresel kuraklık endeksini bir harita üzerine koyarak karşılaştırır. Bu üç faktörün kesiştiğini fark eden DeMeo, sünnetin MÖ 5000 yıllarında Sahara'nın çölleşmesi ve bunun sonucunda kurulan ataerkil düzen ile ortaya çıktığı sonucuna varır. Daha sonra bazı tarihsel olayları inceleyerek sünnetin ataerkillikle birlikte Sahara'dan dünyanın başka yerlerine yayılışını açıklar.

Dinlerin bakışı
Sünnet Yahudi dini inancında büyük yer tutar. Kutsal kitaplarına göre, Tanrı, elçisi İbrahim aracılığı ile Yahudilerle arasında "Akide" adı verilen anlaşmayı yapmış, ve bu anlaşmanın delili olarak da İbrahim ve halkına sünnet olmalarını emretmiştir. Bu inanışın gereği olarak Yahudiler, doğumdan kısa bir süre sonra erkek bebeklerini sünnet ederler.

Yahudiler arasında doğan Hıristiyanlık inanışında da sünnet önceleri tartışma konusu olmuş, ancak havarilerin ve özellikle de Paul'un "gereksiz" olarak görmesi nedeniyle dini bir gereklilik halini almamıştır. Ne var ki Mısır'daki Kıpti topluluğu gibi Afrika'daki bazı Hıristiyan gruplar hem kadın hem erkek sünnetini, ABD'deki bazı Protestan mezhepler ve Filipinler'deki Katolikler ise erkek sünnetini dinen gerekli olarak kabul ederler.
Müslümanların kutsal kitabında sünnetle ilgili herhangi bir ifade yer almaz, ayrıca İslamiyet'in ilk yıllarında sünnet tartışma konusu da olmamıştır. Bu sıralarda Arapların kadın ve erkek sünnetini ne oranda uyguladıkları bilinmemektedir. Bugün Müslümanların büyük çoğunluğu erkek sünnetini, Afrika'daki inananların büyük bir kısmı ise kadın ve erkek sünnetini dinen gerekli görürler. Sünnetin Müslümanlar tarafından gelenekselleştirilmesinin 9. yüzyılda İslam'a dönen Yahudi asıllıların beraberlerinde kendi dinlerinin inançlarını İslam'a taşıması anlamına gelen İsrailiyyat ile olduğu sanılmaktadır.

Sünnetle ilgili dini yorumların, bulunulan coğrafi bölgeye göre değişmesi (Mısır'lı Hıristiyan Kıptiler örneğinde olduğu gibi), uygulamadaki temel belirleyicinin din değil coğrafya (Asya'ya uzanan Sahara çöl kuşağı), ve bununla bağlantılı ataerkillik olduğunu göstermektedir.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı