TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9693.46
Galip Gezer

Galip Gezer

Sistem Savaşları Bölüm: IV

Sistem savaşları. 100 yılı aşkın bir süredir Dünya üzerinde kendilerine üst akıl diyen bir Organize suç örgütü ve uzantıları.
Sistem Savaşları Bölüm: IV
Yazımızın dördüncü bölümünde Sistem Savaşlarının en güçlü silahi olan Teknoloji yatırımları ve Uydu sistemlerini inceleyeceğiz.

Pervasızca tükettiğimiz ve neredeyse hiç üretmediğimiz bir sistem. Verilen bilgiler biraz canınızı acıtacak ama bunlar gerçek.

Dünya çevresinde Storosferin üzerinde 5.500 uydu bulunmaktadır. Bu uyduların 3.300'e yakını aktiftir.

Üzülerek söylüyorum ama Türkiye Cumhuriyeti gibi bir Sanayi devinin sadece 3 uydusu bulunmaktadır.

Hiç birini kendi imkanlarımız ile gönderemedik. Neredeyse 50 milyon aktif telefonun, milyonlarca PC, navigasyon cihazı ve Araç takip sisteminin kullanıldığı bir Ülke düşünün.

Nüfusu Almanya ile aynı olan 80 milyonluk bir sanayi yurdu...

GPS Cihazı 1973 yılında Amerikada geliştirilmişti. ABD Savunma Bakanlığı (DoD) tarafından esas olarak 24 uydu ile çalışacak şekilde tasarlanıp yapılmış ve devreye alınmıştı.

Yıl 1973 ve 24 adet uydu ile konum tespit edebilen bir alet geliştirildi. Ne kadar enteresan değil mi?

Diğer devletlerde şu şekilde çalışmalar yapmıştır. 

Rus navigasyon sistemi GLONASS
AB tarafından geliştirilen Galileo
Çin tarafından geliştirilen Compass
Hindistan tarafından geliştirilen IRNSS adlı konumlandırma sistemleri.

Adamlar konuya o kadar hakim ki; GPS III yenileştirilmeleriyle ilgili kararlarda ABD Kongresi yetkilidir.

Hani şu DEVRİM otomobilini yapmıştık da içine benzin koymayı unuttuğumuz için lisans oluşturamadığımız motor dünyası gibi.

Bugün uydu göndersek te GPS yada GPRS lisansı alamayacağımızı gösteren gidişat üzere...

Neredeyse 8-10 yıldır araç takip sistemlerinden tutun da Küresel yer belirleme cihazlarıyla pek haşır neşirim.

Normal bir GPS cihazı minimum 10 uydudan veri alarak işlevini sürdürür. Bunlar Alfa ve Beta uydularıdır. Eğer uzayda 10 uydunuz yoksa asla sağlıklı olarak bu sistemi kullanamazsınız.

Bakın ABD'liler göndermiş oldukları yüzlerce uydu ile neler yapabilmektedirler.

9800 Savage Rd, Fort Meade, MD 20755, Maryland Amerika Birleşik Devletleri Adresinde National Securty Agency (NSA) isimli Ulusal Güvenlik Teşkilatı vardır.

İsmini yanlış vermişler Ulusal değil Küresel Güvenlik Teşkilatıdır. 

Binayı incelediğinizde dışarıdan küçük bir yapı gibi gözükse de bahçesindeki araç sayısından içeride 10.000 kişinin üzerinde çalışanı olduğu anlaşılmaktadır. Artık yeraltında kaç kat var ise. 

Peki yazılım Uzmanları ve bilişim Mühendislerinden oluşan bu teknoloji ordusu bu binada ne yapıyorlardır sizce?

Bakın ruhunuz dahi duymadan neler yapılmaktadır..

İnternet'e (Örnek: Google) Cüneyt Arkın yazdığınızda üst sekmede bir rakam ve harf kombinasyonu çıkar...

Bu kombinasyonda Cüneyt Arkın'ın adı olduğu gibi aynı zamanda şifreleme sistemide mevcuttur. Eğer cep telefonunuzdaki internetten arama yaparsanız farklı bir sonuç alırsınız..

Peki nedir bu sayılar ve rakamlar? Bu bilgiler her kurumdan ve firmadan önce Utah'ta bulunan, izole bir bölge olan NSA'nın veri merkezine iletilir.

Öyle bir veri merkezi ki; bir yılda 5 zettabyte bilgi depolayıp süzebilmektedir. İçerisinde barındırdığı TİTANSUPERCOMPUTER adı verilen süper bilgisayar saniyede 20.000 Trilyon işlem yapabilmektedir.

Bu kombinasyon her telefonda ve bilgisayarda farklı rakam ve harf vermektedir. Yani fişlenmenin en kolay yoludur. Neye ilgi duyduğunuzu yada nereleri takip ettiğinizi anında eleverir. 

10 yıl önce Mercedes firmasında Stardiagnos isimli bir cihazın eğitimini almıştım. Uydu bağlantılı olan bu cihaz ile teknolojinin ne denli önemli olduğunu daha iyi farkettim.

Almanya'da Mercedes'in çalışanları 5000 km uzaktan aracınızın kapısını açabilir yada saatte 180 km hızla giderken motora gelen yakıtı kesip ölümünüze sebep olabilir. Ki daha önce benzer suikastların olduğunu düşünüyorum...

Peki yabancılar çok sık olarak yukarıda yazdığım şeyleri uygulamıyorlar fakat. Teknolojilerini yani uydularını ve interneti kullanarak Sosyal medyadan tutun da oyun dünyası ile sizi saatlerce uyutmaktadır. Asıl tehlikeli olan budur. 

Zaten 6-7 saat kahvehaneden antrenmanlı olan Türk erkekleri gibi, altın günlerinden idmanlı olan Whatsapp gurubu üyesi bayanlarda aynı durumdadır...

Uyanamıyormusunuz...? 

Evet uyanamıyorsunuz. Herhangi bir kullanıcı internetini açmış ve Youtube'den Galatasaray'ın Barcelona'ya attığı golü ararken kendimi burada (müstehcen bir sahnede) buldum diyor.

Hayır öyle değil. Kullanıcı telefonuyla yada PC ile daha önce benzer bir sayfaya girmiştir. Yapay zekası olan arama motoruda 'bunu görmedin bunu da bir gör' diye o sayfayı en başta vermesinden daha doğal ne olabilir ki.

Sonuçta karşı tarafın amacı belli. Ahlaki çöküntüyü arttırmak ve seni asimile etmek...

Google, Youtube, Whatsapp yada Facebook gibi onlarca arama motoru ve sosyal medya firmasının evlerin garajında genç bilişimciler tarafından bulunduğu söylenir. Sizce bunun doğruluk payı nedir? 

Google'nin kelime anlamı 1'in yanına 100 adet 0 koymakla oluşan sayıyı temsil etmek için GOOGOL isminden gelmektedir. 

Google'ye ismini veren şirket kendini şöyle tanıtımaktadır. Hayal edilemeyecek kadar büyük bir sayıya (10 üzeri 100) verilen addır. Bilinen Evrendeki atomların sayısından bile daha fazladır. Sizce böyle bir fikrin bir çocuktan çıkmış olabileceği gerçeği ne denli doğrudur?

Facebook'un 110 milyon dolar yatırımla CİA tarafından TASARLANMADIĞI kadar doğru olduğunu düşünüyorum.

Peki Türkiye'de az sayıda da olsa Teknik üniversitelerimiz neden bu tarz programlar yapamamaktadır? 

Çünkü bizler daha ideolojik savaşlarımızı bitiremedik. Dünyanın en iyi Teknik Üniversitelerinin 8'i Amerika'da 2'si İngilterededir. Arama motoru ve sosyal medya mucitlerinin tamamı Harvard, Stanford, M.İ.T yada diğer üniversitelerden mezundur.

Devlet destekli özel kuruluşlardan biri olan Boston Dynamics firmasını incelemeniz bile yeterlidir. Peki neden bizler kabuğumuzu kıramıyoruz?

Önce beyin simsarları yetiştirmeye odaklanmalıyız. İşe buradan başlamalı ve Anadolunun her köşesindeki başarılı çocukları tek tek tespit edip çok küçük yaşlarda kuracağımız teknoloji tesislerine yerleştirmeliyiz...

Konu teknoloji ve uydu olunca Sayın Cumhurbaşkanımız ile alakalı güvenlik zaafiyetlerinide yazmadan geçemeyeceğim. Biliyorsunuz Makam aracının içerisinde baygınlık geçirip kilitli kalan Reis'imizi 1 dakika içinde uydudan kapıları açmak varken neden Türk usulü balyoz kullanarak araçtan çıkarmıştık. Birde o balyozu hititler zamanından kalma bir cenk aletiymiş gibi koruyup kollamıştık. Utanç verici bir tabloydu.

Bu arada Yerli tüfeğimizi, Helikopterimizi, Tankımızı, İHA'larımızı ve savaş techizatlarımızı yok saymamalıyız.

Tabiki uzmanlarımız çalışıyor fakat yeterli mi?  Değil!

Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olduğu zaman 16 Ağustos 2013'te Bursa'ya gelmişti. 

Ben de Ulucami'ye yakın bir konumda çalıştığım için her yer koruma polisi ve yerel polisler ile çevriliydi ki; masamda tam 6 polis vardı.

Sayın Erdoğan'ın Ankaradan Başbakanlık uçağıyla hareket ettiği haberi gelmişti. Takriben 20-25 dakika sonra polis arkadaşlar Yenişehir havaalanına indimi inmedimi diye birbirlerine sorarken bende bir bakalım dedim.

Hepsi birden yüzüme bakıp 'nasıl' dediler. Bende Flightradar programını açıp Yenişehir havaalanına doğru gelen bir uçak gördüm. Sadece uçuş numarası ve ait olduğu havayolu şirketi gizlenmişti.

Bu bile başlı başına dikkat çekmeye yetiyordu. Bu program havada uçan her uçağın hızından tutunda, ağırlığına, pilotundan tutun da, istikametine kadar her türlü bilgiyi kullanıcıya ulaştırır.

Bu yasal bir programdır fakat sayın başbakanımızın uçağı neden o programda görünmektedir. Bu tür bilgilere vatandaş olarak ben ulaşabiliyorsam bu güvenlik açığı değildir de nedir? 

Bir ikinci husus bu programın varlığından dahi haberi olmayan koruma polisleri neden koruma polisliği yapmaktadır?

Sevgili okuyucularımız. Unutmamamız gereken çok önemli bir şey var. Avustralya kıtası İngilterenin yazlığıdır. Ve Amerika 100 yıl sonrasını hesaplayabilmektedir.

Eğer kaybedersek gidecek başka toprağımız yok. Lütfen büyük düşünün...

Bir sonraki yazıda buluşmak ümidiyle hoşçakalın...

Sistem Savaşları Yazı dizisinin diğer bölümleri;
Sistem Savaşları Bölüm: V
Sistem Savaşları Bölüm: IV
Sistem Savaşları Bölüm: III
Sistem Savaşları Bölüm: II
Sistem Savaşları Bölüm: I

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri