TİC Holding Header
  • USD 32.561
  • EUR 34.925
  • Altın 2433.984
  • BIST 100 9645.02
Doç.Dr. Ömer Kul

Doç.Dr. Ömer Kul

Rus-Çin ilişiklerinden bir ittifak çıkar mı?

Dünya enteresan bir noktaya, daha doğrusu bir kaosa doğru gidiyor.
Rus-Çin ilişiklerinden bir ittifak çıkar mı?

Devletlerarası mücadelenin şekli ve türü gün geçtikçe çeşitlenirken, terör örgütleri üzerinden yapılan vekalet savaşlarına artık devlet ve milletler üzerinden yapılan, bölgesel ama global bir etki ortaya çıkaran savaşlar dönemine geçmiş bulunuyoruz. Bir taraftan da asıl rekabet ekonomik sahada veriliyor.

1. ve 2. dünya savaşları döneminde olduğu gibi "yeni dünya düzeni"nin kurulma mücadelesi öncesinde aslında vekalet savaşları üzerinden saflar belirginleştirilmek isteniyor.

Biz de bu yazımızda yeni dünya düzeni oluşturulurken, Rusya ve Çin ilişkilerinin ortaya bir ittifak çıkarıp-çıkaramayacağını değerlendirmek istedik.

1917 yılında "Bolşevik devrimi" ile komünist sisteme geçen Rusya'dan çok değil altı yıl sonra Çin'de başlayan iç savaşı yine bir komünist ideoloji mensubu Mao ve taraftarları kazanmıştı. Lakin Çin iç savaşında Sovyet Rusya'nın hiçbir zaman hemfikirdaşlarına yardım etmediğini, dahası komşu ama güçlü bir komünist devletin varlığından da içten içe rahatsız olduğu gördük.

Bu ideolojik birlikteliğe rağmen, rakiplik hususundaki Rus hissiyatının haklılığı çok geçmeden kendisini göstermiş ve 1970 yılı itibariyle ABD'ye yanaşan Çin, Moskova için birinci tehdit haline dönüşmüştü. Çok geçmeden Tayvan'ın yerine, ABD eliyle, Çin Halk Cumhuriyeti'nin BM'nin 5 daimi ülkesinden biri yapılması, aslında Rusya'nın ikili ilişkilerdeki öngörüsünü haklı çıkarmıştı.

1976 yılında Mao'nun ölümü ve Deng Şao-ping'in Çin'de iktidarı ele geçirmesi ile başlayan batıya açılma stratejisi Çin'i başta ekonomik anlamda güçlendirmiş, aynı Çin, ilk etapta, 1991 sonrası dağılan Sovyetlerin, başta Türkistan (Orta Asya) olmak üzere Asya-Pasifik'te, kaybettiği nüfuz bölgelerine göz dikmişti.

2000'li yıllardan itibaren ise nüfuz ve etki alanlarındaki rekabetin, büyüyen Çin'le beraber, artık gözle görülür hale dönüşmüş durumdadır.

Önümüzdeki süreç Çin-ABD çatışması yanında "yeni dünya düzeni"nin başat faktörlerinden olmak isteyen Çin ve buna mukabil, 1991 sonrası "tek kutuplu" dünyanın yeniden şekillenmesinde tarihi rolünü tekrar ele geçirmek isteyen Rusya'nın mücadelesine de sahne olacak görünmektedir.

Her ne kadar içimizdeki Mao ve Stalin seviciler, Rus-Çin, hatta Türkiye ve İran'ı da bu cepheye eklemleyerek, müttefikliğinden bahsetseler de, reel politik hiç de bu tabloyu göstermemektedir.

2001 sonrası gelişen Rus-Çin ilişkileri aslında, stratejistleri 1971'in tersi yani ABD'ye karşı bir Rus-Çin ittifakı ortaya çıkarabilir sorunda ikilem yaşamalarına sebep olmuştur. Lakin bu iki devletin, birkaç açıdan ve biraz da zorunluluktan kaynaklı birliktelikleri çok uzun süreceğe benzememekte.

Çin ile Rusya'nın yıllık ticaret hacimleri, 2019 verilerine göre, 110 milyar Dolara ulaşmış. Dahası Rusya, ABD'nin kendisini çevreleme ve onun etkisiyle AB ülkelerinin doğalgaz bağımlılığında çeşitli aksiyonlar almasına karşın, müşteri bulma stratejisiyle Çin'i devreye sokması yanında Çin'e satılacak petrolde ilk sırada bulunması Rusya açısından Çin'i stratejik bir müttefik konumuna yükseltebilir mi sorusuna da cevap aramayı gerekli kılmıştı.

Çin açısından ise enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak, hem doğalgaz hem de petrol ithalatında ihtiyacına cevap verecek bir ülke olması dolayısıyla Rusya'ya özel bir önem verdiği bilinmektedir.

Rus-Çin yakınlaşmasını ayrıca askeri ilişkilerde de görmek mümkün. Baltık, Hint okyanusu ve Pasifik'te yapılan ortak askeri tatbikatlar, BM'de birbirlerini kollamalarını da bir ittifaklık olarak değerlendirilebilir. Yine iki ülkenin Şangay İşbirliği Örgütü'nde iki hegemon güç olmaları "iki ülkenin müttefikliği" görüşünde olanları yanıltabilir.       

Şöyle ki;

Rus stratesitlerin ve kamuoyunun genel kanaati uzun vadede Rusya için asıl rakibin ABD değil Çin olduğuna dairdir.

Moskova'yı Çin ile ilişkilerde rahatsız eden ve ciddi anlamda ikili ilişkileri yorumlamaya iten hususları ise şu şekilde sırlamak mümkündür.

1- Çin'in ekonomik yayılmacılığı,

2- Rusya'nın bir nevi arka bahçesi olarak gördüğü Türkistan üzerinde Çin'in hayalleri yatırım ve yaptırımları,

3- SSCB'nin dağılması sonrası oluşan Çin'e komşu bölgelerdeki boşluğu Çin'in doldurmuş olması,

4- ABD'ye karşı, Suriye ve Karabağ örneklerinde olduğu gibi, Rusya'nın sahada rekabet ederken Çin'in amiyane tabirle kaçak güreşmesi,

5- Sibirya başta olmak üzere Rusya'da artan Çin nüfusu,

6- Çin yönetiminin Rus kızlarıyla evlenen Çinli erkeklere maddi yardım yapması hatta bu türden evliliklerden çocukları olanlara bu yardımı arttırması,

7- Rusya'da gayrimenkul satın alan Çinlilerin mevcudiyeti,

8- Rusya açısından silah ticaretinde Çin'in en büyük müşteri olmaktan çıkıp en büyük pazar rakiplerinden biri haline dönüşmesi,

9- Rusya'nın Ortadoğu, Doğu Akdeniz, İran ve Azerbaycan'daki stratejik kazanım ve yönlendirmelerine Çin'in dahil olup alternatif oluşturmak istemesi,   

10- Asya-Pasifik'te Çin'in artan nüfusu ve Rusya'yı tekrar bu bölgeye sokmak istememesi.

Rusya'nın zikredilen bütün bu konular üzerinde hassasiyetle durduğu muhakkaktır. Bu anlamda Şangay İşbirliği Örgütü'ne üye olmasına rağmen bölge ile ilgili ilişiklerini daha ziyade Bağımsız Devletler Topluluğu üzerinden yapması önemli bir gösterge hüviyetindedir. Çin'in petrol ithalatından Rusya'nın 1. sıradaki yerini Suudi Arabistan'ın almasını ve ABD ile ittifak kurup Sovyetlerin dağılmasını sağlayan etmenlerden biri olan ÇKP yönetiminin ikircikli halini unuttuğu da bir kenara not etmek gerekir. Muhtemelen bugün Hindistan'ın, Çin ile olan gerginliklerine karşı silah ve mühimmat anlamında, Moskova tarafından desteklenmesini de bu yönde yorumlamak gerekmektedir.

Kanaatim 1971 ABD-Çin ittifakı yer değiştirecek, Çin-Rus ittifakından ziyade yakın gelecekte Rus-ABD müttefikliğini konuşacağız.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri