TİC Holding Header
  • USD 32.39
  • EUR 35.108
  • Altın 2324.983
  • BIST 100 9129.19
Doç.Dr. Ömer Kul

Doç.Dr. Ömer Kul

Elveda Kırgızistan-1

Elveda Kırgızistan-1

Zaman zaman bu sütunlarda Çin'in yayılmacı siyaseti, borç diplomasisi ile devletleri nasıl tuzağına düşürdüğü, nüfus transferleri ile ülkelerin demografik yapılarını nasıl değiştirdiği, yaptığı projelerinde kendi insanına nasıl istihdam sağlayıp, kendi mamullerini bu tür projelerde kullandığını ifade etmeye gayret etmiş, bu durumun ülkeleri Çin'e bağımlı, dahası Çin kontrolüne giren birer zoraki peyk haline dönüştürdüğüne değinmiştik.

Bu yazımızda ise Türk Dünyası'nın Çin'e komşu Kırgızistan'ın nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu, şayet tedbir alınmazsa bu durumun diğer bağımsız Türk devletlerinde de vuku bulabileceğini analiz etmeye çalışacağız.    

Bilindiği üzere Kırgızistan'ın ekonomisi diğer bölge ülkelerine göre daha zayıftır. Bununla birlikte Kırgızistan’da ciddi altyapı sorunları bulunmakta hatta birçok bölgede nerdeyse altyapı ya hiç yok ya da aşırı derecede yetersiz durumdadır. Çin Komünist Parti'si (ÇKP) birçok ülkede olduğu gibi Kırgızistan'da da şirketleri vasıtasıyla elektrik santralleri, yollar, köprüler ve tüneller inşa etmektedir. Lakin bu projelerin genel özelliği ÇKP'nin sağladığı krediler ile yapılmasında yatmaktadır.

Tabi ki, amiyane tabirle, ÇKP yönetimi üstlendiği projelere "güzellik olsun diye" destek olmamaktadır. Mevcut durumda Kırgızistan'ın Çin'e borcunun 1,8 milyar dolar olduğunu bilirseniz, olayın vahametini ne olduğu daha net anlaşılacaktır. Sakın ha, gözünüze 1,8 milyar dolar küçük bir miktar gibi gelmesin, çünkü bu meblağ Kırgızistan'ın umumi borçlarının yarısından fazlasını oluşturmakta ve Kırgızistan borçlanmasını son 10 yıl içerisinde 200 defa artırmış, arttırmaya da devam etmektedir[1].

ÇKP yönetimi Kırgızistan ile sadece proje bazlı borç diplomasisi yürütmemekte, bölge ülkelerinden farklı olarak, bir nevi birbirini tamamlayan projelerle, günün sonunda ülkenin git-gide Çin kontrolüne girdiği bir yapı ortaya çıkmaktadır.

Şöyle ki, ÇKP yönetiminin Kırgızistan ile yaptığı ve artarak devam ettirdiği "güvenlik işbirlikleri" Rusya başta olmak üzere bölge ülkelerini tedirgin edecek boyuta ulaşmıştır. Ekonomik ve siyasi işbirliklerinin yakın zamanda askeri alana da yansıması analistler tarafından kaçınılmaz görülmektedir.

Artık bütün dünya, hegemon güç olma sevdasındaki ÇKP yönetimin yatırımlarını sadece ticari ve ekonomik kaygılar ile yapmadığını çok iyi bilmektedir. Çin'in, ekonomisi berbat, kaynakları sınırlı, yeraltı ve yerüstü madenleri bakımından çok çok zayıf olan bir ülkede, devasa diyebileceğimiz yatırımlar yapmasının sebepleri incelendiğinde göze ilk çarpan ilk husus bölgenin jeopolitik konumu olacaktır[2]. Kurulduğu günden bugüne Kırgızistan'da iktidara gelen cumhurbaşkanlarının hemen hemen tamamı Çin ile iyi ilişkiler geliştirilmesinin taraftarı olmuştur.

Muhtemelen Çin'in Kırgızistan üzerindeki hegomonik baskısını azaltmak üzere, 2015'te Avrasya Ekonomik Birliği'ne üye yapılmıştır. 2015 yılında Çin-Kırgızistan ticaret hacmi, bir önceki yıla göre yaklaşık bir milyar dolar azalmasına rağmen sonraki beş yılda işin seyri değişmiştir. Avrasya Ekonomik Birliği'nin gümrük engellemelerine takılmak istemeyen ÇKP yönetimi, Kırgızistan'a Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinde Çin mallarının rahatça dolaşıma sokulabilmesi için Çin'in üretim tesislerinin Kırgızistan'a taşınmasını teklif etmiştir.

ÇKP'nin, Çin ürünlerinin Kırgızistan üzerinden diğer Orta Asya'ya ülkelerine ihraç edilmesindeki ısrarının sebebi Kırgızistan'ın ithalat ve gümrük vergisinin %5 gibi düşük bir seviyede olmasındandır. Kırgızistan tam bu teklifi kabul etmeyi düşündüğü dönemde, 17 Mayıs 2018 tarihinde, Avrasya Ekonomik Birliği ile Çin arasında "Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması" imzalanmış, böylece Kırgızistan-Çin ticareti önündeki gümrük sorunları rayına girmiştir. Mayıs 2018 itibarıyla Kırgızistan'da Çin sermayeli şirket ve işletmelerin sayısı 400'ü geçmiştir.

Gidişat Kırgızistan'ın apaçık aleyhine gelişirken Kırgızistan, Avrasya Ekonomik Birliği üyesi olmasına rağmen, ekonomik kalkınmasını sürdürmeyi ve altyapı yatırımlarını finanse etmek üzere ÇKP'in "Bir Kuşakta-Bir Yolma(!)"ya amiyane tabirle balıklama atlamıştır.

Kırgızistan'ın bu hevesli hali üzerine Çin, Kırgızistan'daki yatırımlarına hız vermiştir. Nitekim 2005 yılında Çin'in Kırgızistan'a yaptığı toplam doğrudan yabancı yatırım sadece 45 milyon dolar seviyesindeyken; bu rakam 2015'in başında 984 milyon dolara yükselmiştir. 2016 itibarıyla Çin'in 10'dan fazla ortak yatırım anlaşmasının hayata geçirilmesi için Kırgızistan'a verdiği toplam kredi miktarı 1,8 milyar dolara ve sağladığı hibe miktarı da 274,4 milyon dolara ulaşmıştır[3].

İş seyri bu kadarla sınırlı olsa neyse diyebileceğiniz durumlara haftaya devam edeceğiz.

 

[1] Yavuz Kerimoğlu "Çin'in Orta Asya Politikaları", https://insamer.com/tr/cinin-orta-asya-politikalari_1942.html/25.12.2020.

[2] Ümit Alperen, "Bir Kuşak Bir Yol" Girişimi ve Çin'in Orta Asya Politikası", Bilge Strateji, C.10/.19, (Güz 2018), s.34.

[3] Otabek Omonkulov, "Kuşak ve Yol Projesi bağlamında Çin-Orta Asya İlişkileri", Bölgesel Araştırmalar Dergisi, C.4/S.1, (Mayıs 2020), s.70 vd.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın