İnanıyorum ki, İsa Yusuf Alptekin Beyimizin yaptıkları ciltler dolusu eserlere konu olabilecek evsaftadır. Bu vesile ile davası denilince ismi, ismi söylenince davası akla gelen Doğu Türkistan davasının bayrak şahsiyeti nezdinde bu davaya hizmeti geçenleri hayırla yâd ediyorum.

İsa Yusuf Alptekin, Türkiye'ye yerleştikten sonra da Doğu Türkistan davasını anlatmaya, dergiler çıkarmaya, gazetelere mülakatlar vermeye devam etmiştir. 1960 yılında İsa Yusuf Alptekin başkanlığında Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti kurulmuştur. Alptekin, 1978 yılında geçirdiği bir trafik kazası neticesinde uzun süre hastanede kalmış ve gözleri tedrici olarak acizleşmiştir. Bunun üzerine Doğu Türkistan Göçmenler cemiyetinin faal başkanlığından ayrılmıştır.

1978 yılında Türkiye'de doğma büyüme milliyetçi-mukaddesatçı dava dostları ve Doğu Türkistanlı hemşerileriyle birlikte, benim de 2013-Aralık 2019 tarihleri arasında Genel Sekreterlik görevini yapmaktan büyük onur duyduğum, Doğu Türkistan Vakfı'nı kuran İsa Yusuf Alptekin, Doğu Türkistan davasının Türk kamuoyu tarafından sahiplenilmesine gayret etmiş ve bu bağlamda hedefine de ulaşmıştır.

İsa Yusuf Alptekin, 1984 yılında Türkçe, Arapça, İngilizce olmak üzere Doğu Türkistan’ın Sesi isimli mecmuayı yayınlamaya başlamıştır. 1978 yılında kurulmasını tamamladığı fakat rahatsızlığı sebebiyle hizmet edemediği Doğu Türkistan Vakfı, 1986 yılında merhum Emekli General Rıza Bekin Paşa tarafından yeniden ihya edilmiştir. Bekin Paşa, vefat ettiği 2010 yılına kadar Vakıf Başkanlığı görevini yürütmüştür.

İsa Yusuf Alptekin, diğer Türkistanlı liderlerden farklı olarak diplomat yönü ağır basan bir kişiliğe sahiptir. Meselelerin şiddetten ziyade aklı-selim ve uzun vadeli çalışmalarla, müzakere edilerek halledilebileceğine inanmaktaydı. Her gittiği yerde Müslüman-Türk talebelerle ilgilenmesi, cemiyetler kurup, gazete ve dergi yayınlaması eğitim ve kültüre verdiği önemi göstermektedir. Kurmuş olduğu folklor ekibi sayesinde Doğu Türkistan davasının geniş kesimlere tanıtılmasını sağlamıştır.

İsa Yusuf Alptekin'in gençlik yıllarında başlayan mücadele hayatı hicretler, eziyetler, türlü sıkıntılarla sürmesine rağmen hürriyet aşkı bir asra yaklaşan ömrünün son günlerinde dahi canlılığını korumuştur.

Milli mücadelesi döneminde kendisine sunulan her teklif, mansıp ve maddiyatı, milletimin durumu ne olacak diyerek geri çevirmiştir. Bu mücadelesi sırasında çocuklarını da: "Bir Doğu Türkistanlı olarak Doğu Türkistan davası, bir Türk olarak Türklük davası, bir Müslüman olarak İslam davası ve bir insan olarak insanlık davası için hizmet edin" telkinleriyle yetiştirme gayretinde olmuştur.

Doğu Türkistan’ın bir müstemleke olarak kalmasını hazmedemeyen İsa Yusuf Alptekin’in hayatındaki en büyük tesellisinin ise Batı Türkistan’ın bağımsızlığına kavuştuğunu görmek olmuştur. Yaşamış olduğu bütün olumsuzluklara rağmen hiçbir zaman Doğu Türkistan’ın bağımsızlığına olan inancını kaybetmemiştir. Vefatına yakın "Doğu Türkistan davasını Türk Milletine emanet ediyorum" demesi Türkiye'ye ve soydaşlarına olan güveninin bir tezahürü olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.  

İsa Yusuf Alptekin'in kaleme aldığı çalışmaları ise şunlardan ibarettir.

Doğu Türkistan İnsanlıktan Yardım İstiyor, Otağ Mat., İstanbul 1971.

Doğu Türkistan Davası, Marifet yay., İstanbul 1981.

Unutulan Vatan Doğu Türkistan, Seha yay., İstanbul 1992.

Esir Doğu Türkistan İçin, İsa Yusuf Alptekin’in Mücadele Hatıraları (Dr., M. Ali Taşçı), İstanbul 1985.

"Temir Parda Arqasındaği Şarqî Türkistan", Millî Türkistan, S. LXXIV, Münih 1951, s. 23-27.

Esir Doğu Türkistan İçin-1, İsa Yusuf Alptekin’in Mücadele Hatıraları, (Yay. Haz., Ömer Kul), Berikan yay. Ankara 2010.

Esir Doğu Türkistan için-2, İsa Yusuf Alptekin’i Mücadele Hatıraları (1901-1949) (Yay. Haz. Ömer Kul, Berikan yay., Akara 2009).

Doğu Türkistan’ın Sesi Dergisi, Doğu Türkistan Vakfı Neşriyat Merkezi Yay., İstanbul 1986 vd.

17 Aralık 1995 tarihinde ebedi yolculuğuna çıkan Doğu Türkistan'ın mümtaz şahsiyeti İsa Yusuf Alptekin büyüğümüze ve Doğu Türkistan davasına bir nebze de olsa hizmeti olup rahmet-i rahmana kavuşmuş olan büyüklerimize Yüce Mevla'dan rahmet diliyorum..