Doç.Dr. Ömer Kul

Doç.Dr. Ömer Kul

'Bir Kuşak Bir Yol' mu, 'Bir Kuşatma Bir Yolma' Projesi mi?

'Asrın projesi' dediler, 'Herkese refah getirecek' de dediler, yetmedi, 'Projenin geçtiği her ülke zengin olacak, halkı ise müreffeh bir hayat sürecek' diye de eklemeyi ihmal etmediler.
'Bir Kuşak Bir Yol' mu, 'Bir Kuşatma Bir Yolma' Projesi mi?

Projenin ilk treni ülkemizde törenlerle karşılandı, Yunanistan'da ise Çin devlet başkanı Xi Jin-ping şaşaalı bir şekilde Çin-Yunan bayraklarıyla karşılanıp 16 anlaşma imzalandı.

Pekin'den kalkan bir tren, fasılasız Londra'ya gidecek, nakliye ucuz ve ulaşım zamanı kısalacak, bundan ise herkes kârlı çıkacaktı.

Tren gitmesine gitti de, satılan hayaller gerçekleşmedi, gerçekleşeceğe de benzemedi.

Hayallere dair her şey söylendi ama projenin akıl babaları bir tek Çin haricinde, projenin geçtiği ülkelerin bu projeden nasıl karlı çıkacağını söylemedi.

Yine projenin akıl babaları projenin sahibini, süresini, maliyetini ve neleri ihtiva ettiğine dair de hiçbir bilgi paylaşımına ihtiyaç duymadı.

Dilden dile dolaşan, kulaktan kulağa fısıldanan sadece ve sadece "proje ile herkes zengin olacaktı".

Projenin sınırları gibi bu herkesin kazanma stratejisi de belli değildi.

Lakin, hakikatlerin er ya da geç, ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardı.

Projenin sahipleri yanında, çuvalla para kazanacağız, paramıza para katacağız hülyasında olanlar ağlarını ilmik ilmik örerken, gerçekler de birer birer sökülmeye ve dahi teker teker görülmeye başladı.

Daha şimdiden projenin geçtiği ülkelerin fakirlikleri arttı, proje kapsamında alınan kredileri devletleri ödeyemediği için halk, Çin'e borçlandırıldı, gelecek on yıllarda bu borçlarını ödemek için daha doğmamış çocukları borçlu durumuna sokuldu, dahası ülkelerinin limanları, madenleri, stratejik mevkileri birer birer, borçlarına karşılık, Çin'e devredilmesiyle karşı karşıya kaldı.

Borçlarını ödeyemeyenlerden bir kısmı, borçların silinmesini istedi, bir kısmı yüksek faizlerle yeniden yapılandırma istedi, bir kısmı ise borçlarını kapatmak için yeni projeler üretip yeniden borçlandı. Bu durumu bir dizi seyreder gibi seyreden birçok devlet ve millet ortaya çıktı.

Herkes zengin olacaktan, herkes borçlanarak yaşayacak noktasına hızlı bir geçiş yapan proje güzergâhındaki devletler, bırakın zengin olmayı, borçlarını nasıl ödeyeceklerinin derdine düştü.

Borçlarını ödemekte Çin'in insafını bekleyenler veya belki borç bulmada Çin'den yardım alabiliriz diye düşünenler ise, maalesef, ÇKP yönetimini eleştirmeyi bırakın, ona şirin görünmek için yarışır hale geldiler.

"Yumuşak güç" stratejisi ile "hiçbir ülkenin içişleri bizi ilgilendirmez, biz sadece ticaretimize bakalım" diyen zihniyet çok geçmeden, Sudan örneğinde olduğu gibi, ülkelerde iktidarları yıktı veya Pakistan ve Kenya'da olduğu gibi, ülkelerin stratejik limanlarına el koydu.

"Yumuşak güç" tabirinden Çin'in kastının, 2003 yılındaki "teröre karşı global savaş" stratejisine benzer bir şekilde "ben istediğime istediğimi yaparım, sakın ha beni eleştirmeyin, bana akıl vermeyin, yoksa …" olduğu da ayan beyan ortaya çıktı.

Lakin atı alan ÇKP, elini kolunu sallaya sallaya, Türkistan'ı boydan boya geçti, hızını alamayıp postu çoktaaan Avrupa'ya, Afrika'ya dahası Latin Amerika'ya serdi.

 

(Türkiye-Çin ticaret hacmi)

Geride ise sadece borçlandırılmış ülkeler, henüz doğmamış çocuklarına borç yüklemiş yönetimler, limanlarına, stratejik mevkilerine, madenlerine çökmüş bir Çin ve ülkelerinde, dili, dini, ırkı, örfü, adeti farklı Çinli göçmenlerle yaşamak zorunda bırakılan milletler kaldı, kalmaya da devam edecek...

Bir zamanlar Afrika'ya musallat olan "beyaz adam", Afrikalılara "gözlerini kapayıp dua etmeyi" öğretmiş, onlar dua ederlerken topraklarını kaybetmiş, birer köle haline getirilmişlerdi.

Kim bilebilirdi ki, 21. asırda ama bu sefer "sarı adam" ortaya çıkacak ve "beyaz adam"ın uygulamalarına rahmet okutacak uygulamalara imza atacak, bunu hem de insanların gözlerinin içine baka baka yapacaktı…

Bütün bunlar yaşanırken ve daha fazlasının yaşanabileceğine dair ortada onlarca done varken bu proje olsa olsa "Bir Kuşak Bir Yol" değil "Bir Kuşatma Bir Yolma Projesi" olabilir…

Biz ne ile karılaştığımıza ve daha nelerle karşılaşabileceğimize dair, dostça, kelamımız yettiğince ikaz edelim dedik, gerisi yetkililerimizin takdirlerindedir. 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın