Trump-Hamaney, İran-ABD; Dost mu, düşman mı…
"2019’un sonlarıydı.
Trump ve Ayetullah Hamaney dijital teknolojinin nimetlerinden istifadeyle, ekrandan ekrana görüntülü bir görüşme yapıyorlardı.
Çok gizli ve dar kapsamlı bir görüşmeydi.
Hamaney’in de Trump’ın da yanında sadece iki üç kişi vardı.
Trump;
"Bak Hamaney; Coğrafyanı ikimizin de istediği kıvama getirdik.
Suudi Prens Salman ve Birleşik Arap Emirlikleri Prensi Zayid’le Sünni Arapları kontrolümüze geçirdik.
Sağ olsun bu iki çocuk çok iyi iş çıkarttılar.
Bizim kendi adamlarımız ve hatta İsrail’li birileri olsa bu kadar başarılı olamazlardı.
Hele o BAE prensi Zayid yok mu…
Çocuk müthiş…
Aynı senin Kasım Süleymani gibi…
Sünniler adına Yemen’de o var, Suriye’de o var, Irak’ta o var, Somali’de, Sudan’da ve hatta Türkiye’de o var.
Hatta ve hatta hani seninle mutabık kaldıktan sonra akaryakıt zammı yapmıştınız da; sonra sizin sokaklar karışmıştı ya…
O işte bile bu Zayid denen çocuk çok büyük iş çıkarttı.
Yahu zaten senin gençler de ayaklanmaya ve sokaklara dökülmeye hazırmış. (Burada karşılıklı gülüşmeler de oluyor)
Hamaney;
Yahu Trump bizim yeni kuşak biraz apansız ve fevrileşti. Yeni gençler başkaldırıyı rüşt ispatı gibi görüyor.
Ama bunu fırsata çevirebiliriz. Bundan sonraki süreçte bizim Şii çocukların bu tezcanlı ve acul hallerini çok güzel kullanabiliriz.
Kaldı ki; sokak hareketleri siz Batıyla olan “gizli anlaşmamızı ve kontrollü kriz stratejimizi” kamufle etmede çok işimize yaradı.
Bunlar detay, geçelim.
Şimdi ne yapacağımıza bakalım.
Trump;
Sayın Hamaney aklımda çok büyük ses getirecek bir fikir var.
Sakın şaşırma.
Belive me, bu senin işine de çok yarayacak.
Belki üzüleceksin, çok müteessir olacaksın, evet demekte çok zorlanacaksın ama sonuçları itibariyle sizin de çok işinize yarayacak.
Hamaney;
Çok merak ettim, söyle Trump, söyle.
Trump;
Lafı dolandırmayacağım; Senin Kasım’ı öldürelim.
Hamaney;
Neeeeeeeee…
Bizim Kasım Süleymani’yi, yaşayan şehiti…!
Yok yok, olmaz; böyle bir eylemin sonrasını ben kontrol edemem.
Trump;
Yahu bir dur; no panic, no panic…
Biz herşeyi planladık; bir taşla birkaç kuş vuracağız.
Haaa…Bu arada sizin de artık Kasım’dan rahatsız olmaya başladığınızı, biz biliyoruz.
Artık başına buyruk, kendi adını öne çıkartan, senin haricinde kimseyi dinlemeyen tavırları sizin içinizde de huzursuzluk yaratmaya başladı.
Sen de savunmakta zorlanıyorsun, artık.
Yahu yaşayan şehit diyordun, Kasım’a; şimdi gerçek şehit olmuş, olacak.
Hem bu sayede öyle bir konsolidasyon yapacaksın ki;
Dağılmış, bölünmüş tüm Şiileri ve örgütleri bir araya getireceksin,
Avaz avaz ABD düşmanlığı ilan edilecek ve sen bunu istediğin gibi kullanacaksın,
İran içinde baş gösteren hoşnutsuzlukları, muhalif sesleri, memnuniyetsizlikleri sonlandıracaksın.
Bak şimdi beni iyi dinle Hamaney;
Kasım’ı Irak’ta vuralım. Ki; siz Irak’ta kaybettiğiniz gücü yeniden kazanma süreci başlatabilin.
İkincisi, hani daha önce de konuştuğumuz gibi; Irak’ı bölme operasyonunu da başlatmış oluruz.
Ben Kuzey Irak yönetimiyle de konuştum; onlar Kerkük’ü işgalle ilgili tam hazır durumdalar.
Barzani’ye de sesini kesip beklemesini söyledim.
Noşirvan Mustafa ile başlattığınız Şii Goran Hareketi’ni büyüteceğiz ve konuştuğumuz gibi Süleymaniye kentini vereceğiz, size.
Neyse Hamaney, şimdi detaya girmeyelim.
Detayları bizim ve sizin “guys”lar konuşur.
Biz 2020-Ocak başında Kasım’ı halledelim.
Sen o deruni halinle ağla, üzül, intikam yeminleri et ve ettir.
Sen bunları zaten iyi bilirsin.
Sonrasında siz kendi kamuoyunuzu teskin etmek ve gaz almak için bizim üslere füze müze atın.
Biz de size yönelik çok sert mesajlar veririz ama Kasım’ı barış için öldürdüğümüzü söyleriz.
Sen de Kasım’dan dolayı içinizde ortaya çıkan sessiz sıkıntıdan da kurtulmuş olursun.
Duruma göre sonra belki Nasrallah’a, Sistani’ye veya Irak’lı birilerine daha, benzeri operasyon yapabiliriz.
Ama Kasım Süleymani sonrasını görmek, irdelemek ve gidişatı gözlemek şartıyla…
Merak etme Hamaney, çok zorda kalırsan sana bu Birleşik Arap Emirlikleri prensi Zayid’in kafasını da verebilirim.
İşte tam bu anda tüm istediğimiz olabilir.
Sünni Araplarla Şii’leri tam karşı karşıya getirmiş oluruz.
Yahu ne yapayım Hamaney…
Ben bunları keyfimden mi yapıyorum sanıyorsun.
Silah üreticileri ve ilaç firmaları “Hadi hadi satış yapmalıyız, bunun için savaş şart” diye sıkıştırıyor.
Evanjelik denen manyaklar “Bizim bir Armegedon-Kıyamet Savaşı inancımız var ve bunun için Ortadoğu’nun karşıması şart” diye beynimi yiyorlar.
Petrol ve doğalgaz lobisi başka bir bela…
Başımın belası damat ve diaspora Yahudilerini zaten sorma gitsin…
Bu lobilerin hepsi azil silahını ellerine almışlar, kafamda sallandırıp duruyorlar.
Bir de seçim geldi, dayandı.
Zordayım Hamaney, çok zordayım. Bir şeyler yapmazsak bu cellat gibi lobiler benim tüm kirli geçmişimi ortaya dökecekler.
Hamaney;
Yahu Trump kardeş; sen de az değilsin ama…
Başkan olmadan önce yemediğin halt, el atmadığın pis iş kalmamış.
Senin de bir kıblen yok be, kardeşim…
Trump;
Sen şimdi onları karıştırma. Zaten böyle biriyim diye beni başkan yaptılar.
Neyse dostum, sevgili Hamaney…
Anlaştık mı şuana kadar ki kısımlarla ilgili.?
Hamaney;
Tamam tamam…
Anlaştık.
Trump;
Haaa… Bu arada Kasım’ı hallettikten sonra şu Türkiye’yi de bir konuşalım.
Çünkü çok oluyorlar artık.
Suriye’de toparlanmaya başladılar,
Libya’ya el attılar,
Sanki fiili ve savaş diplomasisini öğreniyorlar,
Ne yapıp edip oluşturacağımız bu yeni ‘bela sarmalına’ onları da çekmeliyiz.
Erdoğan’ı çekebilirsek işin tadına doyum olmaz.
Ama çok soğukkanlı duruyor, davranıyor ve sanki size de eskisi kadar kör muhabbet içinde değil gibi…
(Tedirgin bir gülümsemeyle) Yahu Hamaney…
Biz bu senaryoyu yapıyoruz, planlıyoruz, algı oluşturuyoruz ama bir de evdeki hesap çarşıya uymaz, çarşı tam karışırsa ve Erdoğan da coğrafyanızın büyük abisi gibi arabulucu rolüyle uzlaştırmacılık yaparsa ve de Ortadoğu halkları bundan memnun kalıp, istediğimiz ‘bela sarmalı’ akim kalırsa…
Hamaney;
Of Trump of…
Düşünmek bile istemiyorum, bunları.
Trump;
Hadi hadi…
Ben yatacağım; Melanie bekliyor. Yoksa kadın yine hır çıkartacak…
Hamaney; Shab be kheyr…
Trump; Good day…"
Bir uyandım ki; kan-ter içindeyim.
Allah’ım çok şükür, çok şükür; rüyaymış meğer…
Kimseye yorumlatamadım; en iyisi siz okurlarımla paylaşayım ve rüya yorumunu size bırakayım dedim…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Trump ve Ayetullah Hamaney dijital teknolojinin nimetlerinden istifadeyle, ekrandan ekrana görüntülü bir görüşme yapıyorlardı.
Çok gizli ve dar kapsamlı bir görüşmeydi.
Hamaney’in de Trump’ın da yanında sadece iki üç kişi vardı.
Trump;
"Bak Hamaney; Coğrafyanı ikimizin de istediği kıvama getirdik.
Suudi Prens Salman ve Birleşik Arap Emirlikleri Prensi Zayid’le Sünni Arapları kontrolümüze geçirdik.
Sağ olsun bu iki çocuk çok iyi iş çıkarttılar.
Bizim kendi adamlarımız ve hatta İsrail’li birileri olsa bu kadar başarılı olamazlardı.
Hele o BAE prensi Zayid yok mu…
Çocuk müthiş…
Aynı senin Kasım Süleymani gibi…
Sünniler adına Yemen’de o var, Suriye’de o var, Irak’ta o var, Somali’de, Sudan’da ve hatta Türkiye’de o var.
Hatta ve hatta hani seninle mutabık kaldıktan sonra akaryakıt zammı yapmıştınız da; sonra sizin sokaklar karışmıştı ya…
O işte bile bu Zayid denen çocuk çok büyük iş çıkarttı.
Yahu zaten senin gençler de ayaklanmaya ve sokaklara dökülmeye hazırmış. (Burada karşılıklı gülüşmeler de oluyor)
Hamaney;
Yahu Trump bizim yeni kuşak biraz apansız ve fevrileşti. Yeni gençler başkaldırıyı rüşt ispatı gibi görüyor.
Ama bunu fırsata çevirebiliriz. Bundan sonraki süreçte bizim Şii çocukların bu tezcanlı ve acul hallerini çok güzel kullanabiliriz.
Kaldı ki; sokak hareketleri siz Batıyla olan “gizli anlaşmamızı ve kontrollü kriz stratejimizi” kamufle etmede çok işimize yaradı.
Bunlar detay, geçelim.
Şimdi ne yapacağımıza bakalım.
Trump;
Sayın Hamaney aklımda çok büyük ses getirecek bir fikir var.
Sakın şaşırma.
Belive me, bu senin işine de çok yarayacak.
Belki üzüleceksin, çok müteessir olacaksın, evet demekte çok zorlanacaksın ama sonuçları itibariyle sizin de çok işinize yarayacak.
Hamaney;
Çok merak ettim, söyle Trump, söyle.
Trump;
Lafı dolandırmayacağım; Senin Kasım’ı öldürelim.
Hamaney;
Neeeeeeeee…
Bizim Kasım Süleymani’yi, yaşayan şehiti…!
Yok yok, olmaz; böyle bir eylemin sonrasını ben kontrol edemem.
Trump;
Yahu bir dur; no panic, no panic…
Biz herşeyi planladık; bir taşla birkaç kuş vuracağız.
Haaa…Bu arada sizin de artık Kasım’dan rahatsız olmaya başladığınızı, biz biliyoruz.
Artık başına buyruk, kendi adını öne çıkartan, senin haricinde kimseyi dinlemeyen tavırları sizin içinizde de huzursuzluk yaratmaya başladı.
Sen de savunmakta zorlanıyorsun, artık.
Yahu yaşayan şehit diyordun, Kasım’a; şimdi gerçek şehit olmuş, olacak.
Hem bu sayede öyle bir konsolidasyon yapacaksın ki;
Dağılmış, bölünmüş tüm Şiileri ve örgütleri bir araya getireceksin,
Avaz avaz ABD düşmanlığı ilan edilecek ve sen bunu istediğin gibi kullanacaksın,
İran içinde baş gösteren hoşnutsuzlukları, muhalif sesleri, memnuniyetsizlikleri sonlandıracaksın.
Bak şimdi beni iyi dinle Hamaney;
Kasım’ı Irak’ta vuralım. Ki; siz Irak’ta kaybettiğiniz gücü yeniden kazanma süreci başlatabilin.
İkincisi, hani daha önce de konuştuğumuz gibi; Irak’ı bölme operasyonunu da başlatmış oluruz.
Ben Kuzey Irak yönetimiyle de konuştum; onlar Kerkük’ü işgalle ilgili tam hazır durumdalar.
Barzani’ye de sesini kesip beklemesini söyledim.
Noşirvan Mustafa ile başlattığınız Şii Goran Hareketi’ni büyüteceğiz ve konuştuğumuz gibi Süleymaniye kentini vereceğiz, size.
Neyse Hamaney, şimdi detaya girmeyelim.
Detayları bizim ve sizin “guys”lar konuşur.
Biz 2020-Ocak başında Kasım’ı halledelim.
Sen o deruni halinle ağla, üzül, intikam yeminleri et ve ettir.
Sen bunları zaten iyi bilirsin.
Sonrasında siz kendi kamuoyunuzu teskin etmek ve gaz almak için bizim üslere füze müze atın.
Biz de size yönelik çok sert mesajlar veririz ama Kasım’ı barış için öldürdüğümüzü söyleriz.
Sen de Kasım’dan dolayı içinizde ortaya çıkan sessiz sıkıntıdan da kurtulmuş olursun.
Duruma göre sonra belki Nasrallah’a, Sistani’ye veya Irak’lı birilerine daha, benzeri operasyon yapabiliriz.
Ama Kasım Süleymani sonrasını görmek, irdelemek ve gidişatı gözlemek şartıyla…
Merak etme Hamaney, çok zorda kalırsan sana bu Birleşik Arap Emirlikleri prensi Zayid’in kafasını da verebilirim.
İşte tam bu anda tüm istediğimiz olabilir.
Sünni Araplarla Şii’leri tam karşı karşıya getirmiş oluruz.
Yahu ne yapayım Hamaney…
Ben bunları keyfimden mi yapıyorum sanıyorsun.
Silah üreticileri ve ilaç firmaları “Hadi hadi satış yapmalıyız, bunun için savaş şart” diye sıkıştırıyor.
Evanjelik denen manyaklar “Bizim bir Armegedon-Kıyamet Savaşı inancımız var ve bunun için Ortadoğu’nun karşıması şart” diye beynimi yiyorlar.
Petrol ve doğalgaz lobisi başka bir bela…
Başımın belası damat ve diaspora Yahudilerini zaten sorma gitsin…
Bu lobilerin hepsi azil silahını ellerine almışlar, kafamda sallandırıp duruyorlar.
Bir de seçim geldi, dayandı.
Zordayım Hamaney, çok zordayım. Bir şeyler yapmazsak bu cellat gibi lobiler benim tüm kirli geçmişimi ortaya dökecekler.
Hamaney;
Yahu Trump kardeş; sen de az değilsin ama…
Başkan olmadan önce yemediğin halt, el atmadığın pis iş kalmamış.
Senin de bir kıblen yok be, kardeşim…
Trump;
Sen şimdi onları karıştırma. Zaten böyle biriyim diye beni başkan yaptılar.
Neyse dostum, sevgili Hamaney…
Anlaştık mı şuana kadar ki kısımlarla ilgili.?
Hamaney;
Tamam tamam…
Anlaştık.
Trump;
Haaa… Bu arada Kasım’ı hallettikten sonra şu Türkiye’yi de bir konuşalım.
Çünkü çok oluyorlar artık.
Suriye’de toparlanmaya başladılar,
Libya’ya el attılar,
Sanki fiili ve savaş diplomasisini öğreniyorlar,
Ne yapıp edip oluşturacağımız bu yeni ‘bela sarmalına’ onları da çekmeliyiz.
Erdoğan’ı çekebilirsek işin tadına doyum olmaz.
Ama çok soğukkanlı duruyor, davranıyor ve sanki size de eskisi kadar kör muhabbet içinde değil gibi…
(Tedirgin bir gülümsemeyle) Yahu Hamaney…
Biz bu senaryoyu yapıyoruz, planlıyoruz, algı oluşturuyoruz ama bir de evdeki hesap çarşıya uymaz, çarşı tam karışırsa ve Erdoğan da coğrafyanızın büyük abisi gibi arabulucu rolüyle uzlaştırmacılık yaparsa ve de Ortadoğu halkları bundan memnun kalıp, istediğimiz ‘bela sarmalı’ akim kalırsa…
Hamaney;
Of Trump of…
Düşünmek bile istemiyorum, bunları.
Trump;
Hadi hadi…
Ben yatacağım; Melanie bekliyor. Yoksa kadın yine hır çıkartacak…
Hamaney; Shab be kheyr…
Trump; Good day…"
Bir uyandım ki; kan-ter içindeyim.
Allah’ım çok şükür, çok şükür; rüyaymış meğer…
Kimseye yorumlatamadım; en iyisi siz okurlarımla paylaşayım ve rüya yorumunu size bırakayım dedim…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Şefika K.
Mehmet S.
Batuhan T.
Arzu Takaş
Ünsal Albay
Nihat Güneş
Niyazi Turgay
İhsan Emir
Cüneyt Y.
Osman A.