Ekonomi…
Bir devlet/ülke ve yönetimler için her şey.
Paranın ne önemi var; önemli olan aşkımız sloganı atıp da,
İş başa düşüp,
Gerçeklerle yüzyüze kalınca;
Ama aşk da karın doyurmuyor ki… diyerek, başlayan kavgalar herkesin malumudur, kanımca…

Devletsin;  silah alacaksın/halka refah dağıtacaksın/orta gelir grubunu artıracaksın,
Ne lazım?
İyi/güçlü ve istikrarlı ekonomi..!
Hal böyleyken,
Yeni Dünya Düzeni kurulurken;
Bunun enstrümanı olarak yaşanan Küresel Kaos, Pandemi/Kovid ile daha bir soslanırken,
Coğrafi ve stratejik olarak önem arzeden ülkeler için, ekonomi bir silah olarak kullanılırken,
Sadece gelişmekte olan değil; an itibariyle gelişmiş ülkeler için bile ekonomik istikrar/mali dengeler/istihdam/işsizlik gibi konular başat önem arzederken;

ABD’de, Nisan ayında yıllık enflasyon % 4,2 olarak görüldü.
2008’den sonra görülen en yüksek enflasyon.
Ve sanıyorum ki, % 5’i de geçecek.
Peki ne demişti , Amerika Merkez Bankası (FED) başkanı Powell;
Acelemiz yok, yakın gelecekte, yani birkaç yıl içinde faiz artırımı yapmayacağız.
Şimdi ne diyor;
Nisan ayı enflasyonu sürpriz oldu. Gerekmesi durumunda enflasyonu hedeflenen seviyelere indirmek için adım atmaktan çekinmeyeceğiz.
Hedeflenen enflasyon ne?
% 2 civarı.
Eğer hedeflenen enflasyon seviyesi oluşmazsa FED hangi adımı atacak?
Parasal genişlemenin/varlık alımının durdurulması ve sıkılaştırmaya gidilmesi.
Pandemiyle birlikte dolar basıldı ve bol para politikası yürütüldü/yürütülüyor.
Amiyane deyişle;
Pandemi nedeniyle geliri kesilen/azalan vatandaşlara harcamaları sürdürmesi/ekonominin gelir-harcama çarkının işletilmesi için para basıldı ve dağıtıldı.

Ama buna rağmen enflasyon arttı.
Neden arttı?
Harcama istenilen seviyeye gelmedi.
Bu ise emtia fiyatlarına yansıdı.
Düşünün;
ABD’de Nisan’da görülen çekirdek enflasyon 0.9 ile 1982’den beri ilk defa bu seviyeyi gördü. Araç fiyatları Nisan’da % 10 arttı.

Keza İngiltere; ev fiyatları Nisan ayı itibariyle, son on dört yılın en fazla artışını gördü.
Hakeza durgunluk yaşayan ve istese bile enflasyonu artıramayan Japonya bile % 3.6 yıllık enflasyonla son yedi yılın zirvesini gördü.

Bu durumda, eğer Varlık Alımı durur ve faiz artışına gidilirse ne olur.?
Küresel Ekonomi,
Gelişen ekonomiler ve özellikle de döviz karşısında kırılgan/yönetsel istikrarı olmayan/siyasi karışıklık yaşayan/dış yatırımcıya güven vermeyen/cari açık girdabında ülke ekonomileri bundan en çok etkilenir.

Müzmin durgunluklar/dramatik çöküşler/krizler/astronomik faizler ve kur artışları görülebilir.
Peki, dolar düşer mi/değer kaybeder mi?
FED eğer böyle bir politika izlerse bile,
Ben, küresel bazda doların değer kaybedeceğine ihtimal vermiyorum.
Hatta değer kazanacaktır.
Çünkü başka yazılarımda da bahsettiğim gibi; ABD kaçan doları çağırmaya devam edecek ve değerini artıracaktır.
Kripto Paralara ilişkin yazdığım ve pek çoklarınca tepkiye neden olan yazılarımda da bu noktaya parmak basmıştım.
Kripto Paranın, ABD’nin dolar toplama aracı olarak kullanıldığına ve 20 trilyon doları hedeflediğini söylemiştim.
Durum böyleyken;
Küresel ekonomiyi iç açıcı bir gelecek beklemiyor.
Şunu da belirteyim ki; yaşanan bu süreçlerden en az hasarla çıkacak olan yine ABD ekonomisi olacaktır.
İlginç gelebilir,
Çünkü garip bir paradoks var.
Sıkıntının kaynağı ABD ekonomisi ve sıkıntıdan en az etkilenecek de, yine ABD ekonomisi..!
Ama öyle; çünkü doların sahibi onlar.
Küresel Amiral Gemisi onlar.
Belirleyici/belirleyen/yön veren yine onlar.
Son olarak;
Yeni Dünya Düzeni/Pandemi/Yeni Yüzyıl çalışması/Büyük Sıfırlama/Kripto Para; bunların herhangi birisi nedeniyle veya hepsinden dolayı olursa olsun,
Ki, maalesef öyle olacak,
Dünya Ekonomisini ve özellikle gelişen/döviz kırılganlığı olan ülke ekonomilerini çok zor günler bekliyor..!
Hele bir de, buna önceki yazımda dile getirdiğim Güç ve Akıl Sahiplerinin kendi içlerinde, beklenmedik/sürpriz/tehlikeli ihtilaf ve çatışmalarını eklersek;
Pek de, düşünmek istemediğim olumsuzluklar beynimi kemiriyor..!

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.