Dünya şoktaymış, hadi oradan… Sadece beklenenler oluyor…

Dünya şoktaymış, hadi oradan… Sadece beklenenler oluyor…

Bu yazımda, eski yazılarımdan bir miktar “Başlık Kronolojisi” yapacağım.
Sıkılmayın lütfen…
Çünkü nereden nereye geldiğimizi,
Aslında neleri ne kadar geç fark ettiğimizi somut şekilde anlatmak istiyorum.

Tarih 24 Nisan 2017
Ogün Haber/Bir Portre
Yazımın başlığı:
Yeni dünya konsepti şekillenmeye başladı…
Temmuz 2017
Eller 'Yeni Dünya' kurarken, biz ne yapıyoruz…
Kasım 2017
Yeni dünya Planını doğru okuyamıyoruz…
Şubat 2018
Güç ve akıl, yeni dünya düzenini kurmaya başladı..
Ağustos 2018
Yeni küresel düzen ve Türkiye..
Nisan 2019
Yeni yüzyılda Aktör mü yoksa Figüran mı olacağız..!
Mart 2020
Yeni yüzyılın milad'ı; 'Koronavirüs'...
Nisan 2020
Çin'de başladı ve Çin'de bitecek..!
Ve tarih 20 Eylül 2020
Yazımın başlığı:
'Kaos'la başlayan süreç; 'The Great Reset (Büyük Sıfırlama)'
Mart 2021

Güç ve Akıl' hesap görmeye, fatura kesmeye başlıyor/başladı!..
Ağustos 2021
Küresel Kontrollü Kaos sürecinde en kötüye göre hazırlıklı olan, en az hasarla çıkacak!..
Ekim 2021
Fed; Dolar imparatorluğu!..
Dolar mı Amerika'yı yönetiyor yoksa Amerika mı dünyayı?..
Ocak 2022
"Kontrollü Kaos"ta üçüncü evre: Savaş (Rusya-Ukrayna Savaşı)
(Bir ay sonra/20 Şubat’ta savaş başladı)
Nisan 2022
Doları tahtından ancak yine dolar indirir!..
Ağustos 2022
Krizlerin babası gıda krizidir ama umurumuzda bile değil!
Ekim 2022
Amerika'da başkanı kim seçiyor? Amerika'yı Amerikan başkanları mı yönetiyor?
Mart 2023
Küresel ekonomi şimdi de finansal kriz dalgasıyla karşı karşıya!..
Temmuz 2023
Türkiye’de yapısal reform/Kamusal tasarruf ve güven şart! Yoksa her şey daha zor olacak!
Şubat 2024
Neler oluyor neler ama üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibi sus pus haldeyiz!
Temmuz 2024
Trump'ın kulağına takılan küpe…
Aralık 2024
Bundan sonra ne olacak?
Ve tarih 5 Nisan 2025
Bir önceki yazım ve başlık şu:
Trump bir deli mi yoksa Güç ve Akıl Sahipleri’nin Amok Koşucusu mu?

Görüyorsunuz ki 2015’ten beri “Yeni Dünya Düzeni/Güç ve Akıl Sahipleri” ile ilgili baya bir yazı yazmışım.
Bu minvalde yazan/konuşan/fikir bildirenlerin sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı.
Çünkü “…Hadi canım sen de yani!” hafifsemesinden öte ciddi bir itibar görmüyorlardı.
Doğrusu ben de nasibime düşeni alıyordum.
Tüm bu yazdıklarım/söylediklerim,
Kimilerine ütopya, kimilerine göre komplo teorisi,
Kimilerine göreyse fantastik bir korku senaryosu gibi geliyordu.
Hele de,
5-6 yıl önce hikaye anlattığım sanılıyor,
Beni yakından tanıyanlar nezaketinden “…mış gibi” yapıyor, tanımayanlarsa argoya kaçmıyorlardı ama “Cengiz dededen masallar…” kabilinden yorum yazmayı da ihmal etmiyorlardı.
Doğrusu hiç alınmıyordum, alınmadım…
Çünkü,
Bu işler böyledir ve insanlar genelde güncele odaklandıkları için gelecek ve biraz da uzak gelecekle ilgili okumalara, projeksiyonlara fantezi/hikaye/masal gözüyle bakmayı tercih ederler.
Ama bakın,
Bugün pek çoklarının dilindeki konu bu:
“Dünya değişiyor,
Yeni bir dünya düzeni başlıyor,
Küresel sistem yıkılıyor,
Yeni bir ekonomik sistem kurulacak,
Gerçekten bir Güç ve Akıl Sahipleri varmış…”

Tüm bunları “ben söylemiştim” demek için hatırlatmadım.
Sadece tek bir cümleye dikkat çekmek için söyledim desem yeridir:
Küresel Kontrollü Kaos sürecinde en kötüye göre hazırlıklı olan, en az hasarla çıkacak!..
Yani, Yeni dünya düzenine göre konumlanmak,
Yani, güncele gark olmadan gelecek projeksiyonu yapmak,
Yani, gaflete düşmemek/içe kapanmacı olmamak ve kayıkçı kavgası yapmamak,
Yani, özetle çırak çıkmamak için…
Bu cümleyi son on yıl içinde emin olun en az on kez kurmuşumdur.

Ama görüyorum ki,
Hiç de hazırlıklı değilmişiz hatta hazırlanmaya tenezzül bile etmemişiz…
Sadece Türkiye olarak değil; Avrupa Birliği ülkelerinin dahi herhangi bir hazırlığı yokmuş ve şuanda sudan çıkmış balık gibiler…
Ama onlar yine de bizim kadar dezavantajlı değiller,
Ekonomileri kötü değil/sanayi altyapıları gayet güçlü.
Sadece savunma ve güvenlik konusunda eksikleri var ve eğer akıllı/akılcı politikalarla hızlı bir modifikasyona giderlerse hasarı azaltıp silkinebilir/yeniden ayağa kalkabilirler.
Dert bela Ortadoğu’da/Üçüncü Dünya ülkelerinde…

Çünkü unutulmamalı ki;
Yüzyıllardır da hep böyle olagelmiştir; filler tepişir çimler ezilir…
Demem o ki;
Olan yine gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelere olur ve olacaktır.
Çünkü geri kalmışlıkla öngörüsüzlük birbirini besler.
Akletmemek güçsüzlüğü doğurur,
Güçsüzlük bireysel ve toplumsal akletmeyi daha da öteler…
Kısır döngü gibidir..
İşte bu yüzden,
Güç ve Aklı elinde tutanlar her şeyin sahibidirler…
O yüzden,
Bu düzeni kuran da,
Kurdukları düzeni yıkıp daha başka bir düzene geçişi uygun görüp “ama bu haksızlık” feryadına rağmen dünyayı parmaklarında döndürenler onlar…

Halbuki,
Az gelişmiş veya gelişmekte olan bir ülke olsan da,
Akletmenin bir maliyeti ve ulaşılmazlığı yok.
Bunu becerip; yapacağın küresel okumalarla, ülkeni/devletini bir ileri gelişmişlik düzeyine geçirmek içten bile değildir.
Bu ise, bir öngörü/bilgelik ve farkındalık gerektirir.
Ne yazık ki,
Bu da, meşakkatli bir iştir(!)…
Okumak sadece çok kitap okumak/çok akademik yayın yapmak veya önüne gelen her şeyi okumak değildir.
Esas okumak, gidişatı/gelişmeleri ve hayatın olağan akışını okuyabilmektir.
Okuduğun teorik bilgileri hayatî gerçeklikle harmanlayarak geleceğe projeksiyon yapabilmek ve ona göre pozisyon alabilmektir.
Bir de,
En üzüldüğüm nokta şu:
Sahip oldukları ilim ve bilimle toplumlara yön vermesi gereken entelektüel dediklerimizin bunu yapmayıp; güncelin şehvetine kapılması/bilimsel bilgi ve donanımlarını kişisel siyasetlerini rasyonalize etmek için kullanması ve yaşadıkları ülkelerde siyasetin kayıkçı kavgalarında taraf olmalarıdır.
Bu bir kısırlaşma/çürüme ve yozlaşmadır.
Bu ise geri kalmışlığa mahkumiyet/geleceğe körlük ve topyekûn sefalete gönüllülükten başka bir şey değildir.
Elin oğlu dünyayı değiştirirken/Yeni bir Dünya Düzeni kurarken ülkemizin de dahil olduğu dünya/özellikle Ortadoğu toplumları, ele bakıcı/medet umucu ve yardım bekleyici konumda…

Bölesi pespaye ve perişan haldeyken;
Amerika harici dünya, sürekli Amerika’ya sövmekle meşgul…
Herkesin gözü Amerika’da ve Trump’ın uygulamaya çalıştığı küresel politikalarda…
Bunu yaparken,
Bir yandan da “Amerika’nın Sonu/Doların Bitişi/Trump’ın İntiharı” gibi koca koca ama içi boş allamecilik oynamaktan da geri durmuyorlar.
Aslında bunları söylerken bile Amerikan gücünü/Amerika’nın belirleyiciliğini kabullenip kutsadıklarının farkında bile değiller…

Ben daha farklı bir şey söyleyeyim;
Bunları söyleyenler, hala yanlış yerden bakıyorlar ve hala ilk düğmeyi yanlış iliklediklerinin farkında bile değiller.

Arkadaşlar!
Uyanın/gözünüzü açın ve büyük resme odaklanın!
Yaşanan herc ü merc oluş Amerika’nın ve Trump’ın eseri değil.
Artık bunu fark edin…
Trump gider Mrump gelir ama Amerika’ya bunları yaptıranlar için değişen bir şey olmaz…
Çünkü,
Olan hiçbir şey tesadüfen olmuyor veya Trump’ın çılgıncalık diye görülen hiçbir pratiği bir delinin hezeyanları değil.
Her şey bir plan ve derin bir organizasyon çerçevesinde oluyor…

Ama yine de geldiğimiz an itibariyle,
Artan şekilde, bir “yeni dünya düzeni/Yeni bir Küresel Sistem” oluşumunun farkına varılmasından çok memnunum.
Biraz geç kalınsa bile…
Umarım Türkiye/Türk Devlet yöneticileri ve karar alıcıları başta olmak üzere; özellikle bölge ülkeleri ve devlet adamları küresel gelişmeler konusunda doğru okumalar yapar ve doğru pozisyon alırlar…
Doğrusu pek ümitli olmasam da buna inanmak istiyorum…




Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • S.K.
    Güzeldi yazımı ilk defa okudum kalemin çok güzelmiş ellerine sağlık
  • S. A.
    Eline sağlık Cengiz abi
  • Can
    Kaleminize sağlık ömrünüze bereket. Bizim bildiğimiz dünya ve o dünyanın düzeni yok olmaya başladı çoktan. Paradigmalar hem hiyarşik olarak hem de tabandan tavana değişiyor
  • FIRAT GÜLHAN
    KALEMİNİZE SAĞLIK
  • Mahmut Y.
    Kaleminize sağlık başkanım. Geçmişte yaptığınız doğru tespitleriniz bugünü aydınlatıyor.
  • T.S.
    Ben şokta değilim :)
  • Tuna
    Bütün kronoloji ile takip ettim, ülkeler bazında önlem almak olmasa da şahıs bazında önlem almak isterim kaleminize sağlık
  • Ömer F.
    Son cümlenizde gülümsedim maalesef :)
  • Hüseyin A.
    Elinize kaleminize sağlık güzel olmuş
  • Hakan M.
    Her zaman ki gibi su gibi akıp giden bir yazı kaleminize sağlık
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet