TİC Holding Header
  • USD 32.326
  • EUR 35.119
  • Altın 2300.412
  • BIST 100 8880.09

Biden-Erdoğan görüşmesinde ne olacak/ne olmayacak…

Biden-Erdoğan görüşmesinde ne olacak/ne olmayacak…
Önce genel duruma bakalım.

İhtilaf konusu daha fazla mı?
Evet…

Karşılıklı samimiyetsizlik zirvede mi?
Evet…

Bir diğerine inanç, en düşük düzeyde mi?
Evet…

Mesela Biden; dünden bugüne öyle laflar etmiş ki,
Hele de başkan olmadan önce; Türkiye ve Erdoğan'ı doğrudan hedef alan hasmane sözler…

Başkan olduktan sonra; belki de bilinçli bir iletişimsizlik/soykırım tabiri kullanımı ve ekibince edilen Türkiye aleyhtarı açıklamalar…

Hal böyleyken, Erdoğan ve ekibinin masaya olumlu düşüncelerle oturması ve "yapıcı" bir sonuç beklemesi mümkün mü?
Pek sanmıyorum…

Özetle, yumruklar sıkılmış şekilde oturulacak bir masa ve kerhen/vitrinel ve seramonik tokalaşmaların olacağı göstermelik bir görüşme göreceğiz.

Aslında, her iki taraf da konuları sınıflamış halde.

Bunlar;
-Güncel ve ertelenmeksizin konuşulması gerekenler,
-Net çizgilerle belirlenmiş ve konuşulsa bile uzlaşılamayacak konular,
-Konuşmuş olmak için; hatırlatma babında ve temenni bağlamında dile getirilecek konular…

Tablo bu…

Öncelikle neyin olmayacağına bakalım, biz de…
S-400 sorunu çözülmeyecek,
ABD'nin, YPG/ye desteği devam edecek,
Biden'ın, Erdoğan karşıtlığı azalmayacak…

Ne olacak kısmına gelirsek;
Afganistan/Kabil havaalanı güvenliği konusunda mutabakata varıldığı konusunda uzlaşma olacak.

Çünkü, ABD tarafının bu görüşmeden beklediği ve hatta görüşme amacının bu konu olduğu düşüncesindeyim.

Buna karşılık Türkiye'ye Irak'ın kuzeyinde yaptığı/yapacağı operasyonlarla ilgili bir miktar ekstra sunulacak ve Barzani destekli mücadeleye destek vurgusu yapılabilecek.

Son tahlilde, ABD'nin yapacağı açıklamaları tahmin edip klişelerle dile getirirsek;
-Türkiye NATO müttefikimizdir.
-Çok önemsiyoruz.
-Kabil Havaalanına dair vardığımız mutabakat sevindiricidir.
-Son zamanlarda ilişkilerimiz zorlu bir süreç yaşıyor. Bu görüşmede bu sorunların halli ve çözümlenmesi için prensip kararına vardık.

Arada dolaylı anlatımla; "Türkiye'nin bundan sonra daha dikkatli ve Batı Blokuyla beraberliği konusunda daha özenli hareket edeceğine inanıyoruz" gibi uyarılar da gelebilir.

Hatta Erdoğan için de birkaç göstermelik övücü cümle gelirse şaşırmayın.

Türkiye'nin yapacağı açıklamalara gelince;
-Yapıcı ve verimli bir görüşme oldu.
-Başkan olmadan önce hasmane tutum sergileyen Biden, bir başkan sorumluluğu içinde davrandı.
-Sorunlar konusunda önyargısızdı.
-Sorunların çözümü için ekipler oluşturulması kararlaştırıldı.
-ABD'yi, YPG/PKK ve FETÖ konusunda uyardık.
Gibi gibi…

Reel sonuç olaraksa;
Yarının, bugünden farklı bir Türk-ABD ilişkisi doğuracağı kanaatinde değilim.

ABD bu görüşmeye, sorunlara gerçekçi bir çözüm getirecek düşünce ve niyetiyle gelmediği aşikar. ABD'nin, bu bir haftalık periyotta ana konusunun Çin ve Rusya ile ilgili olduğu ortada.

Bizimle yapacağı görüşmeyi, Biden'ın rutin programı çerçevesinde katılacağı NATO zirvesine denk getirmeleri bile, görüşmeye verdikleri "önemin" ve ne bekleyip/beklemediklerinin göstergesi…

Bu yüzden de; tarafların birbirine dair mesafeli duruşu değişmeyecek; dünden bugüne esen soğuk rüzgarlar devam edecektir.

Sadece görüşme ortamını ısıtmak için, bu an'a mahsus bir "ısıtıcı" kullanılmış gibi olacaktır.

Biden'ın, bu görüşmede Trump'tan farklı olarak kurumsal bir ilişki ve iletişimi sürekli öne çıkartacağı kanaatindeyim.

Hatta, "Trump'la kurduğunuz ilişki, benimle olmaz/olmayacak" mesajı verircesine…

Ama her ne olursa olsun,
Ne sonuç veya sonuçsuzluk çıkarsa çıksın; bu görüşmenin Türkiye için fayda sağlayacağı düşüncesindeyim.

Hiç olmazsa bundan sonrası için, yapacakları/yapmayacakları, olabilirler/olamayabilirler ve geliştirilecek strateji/taktik konusunda ciddi doneler sağlayacağı fikrindeyim.

Son olarak ve önemle/üstüne basa basa belirtmek isterim ki;
Bu tür görüşmeler anlaşma/uzlaşma/çözümleme görüşmeleri değildir.
Nedir peki, onu da söyleyeyim.

Prosedürü tamamlama kabilinden, görüntüsel ve medyasal seramonilerdir.
Çünkü sunulan yemek mutfakta pişer.

Aşçılar ortalıkta görünmez ama yemeğin mimarı onlardır.

Aynen bunun gibi; Türk-ABD/Erdoğan-Biden görüşmesinin de esprisi, görüşme öncesi yapılan, "arka kapı/gayrı resmi ve lobisel" görüşmelerde saklıdır.

S-400 konusunun da, demokratikleşme ve yargı reformu hususunun da ve hatta Türk Ekonomisinin rahatlaması için yeni/sıcak finansal kaynak girişinin de, bu konsepte görüşüldüğü kanaatindeyim.

Ve hatta iddia ediyorum ki; çözümü kapsayan bir zaman dilimi konusunda bile mutabakata varılmış olabilir.

Bu bağlamda, az önce belirttiğim gibi, yarınki görüşmenin de; bu ana dek farklı şekillerde/farklı kişi ve mahfillerce yapılan görüşmelerin resmi prosedüre kavuşmasından başka bir şey olmayacağı düşüncesindeyim.

Umuyor ve inanıyorum ki;
Küresel Ekonomik hassasiyeti ve ülkesel ekonominin kritik halini bilen/gören Erdoğan, bunca yıllık deneyim ve tecrübesiyle yeniden bir güven ortamı tesis ederek, toplumsal düzeyde ve piyasalar ölçeğinde beklentiyi pozitife döndürerek, ekonomik ve diplomatik boyut arz eden bu kritik safhayı kârlı veya zararsız şekilde atlatacaktır.


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Doğan Aras
    görüşme sonucu aynen sizin dediğiniz gibi; Erdoğan: son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu Biden: çok iyi bir görüşme yaptık Özet böyle Eeeeee Sonuç Bir tek Afganistan Kabil havaalanı konusunda mutabakat…
  • Oğuz
    Çok doğru ve gerçekçi tespitler..
  • Mehmet
    Hepimiz için hayırlısı olsun.
  • Mutlu E.
    Yazı mükemmel olmuş kaleminize sağlık
  • Fatma Zehra
    Kaleminize sağlık
  • Halit Ay
    Ağzınıza kaleminize sağlık
  • Ömer M.
    Görüşlerinize aynen katılıyorum abi
  • C.T
    Manşetler hazır mı Havuz? -Brüksel’de ABD boyun eğdi -İşte bölgesel ve küresel güç yeni Türkiye farkı -Biden karşısında dik durduk -ABD ilişkilerinde Türkiye’nin istediği şekilde yeni dönem -Biden Erdoğan’ın elini 17 saniye sıktı -ABD Türk askerine Afganistan’da muhtaç
  • Kurtuluş K.
    Kaleminize sağlık
  • Kemal Tufan
    İnşallah ülkemiz için hayırlı sonuçları olsun