Amerikan Senatosu'nun bir üyesi kendi ülkesini neden temerrüde düşürür?
Amerika bir kriz yaşıyor,
Adı "Borç Tavanının Artırılması Krizi"…
Daha basit anlatacak olursak:
Hükümet/Beyaz Saray Senatoya diyor ki; "bazı ekonomik negatiflikler nedeniyle sıkıntı oluştu. Bize tanınan borçlanma limitini artırmak istiyoruz. Yoksa devlet ödemeleri konusunda sıkıntıya düşeceğiz!"
Bu durum altı ayı aşkın bir süredir devam ediyor.
Senatoda çoğunluğu elde bulunduran Demokratlar hayır demekte diretiyor.
Neredeyse şuanda Amerika'nın ve hatta küresel ekonominin en temel problematiği bu sorun.
Başkan alarmda,
FED alarmda,
Amerika'nın ekonomi kurumları alarmda,
Dünya alarmda ama ne hikmetse bir çözüm bulunamıyor.
1960'dan beri 80 kez yapılan pratik bu defa yapılmıyor ve konuşulan türlü türlü risklere rağmen Senato Nuh diyor Peygamber demiyor!
Bakınız, ABD Hazine Bakanı Yelen ne diyor:
—Borç limiti artırılmazsa Amerika'nın temerrüde düşme riski yüksektir,
—ABD'nin temerrüde düşmesi ekonomik ve finansal bir felakete yol açar.
Bir temerrüde düşmek, zar zor kazandığımız tüm ilerlemeyi tersine çevirir ve bizi daha da geriye götürür,
—Büyük Resesyondan daha beter sonuçlar doğurabilir,
—Olası bir temerrüdün dünya çapında finansal piyasalarda paniğe neden olabilir,
—Kongre borç limitini ele almazsa Hazine'nin veya hükümetin bizi felaketten kurtarmak için kullanabileceği hiçbir iyi seçenek yok!..
Buraya kadar tamam; mevcut sorunun riskleri büyük/sıkıntı had safhada ve sonuçları ürkütücü…
Pekala hiç düşündünüz mü; çözüme yanaşmayan Demokratlar kendi ülkesinin batmasını mı istiyor yoksa?
Veya son 60 yılda 80 defa gündeme gelen ve her defasında çözülen sorun, bugün neden çözülemiyor/çözümlenmiyor?
Acaba diyorum,
Birileri bu durumu bilinçli şekilde mi uzatıyor,
Birileri bu sorun üzerinden yapmak istediği dizaynları mı gerçekleştiriyor,
Birileri Rusya ve Çin gibi ülkeleri hizaya getirmeye/çökertmeye öyle azmetmiş ki; Amerika'yı bile gözden çıkarttığını mı göstermek istiyor,
Birileri başka bir coğrafyada yönetim merkezi hazırladı da; Amerika'yı sıradanlaştırarak mı ayrılmak istiyor?...
Sorunu asla tesadüfi bir gelişme ve spontane bir Demokratlar Muhalefeti gibi düşünmüyorum.
Amerika'da Demokratlar da, Cumhuriyetçiler de kendi başlarına hareket edemezler.
Seçilen her senatör bir bilinç ve plan dahilinde seçilir ve senatoda da, bu misyona muvafık ve mutabık hareket eder.
Konuyu nereye getireceğimi düşünüyor olabilirsiniz.
Söyleyeyim.
Arkadaşlar!
Bizler bazen bir olayın ateşi ve yakıcılığı karşısında başka noktaları veya bağlantılı olayları gözden kaçırıyoruz.
Borç limiti krizine de bakışımız aynen öyle.
Yok efendim, Amerika battı-batacak gibi; kendi söküğünü bile dikemiyor, bir karar bile alamıyorlar gibi dümdüz düşünüp bakıyoruz.
Ama işin aslı öyle değil işte…
Bu durumu da yöneten öyle bir akıl/güç ve onun öyle etkili ve radikal bir planı var ki; bizlere canbaza bak canbaza derken planını tıkır tıkır işletiyor.
Güç ve Aklı elinde bulunduranlar her boyutu/her parametreyi ve her coğrafyayı nazarı dikkate alan bir network oluşumu içinde ve santim santim hesaplayarak hareket ediyor.
Mesela bu olay,
Yani Amerika'nın borç limiti krizi;
Çin'le de ilgilidir/Rusya ile de ilgilidir,
Avrupa Birliğiyle de ilgilidir/Afrika ile de ilgilidir…
Kısaca ve özetle; Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Yüzyıl planı ile ilgilidir,
Yeni küresel parasal sistemle de ilgilidir…
Hatta asıl ve tüm nedeni budur…
Yoksa Amerika Senato üyeleri göz göre göre ülkelerinin batmasına göz mu yumacaklar yani…
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu diye bir sözümüz var.
Tıpkı bunun gibi, Amerika'da yaşanan borç limiti krizinin de "neden/niçin" olduğu elbette ortaya çıkacaktır.
Hem de çok yakında…
Bu arada,
ABD Hazine Bakanı Yelen, eğer bu sorun olmasaydı bir temerrütten ve bunun dünya çapında doğuracağı finansal krizden nasıl bahsedebilirdi!..
Dikkatinizi çekeyim; bu bile aslında neyin ne olduğunu veya olmadığını gözler önüne seriyor da; bazen bazı şeylerin sebebini bilmemize rağmen yaşatılan algı bombardımanı sonucunda neye inanacağımızı şaşırıyor ve tıpış tıpış inandırılmak istenene inanmaya başlıyoruz maalesef!
Bu da öyle bir şey olsa gerek…
Sonuç:
Aslında acı acı gülümseyerek takip ediyorum.
Peki, borç limiti krizi çözülünce her şey çözülür mü?
Daha yeni ve daha büyük bir şeyler başlar ve başlayacaktır.
Dünya bu senenin geri kalanında ve 2024 yılında rahat ve huzur beklemesin!
Çünkü hala, inşa görünümlü imha tamamlanmadı.
Ne zaman tamamlanır veya gerçek inşa süreci başlar?
Muhtemelen,
Duyum, bilgim ve öngörülerime göre ancak 2025…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Adı "Borç Tavanının Artırılması Krizi"…
Daha basit anlatacak olursak:
Hükümet/Beyaz Saray Senatoya diyor ki; "bazı ekonomik negatiflikler nedeniyle sıkıntı oluştu. Bize tanınan borçlanma limitini artırmak istiyoruz. Yoksa devlet ödemeleri konusunda sıkıntıya düşeceğiz!"
Bu durum altı ayı aşkın bir süredir devam ediyor.
Senatoda çoğunluğu elde bulunduran Demokratlar hayır demekte diretiyor.
Neredeyse şuanda Amerika'nın ve hatta küresel ekonominin en temel problematiği bu sorun.
Başkan alarmda,
FED alarmda,
Amerika'nın ekonomi kurumları alarmda,
Dünya alarmda ama ne hikmetse bir çözüm bulunamıyor.
1960'dan beri 80 kez yapılan pratik bu defa yapılmıyor ve konuşulan türlü türlü risklere rağmen Senato Nuh diyor Peygamber demiyor!
Bakınız, ABD Hazine Bakanı Yelen ne diyor:
—Borç limiti artırılmazsa Amerika'nın temerrüde düşme riski yüksektir,
—ABD'nin temerrüde düşmesi ekonomik ve finansal bir felakete yol açar.
Bir temerrüde düşmek, zar zor kazandığımız tüm ilerlemeyi tersine çevirir ve bizi daha da geriye götürür,
—Büyük Resesyondan daha beter sonuçlar doğurabilir,
—Olası bir temerrüdün dünya çapında finansal piyasalarda paniğe neden olabilir,
—Kongre borç limitini ele almazsa Hazine'nin veya hükümetin bizi felaketten kurtarmak için kullanabileceği hiçbir iyi seçenek yok!..
Buraya kadar tamam; mevcut sorunun riskleri büyük/sıkıntı had safhada ve sonuçları ürkütücü…
Pekala hiç düşündünüz mü; çözüme yanaşmayan Demokratlar kendi ülkesinin batmasını mı istiyor yoksa?
Veya son 60 yılda 80 defa gündeme gelen ve her defasında çözülen sorun, bugün neden çözülemiyor/çözümlenmiyor?
Acaba diyorum,
Birileri bu durumu bilinçli şekilde mi uzatıyor,
Birileri bu sorun üzerinden yapmak istediği dizaynları mı gerçekleştiriyor,
Birileri Rusya ve Çin gibi ülkeleri hizaya getirmeye/çökertmeye öyle azmetmiş ki; Amerika'yı bile gözden çıkarttığını mı göstermek istiyor,
Birileri başka bir coğrafyada yönetim merkezi hazırladı da; Amerika'yı sıradanlaştırarak mı ayrılmak istiyor?...
Sorunu asla tesadüfi bir gelişme ve spontane bir Demokratlar Muhalefeti gibi düşünmüyorum.
Amerika'da Demokratlar da, Cumhuriyetçiler de kendi başlarına hareket edemezler.
Seçilen her senatör bir bilinç ve plan dahilinde seçilir ve senatoda da, bu misyona muvafık ve mutabık hareket eder.
Konuyu nereye getireceğimi düşünüyor olabilirsiniz.
Söyleyeyim.
Arkadaşlar!
Bizler bazen bir olayın ateşi ve yakıcılığı karşısında başka noktaları veya bağlantılı olayları gözden kaçırıyoruz.
Borç limiti krizine de bakışımız aynen öyle.
Yok efendim, Amerika battı-batacak gibi; kendi söküğünü bile dikemiyor, bir karar bile alamıyorlar gibi dümdüz düşünüp bakıyoruz.
Ama işin aslı öyle değil işte…
Bu durumu da yöneten öyle bir akıl/güç ve onun öyle etkili ve radikal bir planı var ki; bizlere canbaza bak canbaza derken planını tıkır tıkır işletiyor.
Güç ve Aklı elinde bulunduranlar her boyutu/her parametreyi ve her coğrafyayı nazarı dikkate alan bir network oluşumu içinde ve santim santim hesaplayarak hareket ediyor.
Mesela bu olay,
Yani Amerika'nın borç limiti krizi;
Çin'le de ilgilidir/Rusya ile de ilgilidir,
Avrupa Birliğiyle de ilgilidir/Afrika ile de ilgilidir…
Kısaca ve özetle; Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Yüzyıl planı ile ilgilidir,
Yeni küresel parasal sistemle de ilgilidir…
Hatta asıl ve tüm nedeni budur…
Yoksa Amerika Senato üyeleri göz göre göre ülkelerinin batmasına göz mu yumacaklar yani…
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu diye bir sözümüz var.
Tıpkı bunun gibi, Amerika'da yaşanan borç limiti krizinin de "neden/niçin" olduğu elbette ortaya çıkacaktır.
Hem de çok yakında…
Bu arada,
ABD Hazine Bakanı Yelen, eğer bu sorun olmasaydı bir temerrütten ve bunun dünya çapında doğuracağı finansal krizden nasıl bahsedebilirdi!..
Dikkatinizi çekeyim; bu bile aslında neyin ne olduğunu veya olmadığını gözler önüne seriyor da; bazen bazı şeylerin sebebini bilmemize rağmen yaşatılan algı bombardımanı sonucunda neye inanacağımızı şaşırıyor ve tıpış tıpış inandırılmak istenene inanmaya başlıyoruz maalesef!
Bu da öyle bir şey olsa gerek…
Sonuç:
Aslında acı acı gülümseyerek takip ediyorum.
Peki, borç limiti krizi çözülünce her şey çözülür mü?
Daha yeni ve daha büyük bir şeyler başlar ve başlayacaktır.
Dünya bu senenin geri kalanında ve 2024 yılında rahat ve huzur beklemesin!
Çünkü hala, inşa görünümlü imha tamamlanmadı.
Ne zaman tamamlanır veya gerçek inşa süreci başlar?
Muhtemelen,
Duyum, bilgim ve öngörülerime göre ancak 2025…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Bulgurlu
Ömer Gök
Ahmet Sap
Mehmet U.
Hakan Anka
Vahide Sürüm
Mehmet Kara
T. S.
Kemal B.
Mehmet Hak