18 Nisan: Yeni Türkiye'nin start'ı
"Her ne kadar, "Biz AK Parti olarak seçimleri hep zamanında yaptık ve yapmaktan yanayız" deseler de; 'yeni sistemin yeni seçimi erkene alınacak ve 2018’in en geç Kasım’ında Başkanlık ve Parlamento seçimleri yapılacaktır.
Artık hayırlısı…
15 Temmuz’da mı olur, yoksa Ekim-Kasım 2018 mi olur bilinmez.
Ama bir erken seçime gidiyoruz diye düşünüyorum.” diye bir projeksiyon yapmıştım.
Siz okurlarımla paylaştığım öngörülerimin doğru çıkmasından dolayı mutluyum.
(Ama bu kadar erkenin de erkeni olacağını ben bile düşünmemiştim. Bu da, Erdoğan’ın siyasi liderliğinin ve gündemi elinde tutmasının sırrı olsa gerek.)
Başka pek çok yazımda dile getirmiştim.
Yakın zaman Türk siyasi hayatı, devlet yapılanması ve reformlar için çok şeye gebedir diye.
24 Haziran seçim kararı bunun startıdır.
Değişim ve dönüşüm başlamıştır.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Bugün Türk Siyaseti, bürokrasisi, diplomasisi ve kurumsal devlet yapısı için milat olacak bir gündür.
“Erdoğan’a Biraz Sabır ve İnanç” başlıklı yazımdan sonra farklı tepkiler aldım.
“Ama sürekli erteleniyor, ne zaman radikal adımlar atılacak önlemler alınacak” diye.
O yazımda ne demiştim; “Devlet olmak zor, devlet yönetmek daha zor zanaattır”
Devamında; “Erdoğan’ın yerinde olmayı kaç kişi ister.
O, bizler gibi de davranamıyor/davranamıyor çoğu zaman.
Bazen yutkunuyor, dişini sıkıyor, sabrediyor.
Çünkü lider; zaman, mekan ve eylem konusunda doğruyu kollamakla mükelleftir.
Erdoğan’a biraz sabır lütfen.
Biraz inanç.
Biraz hüsnü niyet.
Böyle olunca emin olun ki, önümüzdeki günlerde çok şeyin değiştiğini göreceğiz.
Eksik, aksak, sorun diye nitelediğimiz pek çok konu ve olayın çözüme kavuştuğuna şahit olacağız.
Emin olun Erdoğan; bizim göremediğimiz bazı şeyleri de görüyor, izliyor, değerlendiriyor.
O, sadece en doğru zaman ve zeminin gelmesini bekliyor.
Çünkü en iyi karar; vaktinde alınan karardır.”
Bugün tüm bu söylenenlerin realiteye dönüşmeye başladığı gündür.
Milletvekilleri ve Meclis
AK Parti grubunun kahir ekseriyetinin değişeceğini düşünüyorum.
Yarından itibaren liste çalışmaları başlayacak.
Ve sonunda göreceksiniz ki; 315 kişilik grubun kahir ekseriyeti değişecektir.
FETÖ ile, yolsuzlukla, aymazlıkla irtibatı olan, melali olmayan, taşın altına elini koymayan ve zor zamanlarda yan çizen veya sinik ve silik davrananlar tasfiye edilecektir.
Siyasi tasfiye için doğal sürecin seçim sathı olacağını söyledim hep.
Başka yol yoktu zaten.
İşte o sürece girdik ve hepimiz neler olacağını göreceğiz.
Yeni dönemde parlamento işlevi ve fonksiyonu da değişecek, farklı bir misyon ve nitelikle oluşup çalışacaktır.
Meclis ve milletvekilleri 24 Haziran’dan önceki meclis ve vekiller olmayacak ve farklı bir fonksiyon icra edecektir.
Kabine Parlamento dışından oluşacaktır.
İlginç isimlerin bakanlıklara getirileceğini göreceğiz.
bunun için seçim sonrasını beklememize gerek kalmayacaktır.
Erdoğan seçim çalışmalarını müstakbel bakanlarını deklare ederek ve onları da halkın beğeni ve eleştirisine sunarak yapacaktır.
Muhtemeldir ki; Bahçeli’nin de takdir ve tasvibinde dört-beş müstakbel bakanı seçim sathı mailinde tanıyacağız ve göreceğiz.
Eski halin muhal olduğu günlere gidiyoruz.
Seçim sonrası hükümet üyelerini de, tıpkı vekil adayları gibi seçim öncesinde görüp değerlendirme imkanımız olacaktır.
Bu da bambaşka bir vitrin, vizyon ve seçmene gözlem imkanı verecektir.
Bürokrasi yeni bir reforma tabi tutulacak ve oligarşik yapı bitecektir.
Bürokratik atamaların süresi, şekli ve özelliği değişecektir.
Artık koltuğa oturan genel müdür ve/veya başkaları burayı emekli olana dek kendisinin sanamayacaktır.
Bürokratik göreve gelenler daha işlevsel olmak zorunda olacak ve yetkisinin gerektirdiği sorumluluk ve inisiyatifi kullanmaya mecbur kalacaktır.
Bürokrasi siyasi iradeye ayak bağı olamayacak ve siyasetle uyum içinde çalışacaktır.
Kamu Reformu faaliyete geçecek; kamu yönetiminde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Kısaca; halka, yatırımcıya, sanayiciye ve siyaset kurumuna takoz koyan, bariyer olan “bürokratik oligarşi” bitiş sürecine girecektir.
Özellikle ekonomi bürokrasisi ve yönetimi yenilenecek; net radikal ve uzun vadeli ekonomik istikrarı ve ekonomik gerçekliği öngörecek bir yapıya kavuşturulacaktır.
Seçim kararı alınmasının bile etkileri kur üzerinde kendini göstermeye başladı.
Önümüzdeki günlerde seçim sonucuna dair öngörüler netleştikçe, piyasaların 24 Haziran sonuçlarını satın almaya başlayacağını göreceğiz.
Ekonomi için erken seçim artık elzem olmuştu.
Ve alınan bu karar, 24 haziran sonrası alınacak önlemlerin ve reformların en büyük işaretidir.
Ki, piyasalarda seçim sonrası alınması beklenen ve kesin görülen, radikal ve yapısal adımların etkisi net şekilde görülecektir.
Uluslararası siyaset ve diplomasi 2017’lerde başladığı “akıllı ve akılcı” özelliğini artırarak sürdürecek ve coğrafyamıza dönük yeni/yepyeni adımları müşahede edeceğiz.
Seçim sonrası “mikro ve makro diplomasi” derin ve kılı kırk yararcasına sürecek ve hatta çok daha verimli neticeler getirecektir.
Bu yazıda dile getirdiğim pek çok şeyi ve hatta fazlasını son altı aydır yazılarımda hep dile getirdim.
Bazıları, özellikle erken seçim olacak dediğim yazıma işaret ederek; biryerlerden bilgi mi alıyorsun diyorlar.
Hatta bunun için; “söylediklerim duyum değil yorum” diye ironik bir cümle kurmuştum.
Evet duyumlar da alıyorum.
Bazı konularda bilgileniyorum da.
ama emin olun ki; gündemi okuyorum.
Haberleri, olayları okurken; arka planını okumaya çalışıyorum.
Yerel ve uluslararası boyutta istişarelerde bulunuyorum.
Seçmenden, ABD’li/Avrupalı dostlara kadar, herkesle sohbetler ediyorum.
Bunların sonunda analizlerimi, düşüncelerimi ve gelecek projeksiyonlarımı sizlerle paylaşıyorum.
Artı, Erdoğan’ın söylem ve eylemlerini takip edip, neden/niçin soruları sorarak gözlemliyorum.
Güzel olacak güzel.
Yeter ki, inanalım, kendimize güvenelim ve gerçekçiliği elden bırakmayalım.
Enseyi karartmayalım.
Biraz sabırlı olalım.
İnanalım ve inançlı olalım; Geçen yıl aklımıza bile getiremediğimiz değişiklikleri, reformları, olmazların olduğunu, gitmezlerin gittiğini, bitmezlerin bittiğini, vazgeçilmezlerden vazgeçildiğini ve olmazların olduğunu göreceğiz.
Not: Bugün Trump’ın tutuklu olan Rahiple ilgili twit'ini okudum. Aklıma deli sorular ve düşünceler geldi. Bir an Erdoğan’ın “al papazı ver papazı” sözü geldi. Acaba böylesi bir takas olacak da; acaba Trump kendi kamuoyunu mu
hazırlıyor ki, diye düşündüm. Bakalım görelim. Olmaz olmaz demeyin, bu hayatta olmaz olmaz.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Artık hayırlısı…
15 Temmuz’da mı olur, yoksa Ekim-Kasım 2018 mi olur bilinmez.
Ama bir erken seçime gidiyoruz diye düşünüyorum.” diye bir projeksiyon yapmıştım.
Siz okurlarımla paylaştığım öngörülerimin doğru çıkmasından dolayı mutluyum.
(Ama bu kadar erkenin de erkeni olacağını ben bile düşünmemiştim. Bu da, Erdoğan’ın siyasi liderliğinin ve gündemi elinde tutmasının sırrı olsa gerek.)
Başka pek çok yazımda dile getirmiştim.
Yakın zaman Türk siyasi hayatı, devlet yapılanması ve reformlar için çok şeye gebedir diye.
24 Haziran seçim kararı bunun startıdır.
Değişim ve dönüşüm başlamıştır.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Bugün Türk Siyaseti, bürokrasisi, diplomasisi ve kurumsal devlet yapısı için milat olacak bir gündür.
“Erdoğan’a Biraz Sabır ve İnanç” başlıklı yazımdan sonra farklı tepkiler aldım.
“Ama sürekli erteleniyor, ne zaman radikal adımlar atılacak önlemler alınacak” diye.
O yazımda ne demiştim; “Devlet olmak zor, devlet yönetmek daha zor zanaattır”
Devamında; “Erdoğan’ın yerinde olmayı kaç kişi ister.
O, bizler gibi de davranamıyor/davranamıyor çoğu zaman.
Bazen yutkunuyor, dişini sıkıyor, sabrediyor.
Çünkü lider; zaman, mekan ve eylem konusunda doğruyu kollamakla mükelleftir.
Erdoğan’a biraz sabır lütfen.
Biraz inanç.
Biraz hüsnü niyet.
Böyle olunca emin olun ki, önümüzdeki günlerde çok şeyin değiştiğini göreceğiz.
Eksik, aksak, sorun diye nitelediğimiz pek çok konu ve olayın çözüme kavuştuğuna şahit olacağız.
Emin olun Erdoğan; bizim göremediğimiz bazı şeyleri de görüyor, izliyor, değerlendiriyor.
O, sadece en doğru zaman ve zeminin gelmesini bekliyor.
Çünkü en iyi karar; vaktinde alınan karardır.”
Bugün tüm bu söylenenlerin realiteye dönüşmeye başladığı gündür.
Milletvekilleri ve Meclis
AK Parti grubunun kahir ekseriyetinin değişeceğini düşünüyorum.
Yarından itibaren liste çalışmaları başlayacak.
Ve sonunda göreceksiniz ki; 315 kişilik grubun kahir ekseriyeti değişecektir.
FETÖ ile, yolsuzlukla, aymazlıkla irtibatı olan, melali olmayan, taşın altına elini koymayan ve zor zamanlarda yan çizen veya sinik ve silik davrananlar tasfiye edilecektir.
Siyasi tasfiye için doğal sürecin seçim sathı olacağını söyledim hep.
Başka yol yoktu zaten.
İşte o sürece girdik ve hepimiz neler olacağını göreceğiz.
Yeni dönemde parlamento işlevi ve fonksiyonu da değişecek, farklı bir misyon ve nitelikle oluşup çalışacaktır.
Meclis ve milletvekilleri 24 Haziran’dan önceki meclis ve vekiller olmayacak ve farklı bir fonksiyon icra edecektir.
Kabine Parlamento dışından oluşacaktır.
İlginç isimlerin bakanlıklara getirileceğini göreceğiz.
bunun için seçim sonrasını beklememize gerek kalmayacaktır.
Erdoğan seçim çalışmalarını müstakbel bakanlarını deklare ederek ve onları da halkın beğeni ve eleştirisine sunarak yapacaktır.
Muhtemeldir ki; Bahçeli’nin de takdir ve tasvibinde dört-beş müstakbel bakanı seçim sathı mailinde tanıyacağız ve göreceğiz.
Eski halin muhal olduğu günlere gidiyoruz.
Seçim sonrası hükümet üyelerini de, tıpkı vekil adayları gibi seçim öncesinde görüp değerlendirme imkanımız olacaktır.
Bu da bambaşka bir vitrin, vizyon ve seçmene gözlem imkanı verecektir.
Bürokrasi yeni bir reforma tabi tutulacak ve oligarşik yapı bitecektir.
Bürokratik atamaların süresi, şekli ve özelliği değişecektir.
Artık koltuğa oturan genel müdür ve/veya başkaları burayı emekli olana dek kendisinin sanamayacaktır.
Bürokratik göreve gelenler daha işlevsel olmak zorunda olacak ve yetkisinin gerektirdiği sorumluluk ve inisiyatifi kullanmaya mecbur kalacaktır.
Bürokrasi siyasi iradeye ayak bağı olamayacak ve siyasetle uyum içinde çalışacaktır.
Kamu Reformu faaliyete geçecek; kamu yönetiminde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Kısaca; halka, yatırımcıya, sanayiciye ve siyaset kurumuna takoz koyan, bariyer olan “bürokratik oligarşi” bitiş sürecine girecektir.
Özellikle ekonomi bürokrasisi ve yönetimi yenilenecek; net radikal ve uzun vadeli ekonomik istikrarı ve ekonomik gerçekliği öngörecek bir yapıya kavuşturulacaktır.
Seçim kararı alınmasının bile etkileri kur üzerinde kendini göstermeye başladı.
Önümüzdeki günlerde seçim sonucuna dair öngörüler netleştikçe, piyasaların 24 Haziran sonuçlarını satın almaya başlayacağını göreceğiz.
Ekonomi için erken seçim artık elzem olmuştu.
Ve alınan bu karar, 24 haziran sonrası alınacak önlemlerin ve reformların en büyük işaretidir.
Ki, piyasalarda seçim sonrası alınması beklenen ve kesin görülen, radikal ve yapısal adımların etkisi net şekilde görülecektir.
Uluslararası siyaset ve diplomasi 2017’lerde başladığı “akıllı ve akılcı” özelliğini artırarak sürdürecek ve coğrafyamıza dönük yeni/yepyeni adımları müşahede edeceğiz.
Seçim sonrası “mikro ve makro diplomasi” derin ve kılı kırk yararcasına sürecek ve hatta çok daha verimli neticeler getirecektir.
Bu yazıda dile getirdiğim pek çok şeyi ve hatta fazlasını son altı aydır yazılarımda hep dile getirdim.
Bazıları, özellikle erken seçim olacak dediğim yazıma işaret ederek; biryerlerden bilgi mi alıyorsun diyorlar.
Hatta bunun için; “söylediklerim duyum değil yorum” diye ironik bir cümle kurmuştum.
Evet duyumlar da alıyorum.
Bazı konularda bilgileniyorum da.
ama emin olun ki; gündemi okuyorum.
Haberleri, olayları okurken; arka planını okumaya çalışıyorum.
Yerel ve uluslararası boyutta istişarelerde bulunuyorum.
Seçmenden, ABD’li/Avrupalı dostlara kadar, herkesle sohbetler ediyorum.
Bunların sonunda analizlerimi, düşüncelerimi ve gelecek projeksiyonlarımı sizlerle paylaşıyorum.
Artı, Erdoğan’ın söylem ve eylemlerini takip edip, neden/niçin soruları sorarak gözlemliyorum.
Güzel olacak güzel.
Yeter ki, inanalım, kendimize güvenelim ve gerçekçiliği elden bırakmayalım.
Enseyi karartmayalım.
Biraz sabırlı olalım.
İnanalım ve inançlı olalım; Geçen yıl aklımıza bile getiremediğimiz değişiklikleri, reformları, olmazların olduğunu, gitmezlerin gittiğini, bitmezlerin bittiğini, vazgeçilmezlerden vazgeçildiğini ve olmazların olduğunu göreceğiz.
Not: Bugün Trump’ın tutuklu olan Rahiple ilgili twit'ini okudum. Aklıma deli sorular ve düşünceler geldi. Bir an Erdoğan’ın “al papazı ver papazı” sözü geldi. Acaba böylesi bir takas olacak da; acaba Trump kendi kamuoyunu mu
hazırlıyor ki, diye düşündüm. Bakalım görelim. Olmaz olmaz demeyin, bu hayatta olmaz olmaz.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.