Sertap Erener kimdir?
ve Aksu'nun desteğiyle çıkardığı albümlerle 1990'ların başında adını duyurdu.
Klasik müzik eğitimi aldığı için pop müzik söylediği ilk zamanlarda zorlandı. Zaman zaman deneysel çalışmalar yapmasına rağmen, geniş kitlelere şarkılarını dinletmeyi hedeflediği için avangart şeyler yapmak yerine pop müzik yapmayı tercih etti. Bazı çalışmalarında batı müziği ile doğu müziğini birleştirdi, etnik unsurların yanı sıra operalardan ve Türk sanat müziğinden de yararlandığı oldu. 2000'lerin başında Avrupa'ya açılarak burada çeşitli çalışmalar satışa sundu.
Sezen Aksu destekli Sakin Ol! (1992) albümüyle çıkış yapan Erener, 1990'lar boyunca yayımladığı Lâ'l (1994), Sertab Gibi (1997) ve Sertab Erener (1999) albümleriyle Türk pop müziğine etkin bir şekilde katkı sağladı. Bu albümlerden "Sakin Ol!", "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Sevdam Ağlıyor", "Aslolan Aşktır", "Yanarım", "Zor Kadın" ve "Vur Yüreğim" gibi birçok hit çıktı. 2000'lerin başında Erener, "Kumsalda" ve "Kendime Yeni Bir Ben Lazım" şarkılarıyla dikkat çekmeye devam etti. 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Everyway That I Can" ile birinci olarak Türkiye'ye yarışmadaki ilk birinciliğini kazandırdı ve Avrupa'da adından söz ettirdi. 2004'te No Boundaries ve 2005'te Aşk Ölmez albümlerini yayımladıktan sonra beş yıl boyunca yeni bir Türkçe stüdyo albümü çıkarmadı. 2010'lara "Bu Böyle", "Açık Adres" ve "Koparılan Çiçekler" gibi hitleri barındıran Rengârenk albümüyle girdi ve bu albüm kendisinin müzik piyasasına dönüşü olarak kabul edildi. Rengârenk'in ardından yayımladığı Ey Şûh-i Sertab (2012) ve Sade (2013) ile kariyerini devam ettirdi.
Erener, sesi sayesinde birçok kez övüldü ve Sezen Aksu'nun desteğiyle çıkış yapan şarkıcıların en ünlülerinden biri oldu. Eurovision'da birinci olması üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görüldü. Hürriyet tarafından 2014'te hazırlanan "Cumhuriyetin 91. Yılında 91 Sembol Kadın" listesine dahil edildi. Şarkıcılığın yanı sıra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde bir yıl öğretmenlik yaptı. Üç kez evlendi, ikinci eşi Levent Yüksel ile 1990-96 yılları arasında evli kaldı. Üçüncü eşi Emre Kula ile 2015'te evlendi. Bugüne kadar yedi Kral TV Video Müzik Ödülü ve iki Altın Kelebek Ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı.
HAYATI VE KARİYERİ
1964-91: İlk dönem ve kariyer başlangıcı
Sertab Erener, Nizamettin ve Yücel Erener çiftinin iki çocuğunun küçüğü olarak 4 Aralık 1964'te İstanbul'da dünyaya geldi. Çocukluğunu Pierre Loti'de geçirdi. Annesinin ailesi Yugoslavya'da yaşarken buradaki savaşlardan kaçıp Ayvalık, Balıkesir'e yerleşmişti. Annesi Yücel, 1957'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almış ancak evlenince resimle uğraşmaya ara vermişti. Baba tarafı Doğu Anadolu'dandı. Dedesi Muşluydu, babaannesinin Arap kökenleri vardı ve Siirtliydi. Babası Nizamettin, Diyarbakır'da doğmuştu. Şerif İçli'den ses eğitimi alarak kendini geliştirmiş ve bir ay İstanbul Radyosu'nda solistlik yapmıştı. Müzik alanında da yetenekleri olmasına rağmen avukat olmayı tercih etmişti. Abisinin adı Serdar'dı ve Sertab'ı çocukken büyük ölçüde etkilemişti. Sertab, babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarını dinleyerek büyüdü. Babası, "Ey Şûh-i Sertab" şarkısını sevdiği için kızına "baş ışık" anlamına gelen Sertab adını verdi. İlkokuldan sonra İtalyan Lisesi'ni kazandı ancak buraya gitmek yerine Işık Lisesi'ne gitmeyi tercih etti. Bu yıllarda sarılık geçirdi ve 11 yaşındayken ülseratif kolit hastalığına yakalandı. Kolit yüzünden lise yılları hastanelerde geçirdi. Lise ikinci sınıftayken, sürekli müzikle uğraşmayı istediği için "operacı olmak amacıyla" İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'na başladı. Burada şan bölümüne bir süre devam ettikten sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda dersler aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Opera Ana Sanat Dalı Opera ve Konser Şarkıcılığı Bölümü'nde de kısa süre eğitim aldı ancak bölümü tamamlamadan okulu bıraktı. Klasik müzik eğitimi alarak kariyerine opera dalında devam etmek istedi ancak öğrencilik yıllarında operadan beklediğini elde edemediği için onun dinleyicisi olmayı tercih ederek sahne solistliği yapmaya başladı. 21 yaşındayken ilk evliliğini yaptı ve bu evlilik üç yıl sürdü.
Sertab, Sezen Aksu'nun Memduh Paşa Yalısı'nda düzenlenen 1987'deki doğum günü partisine, partiyi organize eden kişi aracılığıyla solist olarak katıldı. Sezen Aksu, Sertab'ı ilk gördüğünde onun rüküşlüğüne takıldı ancak sesini çok beğenerek ona geri vokal olmasını teklif etti. Sertab başta vokalist olmayı istemedi ve bunu şöyle anlattı: " Bana vokalistlik teklifi yaptı. Kabul etmedim. Çünkü kendim zaten solisttim. Bir küme düşme olayı gibi geldi. Pozisyonum gereği, vokalist olmamam lazım diye düşünüyordum." Daha sonra, arkadaşı Levent Yüksel'in Aksu'yla yakınlığı üzerine Sertab, Aksu'nun yanında geri vokallik yapmayı kabul etti. 1987 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'na Sertab Altın (ilk eşinin soyadı) adıyla katılarak yarışmada "Akdeniz" şarkısını seslendirdi. 1989'da yine aynı adı kullanarak Klips grubuyla birlikte 1989 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Elemeleri'ne "Hasret" şarkısıyla katıldı. Ancak elemelerde üçüncü olduğu için ülkeyi 1989 Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edemedi. 1990'da elemelere ise Sertab Erener adını kullanarak katıldı ve seslendirdiği "Sen Benimlesin" şarkısıyla altıncı oldu. Aynı yıl Levent Yüksel ile evlendi. Yüksel ile evlenmesini şöyle anlattı: "Levent çok yakın arkadaşımdı; dosttuk. Onun sevgilileri vardı, benim sevgililerim vardı. Hep aynı orkestrada çalıştık. Ben boşandıktan sonra nasıl oldu bilmiyorum, adını koyamıyorum ama bir yakınlık oldu falan böyle sevgili durumuna geçtik. Birçok arkadaşım vardı benim ama Levent hep özeldi, hep ayrı bir yeri vardı. Özel bir şey hissediyormuşum demek ki. Hiç zorlamaya vermeden kendiliğinden oldu.
1992-98: Sakin Ol!, Lâ'l ve Sertab Gibi
Sertab Erener, 1990'ların başında Sezen Aksu'nun desteği ile adını duyurmaya başladı. İlk stüdyo albümünü Aksu'nun yanı sıra Uzay Heparı, Aysel Gürel ve Garo Mafyan gibi isimlerle birlikte hazırladı. Özellikle Aksu, Erener'in albümü için fazlasıyla emek harcadı. Erener bu durumdan şöyle bahsetti: "Sezen'le bu ülkenin, bu toprağın müziğini öğrendim. Ondan sonra burada yapılan müzikle ilgilenmeye başladım. Bu yüzden Sezen bana kaset yaparken çok zorlandı, beni nereye oturtacağını çok düşündü. Çünkü 'Sertab iyi İngilizce söyler, Türkçe söyleyemez.' diyorlardı. Kafasını, beynini ikiye böldü." Sakin Ol! adı verilen albüm, 1992'de yayımlandı. Sertab Erener, albüme adını veren şarkı ile ses getiren bir çıkış yaptı. Şarkının klibinde Aksu ve Uzay Heparı da oynayarak şarkıcıya destek oldu. Milliyet, Erener'in Sakin Ol! sayesinde kendini bir anda zirvede bulduğunu yazdı. Erener, Sakin Ol! ile birlikte Türk pop müziğine yeni bir ses ve yeni bir soluk getirmeyi amaçladı. Çıktığı 25 gün içinde 300 bin kopya satan albüm toplam 750 bin kopya sattı. "Sakin Ol!"un yanı sıra "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Vurulduk", "Oyun Bitti", "O, Ye" ve "Suçluyum" şarkılarına video klip çekildi. 1992'nin sonunda Erener, TRT 1 ve Kanal 6'nın 1993 yılbaşı için hazırladığı kutlama programlarında sahneye çıktı.
Şarkıcı 13 Mart 1993'te, 1993 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışacak şarkıcının belirlendiği ulusal elemelerin ara gösterisinde konser verdi. Haziran'da Hey Girl dergisinden Yılın Ümit Veren Şarkıcısı ödülünü aldı. Temmuz'da Rumeli Hisarı'nda konser verdi. 11 yaşından beri acılarını çektiği ülseratif kolitten kurtulmak için 1993'te ve 1994'te ABD'ye giderek üç kez ameliyat oldu. Hastalık yüzünden çektiği acıları "Bağırsağımda bir yara vardı ve yıllarca iyileşemedi. Hastaneler, diyetler, sokağa çıkamamalar, yataklar... Günde 35 kere tuvalete gidiyordum. Bağırsaklar hiçbir şey tutmuyordu." sözleriyle tarif etti. Ameliyatlar sonucunda kalın bağırsağının tamamı alındı ve bağırsağını dışarı çıkardıkları için bir yıl boyunca elinde torbayla dolaştı. Hastalık yüzünden öleceğini düşündüğünde kendi varoluşunu sorgulamaya başladı ve kafasında "Ben niye buradayım? Niye ben?" gibi soruların cevabını aradı. Böylece felsefe kitapları okudu ve meditasyona başladı.
Bir yandan ameliyatları sürerken bir yandan da albüm kayıtlarını yapan Erener, ikinci stüdyo albümü Lâ'l'i 14 Ekim 1994'te yayımladı. 640 bin kopya satan albümdeki pek çok şarkının sözlerini Sezen Aksu yazdı. Albüme adını veren şarkı, 12 Mart: İhtilalin Pençesinde Demokrasi belgeseli için bestelendi ve Deniz Gezmiş'e ithaf edildi. Ayrıca daha sonradan Sony Müzik'in yayımladığı Sony Music 100 Years: Soundtrack for a Century adlı milenyum setine dahil edildi. Sertab Erener, albümdeki "Sevdam Ağlıyor" ve "Rüya" şarkılarına klip çektirdi. Bu şarkılardan "Rüya"yı Sezen Aksu, Erener'in ülseratif kolit yüzünden olduğu ikinci ameliyat öncesinde, arkadaşının hastalığı yüzünden yaşadığı üzüntü üzerine yazdı. Lâ'l'i tanıttığı Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konserinde Erener, Mozart'ın Sihirli Flüt operasının "Gece Kraliçesi" aryasını okudu. Daha sonra, operayı halktan herkesin sevdiği bir müzik hâline getirmek istediğini söyledi. Mart 1995'te Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden En İyi Pop Kadın Sanatçı kategorisinde ödül aldı. Nisan'da Miss Turkey yarışmasında sahneye çıktı. Eylül'de ise Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen "1000 Sanatçıyla Doğu'ya Gidiyoruz" sloganlı konserler kapsamında Türkiye'nin doğusunda konserler verdi.
1996'nın başında Kim dergisi, hazırladığı Türkiye'nin En Rüküş Giyinen Kadınları listesinin altıncı sırasına Erener'i koydu. 18 Haziran 1996'da Erener ve eşi Levent Yüksel, anlaşmalı bir şekilde boşandılar.Çift, boşanmalarının sebebini "13 yıl sonunda aşkımız; kardeş, baba, anne duygularına dönüştü. Aşkın bittiği yerde evliliğin yürümeyeceğini düşündüğümüz için boşanmaya karar verdik." diyerek açıkladı. Erener, aynı yıl Notre Dame'ın Kamburu (1996) filminin Türkçe dublajında Esméralda'yı seslendirdi. Ayrıca Pentagram'ın gitaristi Demir Demirkan ile çıkmaya başladı. Yılın sonlarında üçüncü stüdyo albümü için kayıtlar yapmaya başladı. Bu albüme ilk kez kendi yazdığı şarkıları da dahil etti. Söz yazmaya başlamasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Alabildiğince yaşadığım, hissettiğim şeyleri anlatmaya çalıştım. Kendim yazmasam da şarkı sözü yazanları yönlendirdim. Önceki albümlerimde yorumcu olarak üretime katıldım. Bu kez besteci ve söz yazarı olarak da katılıyorum." Erener, üçüncü albümünü yayımlaması için Sony Müzik ile $100 bin tutarında bir albüm anlaşması imzaladıktan sonra, Sertab Gibi adını verdiği albümünü, Şubat 1997'de İmaj ve Sony etiketiyle yayımlandı. Albüm için ilk kez Demir Demirkan iş birliğine gitti. Hürriyet'ten Lale Barçın İmer, Sertab Gibi ile Erener'in önemli bir adım attığını yazdı. "Aslolan Aşktır", "Seyrüsefer", "İncelikler Yüzünden", "Aaa" ve "Yara" şarkılarına klip çekilen Sertab Gibi, Ağustos 1997'ye kadar 147 bin kopya sattı.
26 Ağustos 1998'de Sertab Erener, "Haydi Güneydoğu" kampanyası kapsamında düzenlenen "Güneydoğu Eğitim Seferberliği Konserleri"nde sahneye çıktı.Aynı ay Sony Müzik Türkiye'den Melih Ayraçman, Sertab Erener'i Avrupa'da tanıtmayı amaçladıklarını ve bunun için projelerinin olduğunu duyurdu. Aralık'ta Erener, Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı yararına verilen konserde José Carreras ile aynı sahneyi paylaşarak şarkı söyledi. Müzikal projelerinin yanı sıra, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde bir yıl öğretmenlik yaptı.
SERTAB ERENER - SAKİN OL - SAKİN OL!
1999-2004: Sertab Erener, Turuncu, Eurovision ve No Boundaries
Sertab Erener, kendi adını verdiği dördüncü stüdyo albümünü Mart 1999'da Abdülhak Hamit'in "Makber" ve Mozart'ın "Gece Kraliçesi" eserleri eşliğinde Sony ve Columbia etiketiyle yayımladı. Albüm Türkiye'de D&R Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yerleşerek yayımlandığı yıl içinde ülkede 427 bin kopya sattı. "Yanarım", "Zor Kadın", "Vur Yüreğim" ve "Yolun Başında" şarkıları Sertab Erener albümünün klip çekilen şarkıları oldu. "Vur Yüreğim", Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden En İyi Şarkı Sözü ödülünü aldı. "Zor Kadın" ise hit oldu ve radyolarda çok çalınanlar listelerinde yer aldı. Daha sonradan Voice Male ile düet yapılarak yeniden yayımlandı. Aynı yıl Erener, "Private Emotion" şarkısında Ricky Martin'e eşlik etti. Efes Pilsen'in otuzuncu kuruluş yılı dolayısıyla 16 Ağustos'ta çıktığı Türkiye turnesindeki pek çok konserini, bir gün sonra meydana gelen Gölcük depremi yüzünden iptal etti. Eylül'de turneye devam etti ve konserlerden elde edilen gelirlerin depremzedelere gönderileceğini açıkladı. Yaptığı dünyaya açılma planları kapsamında 2000'de Avrupa'da Sertab adını verdiği bir derleme albüm yayımladı ve Avrupa'da konserler verdi. Nisan'da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Efes Antik Tiyatrosu'nda 20 binden fazla kişiye konser verdi.Temmuz'da, yine Avrupa'da adının duyulması için hazırladığı "Bu Yaz" adlı EP'yi yayımladı. EP'de, Mando ile birlikte yarısı Türkçe yarısı Yunanca olarak seslendirdiği "Aşk / Fos"a da yer verdi. Hürriyet, Yunanistan'da da yayımlanan bu düetle birlikte Erener'in Türkiye dışına açıldığının tescillendiğini yazdı.
Mayıs 2001'de Sertab Erener, beşinci stüdyo albümü Turuncu'yu yayımladı. Albüme bu adı vermesini "Turuncu, bir renk olmanın ötesinde pozitif enerjiyi temsil ediyor. Albümüm de neşeli, sıcak, pozitif bir enerji taşıyor. Ben insanları hayata bağlayan bir albüm yaptım. Çünkü çok büyük sağlık sorunlarım olduğu, çok sıkıştığım dönemlerde bile hayata hep pozitif bakmayı tercih ettim." sözleriyle anlattı. D&R'ın Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numara olan ve 260 bin kopya satan Turuncu'daki "Kumsalda" ve "Söz Bitti" şarkılarına klip çekildi. Aralık'ta Erener, Altın Kelebek Ödülleri'nden En iyi Türk Pop Müziği Kadın Solist kategorisinde ödül aldı ve "Kendime Yeni Bir Ben Lazım" şarkısını yayımladı. Şubat 2002'de çıkan Barış Manço'ya saygı albümü Yüreğimdeki Barış Şarkıları'nda yer alan "Dağlar Dağlar" şarkısını seslendirdi.
Ocak 2003'te TRT, 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi Sertab Erener'in temsil edeceğini duyurdu. Şubat'ta şarkının adının "Everyway That I Can" olduğu ve tamamın İngilizce sözler içerdiği de açıklanınca bu duruma tepkiler geldi. Türk Dil Kurumu, Türkiye'nin ve kültürünün tanıtımı açısından İngilizce bir şarkı yerine Türkçe bir şarkıyla katılma çağrısı yaptı. Erener, yaptığı açıklamada eleştirilere "Dünya standartlarına uymak için İngilizce sözler olması gerekiyor. Dünyanın yarısı İngilizce dinliyor, neden bir Türk sanatçısını İngilizce dinlemesinler? İnsanlar Türkçe anlamıyor. Kendi dilimizle anlatmakta zorlanıyorsak, neden boşuna zorlanalım? TRT bana şarkı yaz getir dediğinde, ben de şartlarımı ortaya koydum. 'Şarkıyı İngilizce söylemek istiyorum' dedim." sözleriyle cevap verdi. 8 Mart'ta tanıtılan "Everyway That I Can", 24 Mayıs'ta Riga'da yapılan yarışmada 167 puan toplayarak birinci oldu. Böylece Türkiye, Eurovision Şarkı Yarışması'nda ilk birinciliğini elde etti ve yarışma bir sonraki yıl İstanbul'a taşındı. "Everyway That I Can", Avrupa'daki pek çok ülkede listelere girdi. İsveç ve Yunanistan resmî listelerinde bir numaraya yükseldi. Bu iki ülkede de ticari başarı yakalaması üzerine ilkinden altın, ikincisinden platin sertifika kazandı.
Sertab Erener, Türkiye'ye döndükten sonra Eurovision birinciliği sayesinde çeşitli ödüller elde etti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü, kendisinin başarını kutlamak adına bir resepsiyon düzenlendi. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görüldü. MÜ-YAP Müzik Ödülleri ve Kral TV Video Müzik Ödülleri de Erener'e Onur Ödülü verdiler. Şarkıcı, Temmuz 2003'te gösterime giren Masked and Anonymous filmi için Bob Dylan'in "One More Cup of Coffee" şarkısını seslendirdi. Ağustos'ta, UNICEF ve MEB iş birliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının tanıtım filmlerinden birinde oynadı. Eklemeler yaparak Avrupa'da tekrar yayımladığı Sertab albümü, Ağustos 2003 itibarıyla kıta genelinde 500 bine yakın kopya sattı. 26 Eylül'de, Irak'taki lösemili çocuklara bağış için Royal Albert Hall'de düzenlenen gecede pek çok şarkıcıyla birlikte sahneye çıktı.
Ocak 2004'te Erener, ilk İngilizce stüdyo albümü No Boundaries'i Avrupa'da yayımladı. Türkiye'de Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yükselen albümden "Here I Am", "Leave" ve "I Believe (That I See Love in You)" single'ları çıktı. Bu şarkılardan "Here I Am", Karanlık Sırlar filminin tanıtımlarında kullanıldı. Mart'ta Erener'in evi soyuldu ve Turkish lira symbol 8x10px.png 15 bin değerindeki takıları çalındı.15 Mayıs'ta, "Everyway That I Can" ve "Leave" şarkılarını seslendirerek 2004 Eurovision Şarkı Yarışması'nın finalinin açılışını yaptı. Açılış gösterisinde tartışma yaratmasına rağmen kadın semazenler kullandı. Aynı yıl, "şarkıcı-şirket ilişkisi açısından" yıprandığı Sony Müzik'ten ayrılarak Demir Demirkan ile birlikte Simya Müzik şirketini kurdu
EUROVİSİON 2003 - SERTAB ERENER - EVERYWAY THAT I CAN
2005-09: Aşk Ölmez ve Painted On Water
Ocak 2005'te Erener, 2004 Güneydoğu Asya tsunamisinde zarar gören insanlar yararına düzenlenen konserde sahne aldı. Bu konserden elde edilen Turkish lira symbol 8x10px.png126 bin tutarındaki gelirle tıbbi yardım malzemesi alınmasını sağladı ve yardımları Şubat'ta Sri Lanka'ya götürerek olaylardan "Doğduğum günden sonra gördüğüm en büyük afet." diye bahsetti. Mayıs'ta, sekiz ayda hazırladığı yedinci stüdyo albümü Aşk Ölmez'i Simya Müzik etiketiyle yayımladı. D&R'ın Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yükselerek 160 bin kopya satan albümdeki "Aşk Ölmez, Biz Ölürüz", "Satılık Kalpler Şehri" ve "Kim Haklıysa" şarkılarını kliplendirdi. Müzik eleştirmenleri albümü samimi ve iddiasız buldu. Erener, Ağustos'ta Türkiye Grand Prix'te İstiklâl Marşı'nı söyledi. Ekim'de Eurovision Şarkı Yarışması'nın ellinci yılını kutlamak ve en iyi şarkısını bulmak için düzenlenen Congratulations: Eurovision Şarkı Yarışması'nın 50 Yılı yarışmasında sahne alarak "Everyway That I Can"i söyledi. Yarışmada "Everyway That I Can", Eurovision'un ilk 50 yılının en iyi dokuzuncu şarkısı seçildi. Aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerine dağıtılan Sosyal Bilgiler ders kitabındaki "Onlar Başardı" başlıklı konuda, "Eurovision'da ülkemize ilk kez birinciliği kazandıran sanatçı" sıfatıyla Erener'e yer verdi.
Mayıs 2006'da Sertab Erener'in Eurovision'da giydiği elbisesi, yapılan bir açık artırma sonucunda Turkish lira symbol 8x10px.png4 bin 500'ye satıldı. Elde edilen bu gelir Baba Beni Okula Gönder kampanyasına bağışlandı. Şarkıcı, aynı ay yayımlanan Ali Kocatepe'ye saygı albümü 41 Kere Maşallah'ta yer alan "Çocuklar Gibi" şarkısını seslendirdi. Haziran'da En İyi Pop Müzik Sanatçısı dalında Kemal Sunal Kültür ve Sanat Ödülü aldı. Aynı ay 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nda sahne alarak "Güneş Gibi Doğuyor Türkçe" şarkısını söyledi. Aralık'ta Erener, Azerbaycan'a konser vermeye gitti ancak orkestrada yer alan Ermeni kökenli Türk vatandaşı piyanist Burak Bedikyan'ın Azerbaycan havaalanında uzun süre alıkonulup sınır dışı edilmesi nedeniyle Türkiye, Azerbaycan'a çifte nota verdi.
Ocak 2007'nin sonunda Sertab Erener, 1 Şubat 2007'de gerçekleşmesi planlanan Ankara'daki caz konserini, zatürre geçirmesi yüzünden iptal etti. Ertelediği konsere 18 Şubat'ta, Sabri Tuluğ Tırpan eşliğinde çıktı ve Mayıs'ta yayımlanan Onno Tunç saygı albümü Onno Tunç Şarkıları'nda yer alan "Sen Ağlama" şarkısını da Tırpan'la iş birliği yaparak seslendirdi. Nisan'da, The Best of Sertab Erener - En İyiler adını verdiği greatest hits albümü yayımladı. Albümde kendi çalışmalarına ait şarkıların yanı sıra, Şans Kapıyı Kırınca (2005) filmi için seslendirdiği Isolina Carrillo şarkısı "Dos Gardenias"a ve İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek (2005) belgeseli için seslendirdiği Madonna şarkısı "Music"e de yer verdi. Mayıs'ta, ilk remiks albümü Sertab Goes to the Club'ı piyasaya sürdü. Temmuz'da, farklı kültürler arasında hoşgörü ve saygıyı artırmayı amaçlayan sosyal sorumluluk projesi DRUM için "I Remember Now" single'ını yayımladı. Eylül'de, müzik kariyerinin on beşinci yılını kutlamak amacıyla Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda Sezen Aksu, Levent Yüksel, Nil Karaibrahimgil, Fahir Atakoğlu, Özge Fışkın ve Demir Demirkan eşliğinde bir konser verdi. "Ölüm ve Yaşam", "Yeniden Doğuş" ve "Aşk" adlı üç bölümden oluşan konseri, otobiyografik bir özelliğe büründürerek şarkılarla kendi hayatını anlattı. "Ölüm ve Yaşam" bölümünde hayatının ülseratif kolitle uğraştığı yıllarını canlandırdı, ardından gelen "Yeniden Doğuş" bölümünde bu hastalıktan kurtulup şöhretin tadını çıkardığı yılları ele aldı. "Aşk" bölümünde ise Demir Demirkan'a olan aşkı sayesinde yaşadığı mutluluğa yer verdi. Aralık 2008'de konser görüntülerini Sertab Erener Otobiyografi: 15. Sanat Yılı Konseri adıyla yayımladı. Hürriyet'ten Onur Baştürk, "şarkılı bir hayat öyküsü ve şarkıcının felsefesinin dışa vurumu" diyerek bahsettiği çalışmayı, 2008'in en iyi işi olarak nitelendirdi.
Ocak 2008'de Erener ve birçok şarkıcı, sokak hayvanlarıyla fotoğraf çektirdi. Bu fotoğraflardan oluşturulan takvimin satışlarından elde edilen gelirler, sokak hayvanlarına barınak yapılması için kullanıldı. Aynı yıl Elidor'un Türkiye reklamlarında oynadı ve bu reklamlar için "Hayat Beklemez" şarkısını seslendirdi. Temmuz-Ağustos 2008'de gerçekleştirilen Fanta Gençlik Festivali için Emre Aydın ile birlikte turneye çıktı ve Türkiye'deki 18 ilde konserler verdi. Ekim'de Hollanda'da Türkiye'nin kültürel değerlerini tanıtmak amacıyla yapılan Turkey Now adlı festivalde sahne aldı. Aralık'ta yayımlanan Uzay Heparı saygı albümü Uzay Heparı - Sonsuza'ya, "Bu Gece Son" şarkısını seslendirerek dahil oldu. 2007-08 yıllarında adından bahsettiği Painted On Water albümünü Los Angeles'ta kaydederek Haziran 2009'da Demir Demirkan ile birlikte yayımladı. Erener ve Demirkan, albüme kurdukları grubun adını verdi. İkili, Painted On Water albümünde türküleri İngilizce sözlerle caz formunda yeniden seslendirdi. Demirkan albümü "Anadolu müziğinin caz ve blues ile birleşip batı enstrümanlarıyla çalınmış hali" diye tanımladı. 2009'un sonlarında Erener, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nın reklamlarında oynadı
SERTAB ERENER - ASK OLMEZ BİZ OLURUZ
2010-günümüz: Rengârenk, Ey Şûh-i Sertab ve Sade
Haziran 2010'da Sertab Erener, sekizinci stüdyo albümü Rengârenk'i DMC etiketiyle yayımladı. Albümün klip çekilen şarkılarından "Açık Adres" ve "Rengârenk", Türkiye Resmî Listesi'nde bir numara olurken diğer kliplerden "Bu Böyle", "Koparılan Çiçekler" ve "İstanbul" ise iki numaradan yukarı çıkamadı. Bu beş şarkının yanı sıra "Bir Damla Gözlerimde" ve "Bir Çaresi Bulunur" şarkılarına da klip çekildi. "Bir Damla Gözlerimde"nin klibinde Erener'e Cansel Elçin eşlik etti.
"Açık Adres", Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden "En İyi Beste" dalında ödül aldı. Albüm, yılının en çok satan albümlerinden biri oldu ve Erener'e Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ödülü kazandırdı. 2010'da Erener, Türkiye'de lise dördüncü sınıflara okutulan Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersinin kitaplarına dahil edildi. Kitaba, Erener'in Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanmasıyla Türk pop müziğinin uluslararası alandaki ilk önemli başarısını kazandığı yazıldı.
Nisan 2012'de, üzerinde bir yıl çalışarak, babası Nizamettin Erener için hazırladığı Türk Sanat Müziği albümü Ey Şûh-i Sertab'ı yayımladı.15 eski Türk Sanat Müziği şarkısının aslına uygun olarak yeniden seslendirildiği albüm sayesinde Erener, Altın Kelebek Ödülleri'nden "En İyi Türk Sanat Müziği Kadın Solisti" kategorisinde ödül kazandı. Haziran 2012'de Ozan Çolakoğlu'nun ilk proje albümünde yer alan "Dım Dım" şarkısını seslendirdi. Şarkının klibi Temmuz 2012'de yayımlandı. Nisan 2013'te Sade albümünü piyasaya sürdü.
SERTAB ERENER - RENGARENK
Temmuz 2015'te Erener, altı ay önce çıkmaya başladığı sevgilisi Emre Kula ile Seferihisar, İzmir'de evlendi.
SANATI
Sertab Erener'in ses aralığı 3 oktavdır ve türü koloratur sopranodur. Bir pop müzik şarkıcısıdır. Şarkılarında, "Ortadoğu ezgilerinden kulüp şarkılarına kadar uzanan bir yelpaze" yer alır. 1980'lerde şarkıcılığa ilk atıldığında operayla uğraştı ancak operada beklediğini bulamayınca pop yapmaya karar verdi. Bundan şöyle bahsetti: "Benim düşündüğüm gibi, hayal ettiğim gibi çıkmadı. Kendi içimde yarattığım başka bir operaydı belki de. Ne bileyim ben. Yurt dışına gidecek öyle bir para pul, öyle bir burs yoktu o dönem. Sonra dedim ki jingle söylüyorum. Para da kazanıyorum. Ben en iyisi kendi kulvarımda kendi kendime bir şeyler yapayım." Operadan pop müziğe geçerken oldukça zorlandı. Milliyet'te yazan Semih Günver, 1994'teki bir yazısında Erener'in sesiyle ilgili olarak "Ne renkli, ne tatlı bir ses. Bu genç kadın büyük bir şarkıcı. Gerçek bir soprano." dedi. Hürriyet yazarlarından Tolga Akyıldız ise "Sertab, hem sesinin hem de şarkı seçiminin gücüyle Türk popüler müziğinin birinci ligindeki en büyük markalardan biri." yorumunu yaptı.] Ünlü olmadan önce yıllarca İngilizce şarkılar söylediği için ilk albümü Sakin Ol!'daki Türkçe şarkıların bir kısmında "söylediğini bilmediği bir şeyleri" anlattı, ne söylediğinden çok nasıl söylediğine takıldı. İkinci albümü Lâ'l'de ise bunun farkına vardı ve yaşanmışlıklarını da şarkılarına ekleyerek olayın sadece teknik kısmıyla ilgilenmeyi bıraktı. Üçüncü albümü Sertab Gibi'de söz yazarlığı ve bestecilik yapmaya başladı. Müziklerin alt yapısına fazlasıyla önem vermesine rağmen yine de sesi istediğinden ön planda oldu. Deneysel bir çalışma olarak nitelendirdiği Sertab Gibi için, "Ticari başarısızlıkla sonuçlandı denilebilir ama kariyerim açısından 'Vay be, hatuna bak!' dedirtecek noktaya geldim. Bu deneyimle gördüm ki söyleyeceğim sözü müziğimle, Türk toplumunun beğeni sınırlarını küçük küçük zorlayarak, adım adım birlikte yürüyerek söylemeliyim. Yoksa tamamıyla avangart şeyler üretebilecek kapasiteye sahibim ama o, sadece arkadaşlarımın dinlediği bir şey olur. Oysa ben geniş bir kitleye hitap etmek istiyorum. Bu durumda da pop müziğin kitlelere ulaşmak ve hep birlikte bir adım öteye gitmek için doğru bir dil olduğuna inanıyorum." dedi.
Dördüncü albümü Sertab Erener, önceki üç albümüne kıyasla "deneylerden uzak ve oturaklı" bulundu. Beşinci albümü Turuncu, pozitif bir enerjiyle insanları hayata bağlaması için ortaya çıktı. Ayrıca önceki albümüyle ilan ettiği "Zor Kadın" imajını, bu albümdeki "Güle Güle Şekerim" şarkısının sözleriyle yıktı. 2003'te Eurovision'a katıldığı "Everyway That I Can" ise etnik motiflerle süslenmişti, klasik pop ve Türk müziğinin karışımını yansıtmaktaydı. Yedinci albümü Aşk Ölmez, çok iddiasız bir şekilde hazırlandı. Erener, Aşk Ölmez'de "bugüne kadar sahip olduğum bütün bilgileri, şarkının ilk beş dakikasında göstermeliyim ya da sesimi şurada ortaya çıkarmalıyım" iddiasından vazgeçti. Albümden şöyle bahsetti: "Biraz aşkı, insan olmayı kurcalıyor. Bir felsefesi olduğuna inanıyorum. Küçük espriler de var ama albüm özellikle kadın-erkek ilişkilerine dair.... Kendi aramızda yaşadığımız anlaşmazlıkları, bazen esprisini yaparak, bazen ciddiye alarak yazmaya çalıştım. Çoğunluğun dertleri; sonuçta ben de onlardan ayrı bir şey yaşamıyorum. Metropol insanı olduğum için onun sorunlarından söz ediyorum. Bunlardan yola çıkarak albümün sözlerini yazdım." Demir Demirkan ile birlikte yayımladığı caz fusion tarzındaki Painted On Water'da türküleri İngilizce sözlerle yeniden seslendirdi. Sekizinci albümü Rengârenk'te, yorumculuğundaki "diva hareketlerini azaltarak" daha sakin bir şekilde şarkı söyledi.
Etkilendikleri
Sertab Erener, küçüklüğünü babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarıyla geçirdi. Alanis Morissette, Sting ve Tina Turner'ı severek dinlediğinden söz etti. Milliyet'ten Orhan Kahyaoğlu'na göre, çıkış yaptığı yıllarda "tüm Sezen Aksu etkisine rağmen, sesindeki incelik ve sanatsal birikiminden dolayı Sezen'in müziğinden kolayca sıyrıldı. Erener, Sezen Aksu'dan başta sahne performansı sırasında izleyicilerle iletişim kurma konusu olmak üzere pek çok şey öğrendi. Barbra Streisand'den ise "hayatımın kadını" diye bahsetti. Ünlü olmadan önce sürekli olarak Streisand'i taklit ettiğini şöyle anlattı: "Bir zamanlar onu nasıl taklit ederdim, anlatamam. Öylesine etüt etmiştim ki kadını, o kadar olur. gözünü kapa, Barbra karşında yani. Kendi şarkılarımı söylemeye karar verdiğimde ayıldım ki, böyle taklitle yürümez. Ondan sonra çok uğraştım sesimin kimliğini bulmak için."
DİSKOGRAFİ
Sakin Ol! (1992)
Lâ'l (1994)
Sertab Gibi (1997)
Sertab Erener (1999)
Turuncu (2001)
No Boundaries (2004)
Aşk Ölmez (2005)
Painted On Water (Demir Demirkan ile) (2009)
Rengârenk (2010)
Ey Şûh-i Sertab (2012)
Sade (2013)
ÖDÜLLERİ
Klasik müzik eğitimi aldığı için pop müzik söylediği ilk zamanlarda zorlandı. Zaman zaman deneysel çalışmalar yapmasına rağmen, geniş kitlelere şarkılarını dinletmeyi hedeflediği için avangart şeyler yapmak yerine pop müzik yapmayı tercih etti. Bazı çalışmalarında batı müziği ile doğu müziğini birleştirdi, etnik unsurların yanı sıra operalardan ve Türk sanat müziğinden de yararlandığı oldu. 2000'lerin başında Avrupa'ya açılarak burada çeşitli çalışmalar satışa sundu.
Sezen Aksu destekli Sakin Ol! (1992) albümüyle çıkış yapan Erener, 1990'lar boyunca yayımladığı Lâ'l (1994), Sertab Gibi (1997) ve Sertab Erener (1999) albümleriyle Türk pop müziğine etkin bir şekilde katkı sağladı. Bu albümlerden "Sakin Ol!", "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Sevdam Ağlıyor", "Aslolan Aşktır", "Yanarım", "Zor Kadın" ve "Vur Yüreğim" gibi birçok hit çıktı. 2000'lerin başında Erener, "Kumsalda" ve "Kendime Yeni Bir Ben Lazım" şarkılarıyla dikkat çekmeye devam etti. 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Everyway That I Can" ile birinci olarak Türkiye'ye yarışmadaki ilk birinciliğini kazandırdı ve Avrupa'da adından söz ettirdi. 2004'te No Boundaries ve 2005'te Aşk Ölmez albümlerini yayımladıktan sonra beş yıl boyunca yeni bir Türkçe stüdyo albümü çıkarmadı. 2010'lara "Bu Böyle", "Açık Adres" ve "Koparılan Çiçekler" gibi hitleri barındıran Rengârenk albümüyle girdi ve bu albüm kendisinin müzik piyasasına dönüşü olarak kabul edildi. Rengârenk'in ardından yayımladığı Ey Şûh-i Sertab (2012) ve Sade (2013) ile kariyerini devam ettirdi.
Erener, sesi sayesinde birçok kez övüldü ve Sezen Aksu'nun desteğiyle çıkış yapan şarkıcıların en ünlülerinden biri oldu. Eurovision'da birinci olması üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görüldü. Hürriyet tarafından 2014'te hazırlanan "Cumhuriyetin 91. Yılında 91 Sembol Kadın" listesine dahil edildi. Şarkıcılığın yanı sıra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde bir yıl öğretmenlik yaptı. Üç kez evlendi, ikinci eşi Levent Yüksel ile 1990-96 yılları arasında evli kaldı. Üçüncü eşi Emre Kula ile 2015'te evlendi. Bugüne kadar yedi Kral TV Video Müzik Ödülü ve iki Altın Kelebek Ödülü dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı.
HAYATI VE KARİYERİ
1964-91: İlk dönem ve kariyer başlangıcı
Sertab Erener, Nizamettin ve Yücel Erener çiftinin iki çocuğunun küçüğü olarak 4 Aralık 1964'te İstanbul'da dünyaya geldi. Çocukluğunu Pierre Loti'de geçirdi. Annesinin ailesi Yugoslavya'da yaşarken buradaki savaşlardan kaçıp Ayvalık, Balıkesir'e yerleşmişti. Annesi Yücel, 1957'de Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi almış ancak evlenince resimle uğraşmaya ara vermişti. Baba tarafı Doğu Anadolu'dandı. Dedesi Muşluydu, babaannesinin Arap kökenleri vardı ve Siirtliydi. Babası Nizamettin, Diyarbakır'da doğmuştu. Şerif İçli'den ses eğitimi alarak kendini geliştirmiş ve bir ay İstanbul Radyosu'nda solistlik yapmıştı. Müzik alanında da yetenekleri olmasına rağmen avukat olmayı tercih etmişti. Abisinin adı Serdar'dı ve Sertab'ı çocukken büyük ölçüde etkilemişti. Sertab, babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarını dinleyerek büyüdü. Babası, "Ey Şûh-i Sertab" şarkısını sevdiği için kızına "baş ışık" anlamına gelen Sertab adını verdi. İlkokuldan sonra İtalyan Lisesi'ni kazandı ancak buraya gitmek yerine Işık Lisesi'ne gitmeyi tercih etti. Bu yıllarda sarılık geçirdi ve 11 yaşındayken ülseratif kolit hastalığına yakalandı. Kolit yüzünden lise yılları hastanelerde geçirdi. Lise ikinci sınıftayken, sürekli müzikle uğraşmayı istediği için "operacı olmak amacıyla" İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'na başladı. Burada şan bölümüne bir süre devam ettikten sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda dersler aldı. Mimar Sinan Üniversitesi Opera Ana Sanat Dalı Opera ve Konser Şarkıcılığı Bölümü'nde de kısa süre eğitim aldı ancak bölümü tamamlamadan okulu bıraktı. Klasik müzik eğitimi alarak kariyerine opera dalında devam etmek istedi ancak öğrencilik yıllarında operadan beklediğini elde edemediği için onun dinleyicisi olmayı tercih ederek sahne solistliği yapmaya başladı. 21 yaşındayken ilk evliliğini yaptı ve bu evlilik üç yıl sürdü.
Sertab, Sezen Aksu'nun Memduh Paşa Yalısı'nda düzenlenen 1987'deki doğum günü partisine, partiyi organize eden kişi aracılığıyla solist olarak katıldı. Sezen Aksu, Sertab'ı ilk gördüğünde onun rüküşlüğüne takıldı ancak sesini çok beğenerek ona geri vokal olmasını teklif etti. Sertab başta vokalist olmayı istemedi ve bunu şöyle anlattı: " Bana vokalistlik teklifi yaptı. Kabul etmedim. Çünkü kendim zaten solisttim. Bir küme düşme olayı gibi geldi. Pozisyonum gereği, vokalist olmamam lazım diye düşünüyordum." Daha sonra, arkadaşı Levent Yüksel'in Aksu'yla yakınlığı üzerine Sertab, Aksu'nun yanında geri vokallik yapmayı kabul etti. 1987 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'na Sertab Altın (ilk eşinin soyadı) adıyla katılarak yarışmada "Akdeniz" şarkısını seslendirdi. 1989'da yine aynı adı kullanarak Klips grubuyla birlikte 1989 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Elemeleri'ne "Hasret" şarkısıyla katıldı. Ancak elemelerde üçüncü olduğu için ülkeyi 1989 Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edemedi. 1990'da elemelere ise Sertab Erener adını kullanarak katıldı ve seslendirdiği "Sen Benimlesin" şarkısıyla altıncı oldu. Aynı yıl Levent Yüksel ile evlendi. Yüksel ile evlenmesini şöyle anlattı: "Levent çok yakın arkadaşımdı; dosttuk. Onun sevgilileri vardı, benim sevgililerim vardı. Hep aynı orkestrada çalıştık. Ben boşandıktan sonra nasıl oldu bilmiyorum, adını koyamıyorum ama bir yakınlık oldu falan böyle sevgili durumuna geçtik. Birçok arkadaşım vardı benim ama Levent hep özeldi, hep ayrı bir yeri vardı. Özel bir şey hissediyormuşum demek ki. Hiç zorlamaya vermeden kendiliğinden oldu.
1992-98: Sakin Ol!, Lâ'l ve Sertab Gibi
Sertab Erener, 1990'ların başında Sezen Aksu'nun desteği ile adını duyurmaya başladı. İlk stüdyo albümünü Aksu'nun yanı sıra Uzay Heparı, Aysel Gürel ve Garo Mafyan gibi isimlerle birlikte hazırladı. Özellikle Aksu, Erener'in albümü için fazlasıyla emek harcadı. Erener bu durumdan şöyle bahsetti: "Sezen'le bu ülkenin, bu toprağın müziğini öğrendim. Ondan sonra burada yapılan müzikle ilgilenmeye başladım. Bu yüzden Sezen bana kaset yaparken çok zorlandı, beni nereye oturtacağını çok düşündü. Çünkü 'Sertab iyi İngilizce söyler, Türkçe söyleyemez.' diyorlardı. Kafasını, beynini ikiye böldü." Sakin Ol! adı verilen albüm, 1992'de yayımlandı. Sertab Erener, albüme adını veren şarkı ile ses getiren bir çıkış yaptı. Şarkının klibinde Aksu ve Uzay Heparı da oynayarak şarkıcıya destek oldu. Milliyet, Erener'in Sakin Ol! sayesinde kendini bir anda zirvede bulduğunu yazdı. Erener, Sakin Ol! ile birlikte Türk pop müziğine yeni bir ses ve yeni bir soluk getirmeyi amaçladı. Çıktığı 25 gün içinde 300 bin kopya satan albüm toplam 750 bin kopya sattı. "Sakin Ol!"un yanı sıra "Aldırma Deli Gönlüm", "Ateşle Barut", "Vurulduk", "Oyun Bitti", "O, Ye" ve "Suçluyum" şarkılarına video klip çekildi. 1992'nin sonunda Erener, TRT 1 ve Kanal 6'nın 1993 yılbaşı için hazırladığı kutlama programlarında sahneye çıktı.
Şarkıcı 13 Mart 1993'te, 1993 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışacak şarkıcının belirlendiği ulusal elemelerin ara gösterisinde konser verdi. Haziran'da Hey Girl dergisinden Yılın Ümit Veren Şarkıcısı ödülünü aldı. Temmuz'da Rumeli Hisarı'nda konser verdi. 11 yaşından beri acılarını çektiği ülseratif kolitten kurtulmak için 1993'te ve 1994'te ABD'ye giderek üç kez ameliyat oldu. Hastalık yüzünden çektiği acıları "Bağırsağımda bir yara vardı ve yıllarca iyileşemedi. Hastaneler, diyetler, sokağa çıkamamalar, yataklar... Günde 35 kere tuvalete gidiyordum. Bağırsaklar hiçbir şey tutmuyordu." sözleriyle tarif etti. Ameliyatlar sonucunda kalın bağırsağının tamamı alındı ve bağırsağını dışarı çıkardıkları için bir yıl boyunca elinde torbayla dolaştı. Hastalık yüzünden öleceğini düşündüğünde kendi varoluşunu sorgulamaya başladı ve kafasında "Ben niye buradayım? Niye ben?" gibi soruların cevabını aradı. Böylece felsefe kitapları okudu ve meditasyona başladı.
Bir yandan ameliyatları sürerken bir yandan da albüm kayıtlarını yapan Erener, ikinci stüdyo albümü Lâ'l'i 14 Ekim 1994'te yayımladı. 640 bin kopya satan albümdeki pek çok şarkının sözlerini Sezen Aksu yazdı. Albüme adını veren şarkı, 12 Mart: İhtilalin Pençesinde Demokrasi belgeseli için bestelendi ve Deniz Gezmiş'e ithaf edildi. Ayrıca daha sonradan Sony Müzik'in yayımladığı Sony Music 100 Years: Soundtrack for a Century adlı milenyum setine dahil edildi. Sertab Erener, albümdeki "Sevdam Ağlıyor" ve "Rüya" şarkılarına klip çektirdi. Bu şarkılardan "Rüya"yı Sezen Aksu, Erener'in ülseratif kolit yüzünden olduğu ikinci ameliyat öncesinde, arkadaşının hastalığı yüzünden yaşadığı üzüntü üzerine yazdı. Lâ'l'i tanıttığı Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konserinde Erener, Mozart'ın Sihirli Flüt operasının "Gece Kraliçesi" aryasını okudu. Daha sonra, operayı halktan herkesin sevdiği bir müzik hâline getirmek istediğini söyledi. Mart 1995'te Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden En İyi Pop Kadın Sanatçı kategorisinde ödül aldı. Nisan'da Miss Turkey yarışmasında sahneye çıktı. Eylül'de ise Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen "1000 Sanatçıyla Doğu'ya Gidiyoruz" sloganlı konserler kapsamında Türkiye'nin doğusunda konserler verdi.
1996'nın başında Kim dergisi, hazırladığı Türkiye'nin En Rüküş Giyinen Kadınları listesinin altıncı sırasına Erener'i koydu. 18 Haziran 1996'da Erener ve eşi Levent Yüksel, anlaşmalı bir şekilde boşandılar.Çift, boşanmalarının sebebini "13 yıl sonunda aşkımız; kardeş, baba, anne duygularına dönüştü. Aşkın bittiği yerde evliliğin yürümeyeceğini düşündüğümüz için boşanmaya karar verdik." diyerek açıkladı. Erener, aynı yıl Notre Dame'ın Kamburu (1996) filminin Türkçe dublajında Esméralda'yı seslendirdi. Ayrıca Pentagram'ın gitaristi Demir Demirkan ile çıkmaya başladı. Yılın sonlarında üçüncü stüdyo albümü için kayıtlar yapmaya başladı. Bu albüme ilk kez kendi yazdığı şarkıları da dahil etti. Söz yazmaya başlamasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Alabildiğince yaşadığım, hissettiğim şeyleri anlatmaya çalıştım. Kendim yazmasam da şarkı sözü yazanları yönlendirdim. Önceki albümlerimde yorumcu olarak üretime katıldım. Bu kez besteci ve söz yazarı olarak da katılıyorum." Erener, üçüncü albümünü yayımlaması için Sony Müzik ile $100 bin tutarında bir albüm anlaşması imzaladıktan sonra, Sertab Gibi adını verdiği albümünü, Şubat 1997'de İmaj ve Sony etiketiyle yayımlandı. Albüm için ilk kez Demir Demirkan iş birliğine gitti. Hürriyet'ten Lale Barçın İmer, Sertab Gibi ile Erener'in önemli bir adım attığını yazdı. "Aslolan Aşktır", "Seyrüsefer", "İncelikler Yüzünden", "Aaa" ve "Yara" şarkılarına klip çekilen Sertab Gibi, Ağustos 1997'ye kadar 147 bin kopya sattı.
26 Ağustos 1998'de Sertab Erener, "Haydi Güneydoğu" kampanyası kapsamında düzenlenen "Güneydoğu Eğitim Seferberliği Konserleri"nde sahneye çıktı.Aynı ay Sony Müzik Türkiye'den Melih Ayraçman, Sertab Erener'i Avrupa'da tanıtmayı amaçladıklarını ve bunun için projelerinin olduğunu duyurdu. Aralık'ta Erener, Bizim Lösemili Çocuklar Vakfı yararına verilen konserde José Carreras ile aynı sahneyi paylaşarak şarkı söyledi. Müzikal projelerinin yanı sıra, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde bir yıl öğretmenlik yaptı.
SERTAB ERENER - SAKİN OL - SAKİN OL!
1999-2004: Sertab Erener, Turuncu, Eurovision ve No Boundaries
Sertab Erener, kendi adını verdiği dördüncü stüdyo albümünü Mart 1999'da Abdülhak Hamit'in "Makber" ve Mozart'ın "Gece Kraliçesi" eserleri eşliğinde Sony ve Columbia etiketiyle yayımladı. Albüm Türkiye'de D&R Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yerleşerek yayımlandığı yıl içinde ülkede 427 bin kopya sattı. "Yanarım", "Zor Kadın", "Vur Yüreğim" ve "Yolun Başında" şarkıları Sertab Erener albümünün klip çekilen şarkıları oldu. "Vur Yüreğim", Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden En İyi Şarkı Sözü ödülünü aldı. "Zor Kadın" ise hit oldu ve radyolarda çok çalınanlar listelerinde yer aldı. Daha sonradan Voice Male ile düet yapılarak yeniden yayımlandı. Aynı yıl Erener, "Private Emotion" şarkısında Ricky Martin'e eşlik etti. Efes Pilsen'in otuzuncu kuruluş yılı dolayısıyla 16 Ağustos'ta çıktığı Türkiye turnesindeki pek çok konserini, bir gün sonra meydana gelen Gölcük depremi yüzünden iptal etti. Eylül'de turneye devam etti ve konserlerden elde edilen gelirlerin depremzedelere gönderileceğini açıkladı. Yaptığı dünyaya açılma planları kapsamında 2000'de Avrupa'da Sertab adını verdiği bir derleme albüm yayımladı ve Avrupa'da konserler verdi. Nisan'da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Efes Antik Tiyatrosu'nda 20 binden fazla kişiye konser verdi.Temmuz'da, yine Avrupa'da adının duyulması için hazırladığı "Bu Yaz" adlı EP'yi yayımladı. EP'de, Mando ile birlikte yarısı Türkçe yarısı Yunanca olarak seslendirdiği "Aşk / Fos"a da yer verdi. Hürriyet, Yunanistan'da da yayımlanan bu düetle birlikte Erener'in Türkiye dışına açıldığının tescillendiğini yazdı.
Mayıs 2001'de Sertab Erener, beşinci stüdyo albümü Turuncu'yu yayımladı. Albüme bu adı vermesini "Turuncu, bir renk olmanın ötesinde pozitif enerjiyi temsil ediyor. Albümüm de neşeli, sıcak, pozitif bir enerji taşıyor. Ben insanları hayata bağlayan bir albüm yaptım. Çünkü çok büyük sağlık sorunlarım olduğu, çok sıkıştığım dönemlerde bile hayata hep pozitif bakmayı tercih ettim." sözleriyle anlattı. D&R'ın Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numara olan ve 260 bin kopya satan Turuncu'daki "Kumsalda" ve "Söz Bitti" şarkılarına klip çekildi. Aralık'ta Erener, Altın Kelebek Ödülleri'nden En iyi Türk Pop Müziği Kadın Solist kategorisinde ödül aldı ve "Kendime Yeni Bir Ben Lazım" şarkısını yayımladı. Şubat 2002'de çıkan Barış Manço'ya saygı albümü Yüreğimdeki Barış Şarkıları'nda yer alan "Dağlar Dağlar" şarkısını seslendirdi.
Ocak 2003'te TRT, 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi Sertab Erener'in temsil edeceğini duyurdu. Şubat'ta şarkının adının "Everyway That I Can" olduğu ve tamamın İngilizce sözler içerdiği de açıklanınca bu duruma tepkiler geldi. Türk Dil Kurumu, Türkiye'nin ve kültürünün tanıtımı açısından İngilizce bir şarkı yerine Türkçe bir şarkıyla katılma çağrısı yaptı. Erener, yaptığı açıklamada eleştirilere "Dünya standartlarına uymak için İngilizce sözler olması gerekiyor. Dünyanın yarısı İngilizce dinliyor, neden bir Türk sanatçısını İngilizce dinlemesinler? İnsanlar Türkçe anlamıyor. Kendi dilimizle anlatmakta zorlanıyorsak, neden boşuna zorlanalım? TRT bana şarkı yaz getir dediğinde, ben de şartlarımı ortaya koydum. 'Şarkıyı İngilizce söylemek istiyorum' dedim." sözleriyle cevap verdi. 8 Mart'ta tanıtılan "Everyway That I Can", 24 Mayıs'ta Riga'da yapılan yarışmada 167 puan toplayarak birinci oldu. Böylece Türkiye, Eurovision Şarkı Yarışması'nda ilk birinciliğini elde etti ve yarışma bir sonraki yıl İstanbul'a taşındı. "Everyway That I Can", Avrupa'daki pek çok ülkede listelere girdi. İsveç ve Yunanistan resmî listelerinde bir numaraya yükseldi. Bu iki ülkede de ticari başarı yakalaması üzerine ilkinden altın, ikincisinden platin sertifika kazandı.
Sertab Erener, Türkiye'ye döndükten sonra Eurovision birinciliği sayesinde çeşitli ödüller elde etti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü, kendisinin başarını kutlamak adına bir resepsiyon düzenlendi. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görüldü. MÜ-YAP Müzik Ödülleri ve Kral TV Video Müzik Ödülleri de Erener'e Onur Ödülü verdiler. Şarkıcı, Temmuz 2003'te gösterime giren Masked and Anonymous filmi için Bob Dylan'in "One More Cup of Coffee" şarkısını seslendirdi. Ağustos'ta, UNICEF ve MEB iş birliğiyle başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının tanıtım filmlerinden birinde oynadı. Eklemeler yaparak Avrupa'da tekrar yayımladığı Sertab albümü, Ağustos 2003 itibarıyla kıta genelinde 500 bine yakın kopya sattı. 26 Eylül'de, Irak'taki lösemili çocuklara bağış için Royal Albert Hall'de düzenlenen gecede pek çok şarkıcıyla birlikte sahneye çıktı.
Ocak 2004'te Erener, ilk İngilizce stüdyo albümü No Boundaries'i Avrupa'da yayımladı. Türkiye'de Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yükselen albümden "Here I Am", "Leave" ve "I Believe (That I See Love in You)" single'ları çıktı. Bu şarkılardan "Here I Am", Karanlık Sırlar filminin tanıtımlarında kullanıldı. Mart'ta Erener'in evi soyuldu ve Turkish lira symbol 8x10px.png 15 bin değerindeki takıları çalındı.15 Mayıs'ta, "Everyway That I Can" ve "Leave" şarkılarını seslendirerek 2004 Eurovision Şarkı Yarışması'nın finalinin açılışını yaptı. Açılış gösterisinde tartışma yaratmasına rağmen kadın semazenler kullandı. Aynı yıl, "şarkıcı-şirket ilişkisi açısından" yıprandığı Sony Müzik'ten ayrılarak Demir Demirkan ile birlikte Simya Müzik şirketini kurdu
EUROVİSİON 2003 - SERTAB ERENER - EVERYWAY THAT I CAN
2005-09: Aşk Ölmez ve Painted On Water
Ocak 2005'te Erener, 2004 Güneydoğu Asya tsunamisinde zarar gören insanlar yararına düzenlenen konserde sahne aldı. Bu konserden elde edilen Turkish lira symbol 8x10px.png126 bin tutarındaki gelirle tıbbi yardım malzemesi alınmasını sağladı ve yardımları Şubat'ta Sri Lanka'ya götürerek olaylardan "Doğduğum günden sonra gördüğüm en büyük afet." diye bahsetti. Mayıs'ta, sekiz ayda hazırladığı yedinci stüdyo albümü Aşk Ölmez'i Simya Müzik etiketiyle yayımladı. D&R'ın Çok Satan Albümler Listesi'nde bir numaraya yükselerek 160 bin kopya satan albümdeki "Aşk Ölmez, Biz Ölürüz", "Satılık Kalpler Şehri" ve "Kim Haklıysa" şarkılarını kliplendirdi. Müzik eleştirmenleri albümü samimi ve iddiasız buldu. Erener, Ağustos'ta Türkiye Grand Prix'te İstiklâl Marşı'nı söyledi. Ekim'de Eurovision Şarkı Yarışması'nın ellinci yılını kutlamak ve en iyi şarkısını bulmak için düzenlenen Congratulations: Eurovision Şarkı Yarışması'nın 50 Yılı yarışmasında sahne alarak "Everyway That I Can"i söyledi. Yarışmada "Everyway That I Can", Eurovision'un ilk 50 yılının en iyi dokuzuncu şarkısı seçildi. Aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim dördüncü sınıf öğrencilerine dağıtılan Sosyal Bilgiler ders kitabındaki "Onlar Başardı" başlıklı konuda, "Eurovision'da ülkemize ilk kez birinciliği kazandıran sanatçı" sıfatıyla Erener'e yer verdi.
Mayıs 2006'da Sertab Erener'in Eurovision'da giydiği elbisesi, yapılan bir açık artırma sonucunda Turkish lira symbol 8x10px.png4 bin 500'ye satıldı. Elde edilen bu gelir Baba Beni Okula Gönder kampanyasına bağışlandı. Şarkıcı, aynı ay yayımlanan Ali Kocatepe'ye saygı albümü 41 Kere Maşallah'ta yer alan "Çocuklar Gibi" şarkısını seslendirdi. Haziran'da En İyi Pop Müzik Sanatçısı dalında Kemal Sunal Kültür ve Sanat Ödülü aldı. Aynı ay 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nda sahne alarak "Güneş Gibi Doğuyor Türkçe" şarkısını söyledi. Aralık'ta Erener, Azerbaycan'a konser vermeye gitti ancak orkestrada yer alan Ermeni kökenli Türk vatandaşı piyanist Burak Bedikyan'ın Azerbaycan havaalanında uzun süre alıkonulup sınır dışı edilmesi nedeniyle Türkiye, Azerbaycan'a çifte nota verdi.
Ocak 2007'nin sonunda Sertab Erener, 1 Şubat 2007'de gerçekleşmesi planlanan Ankara'daki caz konserini, zatürre geçirmesi yüzünden iptal etti. Ertelediği konsere 18 Şubat'ta, Sabri Tuluğ Tırpan eşliğinde çıktı ve Mayıs'ta yayımlanan Onno Tunç saygı albümü Onno Tunç Şarkıları'nda yer alan "Sen Ağlama" şarkısını da Tırpan'la iş birliği yaparak seslendirdi. Nisan'da, The Best of Sertab Erener - En İyiler adını verdiği greatest hits albümü yayımladı. Albümde kendi çalışmalarına ait şarkıların yanı sıra, Şans Kapıyı Kırınca (2005) filmi için seslendirdiği Isolina Carrillo şarkısı "Dos Gardenias"a ve İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek (2005) belgeseli için seslendirdiği Madonna şarkısı "Music"e de yer verdi. Mayıs'ta, ilk remiks albümü Sertab Goes to the Club'ı piyasaya sürdü. Temmuz'da, farklı kültürler arasında hoşgörü ve saygıyı artırmayı amaçlayan sosyal sorumluluk projesi DRUM için "I Remember Now" single'ını yayımladı. Eylül'de, müzik kariyerinin on beşinci yılını kutlamak amacıyla Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda Sezen Aksu, Levent Yüksel, Nil Karaibrahimgil, Fahir Atakoğlu, Özge Fışkın ve Demir Demirkan eşliğinde bir konser verdi. "Ölüm ve Yaşam", "Yeniden Doğuş" ve "Aşk" adlı üç bölümden oluşan konseri, otobiyografik bir özelliğe büründürerek şarkılarla kendi hayatını anlattı. "Ölüm ve Yaşam" bölümünde hayatının ülseratif kolitle uğraştığı yıllarını canlandırdı, ardından gelen "Yeniden Doğuş" bölümünde bu hastalıktan kurtulup şöhretin tadını çıkardığı yılları ele aldı. "Aşk" bölümünde ise Demir Demirkan'a olan aşkı sayesinde yaşadığı mutluluğa yer verdi. Aralık 2008'de konser görüntülerini Sertab Erener Otobiyografi: 15. Sanat Yılı Konseri adıyla yayımladı. Hürriyet'ten Onur Baştürk, "şarkılı bir hayat öyküsü ve şarkıcının felsefesinin dışa vurumu" diyerek bahsettiği çalışmayı, 2008'in en iyi işi olarak nitelendirdi.
Ocak 2008'de Erener ve birçok şarkıcı, sokak hayvanlarıyla fotoğraf çektirdi. Bu fotoğraflardan oluşturulan takvimin satışlarından elde edilen gelirler, sokak hayvanlarına barınak yapılması için kullanıldı. Aynı yıl Elidor'un Türkiye reklamlarında oynadı ve bu reklamlar için "Hayat Beklemez" şarkısını seslendirdi. Temmuz-Ağustos 2008'de gerçekleştirilen Fanta Gençlik Festivali için Emre Aydın ile birlikte turneye çıktı ve Türkiye'deki 18 ilde konserler verdi. Ekim'de Hollanda'da Türkiye'nin kültürel değerlerini tanıtmak amacıyla yapılan Turkey Now adlı festivalde sahne aldı. Aralık'ta yayımlanan Uzay Heparı saygı albümü Uzay Heparı - Sonsuza'ya, "Bu Gece Son" şarkısını seslendirerek dahil oldu. 2007-08 yıllarında adından bahsettiği Painted On Water albümünü Los Angeles'ta kaydederek Haziran 2009'da Demir Demirkan ile birlikte yayımladı. Erener ve Demirkan, albüme kurdukları grubun adını verdi. İkili, Painted On Water albümünde türküleri İngilizce sözlerle caz formunda yeniden seslendirdi. Demirkan albümü "Anadolu müziğinin caz ve blues ile birleşip batı enstrümanlarıyla çalınmış hali" diye tanımladı. 2009'un sonlarında Erener, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nın reklamlarında oynadı
SERTAB ERENER - ASK OLMEZ BİZ OLURUZ
2010-günümüz: Rengârenk, Ey Şûh-i Sertab ve Sade
Haziran 2010'da Sertab Erener, sekizinci stüdyo albümü Rengârenk'i DMC etiketiyle yayımladı. Albümün klip çekilen şarkılarından "Açık Adres" ve "Rengârenk", Türkiye Resmî Listesi'nde bir numara olurken diğer kliplerden "Bu Böyle", "Koparılan Çiçekler" ve "İstanbul" ise iki numaradan yukarı çıkamadı. Bu beş şarkının yanı sıra "Bir Damla Gözlerimde" ve "Bir Çaresi Bulunur" şarkılarına da klip çekildi. "Bir Damla Gözlerimde"nin klibinde Erener'e Cansel Elçin eşlik etti.
"Açık Adres", Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden "En İyi Beste" dalında ödül aldı. Albüm, yılının en çok satan albümlerinden biri oldu ve Erener'e Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden "En İyi Pop Kadın Sanatçı" ödülü kazandırdı. 2010'da Erener, Türkiye'de lise dördüncü sınıflara okutulan Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi dersinin kitaplarına dahil edildi. Kitaba, Erener'in Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanmasıyla Türk pop müziğinin uluslararası alandaki ilk önemli başarısını kazandığı yazıldı.
Nisan 2012'de, üzerinde bir yıl çalışarak, babası Nizamettin Erener için hazırladığı Türk Sanat Müziği albümü Ey Şûh-i Sertab'ı yayımladı.15 eski Türk Sanat Müziği şarkısının aslına uygun olarak yeniden seslendirildiği albüm sayesinde Erener, Altın Kelebek Ödülleri'nden "En İyi Türk Sanat Müziği Kadın Solisti" kategorisinde ödül kazandı. Haziran 2012'de Ozan Çolakoğlu'nun ilk proje albümünde yer alan "Dım Dım" şarkısını seslendirdi. Şarkının klibi Temmuz 2012'de yayımlandı. Nisan 2013'te Sade albümünü piyasaya sürdü.
SERTAB ERENER - RENGARENK
Temmuz 2015'te Erener, altı ay önce çıkmaya başladığı sevgilisi Emre Kula ile Seferihisar, İzmir'de evlendi.
SANATI
Sertab Erener'in ses aralığı 3 oktavdır ve türü koloratur sopranodur. Bir pop müzik şarkıcısıdır. Şarkılarında, "Ortadoğu ezgilerinden kulüp şarkılarına kadar uzanan bir yelpaze" yer alır. 1980'lerde şarkıcılığa ilk atıldığında operayla uğraştı ancak operada beklediğini bulamayınca pop yapmaya karar verdi. Bundan şöyle bahsetti: "Benim düşündüğüm gibi, hayal ettiğim gibi çıkmadı. Kendi içimde yarattığım başka bir operaydı belki de. Ne bileyim ben. Yurt dışına gidecek öyle bir para pul, öyle bir burs yoktu o dönem. Sonra dedim ki jingle söylüyorum. Para da kazanıyorum. Ben en iyisi kendi kulvarımda kendi kendime bir şeyler yapayım." Operadan pop müziğe geçerken oldukça zorlandı. Milliyet'te yazan Semih Günver, 1994'teki bir yazısında Erener'in sesiyle ilgili olarak "Ne renkli, ne tatlı bir ses. Bu genç kadın büyük bir şarkıcı. Gerçek bir soprano." dedi. Hürriyet yazarlarından Tolga Akyıldız ise "Sertab, hem sesinin hem de şarkı seçiminin gücüyle Türk popüler müziğinin birinci ligindeki en büyük markalardan biri." yorumunu yaptı.] Ünlü olmadan önce yıllarca İngilizce şarkılar söylediği için ilk albümü Sakin Ol!'daki Türkçe şarkıların bir kısmında "söylediğini bilmediği bir şeyleri" anlattı, ne söylediğinden çok nasıl söylediğine takıldı. İkinci albümü Lâ'l'de ise bunun farkına vardı ve yaşanmışlıklarını da şarkılarına ekleyerek olayın sadece teknik kısmıyla ilgilenmeyi bıraktı. Üçüncü albümü Sertab Gibi'de söz yazarlığı ve bestecilik yapmaya başladı. Müziklerin alt yapısına fazlasıyla önem vermesine rağmen yine de sesi istediğinden ön planda oldu. Deneysel bir çalışma olarak nitelendirdiği Sertab Gibi için, "Ticari başarısızlıkla sonuçlandı denilebilir ama kariyerim açısından 'Vay be, hatuna bak!' dedirtecek noktaya geldim. Bu deneyimle gördüm ki söyleyeceğim sözü müziğimle, Türk toplumunun beğeni sınırlarını küçük küçük zorlayarak, adım adım birlikte yürüyerek söylemeliyim. Yoksa tamamıyla avangart şeyler üretebilecek kapasiteye sahibim ama o, sadece arkadaşlarımın dinlediği bir şey olur. Oysa ben geniş bir kitleye hitap etmek istiyorum. Bu durumda da pop müziğin kitlelere ulaşmak ve hep birlikte bir adım öteye gitmek için doğru bir dil olduğuna inanıyorum." dedi.
Dördüncü albümü Sertab Erener, önceki üç albümüne kıyasla "deneylerden uzak ve oturaklı" bulundu. Beşinci albümü Turuncu, pozitif bir enerjiyle insanları hayata bağlaması için ortaya çıktı. Ayrıca önceki albümüyle ilan ettiği "Zor Kadın" imajını, bu albümdeki "Güle Güle Şekerim" şarkısının sözleriyle yıktı. 2003'te Eurovision'a katıldığı "Everyway That I Can" ise etnik motiflerle süslenmişti, klasik pop ve Türk müziğinin karışımını yansıtmaktaydı. Yedinci albümü Aşk Ölmez, çok iddiasız bir şekilde hazırlandı. Erener, Aşk Ölmez'de "bugüne kadar sahip olduğum bütün bilgileri, şarkının ilk beş dakikasında göstermeliyim ya da sesimi şurada ortaya çıkarmalıyım" iddiasından vazgeçti. Albümden şöyle bahsetti: "Biraz aşkı, insan olmayı kurcalıyor. Bir felsefesi olduğuna inanıyorum. Küçük espriler de var ama albüm özellikle kadın-erkek ilişkilerine dair.... Kendi aramızda yaşadığımız anlaşmazlıkları, bazen esprisini yaparak, bazen ciddiye alarak yazmaya çalıştım. Çoğunluğun dertleri; sonuçta ben de onlardan ayrı bir şey yaşamıyorum. Metropol insanı olduğum için onun sorunlarından söz ediyorum. Bunlardan yola çıkarak albümün sözlerini yazdım." Demir Demirkan ile birlikte yayımladığı caz fusion tarzındaki Painted On Water'da türküleri İngilizce sözlerle yeniden seslendirdi. Sekizinci albümü Rengârenk'te, yorumculuğundaki "diva hareketlerini azaltarak" daha sakin bir şekilde şarkı söyledi.
Etkilendikleri
Sertab Erener, küçüklüğünü babasının söylediği Türk sanat müziği şarkılarıyla geçirdi. Alanis Morissette, Sting ve Tina Turner'ı severek dinlediğinden söz etti. Milliyet'ten Orhan Kahyaoğlu'na göre, çıkış yaptığı yıllarda "tüm Sezen Aksu etkisine rağmen, sesindeki incelik ve sanatsal birikiminden dolayı Sezen'in müziğinden kolayca sıyrıldı. Erener, Sezen Aksu'dan başta sahne performansı sırasında izleyicilerle iletişim kurma konusu olmak üzere pek çok şey öğrendi. Barbra Streisand'den ise "hayatımın kadını" diye bahsetti. Ünlü olmadan önce sürekli olarak Streisand'i taklit ettiğini şöyle anlattı: "Bir zamanlar onu nasıl taklit ederdim, anlatamam. Öylesine etüt etmiştim ki kadını, o kadar olur. gözünü kapa, Barbra karşında yani. Kendi şarkılarımı söylemeye karar verdiğimde ayıldım ki, böyle taklitle yürümez. Ondan sonra çok uğraştım sesimin kimliğini bulmak için."
DİSKOGRAFİ
Sakin Ol! (1992)
Lâ'l (1994)
Sertab Gibi (1997)
Sertab Erener (1999)
Turuncu (2001)
No Boundaries (2004)
Aşk Ölmez (2005)
Painted On Water (Demir Demirkan ile) (2009)
Rengârenk (2010)
Ey Şûh-i Sertab (2012)
Sade (2013)
ÖDÜLLERİ
Yıl | Ödül veren organizasyon | Kategori |
1995 | 1.Kral Tv Video Müzik Ödülleri | En İyi Pop Kadın Sanatçı |
2000 | 6.Kral Tv Video Müzik Ödülleri | En İyi Pop Kadın Sanatçı |
En İyi Söz (Vur Yüreğim) | ||
2001 | 28.Altın Kelebek Ödülleri | En İyi Türk Pop Müziği Kadın Solist |
2002 | 8.Kral Tv Video Müzik Ödülleri | En İyi Pop Kadın Sanatçı |
2004 | 10.Kral Tv Video Müzik Ödülleri | Yılın Şarkısı (Everyway That I Can) |
Onur Ödülü | ||
2010 | 14.İstanbul Fm Altın Ödülleri (İFA) | En iyi Pop Kadın Sanatçı |
2010 | 2.Anket Şöleni Ödülleri | En Sevilen Kadın Sanatçı |
2011 | 17.Kral Tv Müzik Ödülleri | En İyi Kadın Sanatçı |
2012 | 39.Altın Kelebek Ödülleri | En İyi TSM Kadın Solist |