Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kastamonu-Samsun Fabrikalar Direktörü Enüs Koç, “Usta/İş İnsanı Programı-Öğrenci Buluşmaları” konulu programda meslek liselilerle buluştu.
Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA)’nda düzenlenen programda Koç, gençlere hayat ve iş alanında ki tecrübe, bilgi ve birikimlerini aktardı.
Öncelikle değişen Dünya düzeninden söz eden Enüs Koç, Endüstri 4.0 sisteminin önemine değindi. Dünya’nın bir şekilde değişerek, 2020-2030 yılları arasında bir tür teknoloji devriminin Dünya’ya hakim olacağını kaydeden Enüs Koç, veri depolama ve internet bağlantılarının yüzde 60 seviyelerine çıkacağını, süper bilgisayarlar ve algoritmalar ile gelecek 10 yıl içinde beyin gücüne sahip bilgisayarların geliştirileceğini söyledi. Enüs Koç: “Değişen Dünya’da işlerin daha ileri boyutta değişerek, giyilebilir dijital elbiseler, maddenin dijitalleşmesi ve sağlık alanında sorunlu organların dijital maddeler ile üretilebilmesi mümkün olabilecektir” dedi. Bütün bu değişim sürecinin içinde Meslek Liselerinin rolünün büyük olduğuna dikkat çeken Koç, günümüz sanayisinin bilişim teknolojileri ile endüstri faaliyetlerini bir araya getiren Endüstri 4.0 ile yeni bir boyut kazandığını, Dünya’da olduğu gibi Türkiye'de de birçok kurumun artık yeni sanayi devrimi olarak da adlandırılan bu sisteme geçmek için çalışmalar yaptığını ifade etti. Koç, bu kuruluşlar arasında Meslek Lisesi Okulları’nın da olmasının, Türkiye'nin yeni nesil sanayi hamlesine hazırlık yapması açısından önem teşkil ettiğini kaydetti.
Enüs Koç ayrıca MEB’in bu süreçle ilgili yeni pilot okullar belirleyerek, Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri’nde Endüstri 4.0 ile eğitim vermeye başlamasını, eğitim içeriklerinde Endüstri 4.0 bileşenlerinin siber fiziksel sistemler adı altında otonom robotlar, sistem entegrasyonu, büyük veri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, bulut bilişim sistemleri, siber güvenlik vb. eğitimlerin özellikle Meslek Liseleri’nde verilmesinin ülkemizin bu devrimi gerçekleştirebilmesi açısından önem arz ettiğini söyledi.
Tüm bu öğretiler için önemli bir olgunun da Zaman Yönetimi olduğuna dikkat çeken Koç, şu cümleleri kullandı: “Zamanımızı iyi kullanmak için önceliklerin iyi belirlenmesi gerekiyor. Bizler fabrikada yöneylem araştırması yaparak matematiksel modellemeler yapıyoruz ve kapının dahi nereye konacağını bu şekilde belirleyerek saniyelerle yarışıyoruz. Zaman etüdü bizim için işimizin çok önemli bir parçasıdır. Pareto ilkesi çerçevesinde zaman kaybı israftır ve günahtır. Biz ülke olarak yıllardır bu ilkeden bihaber olmuşuz. Dikkatimizi öncelikli işlerden uzaklaştıran sebepleri irdelemeliyiz ve önlemlerini almalıyız. Zaman yönetimini iyi yapmak adına okullarımızda rehberlik ve iş hayatında yaşam koçluğu dalları bu işler için oluşturulmuştur. İyi yönetilemeyen bir zaman fırsatları kaçırmamıza sebep olacaktır. Nasıl ki sabah kalkmak için kurduğumuz saati ertelediğimizde işe geç kalıyorsak, iş hayatında da zamanında alınmamış yatırım kararları fırsatları kaçırmamıza sebep olur ve şirketleri batırma noktasına kadar götürebilir. Yine zamanı iyi yönetmek adına iş hayatımıza günlük kesintiler meydana geliyor. Yöneticinin kapısına günde 15 kişi gelse ve görüşse zamanı verimli kullanamama sorunları ortaya çıkacaktır. Görüşmeme durumlarında ise iletişimle ilgili problemler baş gösterecektir. Bu tarz zamanı daha iyi yönetebilmek adına sorunları yerinde inceleyerek, insanlar bize gelmeden biz onlara giderek hem bir çay içilebilir ve muhabbet esnasında sorunlara çözüm bulunabilir. Bu tarz yaklaşımlar hem zamanımızı daha iyi yönetmemizi hem de ilişkilerimizi düzenleyecektir. Bir diğer konuda yukarıda bahsettiğim gibi Yeteneklere göre eğitim ve Meslek seçimidir. Bireyin yeteneklerine göre eğitilip uygun mesleklere yönlendirilmesi de önemlidir. Bu yönlendirme ben dedim oldu yaklaşımıyla değil de ancak uzmanlar aracılığıyla olabilir. İşin uzmanları, öğrencinin okul öncesi dönemden başlayıp üniversite aşamasına kadar eğitim öğretim süreçlerini değerlendirerek öğrencinin yeteneklerini saptayabilir. Bu verilerden yola çıkarak hangi mesleği seçmesi gerektiği konusunda bir sonuca ulaşabilir. Böyle bir çalışma, lise ve dengi okulları bitiren herkesin üniversite kapılarında birikmesinin de önüne geçebilir. Çünkü uzun bir süreci kapsayan uzman değerlendirmesi, üniversiteye gidebilecek adayları sınırlar ve ara eleman sorununa da çözüm üretilmiş olur. Bizzat adayın kendisi de neleri başarabileceğinin bilincine varır. Öğrencileri yeteneklerine göre değerlendirme uygulaması yeni değildir. Birçok Avrupa ülkesinde uzun zamandır başarıyla uygulanmaktadır. Öğrencinin yeteneklerini dikkate almayan eğitim öğretim anlayışı, bizdeki gibi Anadolu liseleri ve üniversite sınavlarında yığılmalara neden olmaktadır. Öğrenci, eğitim öğretim yaşamının her aşamasında bilgi edinerek bir yeteneğini geliştirmek yerine bol bol test çözen bilgi çuvallarına dönüştürülmektedir. İşte tam da bu konu da Meslek Liselerine büyük görev düşmektedir.”
Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Nergin Gökmen, KATSO Genel Sekreteri Adil Levent Baş, KESOB Genel Sekreteri Ömer Faruk Livan ve KUZKA Uzmanı Ahmet Ünsel, “Usta/İş İnsanı-Öğrenci Buluşmaları” konulu seminer sonrasında teşekkürlerini iletmek üzere Enüs Koç’u ziyaret ettiler ve Koç’a katkılarından dolayı plaket takdim ettiler.