• Yerel

​Kastamonu Üniversitesi Kastamonu'nun Tarihi Kaynakları konulu panel düzenledi

Üniversitenin Tarih ve Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından tertip edilen 'Paphlagonia’da Kastamonu Kentinin Arkeolojik Kaynakları ve Kastamonu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Çalışmaları' Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesinde yapıldı.
​Kastamonu Üniversitesi Kastamonu'nun Tarihi Kaynakları konulu panel düzenledi
İrfan Salcı - Panelin açılış konuşmasını yapan Tarih ve Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Çelebi; “Tarih ve Arkeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kastamonu’nun Tarihi Kaynakları konulu panelimize hoş geldiniz. XIX. yüzyılın ilk yarısından Cumhuriyetin ilk dönemine kadar Türkiye topraklarında yabancı bilim insanları araştırma ve kazılar yapmışlardır. 1827 yılında Alman Schulz Doğu Anadolu bölgesinde araştırmalar yapmıştır. 1834 yılında Ch. Texier Hattuşaş/Boğazkale’yi keşfetmiştir. 1835 yılında W. Hamilton Alacahöyük’ün önemli bir yerleşim yeri olduğu konusuna dikkat çekmiştir. 1870 yılında H. Schliemann antik Truva önce kendi başına ve sonra çeşitli aralıklarla olmak üzere 1893 yılına kadar W. Dörpfeld ile birlikte kazılar yapmıştır. 1866 yılında R. Popplewell-P. Priene’de, 1872-1873 yıllarında O. Rayet ile A. Thomas Didima’da çalışmışlardır. 1878-1886 yılları arasında K. Humann ile A. Conze Bergama’da çalışmalar yapmışlardır. 1899 yılında T. Wiegand Milet’te kazılar yapmıştır. 1895 yılından itibaren Avusturyalılar Efes’te çalışmışlardır. 1879 yılında H. Rassam Van’da (Toprakkale’de) kazı yapmış, bu çalışmaları 1898 yılında Alman araştırmacılar W. Belck ile C.F. Lehmann-Haupt sürdürmüştür. Cumhuriyet döneminde arkeoloji alanında önemli adımlar atıldı. Bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün eski eserlere ve arkeolojiye verdiği önemi 22 Mart 1931 yılında Konya gezisi sırasında başbakan İsmet İnönü’ye gönderdiği şu telgrafla anlayabiliriz: “Memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ileride tarafımızdan meydana çıkarılarak ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan abidelerin muhafazaları için daha fazla ihtimam gösterilmesi, arkeoloji için daha fazla talebe yetiştirilmesi” emrini buyurmuştur. Mustafa Kemal Atatürk 1935 yılında Florya’daki köşkünde Afet İnan ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Hasan Cemil Çambel’e on maddeden oluşan eski eserlerin korunması ve müzelerin geliştirilmesi için bir direktif vermiştir” dedi. 
 
Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi H. Asena Kızılarslanoğlu, “Kastamonu Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü Çalışmaları” başlıklı sunumunda şu konulara değinmiştir;  “2018 - 2019 eğitim öğretim yılından itibaren öğrenci alımına başlayan Arkeoloji Bölümü,  Klasik Arkeoloji, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi, Tarih Öncesi Arkeolojisi olmak üzere 3 Anabilim Dalına ayrılmıştır. Öğrenciler, eğitim süresince her üç anabilim dalının konularını oluşturan, Paleolitik dönemden başlayarak Geç Roma – Erken Bizans Dönemine kadarki süreç içerisinde genel tarihsel dönemler, uygarlıklar hakkında, başta Anadolu olmak üzere tüm Akdeniz ve çevre kültür bölgelerinin karşılaştırmalı arkeolojisiyle ilgili zengin bir ders içeriğine sahip zorunlu derslerin yanı sıra uzmanlaşmayı sağlayacak seçmeli dersler alabileceklerdir. Arkeolojinin araştırma konularının yanı sıra, mezuniyet sonrasındaki iş olanakları göz önünde bulundurulduğundan Sanat Tarihi’nin araştırma konularından temel bilgiler edinebileceği dersler ile Türk Kültür Tarihi, Orta – Yeni - Yakınçağ Tarihi ve Felsefesi gibi seçmeli dersler aracılığıyla da Erken Bizans Dönemi sonrasında var olan kültür ve medeniyetler hakkında bilgi sahibi olabileceklerdir. Yine kazı teknikleri, teknik çizim, bilgisayar kullanımı gibi zorunlu temel dersler yanında, seramik tasnif, tipoloji ve analoji çalışmaları, seramik ve küçük buluntu çizimi, fotoğrafçılık, AutoCad, Freehand gibi programların öğrenileceği bilgisayar destekli teknik çizim dersi; mimari ve buluntuların restorasyon ve konservasyonu gibi konularda temel bilgileri edinebileceklerdir. Arkeoloji Bölümü sadece lisans öğrencilerine eğitim vermek için değil aynı zamanda bölge arkeolojisine katkıda bulunmak, projeler oluşturmak ve yürütmek amacıyla da kurulmuştur. İlk proje çalışmamız, tarafımdan koordinatörlüğü yapılan Kastamonu Arkeoloji Müzesinde sergilenen ve depoda bulunan, özellikle Arkaik Dönem ile Erken Bizans Dönemi arasına tarihlendirilen eserlerin katalog çalışmasıdır. 
 
İkinci proje çalışmamız ise, tarih öncesi çağlardan, Osmanlı Dönemine kadar kesintisiz yerleşim alanı olan antik Paphylagonia Bölgesi’nin bir kenti olan Kastamonu ili ve ilçelerini kapsayan bir Kültür Envanteri projesidir. Tarafımdan yürütülecek bir yüzey araştırması için başvuru süreci başlamıştır. Kastamonu il sınırlarında bulunan arkeolojik taşınır taşınmaz kültür varlıkları, ören yerleri, antik kentler araştırılarak, kayıt altına alınması sonucu elde edilen veriler Müze Müdürlüğünün de desteği ve ortaklığı ile Kültür Envanteri olarak ilerleyen yıllarda yayınlanacaktır. Bu kapsamda ilerleyen yıllarda kültür envanteri çalışmasının yanı sıra, tanıtıcı broşürler ve sunumların yapılacağı panel, sempozyumlar aracılığıyla da Kastamonu’nun arkeolojik değerleri, öncelikle Kastamonu halkına sonrasında da tüm illerde tanıtılmaya başlanacaktır.   
 
Bu projelerin yanı sıra  Kastamonu Üniversitesini temsil ettiğim kazı ve poje çalışmaları da bulunmaktadır. Bu kazılardan ilki, kazı başkan yardımcısı olduğu, 1995 yılından beri Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Roma Sapienza Üniversitesinin başkanlığında yürütülen, Mersin ilinde bulunan Elaiussa Sebaste kazısıdır. İkinci kazı çalışması ise, yine Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile Nebraska Üniversitesi başkanlığında yürütülen, Antalya Gazipaşa ilçesinde bulunan Antiochia ad Cragum kazısıdır. Öğretim üyemiz Purdue Üniversitesinin yürüttüğü 2 projede de Bilimsel Heyet Üyesi olarak Üniversitemizi temsil etmektedir. Arkeoloji Bölümü, öğretim üyeleri ile birlikte disiplinler arası çalışmalarını devam ettirecektir.” 
 
Müze Müdür V. Fulya Aldı, “Tarihten Günümüze Kastamonu” adlı sunumunda Kastamonu’nun tarihçesi, konaklar, Müze’mizin devam eden kazı çalışmaları ve Müze Müdürlüğünün tamamlayarak yayınladığı Konakların sunulduğu Kültür Envanteri yayını hakkında bilgi verdi.  
 
Kastamonu Kent Tarihi Müzesinden Arkeolog Murat Karasalihoğlu, “Antikçağ’da Kastamonu Kültleri” Antikçağ’da günümüz Kastamonu sınırlarında kalan topraklarda dinsel inanışlar oldukça renkli bir görünüme sahiptir. Son Bronz Çağı’ndan itibaren bölge inanışları ile ilgili bilgiler gelmeye başlar. Günümüzden 2500 yılı öncesinde özellikle kaya mezarları ve stellerden gelen bilgiler bölge insanlarının inanışları hakkında daha fazla bilgi verir. Antik Çağ’da çeşitli kültürlerden etkilenen bölgede yazının yaygınlaşmasıyla birçok tapınım hakkında bilgi sahibi olunur” dedi. 
 
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğ. Üyesi Tayyar Gürdal:
“Pompeiopolis: Geçmiş, Bugün, Gelecek”: Pompeiopolis Kent Tarihi hakkında bilgi verdikten sonra kazı çalışmalarını ve ileriye dönük projelerini anlatmıştır. Mithridates’i yenen ünlü Romalı general Pompeius Magnus’un kendi adı ile  MÖ 66-63 tarihinde kurmuş olduğu Pompeiopolis antik kentinde, MS 7. yüzyıl Sasani ve sonrasında Arap akınları ile ilk tahribat başlar ve kent önemini yitirir. 1890 ve 1927 yıllarında gerçekleşen iki büyük yangın sonrasında ilçe yeniden inşa edilirken, kentin mermerleri, tuğlaları devşirme malzeme olarak kullanılır. Söz konusu nedenlerle kentte yoğun bir tahribat oluşur. 
 
İlk bilimsel kazılar 1984 yılında Kastamonu Müze Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir. 2009 yılında başlatılan ilk dönem kazılarında temel amaç bilimsel veriyi derleyebilmektir.  Kastamonu Müze Müdürlüğü başkanlığında, bilimsel danışmanlığını yapmakta olduğumuz, Kültür Bakanlığımız ve Taşköprü Belediyesi’nin maddi ve manevi destekleri ile 2017 yılından beri sürdürmekte olduğumuz ikinci dönem kazıları ise; bilimsel veriye ulaşmanın yanında koruma, onarım ve sunum çalışmalarına ağırlık vermeyi amaç edinmiştir. Bu doğrultuda kentin tiyatrosu ve zengin mozaikleri ile Roma Villası iki temel çalışma alanı olarak belirlenmiştir.  Kültür Varlıkları, Kültür Turizmi hem ülkemizin hem de ilimizin hiç tükenmeyecek belki de en önemli gelir kaynaklarıdır. Gerçek bir koruma, bölge halkının bilinçlenmesi ile gerçekleşebilir.” dedi.
Cem Sultan
Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı