31 Mart’ta gerçekleştirilecek olan Mahalli İdareler Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti arasında gerçekleştirilen Millet İttifakı’nın Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mustafa Öztürk, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Belediye Başkanı olduktan sonra Kastamonu için yapacakları projeleri açıklayan ve projelerini halk buluşmalarında vatandaşlarla paylaşan Öztürk, proje tanıtımlarını israfa düşmeden, milletin parasını çarçur etmeden anlatacaklarını söyledi.
“PROJE HAZIRLAMAK VE ONLARI HAYATA GEÇİRMEK BİZİM İŞİMİZDİR”
Projeleri basın yoluyla Kastamonu’ya açıklayacaklarını belirten Mustafa Öztürk: “Çok mütevazi bir seçim kampanyası düzenliyoruz. Proje hazırlamak ve onları hayata geçirmek bizim işimizdir. Karayollarında hizmet ettiğimiz dönemlerde çizdiğimiz, hayata geçirdiğimiz sayısız projelerimiz vardır ve halen bu projelerimiz halkımız tarafından kullanılmaktadır. Biz başından beri insan merkezli belediyecilik yapacağımızı söylemiştik. Betona ve ranta yönelik belediyecilik anlayışımız hiçbir zaman olmayacaktır. İnsan odaklı sosyal projelerimizden 4 projemizi açıklıyoruz. Bu projelerimizin fizibilitesi yapılmış, bütçesi tespit edilmiş ve belediye başkanlığını kazandığımızda hayata geçirmeye hazır projelerdir” dedi.
“BELEDİYEMİZİ KASTAMONULU HEMŞERİLERİMİZ İLE YÖNETECEĞİZ”
Belediyeciliğin başkandan randevu alınıp dost ahbap ilişkisi ile yönetilecek bir kurum olmadığını savunan Öztürk: “Biz belediyemizi Kastamonulu hemşerilerimiz ile yöneteceğiz. 7 adet kurul oluşturacağız. Bu kurullar, Kadınlar Kurulu, Gençler Kurulu, Eğitim Kurulu, Sanat ve Estetik Kurulu, Sağlık Kurulu, Esnaf Kurulu ve Sosyal Yardımlaşma Kurulu olacak. Kurullarımızda konusu ile ilgili yapılan görüşmeler neticesinde alınan kararlar imza altına alınacak ve sırası ile Belediye meclisimizin gündemine gelecektir. Kurullarda alınan kararlar, belediye meclisimizden de geçtikten sonra uygulanmak üzere konu ile ilgili birimimize teslim edilecektir. İlgili birim projenin ivedilikle gerçekleşmesini sağlayacaktır. Biz bu zamana kadar uygulanan sosyal yardımlaşma anlayışının çok yanlış olduğunu ve Kastamonu belediyesinin bütçesini çarçur etmekten başka bir işe yaramadığını tespit ettik. Belediyeciliği göz boyamak için yapmayacağız. Her projemiz bir insana, bir hayvana ve bir cana dokunacak. İnsanlarımızı sadakaya muhtaç hale getirmeyeceğiz. Hayatlarını değiştireceğiz. Hayvanlarımız için göstermelik barınaklar kurup, gece yarılarında sokakta yaşayan hayvanlarımızı toplayıp ormanların içine atmayacağız. Tam tersine onların rehabilitasyonunu, aşılarını yapacak ve insanlarımız ile aynı alanlar içinde serbestçe kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlayacağız” diye konuştu.
Kastamonu’nun 120 bine yaklaşan nüfusu ile geniş bir alana yayıldığına dikkat çeken Öztürk: “Her hangi bir sebep ile Kastamonu’ya gelmiş, yolda kalmış ya da parasızlıktan dolayı sokakta aç gezen insanlarımızın koşulsuz ve şartsız gelip karınlarını doyurabileceği ve aynı zamanda kimsesiz ve bakıma muhtaç olanların yemek ihtiyaçlarının karşılandığı, kimsesi olmayan yatalak hastalarımızın ayağına kadar gidilip yemeklerinin dağıtılacağı bir aşevi kuracağız. Açacağımız bu aşevinde her gün sıcak yemek çıkacak ve sokaklarında dilenen değil, aç kimsenin kalmadığı bir şehir ortaya çıkaracağız. Sözü edilen bu dört sosyal projenin maliyeti seçimler yaklaştığında sökülüp yeniden yapılan kaldırımlar, altyapısı olmadan dökülen asfalt maliyeti kadar tutmamaktadır. Sosyal projelerimizin fizibilite çalışmaları yapılmış ve maliyet hesapları çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
“İL GENEL MECLİSİ ÜYELERİ İLE BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİNİ AYNI TOPLANTIDA BİR ARAYA GETİRECEĞİZ”
Kastamonu’nun modern teknik ve teçhizatlar ile donatılmış bir fizik tedavi merkezine ihtiyacı olduğunu dile getiren Öztürk: “Fizik tedavi en az 15- 20 gün sürmektedir. Bu süreçte fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanemize gelen hastalarımızın yakınları otel köşelerinde perişan olmaktadır. İnsan odaklı belediyecilik anlayışımız gereği belediyemiz tarafından açılacak bir fizik tedavi merkezi ve hemen yanı başında her türlü ihtiyaçları dışarı çıkmadan karşılanabilecek bir otel yapmayı düşünüyoruz. Bu otel fizik tedavisi merkezi hastalarımızın sokağa çıkmadan tedavilerinin en uygun şartlarda gerçekleşmesi için düşünülmüştür. Kastamonu’yu fizik tedavinin önemli bir noktası yapmayı düşünüyoruz. Bu projenin şehrimiz için ne kadar önemli ve değerli olduğunu halkımız hizmet almaya başladığında görecektir. Hz Pir Camiinden Musa Fakih camiinin alt tarafına kadar oluşturulan projenin Sinan Bey parkına kadar bitirilmesini sağlayacağız. Sinan Bey parkı kavşağından Hz pir yönüne dönüldüğünde eski Kastamonu’yu burada yaşatmak istiyoruz. Tarihi dokuyu yeniden canlandırmak ve ruh katmak istiyoruz. Şehrimizin geleceği betonda değil, turizmdedir. Bizim belediyecilik yapacağımız dönemde Kastamonu inanç turizminin merkezi olacaktır. Şehrimize konaklamaya gelen herkes Kastamonu’nun tarihini dokusunu yaşayacak ve evliyalar ve sahabeler şehri Kastamonu’dan ruhunu doyurmuş olarak ayrılacaktır. Sinan Bey parkından Hz. Pir’e kadar olan bu proje muhakkak tamamlanacak ve kadim Anadolu kenti olan Kastamonu gerçek hüviyetine kavuşturulacaktır. Kastamonu il genel meclisi üyeleri ile Kastamonu Belediye Meclisi üyelerini ayda bir aynı toplantıda bir araya getirmeyi düşünüyoruz. Bunu başarabilirsek şehrin yönetilmesi konusunda çok önemli bir girişim yapmış olacağız. Kastamonu’ya hizmet için gerekli her konunun görüşüldüğü bu iki meclisin koordineli bir şekilde çalışması bizim en büyük projemiz olacaktır” ifadelerini kullandı.
“SEÇİM YARIŞI ADİL ŞARTLARDA YÜRÜTÜLMÜYOR”
Seçimlerin tüm adaylar arasında adil olmayan şartlarda geçtiğine dikkat çeken Millet İttifakı Belediye Başkan Adayı Mustafa Öztürk: “Mevcut belediye başkanı ve 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP’den yeniden başkan adayı yapılan Tahsin Babaş seçim sürecinde belediyenin bütçesini şahsi propagandası için har vurup harman savurmaya devam ediyor. Her akşam belediyenin yemekhanesinde çeşitli bahaneler ile yemekler verilmektedir. Bu harcamaya bir insanın şahsi bütçesinin yetmesi mümkün değildir. Toplumumuzun ortak değeri olan bayram değildir, milli bir günümüzde değildir. Bu sofralarda dar gelirli vatandaş ya da ihtiyaç sahibi insanlarda yoktur. Her akşam belediyenin yemekhanesinde kimlere ve hangi sebeple ve kimin cebinden bu yemekler verilmektedir.
“BELEDİYECİLİK BİR MESLEK DEĞİLDİR”
Belediyecilik bir meslek değildir. 25-30 yıl o koltukta oturulup sonra da emekli olunan bir yer değildir. Belediyecilik bir hizmet yeridir. Hizmet etmeye talip olursunuz. Hizmetleriniz ile halkın takdirini kazanmış iseniz halk size gereken değeri verir ve sandıktan çıkarsınız. Göz boyamak için, koltuğu kaybetmemek için aklın ve hayalin alamayacağı kadar büyük, belediye bütçesini koltuk sevdası için harcamanın bir mantığı yoktur. Seçime adaletli girelim. Halk ne takdir ederse o karara boynumuz kıldan incedir. Ancak halkın refahı için harcanması gereken paranın şahsi ikbal ve gelecek için israf edilmesini etik bulmuyoruz. Tahsin Babaş’ın koltuk sevdası yüzünden tutulduğu reklam hastalığından Kastamonuların bile hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir. Tahsin Babaş’ın reklamlarını yapan ve şehrin çeşitli bölgelerine çekilmiş giydirilmiş hurda arabalardan dolayı nerede ise park yapılacak yer kalmamıştır. Oysa biz seçimlerin hizmet yarışı olmasından yanayız. Hizmetlerimizi yarıştıralım. Hizmetlerimiz konuşsun. Bugüne kadar hiçbir rakibimize sataşmadık. Aynı değirmeni farklı iki kaynaktan besleyen rakiplerimiz kendileri ile copy, paste kavgası yaparken biz halkımızın kapısına kadar gitmeye devam ediyoruz. Kazandığımızda da halkımızın kapısına yine biz gideceğiz. Şehrimizi karış karış geziyoruz. Her esnafımıza, her kurumumuza ve her vatandaşımıza dokunuyoruz ve dokunacağız. Dertlerini dinleyecek ve çözüm üreteceğiz. Bunun için bu göreve talip olduk. Kadın kollarımız ve gençlik kollarımız kapı kapı hemşerilerimizi gezmekte ve bizi anlatmaktadır. Ben ve arkadaşlarım sabah 06.00’da güne başlıyor ve 24.00’e kadar çalışıyoruz. Sahada edindiğimiz gözlemleri akşam ekibim ve meclis üyesi adaylarım ile masaya yatırıyor ve değerlendiriyoruz. Şahsi geleceğimiz için değil, Kastamonu için bu yola düştük. Belediye Başkanlığını bir meslek haline getirmeyeceğiz. Hizmet yarışının yapıldığı bir makam haline getireceğiz” açıklamasında bulundu.
