Sevda Noyan ne demişti önce bir hatırlayalım: "15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın; bizim aile 50 kişiyi götürür. Bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak. Liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede, onu söyleyeyim. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 3-5 var, benim listem hazır." demişti. Sevda Noyan'ın bu sözlerine normalde tepki göstermesi gereken Esra Elönü ise "Ayak' az kalır bence, 4 ayaklarını denk alsınlar" diyerek destek olmuştu.

Programın sunucusu olan Esra Elönü'nün hangi saiklerden dolayı kendisini konuk ettiğini açıkçası anlamakta zorlanıyorum. Engin Noyan'ın eşi olmak dışında ne gibi vasıfları var ki bu kadının. Bir dönem çeşitli medya kuruluşlarında makyözlük yapmış, ilerleyen yıllarda ise farklı TV ve Radyo kanallarında yöneticilik yapmış. Engin Noyan ile evlendikten sonra ortalarda pek görünmeyen bu kadını, acaba koca ülkede başka bir konuk bulamadığı için mi davet etti Esra Elönü? Anlaşılan piyasada konuk sıkıntısı var.

Fikir kimden çıktı acaba, Elönü kendi tercihiyle mi çağırdı Sevda Noyan'ı yoksa üçüncü şahıslar tarafından bir referans ile mi davet edildi, bunu öğrenebilirsek belki daha isabetli yorumlar da yapabiliriz. Ancak sebebi ne olursa olsun katıldığı programda Sevda Noyan'ın söylediği sözler yenilir yutulur türden değildi. Hele bu sözlere Esra Elönü'nün tepki göstermeyip bir de destek mahiyetinde eklemede bulunmasına, yayıncılık adına bir iş kazası deyip geçiştiremeyiz.

Tepkiler üzerine daha fazla dayanamayan Esra Elönü kamuoyuna açıklama yapıp özür diledi, Ülke TV ve Kanal 7 Medya Grubu da bir özür açıklaması yaptı, ancak programcılarına sahip çıkmayı da ihmal etmediler.

Eşi gibi kendisi de geçmişte Fetullah Gülen hayranı olan Sevda Noyan'ın daha sonraları Fetullahçılıktan dönüş yaptıkları biliniyor. Ancak Sevda Noyan'ın sözleri, sosyal medyada kendisine "Kripto Fetöcü" yakıştırmaları yapılmasına sebep oldu. Tam da ülkede yeniden darbe söylentilerinin tartışıldığı bir dönemde böyle tartışmalar kimin işine yarar düşünmek gerek.

Sevda Noyan'ın kripto Fetöcü olup olmaması benim bileceğim bir şey değil, onu araştırıp öğrenmek savcıların işi. Fakat şunu diyebilirim, olsa olsa belki kendisi ile aynı dünya görüşünü paylaşan insanların bilinçaltını ortaya koyması açısından önemli bence kullandığı ifadeler. Allah korusun demek ki yarın birgün yeniden bir darbe girişimi filan olsa, karışıklıktan istifade ellerindeki listeye göre insan avına çıkacaklar var bu ülkede. Aslında bu sadece Sevda Noyan'ın ve onunla aynı dünya görüşünü paylaşanların değil, Ak Parti iktidarına karşı hoşnutsuzluk duyan bazı çevrelerin de bilinçaltında yatan bir öfke. Her iki tarafta da fırsatını bulduklarında "indirilecek insanlar" listesi hazırlayanlar olduğunu düşünüyorum.

Ülkede insanlar her geçen gün biraz daha kutuplaşmakta. Siyaseten bu kutuplaşmanın ekmeğini yiyenler dışında bu kutuplaşma hiç kimsenin işine yaramaz. İnsanların cümleleri içinden bazı kelimelerini cımbızlayarak "darbe tehdidi" var algısı yaratmak, özellikle Ak Parti seçmeni açısından belki bir konsolidasyon sağlayabilir. Ancak bu uzun vadede ülke insanların aleyhine dönebilir. Ülkeyi siyasetle yönetemeyenler, iktidar ve muhalefet partileri yalanla, iftiralarla ve niyet okumalarla insanları birbirlerine düşman ederek ülkeye en büyük kötülüğü ediyorlar. Yaşanan bu paranoyaların ve şiddete duyulan ilginin sebebi de bence bu tür yaklaşımlar.

Ülkemiz topyekûn el ve gönül birliği vermiş bir halde koronavirüs salgınına karşı büyük bir kenetlenme ile mücadele ederken, Sevda Noyan gibi kendini ve ne dediğini bilmez insanların sözlerinin ülkeyi meşgul etmesi, ülkemiz adına çok büyük bir kayıptır. Bu kenetlenmeyi gölgelemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektir.

Yazık etmeyin bu ülkeye, ülkemizin insanlarına. Herkes aklını başına alsın. Son pişmanlık fayda etmez.