Samimiyet, nezaketi bitirmemeli!

Samimiyet, nezaketi bitirmemeli!
Nezaket, birlikte ve mutlu bir biçimde yaşamanın anahtarıdır. İnsanlar birbirlerine karşı nezaket çerçevesinde yaklaştıkça huzuru bulur. Fakat ne acıdır ki; ülkemizde nezaket günden güne yok olmaktadır.
 
İçerisinde bulunduğumuz kültürel yozlaşma bizi gün geçtikçe daha kaba, daha anlayışsız bir insana dönüştürme yolunda hızla ilerliyor. Özellikle son zamanlarda en çok yaptığımız hata ise; samimi olduğumuz kişilerle aramızda nezaketin gereksiz olduğunu düşünmek… Toplumda bir nezaket kuralının ihlâlinden bahsettiğiniz zaman genelde "Ama o benim dostum", "O benim abim/kardeşim", "O benim çocuğum/çocuğum yaşında" gibi mazeretler duyarsınız. Oysaki birinin sizin çocuğunuz veya çocuğunuz yaşında olması, öz kardeşiniz veya öz kardeş gibi olmanız, sizden yaşça veya rütbece küçük olması, sizin ona nezaketten uzak davranışlarınızın bir bahanesi olamaz. 
 
Elbette kimse dört dörtlük değil. Ben de değilim, bir başkası da. Ben bu konuda ailemden aldığım temel kuralların üzerine ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü Genel Koordinatörü Semra Demirer hocamın yanında çok fazla bilgi eklediğimden dolayı kendimi her ne kadar şanslı hissetsem de benim de eksiklerim var. Fakat "Nasıl olsa eksiğiz" diyerek vurdumduymaz olmak yerine bu eksikliklerimizi gidermeye çalışmak bizi daha mutlu ve daha başarılı bir insan yapar.
 
Şimdi sizlerle birkaç farklı yerden derlediğim ve uygulaması gayet kolay olan birkaç nezaket kuralını paylaşmak istiyorum:
1) Ne kadar yakın olursanız olun, isterseniz evladınız olsun; acil bir durum olmadıkça sabah 09.00'dan önce ve akşam 22.00'den sonra sohbet etmek için kimse aranmaz.
2) Evine veya işyerine gittiğiniz kişi ile ne kadar samimi olsanız da kütüphanesi, kitapları, gazeteleri, dosyaları, notları karıştırılmaz, merak etmek bile hoş değildir. Bu tür şeylerin ulu orta bir yerde (Örneğin; bir çalışma masası üzerinde veya sehpada) açık bırakılmış olması size onları karıştırma, okuma, inceleme hakkı vermez.
3) Bir büyüğün yanına giderken -özellikle bu kişi yöneticiniz ise- not kâğıdı ve kalem ile gidilir. 
4) Toplantılarda ciddi olunur. Laubalilik yapılmaz, yersiz espriler yapılmaz, "Bitse de gitsek" havasında olunmaz.
5) Bir büyüğün yanına, bir önemli mekâna, bir akşam yemeğine spor kıyafetle gidilmez; blue jean, tişört asla giyilmez. Mümkünse eli boş da gidilmez; akide şekeri, çiçek, kitap gibi küçük bir hediye, hatıra götürülür. 
6) Belli bir olgunluğa yetişmiş bir kişinin -bu ilkokula giden bir çocuk da olabilir- odasına kendi öz çocuğunuz bile olsa kapısı çalınmadan, müsaade istenmeden girilmez.
7) WhatsApp'ta çevrim içi olduğunu gördüğünüz kişi sizin mesajınıza cevap vermiyorsa o anda daha önemli bir konu ile ilgili görüşme yapıyor olabilir. "Çevrimiçisin bana cevap vermiyorsun" diye sitem edilmez.
8) Toplu taşımalarda yer kapabilmek için inecek yolcular daha inmeden onları içeri doğru ittirerek içeri geçilmez veya inerken hızlı inebilmek uğuruna insanlar ittirilmez.
9) Sevgilisi veya eşi ile konuşan birinin konuşması bittikten sonra "Ne diyor" diye sorulmaz.
10) Birisi size bir sıkıntısını anlattığında "Aman canım, sen de buna mı takılıyorsun?" denmez. Herkesin derdi kendine büyüktür. Ya ciddiye alın ya da sormayın.
 
Sizlere 10 madde de çok basit birkaç nezaket kuralından bahsettim. "Nerede o eski günler" serzenişlerini sıkça duyduğumuz bir ortamda eski günleri yaşatmak da, huzuru bulmak da elimizde…
 
Sağlıcakla kalınız…

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı