Efendim Şöyleki;
Bazı sosyal demokratlarımız var; "Bu ülkede fazla Cami yapılıyor, Umre'ye gitmek israf" diyen.
Ve ilave ettik; "Ama bu ülkede 6 bin TL'ye ayakkabı, 4 bin TL'ye çocuk kayak elbisesi satanlar da var. Bizim sosyal demokratlarımız neden buna ses çıkarmıyor?"
 
En son paylaşımımızda da "Bir nevresim takımı 7,500 TL'den indirim ile 4200 TL olmuş." dedik.. Bildiğiniz nevresim takımı.
 
Bizim sosyal demokratlar bu nevresim fiyatını yazmamızı, nevresim satışı yapıyoruz olarak anlamazlar mı? Yorumları görünce eyvah ki ne eyvah dedik ama ok yaydan çıktı.

Bizden çeyiz olarak Kütahya'yı isteyeni mi dersiniz, Kıbrıs'ı isteyeni mi dersiniz. Aman aman, neler neler.
 
Bu paylaşımlarla şunu gördük ki;
1. Sosyal demokratlar Atilla İlhan ve Uğur Mumcu çizgisinden çok uzaklaşmışlar.
2. Dilleri bir vakit eleştirdikleri kapitalist sistemle, emperyal sistemle acayip uyum sağlamış
3. İdeolojik körlük bir çoğunu iyice esaret altına almış.
4. Biz çoğunun iyi niyetli olduklarına, bu ülkenin iyiliğini istediklerine inanıyoruz. Lakin bir şeyi nasıl söylediğiniz, ne söylediğinizden daha mühim.

Düşman olarak yaşayamayız. Kavga ederek hiçbir yere varamayız. Sakarya ruhu ile konuşun. Kin ve nefretle bir yere varamazsınız. Eskiden güç gösterisi olan bir çok şey bugün bir kül yığını. Ama ahlak, erdem, fazilet, anlayış.. bunlar eskimez. Kül olmaz. Yeni kelimeler bulun. Yeni cümleler keşfedin. Bu, dileriz daha iyi düşünmenize yardımcı olur. Cehalet, kibir, hırs, önyargı ve kıskançlık, kaybolmuş bir ruhun işaretleridir.

Hepimiz aynı tarlanın buğdayı, aynı ineğin sütü, aynı koyunun eti ile büyüdük. Bütün bunlar sizin için yeterli değil mi? Gelişme ve değişime ayak uyduramayan çürümeye mahkumdur.
Daha fazla müzakereye ihtiyacımız var. Önyargılar, değer verdiğimiz her şeyi mahveder.
 
Hayallerde buluşmak dileği ile. Biz yorum yazan kimseye gücenmedik. Profesyonel gücenmez.
 
İşin bir garip tarafı; evde hanımı inandırmakta zorlanıyorum. Nerde bu nevresimler demez mi? Aşk olsun sosyal demokratlar.
 
Kalın sağlıcakla