Mescid-i Aksa'da bir sabah namazı ve Kudüs'ün bereketi
Değerli dostlarım ve sayın okuyucularım, Geçtiğimiz kasım ayında Konya Meram Belediye Başkanı sayın Fatma Toru tarafından Kudüs’e davet edildik.
Gezimiz dört gün sürdü. Hep gitmek istemişimdir. Benim için çok önemli bir geziydi. Daha önce Allah bana iki kere hac için ve bir çok defa da umre için kutsal topraklara gitmek nasip oldu lakin içimde hep bir hüzün vardı neden Kudüs’e gitmem nasip olmadı hiç diye. Ta ki davet gelinceye kadar.
Bizim için Kudüs’e gitmek bir hayaldi. Kutsal topraklarda, Medine-i Münevvere’de Hz Peygamber Efendimiz(s.a.v)in huzurundayken bir duam olmuştu. Tarih 24 Nisan 2017 ‘de Haremi Şerifte etmiştim bu duayı. Daha gün bitmeden bir turizm firması sahibi ile tanıştık ve o akşam beni, Konya Belediyesi’nin hazırlamış olduğu bir program dahilinde Kudüs’e davet etti. Başkanla konuşarak beni de programa dahil etti. Kudüs’ün bereketi Medine’de başlamıştı. Kudüs’e ilk gelişimdi. Sabah Namazı için Harem’in yolunu tuttuk ve namazımızı Mescid-i Aksa’da kıldık. Kaldığımız süre boyunca bir gün hariç namazlarımızı Mescidde kıldık. Gidemediğim bir günümün sebebi ise Filistinli kardeşlerimizle yaptığımız dostluk maçında sakatlanmamdı.
Sabah namazı için Mescid-i Aksa’ya gidemediğim o gün otel odasında sabah namazımı kıldıktan sonra içimde büyük bir üzüntüyle “Allahım bu topraklara sık sık gelmemi bana nasip et”diye Allah’a yalvardım. Kudüs’e gelişimden hemen sonra “Benim Adım Kudüs” isimli ilk yazımı sizlerle paylaştım. Bir hayli beğeni alan ve ogünhaber.com’da yazdığım ilk yazımdı bu ve ilk yazımı Kudüs’e ayırmamın berektiydi. Birgün Kudüs’ü düşünürken aklıma bir şey geldi. Bir hayli dostumuz mevcut, takipçimiz var neden bir Kudüs Gezisi de biz düzenlemeyelim? Hemen oturup Medine’de tanıştığım kardeşimizi arayarak Kudüs’e bir gezi tertiplemek istediğimi söyledim. Programı yaptık ve gezinin tarihini 23.01.2018 olarak kararlaştırdık. Tam bu sırada Kudüs karıştı. Malum ABD başkanı Trump’ın kararı ile elçiliğin Kudüs’e taşınması, ardından çıkan hadiseler ve Türkiye’nin duruşu. Bir an için içime gidemeyeceğimiz korkusu düşse de Allah’a şükür öyle bir şey olmadı ve gezimiz o kadar çok kabul gördü ki bizi ikinci Kudüs gezisini tertip etmeye sevk etti. İkinci gezimiz için belirlemiş olduğumuz tarih ise 20.02.2018.
Gezimiz için katılım sayısını şimdiden doldurduk ve üçüncü gezimiz için çalışmalara başladık. İşte dostlarım sizlere anlatmak istediğim Kudüs bereketi. Kudüs’e sahip çıkan tek millet biziz. İnanın dostlarım Kudüs sokaklarında gezerken birkaç Endonezyalı, Malezyalı Müslüman grup görürsünüz ama, Kudüs’ün her sokağında, Mescid-i Aksa civarında, o kadim beldenin sur içi kapılarında mutlaka birkaç Türk grubuna rastlarsınız. Ben kendi kendime söz verdim Allah bu bedene sıhhat ve kuvvet verdiği sürece hep ziyarete geleceğim. Yalnız değil küçük gruplar halinde gelmeye niyetim var ve bunu her ay yapmaya gayret edeceğim. 45 kişiye tamamlayamazsam sadece hanımı alıp yine geleceğim Allah’ın izniyle. Müslümanların Haremine ve dedelerimin emanetine sahip çıkmaya ve yalnız bırakmamaya karar verdim.
Dostlarım, bir çoğunuz belki her sene, belki üç ayda bir Umre'ye gidiyorsunuz. Belki aranızda tatil için Avrupa’ya gidenleriniz var. Umre'ye giden kardeşlerime sesleniyorum; Elbette Haremeyn-i Şerifi ziyaret etmek, Umre yapmak çok büyük sevap ama unutmayalım ki Kudüs de Müslümanların Haremidir. Mutlaka gidilmesi gerek. Ve Avrupa’ya giden dostlarıma sesleniyorum; Senede sadece dört gününüzü ayırın Kudüs’e gidin, yalnız bırakmayın. İsrail askerleri sıkıntı çıkartıyor, çok karışık, tehlikeli demeyin gidin. Canınızı, malınızı Yüce Rabbimize emanet edin, onların ve bizim hamimiz O’dur, niyetinizi sağlam tutun ve gidin.
Gitmemize az kala kaleme aldığım bu yazımı heyecanla yazmaktayım. Sizlerle Kudüs’e gitmeniz gerektiğinin önemini paylaştım. Kudüs bizleri ve bütün dünyadaki Müslümanları çağırır. Ancak duyarlı olan ve fırsat bulduğunda koşarak giden bizim milletimizdir. Dostlarım Kudüs’ü yalnız bırakmayın. Gidin ve bir sabah namazını Mescid-i Aksa’da kılın, bir Cuma namazını kılın ve Yahudilere gösterin ki Kudüs yalnız değildir. İsra suresinde miraca çıkılan yer olarak alenen bahsedilen o mübarek topraklarin aşkını mevlam cumlemizin kalbine nakşetsin. Allaha emanet olun.
Bizim için Kudüs’e gitmek bir hayaldi. Kutsal topraklarda, Medine-i Münevvere’de Hz Peygamber Efendimiz(s.a.v)in huzurundayken bir duam olmuştu. Tarih 24 Nisan 2017 ‘de Haremi Şerifte etmiştim bu duayı. Daha gün bitmeden bir turizm firması sahibi ile tanıştık ve o akşam beni, Konya Belediyesi’nin hazırlamış olduğu bir program dahilinde Kudüs’e davet etti. Başkanla konuşarak beni de programa dahil etti. Kudüs’ün bereketi Medine’de başlamıştı. Kudüs’e ilk gelişimdi. Sabah Namazı için Harem’in yolunu tuttuk ve namazımızı Mescid-i Aksa’da kıldık. Kaldığımız süre boyunca bir gün hariç namazlarımızı Mescidde kıldık. Gidemediğim bir günümün sebebi ise Filistinli kardeşlerimizle yaptığımız dostluk maçında sakatlanmamdı.
Sabah namazı için Mescid-i Aksa’ya gidemediğim o gün otel odasında sabah namazımı kıldıktan sonra içimde büyük bir üzüntüyle “Allahım bu topraklara sık sık gelmemi bana nasip et”diye Allah’a yalvardım. Kudüs’e gelişimden hemen sonra “Benim Adım Kudüs” isimli ilk yazımı sizlerle paylaştım. Bir hayli beğeni alan ve ogünhaber.com’da yazdığım ilk yazımdı bu ve ilk yazımı Kudüs’e ayırmamın berektiydi. Birgün Kudüs’ü düşünürken aklıma bir şey geldi. Bir hayli dostumuz mevcut, takipçimiz var neden bir Kudüs Gezisi de biz düzenlemeyelim? Hemen oturup Medine’de tanıştığım kardeşimizi arayarak Kudüs’e bir gezi tertiplemek istediğimi söyledim. Programı yaptık ve gezinin tarihini 23.01.2018 olarak kararlaştırdık. Tam bu sırada Kudüs karıştı. Malum ABD başkanı Trump’ın kararı ile elçiliğin Kudüs’e taşınması, ardından çıkan hadiseler ve Türkiye’nin duruşu. Bir an için içime gidemeyeceğimiz korkusu düşse de Allah’a şükür öyle bir şey olmadı ve gezimiz o kadar çok kabul gördü ki bizi ikinci Kudüs gezisini tertip etmeye sevk etti. İkinci gezimiz için belirlemiş olduğumuz tarih ise 20.02.2018.
Gezimiz için katılım sayısını şimdiden doldurduk ve üçüncü gezimiz için çalışmalara başladık. İşte dostlarım sizlere anlatmak istediğim Kudüs bereketi. Kudüs’e sahip çıkan tek millet biziz. İnanın dostlarım Kudüs sokaklarında gezerken birkaç Endonezyalı, Malezyalı Müslüman grup görürsünüz ama, Kudüs’ün her sokağında, Mescid-i Aksa civarında, o kadim beldenin sur içi kapılarında mutlaka birkaç Türk grubuna rastlarsınız. Ben kendi kendime söz verdim Allah bu bedene sıhhat ve kuvvet verdiği sürece hep ziyarete geleceğim. Yalnız değil küçük gruplar halinde gelmeye niyetim var ve bunu her ay yapmaya gayret edeceğim. 45 kişiye tamamlayamazsam sadece hanımı alıp yine geleceğim Allah’ın izniyle. Müslümanların Haremine ve dedelerimin emanetine sahip çıkmaya ve yalnız bırakmamaya karar verdim.
Dostlarım, bir çoğunuz belki her sene, belki üç ayda bir Umre'ye gidiyorsunuz. Belki aranızda tatil için Avrupa’ya gidenleriniz var. Umre'ye giden kardeşlerime sesleniyorum; Elbette Haremeyn-i Şerifi ziyaret etmek, Umre yapmak çok büyük sevap ama unutmayalım ki Kudüs de Müslümanların Haremidir. Mutlaka gidilmesi gerek. Ve Avrupa’ya giden dostlarıma sesleniyorum; Senede sadece dört gününüzü ayırın Kudüs’e gidin, yalnız bırakmayın. İsrail askerleri sıkıntı çıkartıyor, çok karışık, tehlikeli demeyin gidin. Canınızı, malınızı Yüce Rabbimize emanet edin, onların ve bizim hamimiz O’dur, niyetinizi sağlam tutun ve gidin.
Gitmemize az kala kaleme aldığım bu yazımı heyecanla yazmaktayım. Sizlerle Kudüs’e gitmeniz gerektiğinin önemini paylaştım. Kudüs bizleri ve bütün dünyadaki Müslümanları çağırır. Ancak duyarlı olan ve fırsat bulduğunda koşarak giden bizim milletimizdir. Dostlarım Kudüs’ü yalnız bırakmayın. Gidin ve bir sabah namazını Mescid-i Aksa’da kılın, bir Cuma namazını kılın ve Yahudilere gösterin ki Kudüs yalnız değildir. İsra suresinde miraca çıkılan yer olarak alenen bahsedilen o mübarek topraklarin aşkını mevlam cumlemizin kalbine nakşetsin. Allaha emanet olun.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
