Pınar Dura Özer

Pınar Dura Özer

'Güldür Güldür' güldüm..

Ağlatan, kederli, içimizi burkan dizilerden sonra ne kadar çok özlemişiz gülmeyi.
'Güldür Güldür' güldüm..
Öyle sıkılmışız ki melodram içerikli dizilerden ve öyle hasret kalmışız ki gülmeye bu yüzden geçtiğimiz sezonlarına göre Güldür Güldür’ün reytingleri daha da zirve yapmış. 

Güldür Güldür’ün oyuncuları ve yazar kadrosu, hayata dair detayları, güncel olayları, başımızdan geçenleri çeşitli tiplemelerle, karikatürize ederek, kabare tarzında, farklı bir perspektiften bize sunmayı başarıyorlar. 

Güldür Güldür’den ayrılanlar olmasına rağmen, kadroya yeni katılanlarla da yine aynı uyumu başarılı bir şekilde yakalamışlar. 

Ayrılanların eksikliğini hiç hissetmedim. 

Güldür Güldür 2019 kadrosuna katılan isimler şöyle: 
Emre Altuğ, Evrim Akın, Açelya Topaloğlu, Sinan Çalışkanoğlu, Ecem Erkek ve Mahir İpek.

Elbette Güldür Güldür’de herkesin favori oyuncuları vardır.

Benim olmazsa olmaz favori oyuncularım; 
Doğa Rutkay Kamal, Onur Buldu ve Alper Kul.

Ayrıca Ali Sunal’ın sıcaklığı, akıcılığı, işe hakimiyeti, doğaçlaması ve hazır cevaplılığını bu sene daha da başarılı ve olgunlaşmış buldum.   

Oyuncular, yazarlar ve bütün ekip, her skeçte, tiplemelerde, makyajdan, kostümüne titizce çalışarak bize ne kadar kaliteli bir iş çıkarttıklarını gösteriyor. 

Kesinlikle eleştirmediğim ve eleştirilmesini reddettiğim bir program. 

Kalitesini asla bozmadan ve her sene yenilikler katarak bizleri memnun eden bu programı çok seviyorum. 




Haftanın Filmi: Green Book & Yeşil Rehber

2019’un Oscar’larında Green Book, En İyi Film, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Özgün Senaryo dalında ödülleri topladı. 

Green Book, gizemlerle süslenmiş bir biyografik film.

Başrollerini iki Oscar ödüllü Mahershala Ali, Viggo Mortensen ve Linda Cardellini’nin paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda Peter Farrelly oturuyor. 

Gerçek bir hikayesi olan filmin kısaca konusuna gelirsek;

Ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony’nin hikayesini anlatıyor. 

Tony Lip, Bronx’taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. 

Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser turu için hazırlanmaktadır. 

Ünlü müzisyen tur kapsamında Manhattan’dan güneye doğru birçok yere gidecektir. 

Kendisi ile şehir şehir gezecek bir şoför arayışında olan Shirley, bir süredir işsiz olan Tony’yi işe alır. 

Tony, yolculuk sırasında Afro-Amerikalılar için güvenli olan güzergahları kullanabilmek için “The Green Book” isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu yolculukta ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu zorlu yolculuklarında farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.

Film, 60’larda geçiyor. 
O yılları bize gerçekçi bir şekilde aktarmayı başarmış. 

Kostümler, kullanılan arabalar, müzikler tam 60’lı yıllar. 

Bir yol filmi olan Green Book’da (Yeşil Rehber) yönetmen; uzun süren araba içi sahneleri, seyirciyi sıkmadan ve kahramanlarımızın başına gelenleri, yani hikayenin tamamını en yalın ve en abartısız şekliyle aktarıyor. 

Birbirine zıt iki karakterin, 2 ay boyunca, dip dibe, iyi geçinmeye çalışarak, kendi hayatlarından örneklemelerle birbirlerinin hayatına, farkına varmaksızın, güzel şeyler katmayı ve kötü özelliklerini değiştirmeyi başaran güzel bir dostluk filmi olmuş. 

Mahershala Ali’nin, asil, endamlı ve sofistike Dr. Don Shirley karakterine çok emek sarf ettiği belli oluyor.  

Filmi izlerken karakterin dönüşümünü fark edebiliyorsunuz. Oscar’ı kesinlikle hak ettiğini düşünüyorum. 

Viggo ise, kaba, okuma yazması iyi durumda olmayan, pisboğaz, obur, ailesini geçindirmek için para kazanmaya çalışan, kurnaz ama dürüst İtalyan göçmeni Tony Lip karakterini canlandırıyor. 

İzlerken oyunculuğundan oldukça keyif alıyorsunuz ama Mahershala Ali’de gördüğünüz karakterin keskin dönüşümünü Viggo’da  göremiyorsunuz. 

Sanki hep aynı çizgide, risk almadan oynamaya çalışmış. 

Filmi izlerken asla sıkılmıyorsunuz hatta bitsin istemiyorsunuz. 

Bazı sahnelerinde size güldüren, zaman zaman duygulandıran, oyuncuların yalın ve abartısız olduğu, değişik tatta senaryoya sahip film olmuş. 

Farklı ırktan gelen iki erkeğin size içinizi ısıtan arkadaşlığını anlatan, yüzünüzde gülümsemeyle hikayesini bitiren bu filmi kesinlikle tavsiye ederim. 




Haftanın Dizisi: Good Girls

Müthiş komik ve draması sağlam bir dizi olmuş Good Girl. 

İki günde birinci sezonunu bitiriverdim. 
Hadi bir bölüm daha”, “hadi şimdi ne olacak?” derken sezon bitti.
İzlemesi çok keyifli.

Efsane dizi Breaking Bad dizisiyle benzer  dramaturjiye sahip. 

Dramatik kompozisyon ve komedinin temel elementlerini bu dizide de işlemişler. 

Dizinin başrollerini Christina Hendricks, Retta ve Mae Whitman paylaşıyor.

Kısaca konusuna gelirsek;

Ekonomik zorluklar çeken, hepsinin ayrı sebeplerden dolayı çok paraya ihtiyacı olan orta halli ve orta yaşlı üç kadının macerası anlatılıyor. 

Bu üç kadın, her şeyi riske alıp, bir süpermarketi soymaya karar verir.

Ancak bu soygun başlarına büyük bela açar. İllegal işler yapan bir çeteyle baş etmek zorunda kalan kadınlar, aynı zamanda bu kişilerle iş yapmaya karar verir.  

Bu eğlenceli diziyi kesinlikle kaçırmayın, izleyin derim. 

Herkese iyi haftalar, iyi seyirler.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı