Avlu dizisi, bir hayal ürünüdür
Ufak tefek eleştirilerimin dışında, etkileyici bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
Başrollerinde oynayan, Demet Evgar, Ceren Moray ve Nursel Köse mükemmel oyunculuk göstermişler.
Demet Evgar, gerçekten hüküm giymiş bir kadın edasında kendini teslim etmiş gibiydi.
O güçlü yüz ifadesi olan kişinin, ürkek bakışlı, korkan bir kadına dönüşmesi beni oldukça etkiledi.
İnandırıcılığı takdir-e şayandı.
Ceren Moray’ı ‘O Hayat Benim’ dizisinde izlerdim.
Kendisini, ekranda güzel görünmenin değil de gerçekçiliğin ve doğallığın doğru oyunculuk olduğunu bize ispat eden oyuncular arasında görürüm.
Avlu dizisinde de bakışlarıyla, beden dilini kullanmasıyla, etkileyici tonlamalarıyla, iddialı ve unutulmayacak bir karakter çıkarmış.
Fakat diziyi aşırı şiddetli buldum.
Bazı sahnelerde içimin çekildiğini hissettim.
Bu iyi midir, kötü müdür?
Aslında emin de değilim.
Belki de dizinin maksadı buydu.
Genellikle dizi sektöründeki yapımcılar, daha önce işlenmiş bir konuyu, yeniymiş gibi, ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Gerçekten kabak tadı veriyor.
Bu, bildiğimiz klasik zengin kız fakir oğlan işi gibi değil.
Sosyal medyada, “böyle hapishane mi olur, böyle gardiyan mı olur?” diye eleştirmişler.
Elbette olmaz. Ama “bu bir hayal ürünüdür” ibaresini de atlamışlar.
Gerçek hayatla kıyaslama yapmak doğru değildir.
Yabancı dizi olan Prison Break’i deli gibi izleyenler, şimdi Avlu dizisini eleştiriyor.
Kısacası; cast, kurgu, görüntü ve (Wentwort dizisinden birebir uyarlanan) senaryosuyla başarılı bir iş olmuş.
Reytingleri de gayet güzel gelmiş.
Geçtiğimiz günlerde TRT Müzik canlı yayınında büyük bir tatsızlık yaşandı.
‘Engelsiz Sahne’ programına Hakan Peker konuktu.
Hakan Peker, düşüncesizce, saygısızca uygun olmayan bir davranış sergiledi.
Seyirciyi çekiyor diye “Onları değil, beni çekeceksin” diyerek rejiyi azarlayıp sahneyi terk etti.
O sırada Metin Özülkü kol kola girdiği engelli bir izleyicisiyle şarkıyı devam ettirmeye çalışıyordu.
Metin Özülkü, mütevazi, dünya iyisi ve tam bir beyefendi sanatçılarımızdan.
Hakan Peker ise bizi davranışlarıyla hayal kırıklığına uğrattı.
Şımarık, ego patlaması yaşayan bir kişilik olduğunu yıllar sonra görebildik.
Bu yaşanan tatsızlığın ardından yine ukala bir tavırla basına açıklama yazmış.
Söylemiş olduğu sözün, davranışının doğru olmadığını kabul edip “Sözümü geri alıyorum” demek yerine “Öküzün altında buzağı aramanın bir manası yok” gibi sözleriyle ne yazık ki, ukalalığına devam ediyor.
Ne olursan ol Hakan Peker ama önce saygılı ol!
Haftanın filmi: Molly’s Game
Filmde olimpiyat yarışında sakatlanınca kayak sporunu bırakıp, Hollywood’da zengin, tanınmış iş adamlarının ve sanatçıların katıldığı, yüksek bahisli poker oyunlarını sekiz yıl boyunca organize eden Molly Bloom’un hayat hikayesi anlatılıyor.
Yönetmeni ve senaryosu Aaron Sorkin’e ait olan filmin oyuncu kadrosunda; Jessica Chastain, Chris O'Dowd, Michael Cera, Kevin Costner ve Idris Elba yer alıyor.
Molly Bloom (Jessica Chastain), sanat ve iş dünyasında üst düzey kişilerin katıldığı poker müsabakaları düzenleyerek büyük paralar kazanmıştır.
Ancak kara para aklama gibi birçok usulsüzlük suçlamalarıyla FBI tarafından göz altına alınır. Avukatı Charlie Jaffey (Idris Elba), onu büyük hapis ve para cezalarından kurtarmaya çalışacaktır.
2014'te Molly Bloom'un yazdığı "Molly's Game: The True Story of the 26-Year-Old Woman Behind the Most Exclusive, High-Stakes Underground Poker Game in the World" adlı otobiyografik romandan uyarlanan filmin imdb puanı: 7.6
Haftanın Dizisi: The Good Doctor
Hastane dizilerini sevenler için güzel bir konu. Efsane dizi House M.D. gibi değil ama biraz anımsatan yanları olan bir yapım.
Otizm ve savant sendromu olan genç cerrah Shaun Murphy, özel bir hastanenin cerrahi birimine katılır.
İnsan ilişkilerinde iyi olmayan, yalnız yaşayan biri olan Shaun, üstün bilgisiyle her bölüm bir hastayı tedavi etmeye çalışıyor.
Shaun Murphy'nin ve diğer doktorların hastanedeki hayatlarını konu alan dizinin oyuncu kadrosunda; Freddie Highmore, Richard Schiff, Hill Harper, Nicholas Gonzales, Chuku Modu ve Irene Keng yer alıyor.
Herkese iyi seyirler, iyi pazarlar.
Başrollerinde oynayan, Demet Evgar, Ceren Moray ve Nursel Köse mükemmel oyunculuk göstermişler.
Demet Evgar, gerçekten hüküm giymiş bir kadın edasında kendini teslim etmiş gibiydi.
O güçlü yüz ifadesi olan kişinin, ürkek bakışlı, korkan bir kadına dönüşmesi beni oldukça etkiledi.
İnandırıcılığı takdir-e şayandı.
Ceren Moray’ı ‘O Hayat Benim’ dizisinde izlerdim.
Kendisini, ekranda güzel görünmenin değil de gerçekçiliğin ve doğallığın doğru oyunculuk olduğunu bize ispat eden oyuncular arasında görürüm.
Avlu dizisinde de bakışlarıyla, beden dilini kullanmasıyla, etkileyici tonlamalarıyla, iddialı ve unutulmayacak bir karakter çıkarmış.
Fakat diziyi aşırı şiddetli buldum.
Bazı sahnelerde içimin çekildiğini hissettim.
Bu iyi midir, kötü müdür?
Aslında emin de değilim.
Belki de dizinin maksadı buydu.
Genellikle dizi sektöründeki yapımcılar, daha önce işlenmiş bir konuyu, yeniymiş gibi, ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Gerçekten kabak tadı veriyor.
Bu, bildiğimiz klasik zengin kız fakir oğlan işi gibi değil.
Sosyal medyada, “böyle hapishane mi olur, böyle gardiyan mı olur?” diye eleştirmişler.
Elbette olmaz. Ama “bu bir hayal ürünüdür” ibaresini de atlamışlar.
Gerçek hayatla kıyaslama yapmak doğru değildir.
Yabancı dizi olan Prison Break’i deli gibi izleyenler, şimdi Avlu dizisini eleştiriyor.
Kısacası; cast, kurgu, görüntü ve (Wentwort dizisinden birebir uyarlanan) senaryosuyla başarılı bir iş olmuş.
Reytingleri de gayet güzel gelmiş.
* * *
Geçtiğimiz günlerde TRT Müzik canlı yayınında büyük bir tatsızlık yaşandı.
‘Engelsiz Sahne’ programına Hakan Peker konuktu.
Hakan Peker, düşüncesizce, saygısızca uygun olmayan bir davranış sergiledi.
Seyirciyi çekiyor diye “Onları değil, beni çekeceksin” diyerek rejiyi azarlayıp sahneyi terk etti.
O sırada Metin Özülkü kol kola girdiği engelli bir izleyicisiyle şarkıyı devam ettirmeye çalışıyordu.
Metin Özülkü, mütevazi, dünya iyisi ve tam bir beyefendi sanatçılarımızdan.
Hakan Peker ise bizi davranışlarıyla hayal kırıklığına uğrattı.
Şımarık, ego patlaması yaşayan bir kişilik olduğunu yıllar sonra görebildik.
Bu yaşanan tatsızlığın ardından yine ukala bir tavırla basına açıklama yazmış.
Söylemiş olduğu sözün, davranışının doğru olmadığını kabul edip “Sözümü geri alıyorum” demek yerine “Öküzün altında buzağı aramanın bir manası yok” gibi sözleriyle ne yazık ki, ukalalığına devam ediyor.
Ne olursan ol Hakan Peker ama önce saygılı ol!
* * *
Haftanın filmi: Molly’s Game
Filmde olimpiyat yarışında sakatlanınca kayak sporunu bırakıp, Hollywood’da zengin, tanınmış iş adamlarının ve sanatçıların katıldığı, yüksek bahisli poker oyunlarını sekiz yıl boyunca organize eden Molly Bloom’un hayat hikayesi anlatılıyor.
Yönetmeni ve senaryosu Aaron Sorkin’e ait olan filmin oyuncu kadrosunda; Jessica Chastain, Chris O'Dowd, Michael Cera, Kevin Costner ve Idris Elba yer alıyor.
Molly Bloom (Jessica Chastain), sanat ve iş dünyasında üst düzey kişilerin katıldığı poker müsabakaları düzenleyerek büyük paralar kazanmıştır.
Ancak kara para aklama gibi birçok usulsüzlük suçlamalarıyla FBI tarafından göz altına alınır. Avukatı Charlie Jaffey (Idris Elba), onu büyük hapis ve para cezalarından kurtarmaya çalışacaktır.
2014'te Molly Bloom'un yazdığı "Molly's Game: The True Story of the 26-Year-Old Woman Behind the Most Exclusive, High-Stakes Underground Poker Game in the World" adlı otobiyografik romandan uyarlanan filmin imdb puanı: 7.6
* * *
Haftanın Dizisi: The Good Doctor
Hastane dizilerini sevenler için güzel bir konu. Efsane dizi House M.D. gibi değil ama biraz anımsatan yanları olan bir yapım.
Otizm ve savant sendromu olan genç cerrah Shaun Murphy, özel bir hastanenin cerrahi birimine katılır.
İnsan ilişkilerinde iyi olmayan, yalnız yaşayan biri olan Shaun, üstün bilgisiyle her bölüm bir hastayı tedavi etmeye çalışıyor.
Shaun Murphy'nin ve diğer doktorların hastanedeki hayatlarını konu alan dizinin oyuncu kadrosunda; Freddie Highmore, Richard Schiff, Hill Harper, Nicholas Gonzales, Chuku Modu ve Irene Keng yer alıyor.
Herkese iyi seyirler, iyi pazarlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.