Yalanların sonu gelmez, 'doğrusu ne demedikçe..'
Siyasetin yalan ve hile üzerine kurgulanmasının, toplum üzerinde yarattığı tahribatı bilmem açıklamama gerek var mı..?
Oy uğruna yapılan cambazlıkların, sahtekarlıkların ve hilebazlıkların tavan yaptığı bir süreci maalesef yaşıyoruz. Koltuk uğruna bütün insani etik kurallarının hiçe sayılması üzüntü verici bir durum ve insan olmanın doğasına da aykırıdır...
Aslında Adam gibi siyaset yapmak, Devleti yönetmeye talip kişilerin güvenilir ve hakkaniyetli olmaları ön planda olması gerekir. İnsanları kandırarak, siyasete hile karıştırmanın ahlaki ve insani hiç bir yönü yoktur...
Son yıllarda maalesef ülkemizde siyasetin iyiden iyiye raydan çıktığını görüyoruz. Hazımsızlık, çekememezlik ve ilkesizliğin gölgesinde seyreden siyasetin çivisi çıkmıştır...
Yalanların havalarda uçuştuğu hak, adalet ve hukukun hiçe sayıldığı bir siyasi çekişmenin mideleri bulandırdığını da ayrıca vurgulamak istiyorum...
Daha son yerel seçimlerde, seçim kazanmak uğruna yaşananları bilmem tekrar anlatmama gerek varmı.. Kimin kimlerle kol kola olduğu ve siyasette hiçde alışık olmadığımız türlü melanetlere tanıklık ettik...
Düşünebiliyormusunuz, CHP Genel Başkanı meydanlarda seçimi kazandıkları takdirde, hiç bir CHP belediyesinde işçi kıyımları olmayacağına dair namus sözleri veriyor ve yine seçimlerden hemen sonra ilk işçi kıyımları CHP Belediyelerinde oluyor.. Böylesi bir durumun ne şekilde isimlendirileceğini inanın ben bilmiyorum.. Yine Genel Başkan şimdi de CHP'li Belediyeler de asgari ücret net 2.500,00TL olacak diyor. Yahu.. Bunu nasıl izah edeyim şimdi... Zaten Belediye çalışanlarında 2.500,00TL'nin altında maaş alan yok ki... Maaşlar hep bu rakamın üstünde... Toplumun aklıyla alay eden bu anlayışa ne demeli inanın onuda bilmiyorum...
Yalan ve kandırma siyasetinin Ülkemizdeki tahribatı tarif edilmez boyutlardadır. Siyasetin temiz ve ilkeli yapılması dileğimi yenilerken toplumun bir an önce zihni bozuk siyasilere gereken dersi vermesi gerekir...
Son bir söz "yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış..."
Selam ve dua ile...
Oy uğruna yapılan cambazlıkların, sahtekarlıkların ve hilebazlıkların tavan yaptığı bir süreci maalesef yaşıyoruz. Koltuk uğruna bütün insani etik kurallarının hiçe sayılması üzüntü verici bir durum ve insan olmanın doğasına da aykırıdır...
Aslında Adam gibi siyaset yapmak, Devleti yönetmeye talip kişilerin güvenilir ve hakkaniyetli olmaları ön planda olması gerekir. İnsanları kandırarak, siyasete hile karıştırmanın ahlaki ve insani hiç bir yönü yoktur...
Son yıllarda maalesef ülkemizde siyasetin iyiden iyiye raydan çıktığını görüyoruz. Hazımsızlık, çekememezlik ve ilkesizliğin gölgesinde seyreden siyasetin çivisi çıkmıştır...
Yalanların havalarda uçuştuğu hak, adalet ve hukukun hiçe sayıldığı bir siyasi çekişmenin mideleri bulandırdığını da ayrıca vurgulamak istiyorum...
Daha son yerel seçimlerde, seçim kazanmak uğruna yaşananları bilmem tekrar anlatmama gerek varmı.. Kimin kimlerle kol kola olduğu ve siyasette hiçde alışık olmadığımız türlü melanetlere tanıklık ettik...
Düşünebiliyormusunuz, CHP Genel Başkanı meydanlarda seçimi kazandıkları takdirde, hiç bir CHP belediyesinde işçi kıyımları olmayacağına dair namus sözleri veriyor ve yine seçimlerden hemen sonra ilk işçi kıyımları CHP Belediyelerinde oluyor.. Böylesi bir durumun ne şekilde isimlendirileceğini inanın ben bilmiyorum.. Yine Genel Başkan şimdi de CHP'li Belediyeler de asgari ücret net 2.500,00TL olacak diyor. Yahu.. Bunu nasıl izah edeyim şimdi... Zaten Belediye çalışanlarında 2.500,00TL'nin altında maaş alan yok ki... Maaşlar hep bu rakamın üstünde... Toplumun aklıyla alay eden bu anlayışa ne demeli inanın onuda bilmiyorum...
Yalan ve kandırma siyasetinin Ülkemizdeki tahribatı tarif edilmez boyutlardadır. Siyasetin temiz ve ilkeli yapılması dileğimi yenilerken toplumun bir an önce zihni bozuk siyasilere gereken dersi vermesi gerekir...
Son bir söz "yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış..."
Selam ve dua ile...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
Nuray Arık