Efendim...
Malumunuz, madde dünyası her adım ve her işlev bu pencerede değerlendiriliyor. Söz konusu madde olunca, edilen kabahatlerinde üzeri çabucak kapatılıyor...

Dünyanın kuruluşu bir denge üzerine şekillenmiş ve evren kendi ekseninde eksiksiz görevini ifa ederken, İnsanlık tarihi ile beraber ise dengede bir aksamanın olduğunu görmekteyiz...

Hz. Adem'in iki oğlu Habil ile Kabil'in, hadisesi ile birlikte güçlünün, güçsüzü ezdiği ve Dünyadaki haksızlıkların başlıca ana akımı olmuşlardır...

Tabi bu ayrıca, hak ve batılın, mücadele tarihini de simgeler. O günden bu güne, dünya çokça değişkenlik sağlamış olsa da, ana olgu değişmemiştir...

Belki uzun bir giriş ve kafa karıştırıcı bir bakış açısı olmuş olabilir, ancak anlatmak istediğim konunun, iyice kavranması için böylesi bir uslubu tercih ettim...

Asıl konumuza gelecek olursak. İşin özü, parası olanın her türlü kepazelik yaptığı ve parası olmayanın, bu kepazelere maskara olduğu bir dönemi üzülerek yaşamaktayız...

Sırf parası var ve meşhur diye torunu yaşındaki kız çocukları ile birlikte olan ve bunun adına flört denen bir yakıştırma ile rezaletin üzerinin kapatıldığı bir dönemden bahsediyorum...

Paran varsa her şey mübahtır denen sakat bir anlayışı, gözler önüne sermek istiyorum. Paralıların flört dedikleri kavramın, parasızın mahallesinde şekil değiştirdiği ve adına fuhuş denen bir olgu ile kadınların kötü kadın damgası yediği bir gerçeğide ayrıca yine gözler önüne sermek istiyorum...

Özellikle sanat dünyasında kiminin elinin kiminin cebinde olduğu bilinmezken, lüks otel ve eğlence merkezlerinde yapılan ahlaksızlıkların hoş görülmesi toplumdaki ahlaki, dejenerasyonun ise en önemli nedenlerindendir...

Kabahat ise herkese kabahattir. Kötülük asla ve kata, para ile hoş görülmemelidir. Para bu kadar çirkin bir hayatı temizlemeye aracılık etmemelidir...

Aslında baştan beri varmak istediğim asıl konunun, birilerine kabahat görülenin herkes için geçerli olması gerektiğidir. Kötülüğün ve iyiliğin sınırları çizilmiştir...

Son bir söz "Pula kul olanların, çoğaldığı bir toplumun, ayarları bozulmaya mahkumdur..."

Selam ve dua ile...