Er meydanında at üzerinden yiğitçe kılıç sallayarak Dünya'ya hükmeden bir gelenekten geliyoruz. Bu süreç tarih sayfalarında yerini korumaktadır. Daha sonra sıcak savaş dönemi başlamış ve "Tüfek çıkmış mertlik bozulmuştu.." buna kalleşçe oyunlarda eklenince bu günkü Dünya konjonktürü oluşmuş oldu...

Sıcak savaştan, soğuk savaş dönemine geçişte ise entrikalar, biyolojik silahlar ve ekonomik güç dengeleri devreye sokuldu. Son yıllarda bunun sayısızca örneklerini görebiliriz. Maalesef güç ve maddiyat hırsı insanoğlunun gözüne nil çekmiş durumdadır...

Dünya'da böylesi tezgahlar kurulup güç savaşları uğruna mazlumlar katledilirken, Türkiye ecdadından aldığı terbiyeyi hep korumuş ve vicdanının sesini daima duymuştur. Bu gün Dünyada ne kadar aç ve açıkta mazlum varsa, hepsine yetişmeye çalışan sadece Türkiye'dir...

Bu nedenle Türkiye daima küresel güçlerin hedefinde olmuştur. İşte böylesi bir ortamda, Dönemin MHP'li Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un Genetik haritamızı çıkarıyorlar şeklindeki çıkışına dikkatleri çekmek istiyorum. Durmuş, Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda tutuklanan Oktar Babuna'nın 1999 yılında düzenlediği ilik kampanyasına karşı çıkmıştı.

Osman Durmuş; Babuna için gerçekleştirilen kampanya sonrası gen haritamız çıkartıldı. "Muhtemel bir savaşta genlerimize duyarlı virüs üretip, Türk askerlerinde savaşacak güç bırakmayabilirler" demişti...

Durmuş; "Kan örneklerinin yurtdışına gönderilmesi, genetik şifremizin çözülmesi açısından Türkiye için stratejik tehlike oluşturur" diyerek karşı çıktığı ve Türk halkının gen haritasının ABD'nin eline geçtiğini açıklamıştı...

Aslında Türkiye'de Sağlık Bakanlığı yapmış ve üstelik doktor olan bir kişinin böyle bir söylemi geliştirmesi önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biyolojik ve genetik savaşların yakın olduğunu görmemiz gerektiğine de dikkatleri çekmek istiyorum...

O dönem toplanan kanların geri istendiğinde, verilmediği ve akibetinin belirsiz olduğunuda biliyoruz. Adnan Oktar ve şebekesinin foyasının ortaya çıkması da, bizlere ayrıca bir fikir vermesi gerektiğinide özellikle vurgulamak istiyorum...

Osman Durmuş'un bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu ve MHP lideri Bahçeli'ye yönelik konuyu dikkate alın çağrısı karşılık bulmalıdır. Çünkü her ihtimali değerlendirmek mecburiyetimiz olduğunu söylemek istiyorum...

Son bir söz " Düşmanın, nerede veya ne şekilde saldıracağını bilemeyiz. Onun için her olasılığa karşı hazırlıklı olmamız gerekir..."

Selam ve dua ile....