Türk Tekstil Sektörü ve Türkiye kaybedecek!..
Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü’nün 13.01.2011 tarih 27814 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/1 no’lu "İthalatta korunma önlemlerine ilişkin tebliğ" çerçevesinde kumaş ürünlerinin ithalatında % 21- 30, Konfeksiyon ithalatında % 20-40 arasında gümrük vergisine ek vergi artışı getirmesine yönelik soruşturma açılması, soruşturma kesin karara bağlanana kadar geçici koruma önlemi (teminat alma şeklinde) uygulanması öngörülmektedir.
Bu tebliğ aynen uygulanırsa Türkiye Tekstil sektörü kaybedecek..
Bu uygulama sonrasında, bir çok insan zarar görebilir.. Hatta tüm tüketiciyi ilgilendiren bu durumun yaratacagı en önemli sorunlar şunlardır;
SEKTÖR; Uluslararası ticarette rekabet gücünü kaybedecek.
SEKTÖR; Psikolojik travmalar yüzünden sekteye uğrayacak.
SEKTÖR; Tüketici sayısını ve kalitesini kaybedecek.
SEKTÖR; Kobileri üretim dar boğazına girecek, iflas edecek.
SEKTÖR; Dünyada itibar kaybedecek.
SEKTÖR; Kalitesini düşürmek zorunda kacak.
SEKTÖR; Atölyelerin kapanmasıyla birlikte istihdam kaybı yaşayacak.
SEKTÖR; Halkın alım gücünün düşmesiyle sermaye kaybına uğrayacak.
SEKTÖR; Yerli üretimde satış kaybı yaşayacak.
SEKTÖR; Enflasyonun artmasına sebep olacak. (Bu vergiler ithalatı pahalı hale getireceği ve pahalı yerli üretimi teşvik edeceği için enflasyonu yükseltebilir. )
SEKTÖR; Alım gücü düşük vatandaşa hizmet veremeyecek.
SEKTÖR; Yapılan zamlar yüzünden düşük maaliyetli ürünlere yönelecek bu da tüketicinin sağlığına zarar verecek.
SEKTÖR; Küçük sanayi sitelerinde yerini kaybedecek ve bir çok insanın işsiz kalmasına sebep olacak.
SEKTÖR; Ciddi yaralar alacak ve tekrar düzelmesi için çabalamak bile uzun yıllara mal olacak.
Bu tebliğin uygulanması halinde, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan bu sektörün sonunun gelmesi ve dünyadaki yerini kaybetmesi an meselesidir.. Türkiye dünyadaki "üretici" kimliğini "tüketici" olarak değiştirmeye başlayacaktır.
Oysa ülkemizde,2005 yılı sonuna kadar ihracat şampiyonu olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yıllarca ülkeye getirdiği ihracat geliri ve ülkeye sağladığı istihdam ile ülkesine en yüksek hizmeti yapmıştır ve yapmaya devam etmelidir. Çünkü bu sektörde cok güçlü olunan gerçekler vardır.
Şöyleki;
Sektörün, imalat sanayi üretiminde ve ihracatta itici güçlerden biri olması, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'den sonra ikinci büyük tedarikçisi olması, Coğrafi konum nedeniyle ihraç pazarlarına yakınlık, Türkiye'nin iplikte kullanılan teknoloji açısından ilk sıraları paylaşması, kaliteli hammadde ve girdi, dinamik ve genç nüfus.
BİZDE İNANIYORUZ Kİ, TÜRK SANAYİSİ’NİN KORUNMASI GEREKİYOR..
Ama korunurken de bunun getirdiği fayda ve zararın çok iyi analiz edilmesi lazım.
Sonuç olarak; Türk Tekstil sektörünün,sanayi kimliğini kaybetmemesi, uluslararası rekabet hakkını yitirmemesi ve ekonominin sıkıntılı oldugu şu dönemde mevcut durumunu muhafaza etmesi hatta küçük atölyelere destek vermesi gerekiyor.
Krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olan Tekstilin,kendini toparlama döneminde alacağı bir darbe daha bir çok kişinin mağdur olmasına sebep olacaktır.
TEKSTİL SEKTÖRÜ YAPMIŞ OLDUĞU HAMMADDE İTHALATINI, HAZIR GİYİMDE ÜRETİME DÖNÜŞTÜREREK, % 100 KATMA DEĞER KATARAK 21.5 MİLYAR USD İHRACAT YAPMIŞTIR.
HALİHAZIRDA DÜNYADAKİ EMTİA FİYATLARINDA YAŞANAN % 30 LUK ARTIŞ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE HAZIRGİYİM FİYATLARINA DA YANSIYACAK OLUP, İLAVE % 40 LIK VERGİ ARTIŞI İLE NİHAİ TÜKETİCİYE MİNUMUM % 70 LİK FİYAT ARTIŞI İLE YANSIYACAK, TÜKETİCİNİN ALIM GÜCÜNE BÜYÜK DARBE İNDİRECEKTİR. GİYİMDEKİ BU FİYAT ARTIŞI, ENFLASYONA DA BİREBİR YANSIYACAK OLUP, ENFLASYONU ARTTIRARAK TÜKETİCİYİ HER YÖNÜ İLE MAĞDUR EDECEKTİR.
SONUÇ OLARAK BİZLER;
-Soruşturma açılmasını, karara bağlanana kadar geçici önlem alınması yerine, içeriğin düzenlenerek tüm sektörü "Koruyacak" şekilde uygulanmasını istiyoruz..
-Sektör temsilcilerinin etraflıca dinlenmesini ve kararda önerilerinin dikkate alınmasını, ortak payda da hareket edilmesini, çıkacak olan sonuçtan kimsenin zarar görmemesini istiyoruz..
-Kararın sonucunun hem ülke, tüketici ve üretici adına "Çıkarların muhafaza edilmesini" gerekiyorsa ürün halinde değerlendirmeler yapılarak sonucun menfaatleri kollayıcı olmasını istiyoruz..
MERTER SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ ADINA
NALAN ERBAŞ
Bu tebliğ aynen uygulanırsa Türkiye Tekstil sektörü kaybedecek..
Bu uygulama sonrasında, bir çok insan zarar görebilir.. Hatta tüm tüketiciyi ilgilendiren bu durumun yaratacagı en önemli sorunlar şunlardır;
SEKTÖR; Uluslararası ticarette rekabet gücünü kaybedecek.
SEKTÖR; Psikolojik travmalar yüzünden sekteye uğrayacak.
SEKTÖR; Tüketici sayısını ve kalitesini kaybedecek.
SEKTÖR; Kobileri üretim dar boğazına girecek, iflas edecek.
SEKTÖR; Dünyada itibar kaybedecek.
SEKTÖR; Kalitesini düşürmek zorunda kacak.
SEKTÖR; Atölyelerin kapanmasıyla birlikte istihdam kaybı yaşayacak.
SEKTÖR; Halkın alım gücünün düşmesiyle sermaye kaybına uğrayacak.
SEKTÖR; Yerli üretimde satış kaybı yaşayacak.
SEKTÖR; Enflasyonun artmasına sebep olacak. (Bu vergiler ithalatı pahalı hale getireceği ve pahalı yerli üretimi teşvik edeceği için enflasyonu yükseltebilir. )
SEKTÖR; Alım gücü düşük vatandaşa hizmet veremeyecek.
SEKTÖR; Yapılan zamlar yüzünden düşük maaliyetli ürünlere yönelecek bu da tüketicinin sağlığına zarar verecek.
SEKTÖR; Küçük sanayi sitelerinde yerini kaybedecek ve bir çok insanın işsiz kalmasına sebep olacak.
SEKTÖR; Ciddi yaralar alacak ve tekrar düzelmesi için çabalamak bile uzun yıllara mal olacak.
Bu tebliğin uygulanması halinde, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturan bu sektörün sonunun gelmesi ve dünyadaki yerini kaybetmesi an meselesidir.. Türkiye dünyadaki "üretici" kimliğini "tüketici" olarak değiştirmeye başlayacaktır.
Oysa ülkemizde,2005 yılı sonuna kadar ihracat şampiyonu olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yıllarca ülkeye getirdiği ihracat geliri ve ülkeye sağladığı istihdam ile ülkesine en yüksek hizmeti yapmıştır ve yapmaya devam etmelidir. Çünkü bu sektörde cok güçlü olunan gerçekler vardır.
Şöyleki;
Sektörün, imalat sanayi üretiminde ve ihracatta itici güçlerden biri olması, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'den sonra ikinci büyük tedarikçisi olması, Coğrafi konum nedeniyle ihraç pazarlarına yakınlık, Türkiye'nin iplikte kullanılan teknoloji açısından ilk sıraları paylaşması, kaliteli hammadde ve girdi, dinamik ve genç nüfus.
BİZDE İNANIYORUZ Kİ, TÜRK SANAYİSİ’NİN KORUNMASI GEREKİYOR..
Ama korunurken de bunun getirdiği fayda ve zararın çok iyi analiz edilmesi lazım.
Sonuç olarak; Türk Tekstil sektörünün,sanayi kimliğini kaybetmemesi, uluslararası rekabet hakkını yitirmemesi ve ekonominin sıkıntılı oldugu şu dönemde mevcut durumunu muhafaza etmesi hatta küçük atölyelere destek vermesi gerekiyor.
Krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olan Tekstilin,kendini toparlama döneminde alacağı bir darbe daha bir çok kişinin mağdur olmasına sebep olacaktır.
TEKSTİL SEKTÖRÜ YAPMIŞ OLDUĞU HAMMADDE İTHALATINI, HAZIR GİYİMDE ÜRETİME DÖNÜŞTÜREREK, % 100 KATMA DEĞER KATARAK 21.5 MİLYAR USD İHRACAT YAPMIŞTIR.
HALİHAZIRDA DÜNYADAKİ EMTİA FİYATLARINDA YAŞANAN % 30 LUK ARTIŞ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE HAZIRGİYİM FİYATLARINA DA YANSIYACAK OLUP, İLAVE % 40 LIK VERGİ ARTIŞI İLE NİHAİ TÜKETİCİYE MİNUMUM % 70 LİK FİYAT ARTIŞI İLE YANSIYACAK, TÜKETİCİNİN ALIM GÜCÜNE BÜYÜK DARBE İNDİRECEKTİR. GİYİMDEKİ BU FİYAT ARTIŞI, ENFLASYONA DA BİREBİR YANSIYACAK OLUP, ENFLASYONU ARTTIRARAK TÜKETİCİYİ HER YÖNÜ İLE MAĞDUR EDECEKTİR.
SONUÇ OLARAK BİZLER;
-Soruşturma açılmasını, karara bağlanana kadar geçici önlem alınması yerine, içeriğin düzenlenerek tüm sektörü "Koruyacak" şekilde uygulanmasını istiyoruz..
-Sektör temsilcilerinin etraflıca dinlenmesini ve kararda önerilerinin dikkate alınmasını, ortak payda da hareket edilmesini, çıkacak olan sonuçtan kimsenin zarar görmemesini istiyoruz..
-Kararın sonucunun hem ülke, tüketici ve üretici adına "Çıkarların muhafaza edilmesini" gerekiyorsa ürün halinde değerlendirmeler yapılarak sonucun menfaatleri kollayıcı olmasını istiyoruz..
MERTER SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ ADINA
NALAN ERBAŞ
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
