Mavi Marmara Baskınının Düşündürdükleri..
Gazze'de İsrail ablukası altında yaşayan insanlara, "insani yardım" adı altında yardım götürmek amacıyla yola çıkan mavi marmara gemisini İsrail komandoları bastı, İsrail askerlerine direniş gösteren ve sopalarla saldıran gemideki vatandaşlarımıza ateş açıldı ve 9 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Tabi bu katliam olayı Türkiye'de büyük bir öfke seline sebep oldu. Halk olaya tepki verdi. Meydanlar Filistin bayraklı göstericilerle doldu. Başta Başbakan olmak üzere diğer bakanlar, AKP nin ileri gelen siyasetçileri iri iri açıklamalarda bulundular. İsrail'e bu yaptıklarından dolayı bedel ödeteceklerini, artık İsrail ile ilişkilerin eskisi gibi olmayacağını, İsrail'in bir terör devleti olduğunu yüksek sesle ifade ettiler.
Türkiye bu olaya şiddetli bir tepki verirken, ABD'den, AB ülkelerinden ve hatta arap ülkelerinin devlet başkanlarından ne hikmetse bu olayı kınayan bir açıklama gelmedi. BM'den bu olay ile ilgili soruşturma açılmasını isteyen Türk Dışişleri'ne henüz net bir cevap verilmedi. İsrail'in ağabeyi ABD ise sadece "Olay üzücüdür, olayın hangi şartlar altında oluştuğunu inceliyoruz" diyerek üstü kapalı ve olaya adeta sebep olan Türkiye ve İsrail'i aynı sorumlulukta gördüğünü ifade etti. Bu da yetmiyormuş gibi Fetullah Gülen'i sözcü gibi ortaya çıkarıp, "İsrail'den izin alınmalıydı" dedirtmek suretiyle ABD, İsrail'in yanında yer aldığını açıkca ortaya koydu.
Mavi marmara gemisi baskınını İsrail'e karşı dünyada bir tepki hareketine dönüştürmek isteyen ve hiddetle konunun üzerine giden Türkiye maalesef şu anda yalnızlığa terk edilmiş duruma düştü.
Baştaki Araplar Tayyip beyi İslam aleminin kurtarıcısı olarak görüp ona destek vermediler. Sadece sokaktaki araplar Tayyip beyi yaptığı mitinglerde yücelttiler, tabi önemli bir destek de Hamas örgütünden geldi!
Peki Türkiye'nin ve özellikle de hükümetin bu kadar yüksek tondan sesini çıkarması, gürlemesi, öfke duyması normal midir?
Türkiyenin arapların bile sesini çıkarmadığı bu olayda bu kadar öfkelenmesinin sebebi nedir?
Türkiye, İHH denilen bir örgütün organize ettiği bu yardım olayına destek vermişmidir?
Yardım malzemesi taşıyan gemilerin Türk gemisi olduğu halde bu gemilere neden sonra başka bir ülkenin bayrağı çekilmiştir?
Eğer bu gemi başka bir ülkenin gemisi olarak yola çıktıysa, en büyük Türk bayrağı neden bu gemiye asılmıştır?
Yardım gemisinin içinde sadece tayfalar ve malzemelerin bulunması gerekirken neden 500 insanımız gemilere canlı kalkan gibi doldurulmuştur?
Sonuçta 9 insanımız ölmüş ve 30 insanımız yaralanmıştır. Bu vahşete maalesef dünya seyirci kalırken İsrail yayınladığı fotoğraflarla kendini mazlum durumuna getirmeye başlamıştır.
Türkiye İsrail'in yaptığı bu hakareti gördükten ve bunu İsrailin yanına bırakmayacağını söyledikten sonra gereğini yapmak zorundadır. Tabi Türkiye derken şu anda ülkemizi yöneten hükümetimizi kastediyorum.
Hükümet bu kadar tepkiden ve bu kadar hiddetten sonra köşesine çekilir ve de başka bir gündem yaratırsa bunun bedelini siyaseten en ağır şekilde öder. Türkiye, ortadoğu da bundan böyle yapacağı politikalarla Arap ülkelerinin desteğini alır ve lider ülke konumuna gelir. Bunu yapamazsa tarih sahnesinde İsrail gibi bir ülkeye yenik düşen bir ülke konumuna düşecektir.
İskenderun Deniz Üssü'nün basılması, gemi baskın olayının aynı zamana denk gelmesi düşündürücüdür. Türkiye dışından hükümete gönderilen bir mesajdır, bu mesajın iyi okunması ve anlaşılması gerekir. Tabi bu işte hükümete ve Tayyip Erdoğan'a düşer.
Acaba birileri "eğer bu politikaları izliyorsan, başın dertten kurtulmayacak" mesajınımı vermektedir.
Ya hükümet bu mesajı aldı ve onun için öfkeli, ya da hala bu olayı normal bir gündem gibi görüp yoluna devam ediyor.
Hakkımızda hayırlısı olsun.
Tabi bu katliam olayı Türkiye'de büyük bir öfke seline sebep oldu. Halk olaya tepki verdi. Meydanlar Filistin bayraklı göstericilerle doldu. Başta Başbakan olmak üzere diğer bakanlar, AKP nin ileri gelen siyasetçileri iri iri açıklamalarda bulundular. İsrail'e bu yaptıklarından dolayı bedel ödeteceklerini, artık İsrail ile ilişkilerin eskisi gibi olmayacağını, İsrail'in bir terör devleti olduğunu yüksek sesle ifade ettiler.
Türkiye bu olaya şiddetli bir tepki verirken, ABD'den, AB ülkelerinden ve hatta arap ülkelerinin devlet başkanlarından ne hikmetse bu olayı kınayan bir açıklama gelmedi. BM'den bu olay ile ilgili soruşturma açılmasını isteyen Türk Dışişleri'ne henüz net bir cevap verilmedi. İsrail'in ağabeyi ABD ise sadece "Olay üzücüdür, olayın hangi şartlar altında oluştuğunu inceliyoruz" diyerek üstü kapalı ve olaya adeta sebep olan Türkiye ve İsrail'i aynı sorumlulukta gördüğünü ifade etti. Bu da yetmiyormuş gibi Fetullah Gülen'i sözcü gibi ortaya çıkarıp, "İsrail'den izin alınmalıydı" dedirtmek suretiyle ABD, İsrail'in yanında yer aldığını açıkca ortaya koydu.
Mavi marmara gemisi baskınını İsrail'e karşı dünyada bir tepki hareketine dönüştürmek isteyen ve hiddetle konunun üzerine giden Türkiye maalesef şu anda yalnızlığa terk edilmiş duruma düştü.
Baştaki Araplar Tayyip beyi İslam aleminin kurtarıcısı olarak görüp ona destek vermediler. Sadece sokaktaki araplar Tayyip beyi yaptığı mitinglerde yücelttiler, tabi önemli bir destek de Hamas örgütünden geldi!
Peki Türkiye'nin ve özellikle de hükümetin bu kadar yüksek tondan sesini çıkarması, gürlemesi, öfke duyması normal midir?
Türkiyenin arapların bile sesini çıkarmadığı bu olayda bu kadar öfkelenmesinin sebebi nedir?
Türkiye, İHH denilen bir örgütün organize ettiği bu yardım olayına destek vermişmidir?
Yardım malzemesi taşıyan gemilerin Türk gemisi olduğu halde bu gemilere neden sonra başka bir ülkenin bayrağı çekilmiştir?
Eğer bu gemi başka bir ülkenin gemisi olarak yola çıktıysa, en büyük Türk bayrağı neden bu gemiye asılmıştır?
Yardım gemisinin içinde sadece tayfalar ve malzemelerin bulunması gerekirken neden 500 insanımız gemilere canlı kalkan gibi doldurulmuştur?
Sonuçta 9 insanımız ölmüş ve 30 insanımız yaralanmıştır. Bu vahşete maalesef dünya seyirci kalırken İsrail yayınladığı fotoğraflarla kendini mazlum durumuna getirmeye başlamıştır.
Türkiye İsrail'in yaptığı bu hakareti gördükten ve bunu İsrailin yanına bırakmayacağını söyledikten sonra gereğini yapmak zorundadır. Tabi Türkiye derken şu anda ülkemizi yöneten hükümetimizi kastediyorum.
Hükümet bu kadar tepkiden ve bu kadar hiddetten sonra köşesine çekilir ve de başka bir gündem yaratırsa bunun bedelini siyaseten en ağır şekilde öder. Türkiye, ortadoğu da bundan böyle yapacağı politikalarla Arap ülkelerinin desteğini alır ve lider ülke konumuna gelir. Bunu yapamazsa tarih sahnesinde İsrail gibi bir ülkeye yenik düşen bir ülke konumuna düşecektir.
İskenderun Deniz Üssü'nün basılması, gemi baskın olayının aynı zamana denk gelmesi düşündürücüdür. Türkiye dışından hükümete gönderilen bir mesajdır, bu mesajın iyi okunması ve anlaşılması gerekir. Tabi bu işte hükümete ve Tayyip Erdoğan'a düşer.
Acaba birileri "eğer bu politikaları izliyorsan, başın dertten kurtulmayacak" mesajınımı vermektedir.
Ya hükümet bu mesajı aldı ve onun için öfkeli, ya da hala bu olayı normal bir gündem gibi görüp yoluna devam ediyor.
Hakkımızda hayırlısı olsun.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.