Nalan Erbaş

Nalan Erbaş

Kadına değer vermeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur!.

Dünyanın her yanında saniyede bir kadın öldürülüyor.. Amerikada ise 7 saniyede bir kadın tecavüze uğruyor, yani bir anlamda şiddet görüyor.

Bu aradada en çok namus cinayetlerinin işlendiği ülke bizimki..  yani Türkiye..  Biz bu kadar namus'u dilimize dolamışken yaşadığımız şeyler çok utanç verici..

Kadına şiddet konusunda çok fazla önlem alınamaması yüzünden hemen hemen hergün bir kadın eşi tarafından öldürülüyor. Şiddet görenleri hesaplayamıyoruz çünkü şiddet gören bir çok kadın bunu onur meselesi yapıp açığa çıkarmıyor.

Biz geçmişimizde, kadına en çok değer veren, anne olduğu için baştacı yapan, ülkem savaşlarında ön saflarda yer almış kadınlarımıza destanlar yazmış bir ülkeydik. Gün geçtikçe daha fazlalaşması gereken duygularımız birer birer yitirdik.  Yitirdikçede herşey normalmiş gibi yaşamaya devam ettik. Hatta o kadar ileri gittikki; 13 yaşındaki bir  çocuğa..!! 26 kişinin tecavüz etmesini bile suç olmaktan çıkardık.

26 aşağılık yaratığın minicik bir kıza tecavüz etmesini midem kabul etmiyor.  Bu şerefsizlerin ortalarda suçsuz muamelesi görmesi ise benim izzetinefsime dokunuyor. Bu insanları toplum içinde dolaştıranlara beddualar okuyorum.

Bu yaratıkları yargılayıp büyük ceza vermek o kadar mı zor?

Daha çok can yakmalarınımı bekleyelim?

Nasıl kıydınız minicik kız çocuğuna?

Nasıl kabul etti nefsiniz?

Sizler nasıl bir hayvansınızki çocuğunuz yaşında bir kıza tecavüz edebildiniz?

Daha olgunlaşmamış vucuduna dokunabildiniz?

Minicik bedenine kadın muamelesi yaptınız?

Sizin kızınıza yapsalar ne hissederdiniz?

Ve en önemlisi o çocuk için o da beraber olmak istedi diye iftira atabildiniz?

Ne anlar 13 yaşındaki çocuk sizin iğrenç emellerinizden?

Şimdi bu hayvanları aklayan yargıya soruyorum;
Karar alınırken kaç tane psikologtan yardım aldınız?

O çocuğa bakarken vicdanınız hiç sızlamadımı?

Evlatlarınız gözünüzün önüne gelmedimi?

Bir çocuğun hayatının bu şekilde kirletilmesi sizin için o kadarmı önemsiz?

O genç kızın ömrü boyunca travma yaşayacağını hiç mi düşünmediniz?

Siz kadınlara hiç mi değer vermiyorsunuz?

Unutmayınki sizlerin anneside, eşleride, kızlarıda, kardeşleride kadın ve onlarda küçücüktüler.. Onların başına böyle bir şey gelmiş olsaydı sineye çekermiydiniz?

Yada en iyisini yargı bilir deyip karara saygımı duyardınız?

Sizleri bu vicdansızlığa iten şey nedir?

Nasıl bir halet-i ruhiye ile aldınız bu kararı?

Yargıtay olarak geriye dönük bir içtihat bulamadıysanız, duygularınızla değil ama vicdani sorumluluğunuzla (yaşadığımız toplumun değerlerini, kurallarını, kültürünü, geleneklerini de gözeterek) mahkeme kararını bozacak usulden dahi olsa herhangi bir itiraz yaratamamışsanız, mahkemeden tekrar incelenmesini ve başka usulleri bulup çıkarmalarını talep etmediysenız siz zaten bu olaya çok sığ bir gözle bakmışsınız demektir.

Anlayamadığım bir şeyde; Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast ve Cem Gariboğlu kendi rızasıyla öldüremeyecek kadar çocuk(!) ama 13 yaşındaki bir kız kendi rızasıyla beraber olacak kadar yetişkin..!!  Öylemi?..

Bir kadın olarak yargının gözündeki değerimi öğrendikten sonra ise zaten çok küçük olan yargıya güvenimi tamamen yitirdim. Kimin ne hakkı var benim güvenimi yitirmeme sebep olmaya?.

Peki biz bu ülkede kime güveneceğiz?

Evlatlarımızı bu tür hayasızlardan nasıl koruyacağız?

Biz yargıya güvenirken şimdi bu çıkan kararla dünyamız karardı.. Umutlarımız söndü.
Gerçi biz bu filmi daha öncede görmedikmide bu kadar şaşırıyor ve panikliyoruz?.

Hüseyin Üzmez davasından antremanlıydık oysa..!  O da küçücük bir kıza tacizde bulunmadımı? daha sonrada aklandı ve itibar görmeye devam etmedimi?

Hergün yeni ÜNZİLELER katılıyor bu küçük kadınlar kervanına.. Hiç danışılmadan, sorulmadan. Onların yaşadıkları da bir nevi tecavüz değilmi? Ünzile şarkısı anlatır tüm çıplaklığıyla o minicik masum kızları.. Beni kahreden, her dinlediğimde gözyaşlarına boğulduğum Sezen Aksu şarkısı!!.. Öyle ağırdırki onların yaşamı, insan dinlerken bile yutkunur, çöker kalır bir şey boğazınızda. Tek dünyaları köyleridir ve onları verecekleri insanlar..  Canları var ama özgürlükleri yoktur. Duygularını yaşamayı bile düşünemezler. 12'sinde kadın olurlar, 13 ünde ANNE..!!  Büyük ihtimallede bir kaç koyun karşılığında verilmişlerdir.. Değerleri ahırlarındaki hayvanlarıyla biçilir..  İnsanın sihirli bir değneği olası gelir düşündükçe,alıp kurtarası o çocukları zalimlerin ellerinden.. Nazım'ın bile soframızda yeri öküzümüzden sonra gelir diye tarif ettiği ve isyan ettiği o minicik yürekler..

Yağmuru kim döküyor
ünzile kaç koyun ediyor
dayaktan uslanalı
hiçbir şey sormuyor

...anlatıyor herşeyi..

Biz onları kurtarma çabasındayken ve birşeylerin değişmesini beklerken bu gibi kararlarla geleceğimizden endişelerimiz artıyor.

Bir kız çocuğu annesi olarak, herşeyden önce bir insan olarak yaşadığımız bu tür şeylere başkaldırıyorum.!!.  Bu ülke artık bilinçlendirilmeli. Bizim her durumda kadınlarımıza ihtiyacımız var. Kadını korumasını bilmeyen erkek egemen toplumların hepsi yok olmaya mahkumdur. Çünkü kadın her durumda ve herseye rağmen eşini, evlatlarını, ailesini koruyacak ve onlar için kendisini ateşe atacaktır. Kadına değer vermeyi öğrenmedikçe daha çok canlar yanacak ve daha çookk tecavüzler yaşayacaktır bu ülke..

 

 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı