Doğru tahmin ettiniz, yaygarayı koparan CHP ve Muhalefet.

Hani şu her platformda: "Türkiye'ye yatırım yapmayın, can güvenliğiniz, mal güvenliğiniz yok" diyen CHP ve onun genel başkanı.

Fıkra buraya kadar.

Daha kısa bir süre önce, yarım yamalak bile sayılamayacak İngilizce ile Türkiye'yi birilerine şikayet eden, evet bu CHP'nin mensubu İmamoğlu idi.

Şimdi de kalkmışlar, efendim nasıl olur da Katar bu ülkeye nasıl yatırım yapar.
Beyinleri yakan bir yorum: "Borsa İstanbul satıldı"!

Kusura bakmayın ama, maalesef bu mahalle kahvesi seviyesinde siyaset üretmeye kalkanlar ile muhatap olmak zorundayız.

Yahu, yatırımcının kimliği sorulur mu?

Birilerine göre sorulur.
Çünkü o birileri, çarpık bir zihniyetin içinde boğulmakta.

ABD gelse, AB ülkelerinden birisi gelse, hiç sorun olmaz, hatta kimsenin haberi dahi olmaz.

Ancak mevzubahis olan ülke, dost ülke Katar ise, işte o zaman CHP feveran içine giriyor.

Böylesi bir mantık olabilir mi Allah aşkına.

Bu kadar kritik bir zamanda, bu ülkeye kim gelip, nasıl bir yatırım yapmak isterse, buyursun gelsin dememiz gerekmiyormu?

Elbette ki gerekiyor.

Bir yatırımın, yatırımcının karşında cephe alınmaz.

Kaldı ki, Türkiye'de yatırım yapan tek ülke de Katar değil.

ABD'si var, Almanya'sı, İtalya'sı, Fransız'ı, Çin'i…
Böyle de olması gerekiyor zaten.

Türkiye, sadece siyasi ödünler karşılığında yapılacak yatırımlara karşı olmalıdır.

Misal olarak VW'nin "planladığı" fabrika.
Suriye politikası nedeniyle iptal edilmişti.
Varsın etsinler. Kısa vadede zaten gelecekler.

Salt ideolojik sebepler de değil elbette.

CHP, kimin dümen suyunda yüzüyorsa, elbette onların istekleri doğrultusunda da siyaset üretecekler.

Bu bağlamda, CHP'ye sorulması gereken bir soru;
İŞ bankasının %40'ını, Alman ve İngilizlere neden satmışlar?

Bir de herhalde, işletme ortaklığı ile satınalma arasındaki farkı sanırım halen öğrenememiş olanlar var.

Katar, küresel bağlamda büyük yatırımları olan bir devlettir.
Bütün yatırımları tek tek listelemeyeceğim.

Sadece şu örneği vereceğim, Volkwagen gurubunun %20 ortağı.
Bu büyük bir paydır.

Peki, tek bir Alman kalkmış da "VW Katar'a satıldı" demiş midir?
Hayır.

Çünkü zor durumda olan VW gurubuna Katar o zaman can suyu olmuştur.

İlgilenenler, bir baksınlar, Katar'ın nerede, ne yatırımları var.

Şu şekilde bir soru sorulsa idi, kabul ederdim.
"Katar, bu yatırımların kahir ekseriyetini neden Türkiye'ye yapmıyor, bu neden sağlanmıyor?"

Sorulması gereken sorular bunlar.

Yani Hans ile Peter yatırım yapınca, arazi alınca sıkıntı yok.
Mehmed, Mustafa yatırım yapınca sıkıntı büyük.

Pardon, bu neyin mantığı?
Neyin zihniyeti?

Tekrar ediyorum, yatırımcının pasaportu önemli değil, yatırdığı paranın miktarı önemli.

Arada parazit yapanlar, ancak boş terane ile kendilerini avutacaklardır.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam