Bugün Merkel, 'Göçü engellemek için Türkiye ile anlaşmalar yapmak gerekiyor, bunların tartışabilirliğine inanıyorum', diye bir demeç vermiş! 

Pes doğrusu! Pişkinliğin, yüzsüzlüğün bu kadarına da artık çüş denir. Hemde Stuttgart Polisi, "Öcalana Özgürlük" diye twitler attığı aynı gün! 

Yahu arkadaşım, siz nasıl bir çeşitsiniz? Nasıl bir meşrebiniz var sizin? Çifte standartın kitabını yazdınız desek az gelir.

Federal seçimlerinizin esnasında, Türkiye hakkında atmadığınız iftira, etmediğiniz hakaret kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanı hakkında ona keza. Kaale alınmaması gereken, hakikatleri şaşırmış biri diyen sizsiniz. Vatandaşlarımızı rehin aldılar diye aşağılıklaşan sizsiniz. Gönderdiğiniz ajanları, aktivist diye yutturmaya çalışan siz..

Vadesi geçmiş Pasaport sahibini ülkeye sokmadığımız için günlerce algı yapan siz. Diktatörlük diye ülkemizi aşağılayan siz. Hukuk devleti değildir diyen de siz. Cumhurbaşkanımızı muhatap alınacak adam değil diyen siz.

Tüm medyanızı negatif algı operasyonuna sokan da siz. Ülkenizdeki farklı şaklabanların tüm terbiyesizliklerini alkışlayan siz. AB ye almamak için kampanya başlatan siz. Yaptırım üstüne yaptırım yapacağız diye yaygara basan da yine siz!

Şimdi ne oldu da tavrınız değişti? Seçimlerde tarihi yenilgilere uğradınız, hükümet kurabilmeniz nerdeyse hayal oldu, içinizde fırtınalar kopuyor, aşırı sağcı, hatta ırkçıları parlementer bile yaptınız bu popülizm siyaseti ile! 

Kendi halkınız sizden yaka silkiyor, İllallah demiş, kımıldayacak pozisyonunda değilsiniz. Üstelik en yakın komşu ve ırkdaşlarınız Avusturya, sizden beter bir popülist, aşırı sağ ve ırkçı bir partiyi iktidar yaptı!

İspanya karıştı, Fransa karıştı! Bizim başımıza örmek istediğiniz, ayrımcılık, bağımsızlık çorapları sizlerin kafalarınıza geçti bile. İspanya, İtalya, Büyük Britanya, Fransa, hatta kendi ülkenizde Bavarya... bağımsızlık şarkıları okumaya başladı bile! 

Haliniz içler acısı olmuş, dün kağıttan kaplan oldunuz, şimdi ise tavşan. Aşırı bir göç dalgasının geleceğini biliyorsunuz, şimdi de Türkiye de Türkiye. Kurtar bizi Türkiye!

Ama bakın, eski şansöyleniz, Gerhard Schröder bile bugün çok doğru bir tespitte bulundu: Türkiyenin tek seçeneği AB değil! Doğru değil. Lakin sizin eliniz Türkiye ye mecbur! Şimdi de siz bu gerçek ile karşı karşıya sınız!

Evvela şu verdiğiniz taahhütleri bir tutun, 3 Milyar € yu bir yollayın, vize serbestesini gerçekleştirin, göz hizamıza bir çıkın, sonra da şöyle özlü, köklü bir özür dileyin, gerisine bakarız!

Türk Devleti, elbette ki Diplomasi de duygusal davranmayacaktır, ancak geride bıraktığımız 4 ayı da unutmaması gerekir! Bundan böyle atılacak adımlarda, teraziye bunların konması, ona göre de muamele etmesi gerekir.

Ne demiş Atalarımız, 'Gündüz yediğiniz hurmalar, gece midenizi tırmalar!'

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam