Savaşı mideye indirmek
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bilindiği gibi, tahıl koridoru anlaşmasını iptal etti.
Eder tabi ki de çünkü bunun için birçok nedeni var.
Birincisi, ticaretin altın kuralı olan, al gülüm, ver gülüm dür.
Şimdi Batı dünyası, Avrupa hep aldı, aldı, ama hiç vermedi.
Üstüne üstlük bir de uluslararası anlaşmalara göre yasaklanmış, hatta lanetlenmiş olan misket bombaları ile saldıran Ukrayna ya, bir de destek oldu, yetmedi alkış tuttu.
Ee, Putin'in tepesi de attı demek ki.
Savaşın bile bir etiği vardır, asla yapılmaması gereken şeyler vardır.
Tabii, dezenformasyon da savaşın bir silahı olduğu için, artık kim, nerde ne yaptı, ne yapıyor, gerçekleri öğrenmek na-mümkün hale geldi.
Ancak, sanırım bu koridorun iptal kararı arkasında daha başka nedenler de var.
Birincisi, Ukrayna tahılı alınıyor, Rus tahılı, ambargo nedeni ile alınmıyor?!
İkincisi, gerçekten muhtaç olan Afrika ülkelerine, bunun yüzde kaçı ulaştı?
Kahir ekseriyeti nereye gitti?
Avrupa ya gitti.
Ve galiba Vladimir Putin, gaz silahından sonra, Avrupa'yı bir kez daha ve en önemli yerden uyarmak niyetinde, mideden.
Çünkü gaz meselesi bir şekilde, kısa vadeli olarak aşılabilir, ancak mesele temel gıda maddeleri olunca, yani, tencere, mutfak, mide olunca, işin rengi değişir, hem de çok çabuk değişir.
Makarnasız bir Avrupa mutfağı, ekmeksiz bir Avrupa düşünülebilir mi?
Peki bunların fiyatları birdenbire fırlarsa, Avrupa halkları ne yapar, bazıları bir reaksiyon gösterir.
Alman milleti, zaten epeydir bu savaşın kendine yansıyan olumsuzluklarından bayağı mustarip, rahatsız.
İlk aylarda Ukrayna ile olan dayanışmadan şu an pek de bir emare kalmadı gibi.
Hayat pahalılığı oralarda da kendini derinden hissettiriyor, açıklanan enflasyon rakamları ise sadece gülünç ve hakikatlerden çok uzak.
Yani Alman milleti mutsuz, karamsar.
Şimdi bir de üstüne tahıl krizi çıkarsa, Alman koalisyon hükümetinin, savaş taraftarlığını, Ukrayna destekçiliğini, millete anlatması, daha doğrusu satması, iyice zorlaşacak.
Özellikle de savaşın başında deklare ettikleri o devasa savunma bütçesini, insanlara anlatmaları/satmaları/yedirmeleri, hepten zorlaşacak.
Zaten, abuk subuk bir ısınma yasasını parlamentoya getirdiler ve başaramadılar.
Ekonomi Bakanı Habeck'in büyük yenilgisi oldu bu.
Evet, gaz, yani enerji kıskacından sonra tahıl kıskacı ile Putin bir savaş enstrümanını daha devreye soktu.
Bu ağır bir silah, fakat Batının süregelen iki yüzlülüğü karşısında da, artık pek yapacağı bir şey de kalmadı.
Misal olarak, İngiltere Başbakanı bir yandan Rusya iç muhalefetine ayaklanma çağrısı yapıyor, siz içten, biz dıştan, ancak böyle bitiririz diyor, diğer yandan ise Sayın Erdoğan'ı tahıl koridoru ile alakalı arabuluculuğa davet ediyor ve tüm dünyanın yükü omuzlarınızda diyor.
Hem devirmek için iç isyana davet ey, hem de anlaşma yolu ara, affedersiniz ama bu ikiyüzlülüğün de dik âlâsı.
Ben şahsen Sayın Erdoğan'ın, Putin ile bir şekilde anlaşmaya varacağına inanıyorum, tabii Avrupa ve Batının ödemesi gereken bir diyet olacak.
Bu, belki de kısa yoldan savaşın bitmesine, hiç olmazsa kalıcı bir ateşkese neden olabilir, kim bilir.
Zaten, Batının da, Ukrayna'ya verebileceği pek bir silah sistemi, mühimmatı kalmadı.
Geçen NATO lideri zirvesinde çekilen aile fotoğrafı da, aslında pek çok şeyi anlattı, tabii okumasını bilene.
Batı liderleri kendi aralarında kümelenmiş, sırtlarını dönmüş ve Zelensky tek başına ortada kalmış, çaresiz bakınıyordu.
Bir zamanlar video konferans yolu ile bağlandığı her toplantıda ayakta alkışladıkları Zelensky'nin kimse yüzüne bakmadı, arasına almadı.
Zaten Biden bile, "bezdirdi, çok şımardı, bıktım" diye şikayetçi olmuş arkadaştan.
Eh, maksat hasıl oldu, her şey pahalılaştı, vurgunu vuran vurdu.
Ancak bu savaştan bir üçüncü dünya savaşı çıkartma çabaları, şimdilik bertaraf oldu, peki kim tarafından bertaraf edildi?
Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde Türk Devleti tarafından.
Yani artık Zelensky'nin işlevselliği pek kalmadı.
İnşallah, belirsiz bir suikasta kurban gitmez.
Önümüzdeki günlerde, Sayın Erdoğan'ın, tahıl koridoru konusunda bir diplomasi başlatacağı aşikar.
Bakalım görelim, sonuçları ne olacak.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
