Kurultaya doğru CHP
Bir zalime merhametin yakışmaması gibi, hırsıza namusun yakışmaması gibi, yalancıya doğrunun yakışmaması gibi, katile masumun yakışmaması gibi, rüşvetçiye dürüst yakışmaması gibi günümüz CHP’sine de vatansever, milli hiç yakışmıyor..
Adeta PKK’nın resmi kanadına döndü, Atatürk kurdu diye övündükleri parti. Eli kanlı ne kadar terör örgütü var ise ne kadar marjinal sol örgüt var ise, hepsinin hamisi CHP. Bu da bize şunu gösteriyor ki, her zaman propagandasını yaptığınız “yeni CHP” tam bir terör yuvası olmuş!
Sahi neden YENİ CHP diyordunuz siz? İsmet İnönü CHP’sinin, 1938 den sonra yaptığı zulümlerden, din ve millet düşmanlığından kendinizi soyutlamak çabası değil miydi? Tek partili diktatörlük rejiminin ayıplarından kurtulmak değil miydi hedefiniz?
Siz tarihte yapılanları beş yılda geçtiniz. Atatürk’ün değil, İnönü’nün varisleri olduğunuzu her geçen gün kanıtlıyorsunuz. Türk ordusuna laf uzatamadığınız için, hedefiniz ÖSO oldu. Ancak merak buyurmayın, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen duy” taktiğinizi anlamamak için, ancak sizin olmak gerekir!
Türkiye Cumhuriyeti şu an da sadece milli bir mücadele vermiyor, dünyayı değiştiriyor. Evet, 15 Temmuz bir Milat oldu. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada koca bir hegemonya yıkıldı. ABD’nin ‘dünya jandarması’ imajı, yerle bir oldu. Süper güç fantezileri tarihe karıştı!
ABD kendi içinde, yedi kafalı hydra ya dönüştü, tıpkı AB gibi. AB’nin büyük abisi Almanya karmakarışık!
Almanya’nın en güçlü sektörü sektörü, araba endüstrisi, tüm dünyada skandallar ile çalkalanarak, inanılmaz bir imaj kaybı ve buna bağlı olarak da kazanç kayıpları kaydederken, siyasetten de zor günler geçiriyorlar. Aylardır hükümetsizlik çekiyorlar ve bu kriz daha bitmedi. Bitse bile, peşinden gelecek olan süreç, Almanya için hiç de parlak olarak gözükmüyor. Merkel’in karizması, tamiri imkansız hasarlar aldı, imajı tamamen yok oldu. Dünyada bunların yaşanması, elbette ki 15 Temmuz’un etkisi!
Tüm dünya bir ülkenin, diklenmeden dik durduğunu, kendine biçilen role baş kaldırarak, kendi kaderini, kendi eline aldığını gördü. Ardından da süregelmiş ve kalıplaşmış eski düzenin tek, tek sonunu getirmeye başladı!
Zeytin Dalı Operasyonu ise, zinhar üç beş devrim fantezisi yaşayan gerizekalılara karşı sürdürülen bir harekat değildir. Aksine başta İsrail’in, hamisi ABD’nin, Emperyalist İngiltere, Fransa ve Almanya’ya karşı sürdürülen bir operasyondur. Nurseya dağında ele geçirilen mevzi ve tüneller bu işbirliğinin açık ve net göstergesi olmuştur. Alman mühendisliği, Fransız betonları, ABD ve Alman silahları. Yani sayın okurlarım, eskilerin tabiriyle yedi düvele karşı duruyoruz. Yine!
Peki, biz milletçe bunların bilincini kavrayarak kenetlenmişken, CHP ne yapıyor?
İçlerindeki en rezil şahısları öne sürerek, Mehmetçik ile omuz omuza çarpışan, Vatanları için savaşan ÖSO’ya hakaretler yağdırıyor. Neden? Çünkü açıkça operasyona karşı çıkmaya elbette ki cesaretleri yok. Zira o zaman, bilirler ki, en güvendikleri seçmen kitlesi olan ulusalcılar dahi, aslında ne olduklarını anlayacaklar ve sırt çevirecekler!
Geri kalan, eski komünist, devrimci kalıntıları, sol marjinaller ile de seçim barajını geçebilmeleri büyük riske girecektir. Zaten bu güne kadar CHP’nin Atatürk’ü kalkan olarak kullanmasının tek nedeni budur. Asla sevdiklerinden falan değil, ilkeli olduklarından falan değil, barajı geçmeye gereç olarak gördükleri içindir!
Hani geçenlerde bir söylem çıktı ya, “CHP genelbaşkanlığı için Atatürk mü, Demirtaş mı deseler, Demirtaş açık ara önde kazanır” diye… bu işte maalesef işin gerçek yüzü!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Sahi neden YENİ CHP diyordunuz siz? İsmet İnönü CHP’sinin, 1938 den sonra yaptığı zulümlerden, din ve millet düşmanlığından kendinizi soyutlamak çabası değil miydi? Tek partili diktatörlük rejiminin ayıplarından kurtulmak değil miydi hedefiniz?
Siz tarihte yapılanları beş yılda geçtiniz. Atatürk’ün değil, İnönü’nün varisleri olduğunuzu her geçen gün kanıtlıyorsunuz. Türk ordusuna laf uzatamadığınız için, hedefiniz ÖSO oldu. Ancak merak buyurmayın, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen duy” taktiğinizi anlamamak için, ancak sizin olmak gerekir!
Türkiye Cumhuriyeti şu an da sadece milli bir mücadele vermiyor, dünyayı değiştiriyor. Evet, 15 Temmuz bir Milat oldu. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada koca bir hegemonya yıkıldı. ABD’nin ‘dünya jandarması’ imajı, yerle bir oldu. Süper güç fantezileri tarihe karıştı!
ABD kendi içinde, yedi kafalı hydra ya dönüştü, tıpkı AB gibi. AB’nin büyük abisi Almanya karmakarışık!
Almanya’nın en güçlü sektörü sektörü, araba endüstrisi, tüm dünyada skandallar ile çalkalanarak, inanılmaz bir imaj kaybı ve buna bağlı olarak da kazanç kayıpları kaydederken, siyasetten de zor günler geçiriyorlar. Aylardır hükümetsizlik çekiyorlar ve bu kriz daha bitmedi. Bitse bile, peşinden gelecek olan süreç, Almanya için hiç de parlak olarak gözükmüyor. Merkel’in karizması, tamiri imkansız hasarlar aldı, imajı tamamen yok oldu. Dünyada bunların yaşanması, elbette ki 15 Temmuz’un etkisi!
Tüm dünya bir ülkenin, diklenmeden dik durduğunu, kendine biçilen role baş kaldırarak, kendi kaderini, kendi eline aldığını gördü. Ardından da süregelmiş ve kalıplaşmış eski düzenin tek, tek sonunu getirmeye başladı!
Zeytin Dalı Operasyonu ise, zinhar üç beş devrim fantezisi yaşayan gerizekalılara karşı sürdürülen bir harekat değildir. Aksine başta İsrail’in, hamisi ABD’nin, Emperyalist İngiltere, Fransa ve Almanya’ya karşı sürdürülen bir operasyondur. Nurseya dağında ele geçirilen mevzi ve tüneller bu işbirliğinin açık ve net göstergesi olmuştur. Alman mühendisliği, Fransız betonları, ABD ve Alman silahları. Yani sayın okurlarım, eskilerin tabiriyle yedi düvele karşı duruyoruz. Yine!
Peki, biz milletçe bunların bilincini kavrayarak kenetlenmişken, CHP ne yapıyor?
İçlerindeki en rezil şahısları öne sürerek, Mehmetçik ile omuz omuza çarpışan, Vatanları için savaşan ÖSO’ya hakaretler yağdırıyor. Neden? Çünkü açıkça operasyona karşı çıkmaya elbette ki cesaretleri yok. Zira o zaman, bilirler ki, en güvendikleri seçmen kitlesi olan ulusalcılar dahi, aslında ne olduklarını anlayacaklar ve sırt çevirecekler!
Geri kalan, eski komünist, devrimci kalıntıları, sol marjinaller ile de seçim barajını geçebilmeleri büyük riske girecektir. Zaten bu güne kadar CHP’nin Atatürk’ü kalkan olarak kullanmasının tek nedeni budur. Asla sevdiklerinden falan değil, ilkeli olduklarından falan değil, barajı geçmeye gereç olarak gördükleri içindir!
Hani geçenlerde bir söylem çıktı ya, “CHP genelbaşkanlığı için Atatürk mü, Demirtaş mı deseler, Demirtaş açık ara önde kazanır” diye… bu işte maalesef işin gerçek yüzü!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
