Hayırlı olsun
Dün gece itibari ile Emniyet Teşkilatında, amirler terfi aldılar.
Burada en göze çarpan, dört bine yakın komiser muavininin, komiserliğe terfi etmesi olmuştur.
Bu pırıl pırıl gençlerin kahir ekseriyeti "PAEM 1" mezunları!
PAEM, yani Polis Amirleri Eğitim Merkezi, Polis Akademilerinin bence medarı iftarı projesidir.
Bu hususa daha ayrıntılı değinmeden önce, sizlere, PAEM 1 mezunlarını kısaca bir tanıtmak istedim.
FETÖ ihanetinin tam da ortasına düştüler!
Daha eğitimleri devam ederken, Ankara Gölbaşındaki yerleşkede, 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadılar ve hain alçakların attıkları füzelere maruz kaldılar.
2016’nın Ağustos ayında mezun olduklarında ise, ülkede OHAL vardı.
Onlar da tam da bu en zor dönemin içinde göreve başladılar.
Aylarca, sorumluluk alarak, 12/12 olarak tabir edilen çalışma sisteminde, bir gün dahi izin kullanmadan, görevlerini ifa ettiler.
Bir yandan iç temizlik devam ederken, diğer yandan da rutin asayişi sağlamak ilke mükellef oldular.
Hele de İstanbul gibi bir mega metropolde, enerjilerinin son sınırına kadar çalıştılar.
Kah karakol Amiri oldular kah büro amiri kah vardiya şefi!
Normal şartlarda onlara kol kanat gerecek, mesleği sokaklarda öğretecek olan büyükleri de yoktu!
Daha mezuniyetlerinden bir yıl bir geçmeden şehidler de verdi, bu asil vatan evlatları.
Dört yıl boyunca, hiç şikayet etmeden, geceli, gündüzlü görev yaptılar ve emniyet teşkilatının, dahi ülkenin belki de kurtuluş savaşından sonraki en zor zamanında, teşkilatın bel kemiği oldular.
Bu gençler, belki de farkında olmadan, yenilenen emniyet teşkilatının da temelini attılar, arkalarından gelenlerin yollarını açtılar.
Dolayısıyla ben vatandaş Murat olarak, bu gençlere teşekkür ediyorum.
Terfilerini, annelerinin ak sütü gibi hakettiklerine kalben inanıyor, yeni görevlerinde Allah utandırmasın diyor, tebrik ediyorum!
PAEM, Polis Akademisinin bir başarı hikayesi demiştik.
Bunun ardında ise artık efsaneleşen bir isim var.
Prof. Dr. Yılmaz Çolak!
Polis Akademisi Başkanı.
Kolay bir görev değil zaten, fakat son dört sene içinde Polis akademilerinin, tüm kurumları ile başardığı iş de her türlü takdire şayandır!
Emniyet teşkilatını adeta yenileyerek, şaha kaldırmışlardır.
Rakamları okunduğunda bile insanın hayran olmaması mümkün değil.
Zira kapasitelerinin üç, hatta dört katı fazlasını çıkarmak, dünyada eşi, benzeri olmayan bir başarı hikayesidir!
15 binin üzerinde Komiser Yardımcısı yetiştirilip sisteme dahil edildi.
100 bine yakın Polis memuru yetiştirildi. Halen eğitimleri sürenler var.
On bin üstünde çarşı ve mahalle bekçisi yetiştirildi.
Bunlar basit rakamlar değil.
Her bir rakamın ardında, binlerce başvuru, değerlendirme, seleksiyon, kabul ve eğitimi var.
Her biri aylarca süren eğitim emeği.
Hem de çok zor bir zamanda, zaten zor olan bir mesleğe, insan yetiştirmek demek.
Tekrar ediyorum ki, bu başarının, dünyada eşi, benzeri yok.
Kendini adeta resetleyen bir emniyet teşkilatı yok.
Tüm bunların yanısıra, Yılmaz Çolak ve akademisyen kadrosunun, sürekli ve çok çeşitli dallarda yayımladığı raporlar, akademik çalışmalar, sempozyumlar, çalıştaylar var.
Bu gayretler, gerçekten de her türlü takdire şayandır!
Hele ki FETÖ diye bir ihanet şebekesinin iğrençliklerinin içinde.
Bu vesile ile Sayın Çolak’ı da ekibini de kutluyor, üstün başarılarının devamını diliyorum.
Bu denli vatan evlatlarının görev başında olduğunu bilmek, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, beni rahatlatıyor.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Bu pırıl pırıl gençlerin kahir ekseriyeti "PAEM 1" mezunları!
PAEM, yani Polis Amirleri Eğitim Merkezi, Polis Akademilerinin bence medarı iftarı projesidir.
Bu hususa daha ayrıntılı değinmeden önce, sizlere, PAEM 1 mezunlarını kısaca bir tanıtmak istedim.
FETÖ ihanetinin tam da ortasına düştüler!
Daha eğitimleri devam ederken, Ankara Gölbaşındaki yerleşkede, 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadılar ve hain alçakların attıkları füzelere maruz kaldılar.
2016’nın Ağustos ayında mezun olduklarında ise, ülkede OHAL vardı.
Onlar da tam da bu en zor dönemin içinde göreve başladılar.
Aylarca, sorumluluk alarak, 12/12 olarak tabir edilen çalışma sisteminde, bir gün dahi izin kullanmadan, görevlerini ifa ettiler.
Bir yandan iç temizlik devam ederken, diğer yandan da rutin asayişi sağlamak ilke mükellef oldular.
Hele de İstanbul gibi bir mega metropolde, enerjilerinin son sınırına kadar çalıştılar.
Kah karakol Amiri oldular kah büro amiri kah vardiya şefi!
Normal şartlarda onlara kol kanat gerecek, mesleği sokaklarda öğretecek olan büyükleri de yoktu!
Daha mezuniyetlerinden bir yıl bir geçmeden şehidler de verdi, bu asil vatan evlatları.
Dört yıl boyunca, hiç şikayet etmeden, geceli, gündüzlü görev yaptılar ve emniyet teşkilatının, dahi ülkenin belki de kurtuluş savaşından sonraki en zor zamanında, teşkilatın bel kemiği oldular.
Bu gençler, belki de farkında olmadan, yenilenen emniyet teşkilatının da temelini attılar, arkalarından gelenlerin yollarını açtılar.
Dolayısıyla ben vatandaş Murat olarak, bu gençlere teşekkür ediyorum.
Terfilerini, annelerinin ak sütü gibi hakettiklerine kalben inanıyor, yeni görevlerinde Allah utandırmasın diyor, tebrik ediyorum!
PAEM, Polis Akademisinin bir başarı hikayesi demiştik.
Bunun ardında ise artık efsaneleşen bir isim var.
Prof. Dr. Yılmaz Çolak!
Polis Akademisi Başkanı.
Kolay bir görev değil zaten, fakat son dört sene içinde Polis akademilerinin, tüm kurumları ile başardığı iş de her türlü takdire şayandır!
Emniyet teşkilatını adeta yenileyerek, şaha kaldırmışlardır.
Rakamları okunduğunda bile insanın hayran olmaması mümkün değil.
Zira kapasitelerinin üç, hatta dört katı fazlasını çıkarmak, dünyada eşi, benzeri olmayan bir başarı hikayesidir!
15 binin üzerinde Komiser Yardımcısı yetiştirilip sisteme dahil edildi.
100 bine yakın Polis memuru yetiştirildi. Halen eğitimleri sürenler var.
On bin üstünde çarşı ve mahalle bekçisi yetiştirildi.
Bunlar basit rakamlar değil.
Her bir rakamın ardında, binlerce başvuru, değerlendirme, seleksiyon, kabul ve eğitimi var.
Her biri aylarca süren eğitim emeği.
Hem de çok zor bir zamanda, zaten zor olan bir mesleğe, insan yetiştirmek demek.
Tekrar ediyorum ki, bu başarının, dünyada eşi, benzeri yok.
Kendini adeta resetleyen bir emniyet teşkilatı yok.
Tüm bunların yanısıra, Yılmaz Çolak ve akademisyen kadrosunun, sürekli ve çok çeşitli dallarda yayımladığı raporlar, akademik çalışmalar, sempozyumlar, çalıştaylar var.
Bu gayretler, gerçekten de her türlü takdire şayandır!
Hele ki FETÖ diye bir ihanet şebekesinin iğrençliklerinin içinde.
Bu vesile ile Sayın Çolak’ı da ekibini de kutluyor, üstün başarılarının devamını diliyorum.
Bu denli vatan evlatlarının görev başında olduğunu bilmek, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, beni rahatlatıyor.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
