Demek beğenmedin! Öyle mi?
Halen, tek tük de olsa, ‘Ama listelerde falanca yok, filanca niye var’ deyip, ‘Bu kez oyumu başka partiye vereceğim’ diyenlere rastlıyorum!
Peki MHP’ye at diyorum, ‘Yok olmaz yine AKP alır’ cevabı da pek sık gelmeye başladı!
E ne yapacaksın dediğimde ise, bazen boş bakışlar, bazan sırıtmalar ile karşı karşıya kalıyorum!
O zaman ben de diyorum ki; Çok mu kötü listeler?
Topyekün bir teröristi hapisten çıkartmak isteyenlerden daha mı kötü bu seçenek?
Elde edilen tüm inovasyonları törpülemek isteyenlerden de mi kötü?
İçeride olan tüm FETÖ’cü teröristleri salıverme vaatlerinde bulunanlardan da mı kötü?
Ülkenin devletin bekasını hiçe sayarak, salt AB ve ABD’nin uşaklığına razı olanlardan da mı kötü?
YHT, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, yerli otomobil, milli savunma sanayi, bunların hepsini ortadan kaldırmak isteyenlerden de mi kötü?
Kahraman askerlerimize terbiye sınırlarını, had sınırlarını aşarak saldıranlardan da mı kötü?
Devletin televizyonunu, FETÖ ile arslanlar gibi mücadele veren TİKA’yı, savunma sanayimizin göz bebeği ASELSAN’ı, mühürlemek isteyenlerden de mi kötü!
Gerçekten bu kadar mı kötü?
Benim şahsi fikrim, ‘En kötü AK Partisi listesi bile bunların yanında bir idealdir’!
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki her hükümet, bunların kuracakları bin hükümetten daha hayırlıdır!
Çünkü Erdoğan demek, gelecek demektir, istikrar demektir, istihdam demektir, inovasyon demektir!
Erdoğan demek, mazlumlara İmdat, zalimlere dik duruş demektir!
Erdoğan demek, dosta güven, stabilize, düşmana ise korku ve belirsizlik demektir!
Diğerlerinin tümü için geçerli olan ise durgunluk, geriye dönüş, plansızlık, dolayısı ile istikrarsızlık, dolayısı ile yatırımsızlık, dolayısı ile ekonomik kriz demektir!
Zaten hedeflerinde de bu vardır!!!
Zira onları öne süren, finanse edenler, yine onlar iktidara gelirse, geldiler diye hemen bir suni kriz çıkaracaklar, piyasaları alt üst edecekler, borsa da ne kadar değerli kağıt varsa toplayacaklar, döviz üstünden vurgunun dik alasını yapacaklar, yeteri kadar ülkeyi zarara soktuktan sonra, borca muhtaç ettikten sonra da, “A siz miydiniz, iyiki geldiniz, çok sevindik” nidaları ile, bunları yine poh pohlayacaklardır!
Türkiye kaybetmiş, vatandaş kaybetmiş, ekonomi yerle yeksan olmuş, bunlara ne?
Çünkü onların tek bildikleri iş hazırı yiyip yok etmek!
Başka bir becerileri olmadığını, yönetiyor gibi göründükleri belediyelerden belli!
Şimdi peki, listelerden muzdarip olan arkadaş, sen gidip bunlara mı oy atacaksın?
Hadi attın, yarın çoluğuna çocuğuna ne diyeceksin?
Ben yaptım oldu mu olacak?
Yazık olmayacak mı bunca emeğe, ziyan olmayacak mı bu kadar icraat?
‘Bize dört yıl verin yeter’ diyenler, emin olun, dört ay sonra, ülkeyi bataklığa batırdıktan sonra, “biz yapamadık, AK Partisi yapsın diye yine kaçacaklar!
Bunlara gönlün razı gelecek mi?
Bu yıkımcı zihniyete destek olabilecek misin hakikatten!
Doğrusu ben inanmıyorum!
Bunu yapmayacaksın!
Evet, kızgınlığını anlıyorum, ancak şimdi pire için yorgan yakma vakti değildir!
Devletin bekası için, milletin refahı için dört elle davaya sarılma vaktidir!
Hiç kimsenin, hele de bu dava içinde yoğrulmuş hiç kimsenin, bu kritik, hatta en kritik dönemde davasına sırt döneceğine inanmıyorum!
Yalaka!
Bugün Yalova da idim, sürekli gözüme çarpan afiş, Muharrem’i gösteriyordu ve üstündeki yazıda ‘Hepimizin Cumhurbaşkanı’ yazısıydı!
Demek hepimizin ha!
Benim değil!!!
Hasbelkader ben de bir basın mensubuyum, yeni de sayılsam bu camia da, bir gazetenin yazarıyım!
Ve İnce bugün tüm düzgün basın mensuplarına “Yalaka” diye küfür etti!
Senin gözünde yalaka olanlar, devlet sırlarını ifşa ederek Vatana ihanet etmedi!
FETÖ’nün propagandasını yaparak şerefini bir dolara satmadı!
Devletinin, Milletinin yanında oldu, milletçe yetki verdiği seçilmiş hükümetin yanında oldu!
Hem de en kritik dönemlerde, artı bir hain darbe girişiminde!
İşte senin düzgün ilan ettiğin hainler zümresi ise, bu şerefsiz teröristlere şakşak tuttu, tutuyor!
Yani İnce, senin gözünde yalaka olmak Vatanına, Milletine, Devletine bağlı olmak ise, eyvallah!
Ancak kalkıpta, “herkesin” tabirini kullanma!
Pensilvanya’nın de, AB’nin de, ABD’nin de!
Vatan hainlerinin de! Ama herkesin deme!
Abdüllatif Şener!
Hayır olsun?
Ne zamandır PKK savunuculuğuna başladın sen!
Gittiğin her yerde kovulmandan ders çıkaramadın mı halen?
Azıcık gururun olsa, adaylıktan çekilirsin!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
E ne yapacaksın dediğimde ise, bazen boş bakışlar, bazan sırıtmalar ile karşı karşıya kalıyorum!
O zaman ben de diyorum ki; Çok mu kötü listeler?
Topyekün bir teröristi hapisten çıkartmak isteyenlerden daha mı kötü bu seçenek?
Elde edilen tüm inovasyonları törpülemek isteyenlerden de mi kötü?
İçeride olan tüm FETÖ’cü teröristleri salıverme vaatlerinde bulunanlardan da mı kötü?
Ülkenin devletin bekasını hiçe sayarak, salt AB ve ABD’nin uşaklığına razı olanlardan da mı kötü?
YHT, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, yerli otomobil, milli savunma sanayi, bunların hepsini ortadan kaldırmak isteyenlerden de mi kötü?
Kahraman askerlerimize terbiye sınırlarını, had sınırlarını aşarak saldıranlardan da mı kötü?
Devletin televizyonunu, FETÖ ile arslanlar gibi mücadele veren TİKA’yı, savunma sanayimizin göz bebeği ASELSAN’ı, mühürlemek isteyenlerden de mi kötü!
Gerçekten bu kadar mı kötü?
Benim şahsi fikrim, ‘En kötü AK Partisi listesi bile bunların yanında bir idealdir’!
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki her hükümet, bunların kuracakları bin hükümetten daha hayırlıdır!
Çünkü Erdoğan demek, gelecek demektir, istikrar demektir, istihdam demektir, inovasyon demektir!
Erdoğan demek, mazlumlara İmdat, zalimlere dik duruş demektir!
Erdoğan demek, dosta güven, stabilize, düşmana ise korku ve belirsizlik demektir!
Diğerlerinin tümü için geçerli olan ise durgunluk, geriye dönüş, plansızlık, dolayısı ile istikrarsızlık, dolayısı ile yatırımsızlık, dolayısı ile ekonomik kriz demektir!
Zaten hedeflerinde de bu vardır!!!
Zira onları öne süren, finanse edenler, yine onlar iktidara gelirse, geldiler diye hemen bir suni kriz çıkaracaklar, piyasaları alt üst edecekler, borsa da ne kadar değerli kağıt varsa toplayacaklar, döviz üstünden vurgunun dik alasını yapacaklar, yeteri kadar ülkeyi zarara soktuktan sonra, borca muhtaç ettikten sonra da, “A siz miydiniz, iyiki geldiniz, çok sevindik” nidaları ile, bunları yine poh pohlayacaklardır!
Türkiye kaybetmiş, vatandaş kaybetmiş, ekonomi yerle yeksan olmuş, bunlara ne?
Çünkü onların tek bildikleri iş hazırı yiyip yok etmek!
Başka bir becerileri olmadığını, yönetiyor gibi göründükleri belediyelerden belli!
Şimdi peki, listelerden muzdarip olan arkadaş, sen gidip bunlara mı oy atacaksın?
Hadi attın, yarın çoluğuna çocuğuna ne diyeceksin?
Ben yaptım oldu mu olacak?
Yazık olmayacak mı bunca emeğe, ziyan olmayacak mı bu kadar icraat?
‘Bize dört yıl verin yeter’ diyenler, emin olun, dört ay sonra, ülkeyi bataklığa batırdıktan sonra, “biz yapamadık, AK Partisi yapsın diye yine kaçacaklar!
Bunlara gönlün razı gelecek mi?
Bu yıkımcı zihniyete destek olabilecek misin hakikatten!
Doğrusu ben inanmıyorum!
Bunu yapmayacaksın!
Evet, kızgınlığını anlıyorum, ancak şimdi pire için yorgan yakma vakti değildir!
Devletin bekası için, milletin refahı için dört elle davaya sarılma vaktidir!
Hiç kimsenin, hele de bu dava içinde yoğrulmuş hiç kimsenin, bu kritik, hatta en kritik dönemde davasına sırt döneceğine inanmıyorum!
Yalaka!
Bugün Yalova da idim, sürekli gözüme çarpan afiş, Muharrem’i gösteriyordu ve üstündeki yazıda ‘Hepimizin Cumhurbaşkanı’ yazısıydı!
Demek hepimizin ha!
Benim değil!!!
Hasbelkader ben de bir basın mensubuyum, yeni de sayılsam bu camia da, bir gazetenin yazarıyım!
Ve İnce bugün tüm düzgün basın mensuplarına “Yalaka” diye küfür etti!
Senin gözünde yalaka olanlar, devlet sırlarını ifşa ederek Vatana ihanet etmedi!
FETÖ’nün propagandasını yaparak şerefini bir dolara satmadı!
Devletinin, Milletinin yanında oldu, milletçe yetki verdiği seçilmiş hükümetin yanında oldu!
Hem de en kritik dönemlerde, artı bir hain darbe girişiminde!
İşte senin düzgün ilan ettiğin hainler zümresi ise, bu şerefsiz teröristlere şakşak tuttu, tutuyor!
Yani İnce, senin gözünde yalaka olmak Vatanına, Milletine, Devletine bağlı olmak ise, eyvallah!
Ancak kalkıpta, “herkesin” tabirini kullanma!
Pensilvanya’nın de, AB’nin de, ABD’nin de!
Vatan hainlerinin de! Ama herkesin deme!
Abdüllatif Şener!
Hayır olsun?
Ne zamandır PKK savunuculuğuna başladın sen!
Gittiğin her yerde kovulmandan ders çıkaramadın mı halen?
Azıcık gururun olsa, adaylıktan çekilirsin!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
