Aslında bu kez siyasetin dışında bir yazıyı kaleme almak istedim. Ancak Türkiye'de size 'Köşe yazarı' demişler ise öyle aklınıza göre yazı yazamazsınız.
Hakkında
Orta okulu ve Yüksek Ticaret Lisesini Almanya'da tamamladıktan sonra, Köln Üniversite sinde Hukuk okuyarak, Uluslararası Hukuk dalında doktora ile tamamladı.
Genç yaşta Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ile tanışarak, yaklaşık 15 yıl Avrupa ve Türkiye'de hizmetlerinde bulundu. 27 yıldır aktif siyasetin içinde.
Almanya'da son olarak Uluslararası bir holdingin Almanya, İsviçre, Avusturya, Belçika ve Türkiye ülkelerinin Sorumlu Genel Müdürlüğünü yaptı!
1995 yılından beri belirli yerlerde köşe yazarlığı yaptı. Almanya'da "Akquise", "Rettungsmagazin" adlı dergilerde makaleleri yayınlandı.
OGÜNHaber "okuyucu yazıları" sayfasında yayınladığı yazıların beğenilmesi sonrasında yazar kadrosuna giriş yaptı.
-
Demokrasi ve özgürlük yok ha?
-
Tarih tekerrür eder mi?
Şu an, dünyadaki olup bitenler, Türkiye'nin içinde bulunduğu hengameler, neredeyse birebir 150 sene önce tarihin yazdıkları ile aynı.
-
Muhalif komedi
Dante'nin meşhur romanı vardır, 'İlahi Komedi' diye. Dünya klasiklerinden sayılır. Aslında ne İlahidir ne de komedi.
-
İçe kapanmamanın mükafatı
Yıllardır, uzun yıllardır, Batı dünyası, bilhassa da 'dost ve müttefik' bildiklerimiz, Türkiye'yi içine kapanmaya, iç siyasete mahkum ederek, başımıza onca derdi bela ederek, bu kez ülkenin gerek uluslararası arenada, gerek ise ekonomik sahada, bir arpa boyu yol almamızı engellediler.
-
Polisimin yanındayım
Evet, polisimin yanındayım, hele ki Twitter'daki marjinallerin baskısına boyun eğerek, sadece işini yapan iki yiğit açığa alınıyorsa, külliyen polisimin yanındayım!
-
Savaşların iğrenç yüzü, paralı askerler
Türk askerinin paralı askerler için çok uygun bir takma adı var; Moneyca!
-
Muharrem'in ince fikri
Neymiş efendim memleket hareketi imiş! Safi rüzgar. Hatta ileri gidiyorum, İnce'nin Macronlaşma ümidi. Ancak ne burası Fransa ne de Muharrem İnce asla Macron değil!
-
Doğu Akdeniz, Ege, Lozan!
Sanırım, tarihin tesadüflere asla yer bırakmayan bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz, idrak ettik.
-
Bir şok, bir flaş!
Eskiden meşhur magazin programlarının kulakları tırmalayan anonslarını hatırladınız mı? "Olay, olay, olay!" "Şok, flaşhaber!"
-
Ne sözleşme imiş ama!
Ne demişti Neşet Ertaş: "Kadın İnsan, biz ise İnsanoğlu!"